Allah Tevvabdır .
Ayeti kerimede
:
Hemen Rabbine hamdederek O'nu tesbih
et ve O'ndan mağfiret dile . Çünkü
O , tevbeleri daima kabul edendir
. (Nasr :3) .
Tevbe edenlerin
tevbesini kabul eden , rahmeti ile
yarlığayan Allahtır .
Allah-u Teâlâ
tevbe kapısını daima açık tutmaktadır .
Günahkâr kullarının gönüllerinde ,
onları günahlardan döndürecek korkular halkeder , böylece tevbe etme sebeplerini
kolaylaştırır , günahtan dönenlerin
tevbelerini kabul eder .
"Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve
merhametli olandır . " (Bakara :
37)
O öyle merhametli
bir Zât-ı âlî'dir ki , kulunu bir
kere terkedivermekle ebediyyen terkedivermez . Kulu tevbe ettikçe , yine döner bakar . Çünkü O Rahim'dir , merhameti engindir .
"Tevbemizi kabul buyur . Şüphesiz ki tevbeleri çok kabul eden
, çok merhametli olan ancak sensin
. " (Bakara :
128)
Beşer hallerimizle
bilmeyerek de olsa zuhur edecek olan hata ve kusurlarımızı lütfunla bağışla
. Senin af ve merhametine , lütuf ve ihsanına daima iltica ederiz .
Allahu Teâlâ
kullarına rahmet olarak tevbelerini kabul etmek istediğini birçok ayeti
kerimesinde bildirmiştir . Allah günahları bol bol bağışlayan , rahmet ve
merhameti herşeyi kuşatan , tek ilah , tek yaratıcıdır
.
Ayeti kerimelerde
:
Hâlâ Allah’a tevbe edip , O’ndan mağfiret dilemezler mi! Allah çok
bağışlayıcı ve çok merhamet edicidir . (Maide :74) .
. Allah’ın; kullarının tevbesini kabul
ettiğini , sadakaları aldığını ,
Allah’ın tevbeleri kabul eden ve
merhamet eden olduğunu bilmiyorlar mı? (Tevbe :104) .
Ey müminler! Hepiniz Allah’a tevbe
ediniz ki kurtuluşa eresiniz . (Nur;31) .
Tüm kullarını
rahmetiyle tevbeye çağırmaktadır . Allah affı sever . Büyüklüğü ile affeder .
Ayeti kerimelerde
:
Allah size açıklamak ve sizi sizden
öncekilerin yollarına iletmek ve tevbenizi kabul etmek istiyor . Allah bilendir , yegâne hikmet sahibidir . Allah sizin tevbenizi kabul etmek istiyor
, şehvetlerine uyanlar ise sizin
büsbütün yoldan çıkmanızı isterler . (Nisa :26 , 27) .
Şunu iyi bilin ki Allah tevbe
edenleri de sever , temizlenenleri
de sever . (Bakara
:222) .
. Ancak tevbe edip durumlarını düzeltenler
ve gerçeği açıkça ortaya koyanlar lânetlenmekten kurtulmuşlardır . Ben onların tevbesini kabul edenim ve ben
tevbeleri daima kabul edenim , merhamet edenim . (Bakara :160) .
Bununla beraber şüphe yok ki ben ,
tevbe eden , iman edip sâlih amel işleyen , sonra da hak yolunda (ölünceye kadar)
sebat eden kimseyi elbette çok bağışlayıcıyım . (Tâ-Hâ :82) .
O Allah ki kullarından tevbeyi kabul
eder , kötülükleri bağışlar ve
yaptıklarınızı bilir .
(Şura :25) .
Allahu Teâlâ nice
peygamber kullarının tevbesini kabul buyurmuştur . Allahın tevbeleri çok kabul
eden Tevvab olduğunun delilidir .
Allahu Teâlâ Adem
aleyhisselamın tevbesini kabul etmiştir .
Ayeti kerimede
:
Âdem Rabbinden bir takım kelimeler
(ilhamlar) aldı ve derhal tevbe etti . Çünkü Allah tevbeleri kabul eden ve
merhametli olandır .
(Bakara :37) .
Rabbi yine de onu seçip tevbesini
kabul etti , ona doğru yolu
gösterdi . (
Tâ-Hâ;122) .
Allahu Teâlâ Musa
aleyhisselamın tevbesini kabul etmiştir .
Musa , tayin ettiğimiz vakitte gelip Rabbi
onunla konuştuktan sonra : “Rabbim! Zâtını bana göster , sana bakayım . ” dedi . Allah : “Sen beni aslâ göremezsin . Fakat şu dağa bak! Eğer o yerinde durursa
, sen de beni görürsün . ” buyurdu
. Rabbi dağa tecelli edince , onu yerle bir etti . Musa da baygın düştü . Ayılınca : “Allah’ım! Seni tenzih ederim
, sana tevbe ettim , ben inananların ilkiyim . ” dedi . Allah : “Ey Musa! Seni peygamber
göndermem ve seninle konuşmamla , seni insanlar arasından seçtim . Sana verdiğimi al ve şükredenlerden ol!”
buyurdu . ( Araf
:143 , 144) .
Yine Musa
aleyhisselamın kavmininde tevbelerini kabul etmiştir .
Musa kavmine : “Ey kavmim! Buzağıya
tapmakla nefsinize zulmetmiş oldunuz . Hemen yaratanınıza tevbe edip
nefislerinizi öldürünüz . Bu ,
yaratıcınızın katında sizin için
daha hayırlıdır . ” demişti . Allah
da tevbenizi kabul etmişti . Çünkü
O , tevbeleri çok kabul edendir ,
çok merhametlidir .
(Bakara :54) .
Davut
aleyhisselamın tevbesini kabul etmiştir .
Davut : "Andolsun ki senin dişi
koyununu kendi dişi koyunlarına katmak istemekle sana zulmetmiştir . Doğrusu ortakçıların çoğu , birbirlerinin haklarına tecavüz ederler .
Ancak iman edip de sâlih amellerde
bulunanlar müstesnâdır . Onlar da
ne kadar azdır!" dedi . Davut
kendisini imtihan ettiğimizi sandı ve Rabbinden mağfiret diledi . Eğilip secdeye kapandı , tevbe edip Allah'a yöneldi . Biz de onu bağışladık . Şüphesiz ki onun bizim katımızda
yakınlığı ve âkibet güzelliği vardır . (Sad :24 , 25) .
İsrailoğullarının
Tevbesini kabul etmesi .
Andolsun ki biz İsrâiloğullarından
sağlam söz aldık ve onlara peygamberler gönderdik . Her ne zaman onlara hoşlarına gitmeyen
hükümlerle bir peygamber gelmişse; bir kısmını yalanladılar , bir kısmını da öldürdüler . Onlar (yapageldiklerinden dolayı) bir
fitne kopmayacağını sandılar , kör
oldular sağır kesildiler . Sonra
Allah tevbelerini kabul etti . Sonra yine de içlerinden bir çoğu kör
oldular , sağır kesildiler . Allah onların yaptıklarını görmektedir
. (Maide :70 , 71) .
Muhacirler ve
Ensarların Tevbesini kabul etmesi .
Andolsun ki Allah , sıkıntılı bir zamanda bir kısmının
kalpleri kaymak üzere iken Peygamber’i ve güçlük zamanında ona uyan Muhacirler’i
ve Ensar’ı affetti , sonra da
onların tevbelerini kabul etti . Çünkü O , onlara karşı çok şefkatli ve çok
merhametlidir . Tevbelerinin kabulü geri bırakılan üç
kişiyi de bağışladı . O derece
bunalmışlardı ki , yeryüzü olanca
genişliğine rağmen onların başlarına dar gelmişti . Vicdanları da kendilerini sıkmıştı .
Allah’tan (O’nun azabından)
kurtuluşun ancak Allah’a sığınmakla olacağını anlamışlardı . Sonra tevbelerini kabul buyurdu ki ,
onlar da tevbekârlar arasına dahil
oldular . Şüphesiz ki Allah
tevbeleri çok kabul buyurandır , çok merhametli olandır
. (Tevbe;117 , 118) .
Allah kullarına
çok bağışlayan , şefkatli ve merhametli davranandır . Kullarını en iyi bilendir
. Bizlerin günahlar işleyiceğini , hatalar , kusurlar , yanlışlar yapacağını
zaten biliyordu . Allahın kullarını affetmesi , tevbeleri kabul eden olması
Allahın şanının büyüklüğüdür . Ululuğu ve yüceliğidir . Rahman ve rahim isminin
alemlere tecellisidir .
Allahın
tevbelerini kabul ettikleri kulları .
Cahillikle yapılan
günahlara tevbe edenlerin tevbesini kabul eder .
Ayeti kerimelerde
:
Allah katında makbul
tevbe; kötülüğü ancak câhillik sebebiyle yapanların , sonra da çarçabuk vazgeçip tevbe
edenlerin tevbesidir . İşte Allah
onların tevbesini kabul eder . Allah her şeyi bilendir , hikmet sahibidir . (Nisa :17)
.
Sonra şüphesiz ki
Rabbin cehaletle kötülük işleyip , ardından tevbe eden ve ıslah olanlardan
yanadır . Rabbin bundan sonra da
bağışlar ve merhamet eder . (Nahl
:119) .
Bilmeyerek yapılan
günahlara tevbesini kabul eder .
Ayeti kerimede :
Âyetlerimize inananlar sana
geldiklerinde onlara de ki : “Üzerinize selâm olsun!” Rabbiniz rahmeti kendi
üzerine yazdı . Sizden kim , bilmeyerek bir kötülük yapar , sonra ardından tevbe edip de kendini
düzeltirse , şüphesiz ki Allah
bağışlar ve merhamet eder . ( Enam :54) .
Kötülükleri
işleyip hemen tevbe edenlerin tevbesini kabul eder .
Ayeti kerimede
:
Kötülükleri işleyip ardından tevbe
eden ve iman edenler bilsinler ki; Rabbin bu hareketlerinden sonra onları
şüphesiz ki bağışlar ve merhamet eder . (Araf :153) .
Kafirlikten
vazgeçip tevbe edenlerin tevbesini kabul eder .
Ayeti kerimede
:
Onlar bir mümin hakkında ne bir yemin
gözetirler ne de bir andlaşma gözetirler . Çünkü onlar saldırganların tâ
kendileridir . Bununla beraber kâfirlikten vazgeçip tevbe eder , namaz kılar ve zekât verirlerse , artık onlar dinde kardeşlerinizdir .
Biz bilen bir kavme âyetlerimizi
böyle açıklıyoruz .
(Tebe :10 , 11) .
Kafir ve
münafıkların tevbesini kabul eder .
Ayeti kerimelerde
:
Ey Peygamber! Kâfirlere
ve münafıklara karşı cihad et , onlara karşı sert davran . Onların varacakları yer cehennemdir .
O ne kötü bir varış
yeridir! Onlar ,
kötü bir şey söylemediklerine dâir
Allah’a yemin ederler . Onlar o
küfür kelimesini kesinlikle söylediler . İslâm’dan sonra küfre saptılar . Ve o başaramadıkları cinayeti
tasarladılar . Halbuki intikam
almaya yeltenmeleri için Allah’ın ve Resul’ünün onları lütfundan zenginleştirmiş
olmasından başka bir sebep yoktu . Eğer tevbe ederlerse haklarında hayırlı
olur . Şayet yanaşmazlarsa Allah
onları dünyada da , ahirette de
acıklı bir azaba uğratır . Yeryüzünde onları koruyacak veya onlara
yardım edecek bir kimse de bulunmaz . (Tevbe :73
, 74) .
Çevrenizdeki bedevî Araplardan ve
Medine halkından münafıklar vardır . Bunlar münafıklıkta mâhir olmuşlardır .
Sen onları bilmezsin , biz onları iyi biliriz . Biz onlara iki kez azap edeceğiz . Sonra da onlar daha büyük bir azaba
itileceklerdir . Onlardan diğer bir
kısmı da günahlarını itiraf ettiler . Onlar iyi bir ameli diğer kötü bir amelle
karıştırdılar . Bunlar tevbe
ederlerse , umulur
ki Allah tevbelerini kabul eder . Çünkü Allah çok bağışlayan ve merhamet
edendir . (Tevbe :101 , 102) .
Münafıklar cehennemin en alt
tabakasındadırlar . Artık onlar
için hiçbir yardımcı bulamazsın . Ancak tevbe edenler , nefislerini ıslah edenler , Allah’a sımsıkı sarılanlar ve dinlerinde
Allah için ihlâs sahibi olanlar muratlarına erenlerdir . İşte bunlar müminlerle beraberdirler .
Allah yakında müminlere büyük bir
mükâfat verecektir .
(Nisa :145 , 146) .
Allahu Teâlâ hep
kullarına kolaylık sağlamıştır . Emir ve yasaklarını ona göre hafifletmiştir .
Oruç tuttuğunuz günlerin gecelerinde
hanımlarınıza yaklaşmak size helâl kılındı . Onlar sizin örtünüz , siz de onların örtülerisiniz . Allah sizin nefislerinize hiyanet etmekte
olduğunuzu bildi de tevbenizi kabul etti ve sizi bağışladı . (Bakara :187) .
Hadisi şerifte bu
ayeti kerimenin tefsiri .
"Ramazan orucu farz kılındığı vakit ,
Müslümanlar ay boyu kadınlara temas
etmezlerdi . Bazı kimseler bu
meselede nefislerine itimad edemiyorlardı . Bunun üzerine şu mealdeki ayet nazil oldu
: " . . . Allah nefsinize güvenmiyeceğinizi
biliyordu . Bu sebeple tevbenizi
kabul edip sizi affetti . " (Bakara , 187) . "
( Buhari , Kaynak kütübi sitte :465) .
Nefs ve şeytan
insana hertürlü kötülüğü işletebilir . Bu sebeple ne oldum değil ne olucağım
demelidir . Her an Rabbimize sığınmalıyız . Tevbe ve istiğfarımızı dilden
düşürememeliyiz .
Fuhuş , zina
edenlerin durumu şöyle bildirilmiştir .
Ayeti kerimelerde
:
Kadınlarınızdan fuhuş yapanlara (zinâ
edenlere) karşı aranızdan dört şâhit getirin . Eğer onların aleyhinde şâhitlik
yaparlarsa , ölüm onları alıp
götürünceye , ya da Allah
kendilerine bir yol gösterinceye kadar evlerde tutun . İçinizden fuhuş yapanların her ikisine de
eziyet edin . Eğer tevbe eder ,
hallerini düzeltirlerse , onlara eziyet etmekten vazgeçin . Çünkü Allah tevbeleri çok kabul edendir ,
çok merhametlidir .
(Nisa :15 ,
16) .
Namuslu kadınlara zina isnadında
bulunup sonra dört şâhit getiremeyenlere seksen değnek vurun ve artık onların
şâhitliğini hiçbir zaman kabul etmeyin . Onlar fâsıkların tâ kendileridir
. (Nur :5) .
FAİZİ TERKETMEK ve
tevbesi .
Ayeti kerimelerde
:
Yok eğer fâizi terketmezseniz , bunun Allah’a ve Peygamber’ine açılmış
bir savaş olduğunu bilin . Eğer
fâiz almaktan tevbe ederseniz , ana
paranız yine sizindir . Böylece ne
kimseye haksızlık etmiş ne de haksızlığa uğramış olursunuz . (Bakara :279) .
Allah sizin tevbenizi kabul etmek
istiyor , şehvetlerine uyanlar ise
sizin büsbütün yoldan çıkmanızı isterler . ( Nisa :27) .
Tevbeleri kabul
edilmeyenler
Ölüm anında
olanlar . Hayatı boyunca kafirlik yapıp inanmayan , ecel gelince inandım
diyenlerin imanı kabul edilmemiştir .
Ayeti kerimede
:
Yoksa kötülükleri yapıp yapıp da ,
içlerinden birine ölüm gelip
çatınca : “Ben şimdi tevbe ettim!” diyenlerin tevbesi makbul değildir , kâfir olarak ölenlerin tevbesi de makbul
değildir . İşte onlar için pek
acıklı bir azap hazırlamışızdır . (Nisa :18) .
İmanı küfrü tercih
edip haddi aştıkça aşanlara , dinin oyun ve eğlence edinenlerin tevbeside kabul
edilmemiştir .
Ayeti kerimede
:
İman ettikten
sonra kâfir olup ve küfürde daha da ileri gidenlerin tevbeleri aslâ kabul
edilmeyecektir . İşte onlar
sapıkların tâ kendileridir .
(Ali imran :89 ,
90) .
Şirk koşan
müşriklerde affedilmeyecektir . Çünkü Allah tek ilahtır . Alemlerin Rabbidir .
Alemlerden müstağni gani ve herşeyin tek yaratıcısıdır . Eşi , benzeri , ortağı yoktur .
Ayeti kerimede
:
. Allah kendisine ortak koşulmasını aslâ
bağışlamaz . Ondan başka günahları
dilediği kimse için bağışlar . Kim
Allah’a şirk koşarsa , çok uzak bir
sapıklığa düşmüş olur . ( Nisa :116) .
Kendileri yaratıldığı halde , hiçbir şeyi yaratamayan şeyleri mi şirk
koşuyorlar? (Araf
:191) .
Her ümmetten bir şâhit çıkarırız ve
(şirk koşanlara) : “Kesin delilinizi getirin!” deriz . O zaman bilirler ki hakikat Allah’a
âittir ve uydurdukları şeyler de kendilerini bırakıp kaybolmuşlardır
. ( Kasas;75) .
Allah dilediğinin
tevbesini kabul eder , dilediğinide
azap eder .
Ayeti kerimelerde
:
Allah dilediğinin tevbesini kabul
eder . Allah en iyi bilendir ,
hikmet sahibidir . (Tevbe :15) .
Allah kâfirlerden bir kısmını koparıp
ayırsın veya onları perişan etsin de , bu sebeple onlar hüsrana uğrayarak geri
dönüp gitmiş olsunlar . Bu işten dolayı senin yapacağın hiçbir şey yoktur .
Allah ya onların tevbelerini kabul
eder , ya da onlara azap eder .
Çünkü onlar zâlimdirler .
(Ali imran :127 ,
128) .
Bilmez misin ki , göklerde ve yerde ne varsa hepsinin
hükümranlığı Allah’a âittir . Dilediğine azap eder , dilediğini bağışlar . Allah her şeye kâdirdir . (Maide :40) .
Peygamber
Efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem duası makbuldür . Peygamber Efendimiz
sallallahü aleyhi ve sellem yüzü ,
suyu hürmetine istenebilir .
Ayeti kerimede
:
Biz hiçbir peygamberi ,
Allah’ın izni ile kendisine itaat
edilmesinden başka bir hikmetle göndermedik . Eğer onlar kendilerine zulmettikleri
vakit , sana gelip de Allah’tan
tevbekâr olarak günahlarının bağışlanmasını isteselerdi ve Peygamber de
kendileri için af isteyiverseydi , elbette Allah’ı affedici ve merhametli
bulurlardı . (Nisa :64)
.
Onların mallarından
sadaka al ki , bununla kendilerini
temizlemiş , bereketlendirmiş
olasın . Onlara duâ et . Şüphesiz ki senin duân onlar için
sekinettir (huzur kaynağıdır) . Allah işitendir , bilendir . (Tevbe;103) .
Yanlışlıkla öldürülen müminin hükmü ve tevbesi .
Ayeti kerimede :
Yanlışlıkla olması dışında bir
müminin bir mümini öldürmeye hakkı olamaz . Bir mümini yanlışlıkla öldüren kimsenin ,
bir mümin köleyi azad etmesi ve
öldürülenin âilesine teslim edilecek bir diyet ödemesi gerekir . Ancak ölünün âilesi diyeti bağışlaması
müstesnâ . Öldürülen mümin , düşmanınız olan bir topluluktan ise ,
mümin bir köle azad etmek gerekir .
Şayet sizin ile kendileri arasında
andlaşma bulunan bir topluluktan ise , âilesine verilecek bir diyet ve mümin bir
köle azad etmesi gerekir . Bunları
bulamayan kimsenin , Allah
tarafından tevbesinin kabulü için iki ay arka arkaya oruç tutması gerekir .
Allah her şeyi bilendir , hükmünde hikmet sahibidir
. ( Nisa :92) .
Kasden bir mümini
öldürene ise kurtuluş yoktur .
Ayeti kerime
:
Kim bir mümini kasten öldürürse ,
onun cezası , içinde devamlı kalacağı cehennemdir .
Allah ona gazap etmiş , lânetlemiş ve büyük bir azap
hazırlamıştır .
(Nisa :93) .
Hırsızlık
edenlerin tevbesi .
Ayeti kerimede
:
Hırsızlık eden erkek ve
kadının yaptıklarına karşılık Allah tarafından ibret verici bir ceza olarak
ellerini kesin . Allah Azîz’dir ,
hükmünde hikmet sahibidir .
Yaptığı
zulümden sonra tevbe edip hâlini düzelten kimse , bilsin ki Allah onun tevbesini kabul eder
. Allah çok bağışlayıcı ve merhamet
edicidir . (Maide :38
, 39) .
Peygamberler hep tevbeye davet etmiştir .
Ayeti kerimelerde :
Rabbinizden mağfiret
dileyiniz ve O’na tevbe ediniz ki , belli bir süreye kadar sizi güzelce
geçindirsin ve her fazilet sahibine faziletinin karşılığını versin . Eğer yüz çevirirseniz , ben sizin başınıza gelecek büyük bir
günün azabından korkarım . (Hud :3) .
“Ey kavmim! Rabbinizden
mağfiret dileyin , sonra O’na tevbe
edin ki üzerinize gökten bol bol yağmur indirsin , kuvvetinize kuvvet katsın . Günahkâr olarak yüz çevirmeyin .
” (Hud :52) .
Semud kavmine de
kardeşleri Salih’i gönderdik . Dedi
ki : “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin , sizin O’ndan başka ilâhınız yoktur .
O sizi topraktan yarattı ve sizi
orada yaşattı . O halde O’ndan
mağfiret dileyin , sonra da O’na
tevbe edin . Doğrusu Rabbim size
çok yakındır ve duâları kabul edendir . ” (Hud :61)
.
“Rabbinizden mağfiret
dileyin . Sonra da O’na tevbe edin
. Doğrusu Rabbim çok merhametlidir
ve çok sever . ”
(Hud :90) .
Hadisi şerite peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellemin
tevbesi .
"Buhari ve Tirmizi'de
gelen bir rivayette Hz . Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) diyor ki : "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ı
işittim , demişti ki : "Allah'a
kasem olsun , ben günde Allah'a
yetmiş kere istiğfar ediyorum tevbede bulunuyorum . " ( Buhari , Kaynak kütübi sitte :1863) .
"Resûlullah
(aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki : "Ademoğlu için iki vadi dolusu mal olsaydı
, mutlaka bir üçüncüyü isterdi .
Ademoğlunun iç boşluğunu ancak
toprak doldurur . Allah tevbe
edenleri affeder . "
( Buhari , Kaynak
kütübi sitte :1640) .
Arşta çok saygın yüce melekler tevbe edenler için dua , bağışlanma
dilerler .
Ayeti kerimede :
Arş'ı taşıyan ve onun
çevresinde bulunanlar Rablerini hamd ile tesbih ederler . O'na iman ederler ve müminler için de
mağfiret dilerler . (Şöyle derler)
: "Ey Rabbimiz! Senin rahmetin ve ilmin her şeyi kuşatmıştır . Tevbe edip senin yoluna uyanları bağışla
, onları cehennem azabından koru .
" (Mümin :7) .
Tevbe etmeyenler uyarılmıştır .
Onlar her yıl bir veya
iki defa çeşitli belâlara uğratılıp imtihana çekildiklerini görmüyorlar mı?
Böyleyken yine de tevbe etmiyorlar , ibret almıyorlar . ( Tevbe
:126) .
İnandıktan sonra yoldan
çıkmış olmak ne kötü addır! Kim de tevbe etmezse , işte onlar zâlimlerdir . (Hucurat
:11) .
Hadisi şeriftede tevbe etmeyenler hakkında uyarı vardır .
"Ebu
Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor : "Hz . Peygamber (aleyhissalatu vesselam)
buyurdu ki : "Kul bir hata yaptığı zaman kalbinde siyah bir iz meydana gelir .
Eğer kişi , o hatadan nefsini uzaklaştırır , af taleb eder ve tevbede bulunursa kalbi
cilalanarak (leke silinir) . Bilakis , aynı günahı işlemeye devam ederse , kalpteki leke artırılır . Hatta bir zaman gelir , kalbi tamamen kaplar . İşte bu durum Cenab-ı Hakk'ın : "Bilakis
, onların irtikab edegeldikleri ,
kalplerini paslandırmıştır"
(Mutaffifın 14) mealindeki ayette zikrettiği pasdır . " (Tirmizi
, Kaynak kütübi sitte :857) .
Tevbe edenlere , Allahın emir ve yasaklarına uyanlara müjdeler
olsun . Allah tevbe edenleri sever ve tevbeleri bol bol kabul eden tevvabtır .
Ayeti kerimede :
Allah’a tevbe edenler , ibadet edenler , hamd edenler , oruç tutanlar , rüku ve secde edenler , iyiliği teşvik edip kötülükten
vazgeçirmeye çalışanlar ve Allah’ın hududunu koruyanlar var ya , işte bu müminleri müjdele!
(Tevbe :112) .
Ancak tevbe eden , iman eden ve sâlih amel işleyen kimseler
bunun dışındadır . Onlar hiçbir
haksızlığa uğratılmaksızın cennete girerler . (Meryem :60) .
. Ancak tevbe edip iman eden ve sâlih amel
işleyenler başka . Allah onların
kötülüklerini iyiliklere çevirir . Allah çok çok bağışlayıcı , engin merhamet sahibidir . Kim tevbe edip sâlih amel işlerse , şüphesiz ki o tevbesi kabul edilmiş
olarak Allah’a döner . (Furkan :70 , 71) .
Allahu Teâlânın
mümin kulunun tevbesine sevinci hadisi şerifte anlatılmıştır .
Hadisi şerifte
:
"Haris İbnu Süveyd
anlatıyor : "Abdullah İbnu Mes'ud
(radıyallahu anh) bize iki hadis rivayet etti . Bunlardan biri Hz . Peygamber (aleyhissalatu vesselam)' dendi
, diğeri de kendisinden . Dedi ki : "Mü'min günahını şöyle görür :
"O , sanki üzerine her an düşme
tehlikesi olan bir dağın dibinde oturmaktadır . Dağ düşer mi diye korkar durur . Facir ise , günahı burnunun üzerinden geçen bir sinek
gibi görür" İbnu Mes'ud bunu söyledikten sonra eliyle , Şöyle diyerek , burnundan sinek kovalar gibi yapmıştır .
Sonra dedi ki : "Ben Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın şöyle söylediğini
duydum : "Allah , mü'min kulunun
tevbesinden , tıpkı şu kimse gibi
sevinir : "Bir adam hiç bitki bulunmayan , ıssız , tehlikeli bir çölde , beraberinde yiyeceğini ve içeceğini
üzerine yüklemiş olduğu bineği ile birlikte seyahat etmektedir . Bir ara (yorgunluktan) başını yere koyup
uyur . Uyandığı zaman görür ki ,
hayvanı başını alıp gitmiştir .
Her tarafta arar ve fakat bulamaz .
Sonunda aç , susuz , yorgun ve bitap düşüp : "Hayvanımın
kaybolduğu yere dönüp orada ölünceye kadar uyuyayım" der . Gelip ölüm uykusuna yatmak üzere kolunun
üzerine başını koyup uzanır . Derken bir ara uyanır . Bir de ne görsün! Başı ucunda hayvanı
durmaktadır , üzerinde de yiyecek
ve içecekleri . İşte Allah'ın ,
mü'min kulunun tevbesinden duyduğu
sevinç , kaybolan bineğine azığıyla
birlikte kavuşan bu adamın sevincinden fazladır . "Müslim'in bir rivayetinde şu ziyade var
: "(Sonra adam sevincinin şiddetinden şaşırarak şöyle dedi : "Ey Allah'ım ,
sen benim kulumsun , ben de senin Rabbinim . " (Buhari , Kaynak kütübi sitte :926) .
Allahu Teâlâ
merhamet ve rahmetiyle kullarının tevbe etmelerini bekler . Hemen cezalandırmaz
. Bunu ayeti kerimesinde şöyle bildirmiştir :
Allah’ın size lütuf ve merhameti
bulunmasaydı ve Allah tevbeleri kabul eden , hüküm ve hikmet sahibi olmasaydı!
(Suçlunun hemen cezâsını verirdi) . (Nur :10) .
Eğer Allah zulümleri yüzünden
insanları cezalandırsaydı , yeryüzünde tek canlı bırakmazdı . Fakat onları takdir edilen bir süreye
kadar geciktirir . Süreleri dolunca
da , ne bir an geri kalabilirler ne
de ileri geçerler .
( Nahl :61) .
Allahu Teâlâ mümin
kullarının doğru olmasını , haddi aşmamızı , günahlarda ısrar etmemizi
buyurmaktadır .
Ayeti kerimede
:
Emrolunduğun gibi dosdoğru ol!
Beraberindeki tevbe edenler de . Aşırı gitmeyin . Çünkü O , yaptıklarınızı görmektedir
. (Hud :112) .
Kalpten samimi
tevbe ayeti kerimede şöyle bildirilmiştir .
Ey iman edenler!
Yürekten samimi bir tevbe ile Allah'a dönün . Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi
örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar . O gün Allah Peygamber'i ve iman edip
onunla beraber olanları rüsvay etmeyecek , utandırmayacak . Nurları önlerinde ve sağlarında koşup
parlayacak . Derler ki : "Ey
Rabbimiz! Nurumuzu tamamla ve bizi bağışla , şüphesiz ki sen her şeye kâdirsin .
" (Tahrim :8) .
Bir
daha o günahları işlememeye kul azmetmelidir . Şeytana ve nefsine uyup günah
işleyince hemen tevbe etmelidir . Şeytandan ve nefslerinden gelen tevbe etme
vesvesesine kapılmamalıdır . Kul hatasız , günahsız olmaz . Tevbe ve istiğfar
ile hem günahlarımızı Allaha karşı itiraf ediyor , hemde bağışlanma diliyoruz . Allah ise
bunu seviyor .
Güneşin batıdan doğması kıyamet alametlerindendir . O zaman
tevbeler kabul olunmayacaktır . Bu kıyamet alametinin büyüklerinden olup , ne zaman olucağını yine Allahu Teâlâ
bilir . Kullar ecel gelmeden ,
dünyaya dalmadan tevbesinde devamlı olmalıdır .
Hadisi şerifte :
"Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor : "Resûlullah (aleyhissalatu
vesselam) buyurdular ki : "Kim güneş
batıdan doğmazdan evvel tevbe ederse Allah tevbesini kabul eder . " (Müslim
, Zikr 43 , (2703) .
Sonsuz
Tevvab olan Alemlerin Rabbine hamd ve senalar olsun . Allah bizleri zatına
yönelenlerden , tevbe ve istiğfar edenlerden eylesin amin .