Metin5 | alan |
---|---|
017.Bakara | 17. Onların (münafıkların) hali, karanlık bir gecede ateş yakan kimsenin durumuna benzer. Ki, ateş tam onların çevresini aydınlatmışken, Allah onların Nurlarını giderir ve onları karanlıklar içinde bırakır. Onlar artık hiçbir şeyi göremez olurlar. |
063.Bakara | 63. Bir zaman da sizden kesin söz almıştık. Tur dağını da, başınıza indirecek gibi bir vaziyette üstünüze kaldırıp: “Size verdiğimiz Kitab’a sımsıkı sarılın, içinde olanları hatırda tutun. Belki bu sayede sakınır, koruNursunuz.” demiştik. |
0184.Bakara | 184. (Oruç) sayılı günlerdir. Sizden kim o günlerde hasta olur veya seferde buluNursa, tutamadığı günler sayısınca başka günlerde tutar. Oruç tutmaya gücü yetmeyenler ise, bir yoksul doyumu fidye verir. Kim kendi isteğiyle nafile olarak hayır yaparsa, bu kendisi için daha hayırlıdır. Eğer bilirseniz, oruç tutmanız sizin için daha hayırlıdır. |
0185.Bakara | 185. Ramazan ayı öyle bir aydır ki, insanlara doğru yolu gösteren, hidayeti açıklayan, hakkı ve bâtılı birbirinden ayırt eden Kur’an o ayda indirildi. Şu halde sizden her kim o aya erişirse oruç tutsun. Kim de hasta olur veya yolculukta buluNursa, tutamadığı günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin. Allah sizin için kolaylık ister, güçlük istemez. Bu kolaylığı dilemesi, sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu gösterdiğinden dolayı Allah’ı yüceltmeniz içindir. Umulur ki şükredersiniz! |
0196.Bakara | 196. Hacc’ı da Umre’yi de Allah için tamamlayın. Eğer bunlardan alıkoNursanız, o zaman kolayınıza gelen bir kurban gönderin. Bu kurban, kesileceği yere varıncaya kadar da, başınızı traş etmeyin. İçinizden her kim hasta olursa veya başında bir rahatsızlığı varsa ona oruç veya sadaka ya da kurban olmak üzere fidye gerekir. Emin olduğunuz vakitte kim Hacc zamanına kadar Umre ile faydalanmak isterse, kolayına gelen bir kurban kesmek gerekir. Kurban kesemeyen kimse Hacc günlerinde üç, memleketine döndüğü zaman da yedi olmak üzere tam on gün oruç tutar. Bu söylenenler, âilesi Mescid-i haram civarında oturmayanlar içindir. Allah’tan korkun. Biliniz ki Allah, azabı pek şiddetli olandır. |
0257.Bakara | 257. Allah iman edenlerin dostudur. Onları karanlıklardan kurtarıp Nura çıkarır. İnkâr edip kâfir olanların dostları ise Tağut’tur. Onları Nurdan alıp karanlıklara götürür. İşte onlar cehennemliklerdir, orada ebedî kalacaklardır. |
0101.Ali İmran | 101. Size Allah’ın âyetleri okuNurken ve aranızda O’nun Resul’ü buluNurken nasıl küfre dönersiniz? Kim Allah’a sımsıkı sarılırsa, muhakkak ki o doğru bir yola iletilmiştir. |
0112.Ali İmran | 112. Onlar (yahudiler) nerede buluNurlarsa bulunsunlar, zillet altında kalmaya mahkûmdurlar. Meğer ki Allah’ın ahdine ve insanların ahdine sığınmış olsunlar. Onlar Allah’tan bir gazaba uğramışlardır ve üzerlerine miskinlik (damgası) vurulmuştur. Çünkü onlar Allah’ın âyetlerini inkâr ediyorlar ve haksız yere peygamberlerini öldürüyorlardı. Bu, onların isyan etmelerinden ve haddi aşmalarındandır. |
0120.Ali İmran | 120. Size bir iyilik dokuNursa bu onları üzer. Başınıza bir musibet gelse buna da sevinirler. Eğer sabreder, Allah’tan korkarsanız, onların hilesi size hiçbir zarar veremez. Şüphesiz ki Allah onların yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır. |
0184.Ali İmran | 184. Eğer seni yalanladılarsa, senden önce apaçık deliller, sahifeler ve Nur saçan kitap getiren peygamberler de yalanlanmıştı. |
08.Nisa | 8. Miras taksiminde (mirasta hissesi olmayan) akrabalar, yetimler ve yoksullar hazır buluNursa, onları da bundan rızıklandırın ve onlara güzel söz söyleyin. |
012.Nisa | 12. Eğer eşlerinizin çocukları yoksa geriye bıraktıklarının yarısı sizindir. Çocukları varsa bıraktıklarının dörtte biri sizindir. Bunlar yaptığı vasiyeti ve borcu ödedikten sonradır. Sizin de çocuğunuz yoksa; yapacağınız vasiyet ve borçtan sonra bıraktığınızın dörtte biri eşlerinizindir. Çocuğunuz varsa, sekizde biri onlarındır. Eğer kendisine vâris olunan erkek veya kadın, çocuğu ve ana babası olmayan bir kimse olur ve onun bir erkek veya bir kız kardeşi buluNursa, bu kardeşlerin her birine altıda bir düşer. Eğer ikiden fazla iseler, zarara uğratılmaksızın üçte birine ortak olurlar. Bunlar, yaptığı vâsiyeti ve borcu ödedikten sonradır. Bütün bu hükümler Allah’tan bir vâsiyet ve emirdir. Allah Alîm’dir, Halîm’dir. |
043.Nisa | 43. Ey iman edenler! Sarhoşken -ne söylediğinizi bilinceye kadar-, bir de cünüp iken -yolcu olan müstesnâ- gusül yapmadıkça namaza yaklaşmayın. Eğer hasta olur veya bir yolculuk üzerinde buluNursanız, veya sizden biriniz ayak yolundan gelmişse, yahut da kadınlara yaklaşıp da su bulamamışsanız, o zaman temiz toprakla teyemmüm edin, yüzlerinize ve ellerinize sürün. Şüphesiz ki Allah çok affedici ve bağışlayıcıdır. |
0120.Nisa | 120. Şeytan onlara vaadlerde buluNur ve ümitlendirir. Halbuki şeytanın onlara verdiği vaadler aldatmacadan başka bir şey değildir. |
0174.Nisa | 174. Ey insanlar! Size Rabbinizden kesin bir delil geldi ve size apaçık bir Nur (Kur’an) indirdik. |
0176.Nisa | 176. Resulüm! Senden fetvâ isterler. De ki: “Allah, size babası ve çocuğu olmayan kişinin mirâsı hakkındaki hükmünü şöyle açıklar: Şayet çocuğu olmayıp bir kız kardeşi bulunan kimse ölürse, bıraktığının yarısı kız kardeşine kalır. Eğer ölen bir kadının geride çocuğu kalmaz da erkek kardeşi buluNursa, erkek kardeş mirasının tamamını alır. Eğer ölenin iki ve daha çok kız kardeşi varsa, o zaman mirasın üçte ikisi bunlarındır. Şayet ölenin kardeşleri erkek ve kadın iseler, erkeğe iki kadının hissesi kadar pay verilir. Doğru yoldan saparsınız diye Allah size dininizin hükümlerini açıklıyor. Allah her şeyi hakkıyle bilendir.” |
012.Maide | 12. Andolsun ki Allah, İsrâiloğullarından söz almıştı. Biz onlardan oniki tane nakib (temsilci) tayin ettik. Allah şöyle dedi: “Şüphesiz ki ben sizinle beraberim. Eğer siz namazı kılar, zekâtı verir, peygamberlerime iman eder, onlara kuvvetle yardım ederseniz ve Allah’a güzel bir borç takdiminde buluNursanız; andolsun ki sizin günahlarınızı örterim ve andolsun ki sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere sokarım. Artık bundan sonra sizden kim inkâr yolunu tutarsa, gerçekten o dosdoğru yoldan sapmış olur.” |
015.Maide | 15. Ey ehl-i kitap! Size Resul’ümüz geldi. Kitap’tan gizleyip durduğunuz şeylerin bir çoğunu size açıklıyor, bir çoğundan da geçiyor. Gerçekten size Allah’tan bir Nur ve apaçık bir kitap geldi. |
044.Maide | 44. Doğrusu biz yol gösterici ve Nurlandırıcı olarak Tevrat’ı indirdik. Kendilerini Allah’a teslim etmiş peygamberler, yahudi olanlara onunla hükmederlerdi. Rabbânîler (Rabbe kul olanlar) ve Ahbar (bilginler) de Allah’ın kitabını korumaları kendilerinden istendiği için onunla (hükmederlerdi). Hepsi de ona (Tevrat’a) şâhit idiler. O halde insanlardan korkmayın, benden korkun. Âyetlerimi değersiz olan şeylerle değiştirmeyin. Kim Allah’ın indirdiği hükümlerle hükmetmezse, işte onlar kâfirlerdir. |
091.Enam | 91. Onlar Allah’ı lâyıkıyle bilip takdir edemediler. Çünkü: “Allah hiçbir beşere bir şey indirmedi.” dediler. De ki: “Musa’nın insanlara bir Nur ve hidayet olarak getirdiği Tevrat’ı kim indirdi? Siz onu parça parça kağıtlar haline getirip, işinize geleni açıklıyor, çoğunu da gizliyorsunuz. Sizin de atalarınızın da bilmediği şeyler (Kur’an’da) size öğretilmiştir.” Resul’üm! Sen “Allah!” de, sonra bırak onları, daldıkları bataklıkta oynaya dursunlar. |
0122.Enam | 122. Bir ölü iken kendisini dirilttiğimiz, ona insanlar arasında yürüyebileceği bir Nur verdiğimiz kimse, karanlıklar içinde kalıp ondan hiç çıkamayan kimse gibi olur mu hiç? Kâfirlere yaptıkları böylece süslü gösterilmiştir. |
0157.Araf | 157. Onlar ki yanlarında bulunan Tevrat ve İncil’de yazılı buldukları o Elçi’ye, o ümmî Peygamber’e uyarlar. O Peygamber kendilerine iyiliği emreder, kötülükten men eder. Onlara temiz şeyleri helâl, çirkin şeyleri de haram kılar. Onların ağır yüklerini, sırtlarındaki zinciri kaldırıp atar. İşte o Peygamber’e inanan, saygı gösterip aziz tutan, ona yardım eden, onunla gönderilen Nura uyanlar yok mu? İşte onlar kurtuluşa ve saâdete erenlerdir. |
03.Enfal | 3. Onlar namazlarını dosdoğru kılarlar ve kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden bağışta buluNurlar. |
029.Enfal | 29. Ey iman edenler! Eğer siz Allah’tan korkar, takvâ sahibi olursanız, O size furkan (iyi ile kötüyü ayırt edecek bir mârifet, bir Nur) verir. Kötülüklerinizi örter ve sizi bağışlar. Çünkü Allah büyük lütuf sahibidir. |
065.Enfal | 65. Ey Peygamber! Müminleri savaş için coştur. Eğer sizden sabırlı yirmi kişi buluNursa, onlardan ikiyüz kâfire galip gelirler. Eğer sizden yüz kişi olursa, kâfir olanlardan bin kişiye galip gelirler. Çünkü onlar anlayışsız bir gürûhtur. |
066.Enfal | 66. Şimdi Allah yükünüzü hafifletti, sizde zayıflık olduğunu bildi. O halde sizden sabırlı yüz kişi buluNursa, onlardan ikiyüz kişiye galip gelirler ve eğer sizden bin kişi olursa, onlardan ikibin kişiye Allah’ın izniyle galip gelirler. Allah sabredenlerle beraberdir. |
068.Enfal | 68. Eğer daha önceden Allah’tan verilmiş bir hüküm olmasaydı, aldığınız fidyeden ötürü size mutlaka büyük bir azap dokuNurdu. |
032.Tevbe | 32. Allah’ın Nurunu ağızlarıyla üfleyip söndürmek istiyorlar. Halbuki kâfirler hoşlanmasalar da Allah Nurunu mutlaka tamamlayacaktır. |
050.Tevbe | 50. Eğer sana bir iyilik dokuNursa, fenalarına gider, sana bir kötülük erişirse de: “Biz daha önceden işimizi sağlama almıştık.” derler ve sevinç içinde dönüp giderler. |
05.Yunus | 5. Güneşi ışık, ay’ı Nur yapan, yılların sayısını ve hesabı bilmeniz için aya menziller (konak yerleri) tayin eden O’dur. Allah bunları ancak hak ile yaratmıştır. O, bilen bir topluluk için âyetlerini birer birer açıklar. |
054.Yunus | 54. Nefsine zulmeden herkes, yeryüzünde ne varsa kendisinin olsaydı, onu fedâ etmek isterdi. Azabı gördükleri zaman da pişmanlıklarını gizlemeye çalışırlar. Aralarında adaletle hükmoluNur ve onlara zulmedilmez. |
030.Hud | 30. “Ey kavmim! Ben onları kovarsam, Allah’a karşı beni kim savuNur? Hiç düşünmez misiniz?” |
0113.Hud | 113. Zulmedenlere meyletmeyin. Yoksa size de ateş dokuNur. Sizin Allah’tan başka dostunuz yoktur. Sonra yardım da görmezsiniz. |
021.Yusuf | 21. Mısır’da onu satın alan kimse karısına dedi ki: “Ona güzel bak! Umulur ki bize faydası dokuNur, ya da onu evlât ediniriz.” İşte böylece biz Yusuf’u o yere yerleştirdik. Ona rüyâların yorumunu öğrettik. Allah emrini yerine getirmeye kâdirdir. Fakat insanların çoğu bunu bilmezler. |
075.Yusuf | 75. “Onun cezası, kayıp eşya kimin yükünde buluNursa; işte o onun karşılığıdır, o şahsa el konulur. Biz zâlimleri böyle cezalandırırız.” dediler. |
088.Kehf | 88. “Fakat her kim de iman edip sâlih amellerde buluNursa, ona da mükâfat olarak en güzel bir karşılık vardır. Ona emrimizden kolayını da söyleyeceğiz.” |
018.Yâsin | 18. Onlar dediler ki: "Doğrusu biz sizin yüzünüzden uğursuzluğa uğradık. Eğer bu işten vazgeçmezseniz sizi mutlaka taşlarız ve bizden size acı bir azap dokuNur." |
043.Yâsin | 43. Dilersek onları suda boğarız. Ne kendilerine bir yardımcı buluNur, ne de kurtarılırlar. |
045.Yâsin | 45. Onlara: "Yapmakta olduğunuz ve yapıp arkada bıraktığınız işler hakkında Allah'tan korkun, umulur ki size merhamet oluNur!" denildiği zaman (yüz çevirirler). |
018.Mü’min | 18. Resulüm! Onları o yaklaşan güne karşı uyar. Öyle bir gün ki, yürekleri ağızlarına gelir ve kederlerinden yutkuNur dururlar. Zâlimlerin ne bir dostu ne de sözü dinlenecek bir şefaatçısı vardır. |
079.Enbiyâ | 79. Biz Süleyman’a bu meselenin hükmünü belletmiştik. Biz onların her birine hüküm ve ilim verdik. Davut’a dağları ve kuşları musahhar kıldık, onunla beraber tesbihte buluNurlardı. Bunları yapan bizdik. |
011.Hac | 11. İnsanlardan kimi de, Allah’a bir yar kenarındaymış gibi kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokuNursa buna pek memnun olur. Başına bir belâ gelirse yüzüstü döner. Dünyayı da ahireti de kaybeder. İşte apaçık kayıp budur. |
0105.Mü’minûn | 105. “Âyetlerim size okuNurken, onları yalanlayan siz değil miydiniz?” |
040.Nûr | 40. Veya engin bir denizdeki yoğun karanlıklar gibidir. Onu üstüste dalgalar ve dalgaların üstünde de bulutlar örter. Karanlıklar üstünde karanlıklar... İnsan elini çıkarıp uzatsa, neredeyse onu dahi göremez. Allah kime Nur vermemişse onun Nuru yoktur. |
061.Furkan | 61. Gökte burçlar yaratan, orada ışık saçan güneşi ve Nurlu ay’ı vâreden Allah, yüceler yücesidir. |
046.Neml | 46. Dedi ki: “Ey Kavmim! İyilik dururken niçin kötülüğe koşuyorsunuz? Allah’tan mağfiret dilemeniz gerekmez mi? Belki merhamet oluNursunuz.” |
09.Kasas | 9. Firavun’un karısı: “Benim için de, senin için de bir göz bebeği! Onu öldürmeyin. Olur ki bize faydası dokuNur, yahut onu evlât ediniriz.” dedi. Halbuki onlar işin farkında değillerdi. |
046.Ahzab | 46. Allah’ın izniyle Allah’a çağıran ve Nur saçan bir kandil olarak. |
025.Fâtır | 25. Şayet seni yalanlarlarsa, onlardan öncekiler de yalanlamışlardı. Peygamberleri onlara açık delillerle, sayfalarla ve Nurlu bir kitap ile gelmişlerdi. |
022.Zümer | 22. Allah bir kimsenin kalbini müslümanlık için açarsa, o Rabbinden verilen bir Nur üzerinde değil midir? Kalpleri Allah'ı zikretmeye kaskatı olan kimselere ise yazıklar olsun! Onlar apaçık dalâlet içindedirler. |
069.Zümer | 69. Mahşer yeri Rabbinin Nuru ile aydınlanır. Kitap konulur. Peygamberler ve şâhitler getirilir. Sonra aralarında hak ve adaletle hükmoluNur ve onlar aslâ haksızlığa uğratılmazlar. |
078.Mü’min | 78. Andolsun ki senden önce de peygamberler gönderdik. Sana onların kimini anlattık, kimini de anlatmadık. Hiçbir peygamber Allah'ın izni olmadan herhangi bir âyeti (mucizeyi) kendiliğinden getiremez. Allah'ın emri gelince de hak ile hükmoluNur ve bâtılı seçenler o zaman hüsrana uğrarlar. |
026.Fussilet | 26. Kâfirler dediler ki: "Bu Kur'an'ı dinlemeyin! OkuNurken gürültü patırtı yapın! Belki üstünlük sağlar onu bastırırsınız." |
052.Şûrâ | 52. İşte böylece sana da emrimizden bir ruh (Kur'an) vahyettik. Sen kitap nedir, iman nedir önceleri bilmezdin. Fakat biz onu (Kur'an'ı) bir Nur yaptık. Kullarımızdan dilediğimizi onunla doğru yola iletiriz. Şüphesiz ki sen doğru yolu göstermektesin. |
020.Câsiye | 20. Bu (Kur'an) insanların kalp gözlerini açacak bir Nur, kesin olarak inanan bir toplum için hidayet ve rahmettir. |
018.Kaf | 18. O bir söz atmaya dursun, mutlaka yanında onu gözetleyen, söylediği her sözü zapteden (bir melek) hazır buluNur. |
035.Kaf | 35. Orada kendileri için diledikleri her şey buluNur. Katımızda daha fazlası da vardır. |
015.Zâriyât | 15. Muttakiler cennetlerde ve pınar başlarında buluNurlar. |
052.Rahman | 52. İkisinde de her türlü meyveden çift çift buluNur. |
011.Hadid | 11. Kim Allah'a güzel bir ödünç takdiminde buluNursa, Allah da onun karşılığını kat kat artırır. Ayrıca ona cömertçe verilecek bir mükâfat da vardır. |
013.Hadid | 13. O gün ki, erkek münâfıklarla kadın münâfıklar, iman edenlere: ‘Bize bakınız, Nurunuzdan alalım!' diyeceklerdir. Onlara: ‘Dönün ardınıza da bir Nur arayın!' denilir. Nihayet onların arasına, içinde rahmet, dışında azap bulunan kapalı bir sur çekilir. |
019.Hadid | 19. Allah'a ve peygamberlerine iman edenler, işte onlar Rableri katında sıddîklar ve şehitlerdir. Onların mükâfatları ve Nurları vardır. Kâfir olup da âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte onlar da cehennem halkıdırlar. |
028.Hadid | 28. Ey iman edenler! Allah'tan korkun ve Peygamber'e inanın ki; size rahmetini iki kat versin, ışığında yürüyeceğiniz bir Nur ihsan etsin ve sizi bağışlasın. Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhametlidir. |
07.Mücadele | 7. Göklerde olanları da yerde olanları da Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bundan az da olsalar, bundan çok da olsalar ve nerede buluNurlarsa bulunsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra kıyamet günü onların yaptıklarını haber verecektir. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilendir. |
09.Haşr | 9. Muhacirlerden evvel Medine'yi yurt ve iman evi edinmiş olan Ensar, kendilerine hicret edip gelenleri severler. Onlara verilen şeylerden dolayı içlerinde bir kaygı hissetmezler. Kendileri zaruret içinde bulunsalar bile, muhacir kardeşlerini tercih ederler. Kim nefsinin mala olan hırs ve cimriliğinden koruNursa, işte onlar saâdete erenlerdir. |
08.Saf | 8. Onlar Allah'ın Nurunu ağızlarıyla söndürmek isterler. Halbuki kâfirler istemeseler de, Allah Nurunu tamamlayacaktır. |
08Tegabun | 8. Allah'a, Peygamber'ine ve indirdiğimiz o Nura (Kur'an'a) inanın. Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır. |
016Tegabun | 16. Gücünüzün yettiği kadar Allah'tan korkun. Dinleyin, itaat edin, kendi iyiliğinize olarak mallarınızdan infak edin. Kim nefsinin mala olan hırs ve cimriliğinden koruNursa, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. |
017Tegabun | 17. Eğer Allah'a güzel bir ödünç takdiminde buluNursanız, Allah onu sizin için kat kat artırır ve sizi bağışlar. Allah şükrün karşılığını verendir, ceza vermekte acele etmeyendir. |
08Tahrim | 8. Ey iman edenler! Yürekten samimi bir tevbe ile Allah'a dönün. Umulur ki Rabbiniz sizin kötülüklerinizi örter ve sizi altlarından ırmaklar akan cennetlere koyar. O gün Allah Peygamber'i ve iman edip onunla beraber olanları rüsvay etmeyecek, utandırmayacak. Nurları önlerinde ve sağlarında koşup parlayacak. Derler ki: "Ey Rabbimiz! Nurumuzu tamamla ve bizi bağışla, şüphesiz ki sen her şeye kâdirsin." |
018.Hakka | 18. O gün siz huzura arzoluNursunuz ve hiçbir şeyiniz gizli kalmaz. |
016.Nuh | 16. "Onların içinde ay'ı bir Nur yapmış, güneşin de ışık saçmasını sağlamıştır." |
015.Fecr | 15. İnsana gelince; Rabbi kendisini imtihan edip de ikramda buluNur, ona bol nimet verirse: "Rabbim bana ikram etti." der. |