Allah Adl'dır .
Ayeti kerimede:
"Muhakkak ki Allah adaleti , iyilik yapmayı , akrabaya yardım etmeyi emreder . Hayâsızlığı , fenalığı ve haddi aşmayı da yasak eder . Düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor . " (Nahl: 90) .
Allah her konuda , her işte , her yerde , her şekilde en adil olandır . Onun adaleti gibi bir adalet yoktur . Adaletini yarattıkları kavrayamaz . Allahın adaleti yarattıklarınada benzemez . Zerreden başlayarak yaratırken , yaşatırken , öldürürken , diriltirken adaletli davranır . Her an adaletlidir . Onun adaletin kör gözler görmez . Sağır kulaklar duymaz . Aklı kıt olanlar akletmez .
Hayır işlerinin hayırlarını zerre eksik kalmayacağıncaya kadar kat kat mükafatlandırır . Günahkarları ise sadece aynısıyla cezalandırır . Çünkü Allah kullarına rahmet edici ve şefkatlidir . İsteseydi verdiği mükafat fazla olduğu gibi azabınıda kat kat verirdi . Fakat Allah çok adil olup şefkatlidir , merhametlidir .
Ayeti kerimede: Şüphe yok ki Allah zerre kadar haksızlık yapmaz . Zerre kadar iyilik olsa , onu kat kat arttırır ve kendi katından da büyük mükâfat verir . Nisa:40) .
Mümin kullarına bir müjdeside ayeti kerimede:
"Yaptıkları hiçbir iyilik karşılıksız bırakılmayacaktır . Allah takvâ sahiplerini çok iyi bilir ." Ali imran:115) .
Görüldüğü gibi ne zerre bir haksızlık , ne zerre bir adaletsizlik Allahtan asla beklenemez .
Ayeti kerimede:
"Allah kendisine inanıp da O’na sımsıkı sarılanları kendi katından bir rahmete ve lütufa kavuşturacak , onları kendisine götüren doğru bir yola eriştirecektir ." (Nisa:175) .
Allah sürekli mümin kullarına rahmetler , lütuflar , ihsanlar , nimetler dünya ahirette vermemektedir .
Dünyayı imtihan yeri yapan , adaletli şekilde her kuluna kazandığı ceza veya mükafatı eksiksiz veren Allahtır . Allahın adaletinden asla şüphe edilemez . Allahın adaleti çok detaylı ve ince olduğundan yarattıkları yine kavrayıp anlayamaz . Çünkü Allah herşeyi ilmiyle kuşatmıştır . Ceza vermeyi yapılanları asla unutmaz . Belli süre günahlardan tevbe etmesini bekler . Akıllanmıyorsa dilerse dilediği şekilde dünya ve ahiret azaba uğratır . Zülüm ve zalimlik edenlerin üzerinde zerre hak bırakmaz . Dilerse dünyadada yerin dibine geçirir ve ahirette de şiddetli azabıyla azaplandırır . Affetmekte ceza vermekte yalnız Allahındır . Din günün sahibidir . Öldürende diriltende odur . Tek hükmedici ve adaletle hükmedici Odur . Hükmünde hikmet sahibidir . İşte bu hikmetleri kulları göremez . Ne kullarına ceza vermesini geciktirmesini , nede onları affetmesini anlayamazlar . Bunların hepsi Allahın işidir .
Bir mümin kul Allahımız her işinde adildir diyerek iman etmelidir . Anlamadığı konulara fazla dalıp inkârcılardan olmamalıdır . İnsan aklı çoğu şeyde yetersiz kaldığı gibi bunlardada yetersizdir . Allahın ismi şerifleri layıkıyla bilinemezken zatı hakkında asla düşünülemez . Zatı hakkında düşünmeye çalışmak bile insanın aklını oynatmasıyla sonuçlanır . Bundan dolay Allah zatının kendisini bildiği gibidir .
Allah kendisinin adaletli olduğu gibi mümin kullarınada adaletli davranmalarını emretmiştir .
Ayeti kerimede:
"Allah size emanetleri ehil olanlara vermenizi , insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder . Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor . Şüphesiz ki Allah işitendir , görendir ."( Nisa:58) .
Hatta nefsimizi katmayarak düşmanlarımıza dahi adaletli olmamızı emreder .
Ayeti kerimede:
Ey iman edenler! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şâhitler olun . Bir topluluğa duyduğunuz kin , sizi adaletsizliğe sürüklemesin . adaletli olun , takvâya en çok yakın olan budur . Allah’tan korkun , çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır . Maide:8) .
Allahın her söylediği sözü , her yaptığı hareketi , her yaptığı işi adaletlidir .
Ayeti kerimede:
Rabbinin sözü doğruluk bakımından da adalet bakımından da tamamlanmıştır , tam kemalindedir . O’nun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur . O işitendir , bilendir . (Enam:115).
Allahın hükmünde kimse değiştirmez , kuranıda değiştiremezler , Allahın dininide değiştirmeye kimsenin gücü yetmez .
Ayeti kerimede:
Hakk’a yönelerek kendini Allah’ın insanlara yaratılıştan verdiği dine ver . Zira Allah’ın yaratışında değişme yoktur . Bu , dimdik ayakta duran bir dindir . Fakat insanların çoğu bilmezler . (Rûm:30) .
Aslında tüm adaletsizlikler , savaşlar , güçsüzlerin haklarının yenmeleri , zalimlikler , zorbalıklar , bozgunculuk , fitne , fesad ve tüm kötülükler nefeslerine uyulup , islam yaşanmadığı için olmaktadır .
Allah adaletli olmamızı emretmekte .
Ayeti kerimede:
"Medyen halkına da kardeşleri Şuayb’ı gönderdik . Onlara dedi ki: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin . Sizin O’ndan başka ilâhınız yoktur . Size Rabbinizden açık bir delil gelmiştir . ölçüyü tartıyı tam yapın , insanların eşyalarını eksik vermeyin . Islah edildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın . Eğer inanıyorsanız böylesi sizin için daha hayırlıdır . ”( Araf:85) .
Allahın emirleri açıkken insanların nefslerine uymaları Allahın adaletsizliği değil kullarının adaletsizliğidir . Bunu anlayamamak cahilliktir . Çünkü Allah dünyayı imtihan için yarattı . Kim ne hayır mı işleyecek yoksa şer mi diye denemek istedi . Tüm kullarını dilediği şekilde imtihan edende odur .
Ayeti kerimede:
İman edip de sâlih ameller işleyenlere gelince , -ki biz hiç kimseye gücünün üstünde bir şey yüklemeyiz- işte onlar cennet ehlidirler , onlar orada ebedî kalacaklardır . (Araf:42) .
Herkez hakkıyla iyi olmaya çalışsa , emir ve yasaklarına uysa dünya cennet gibi bir yer olurdu . Allah kullarına rahmet etmek istemektedir . Her emrinde hikmetler , iyilikler , güzellikler , hayırlar ve adalet görülür . İnsanlar ister nankörlük etsin , ister şükretsin .
Şükredenlerin karışlığını ise kat kat ihsan eden yine Allahu Tealadır .
Ayeti kerimede:
"Sana gelen her iyilik Allah’tandır , bütün kötülükler de kendi nefsindendir . Seni insanlara peygamber olarak gönderdik . Şâhit olarak Allah yeter!" (Nisa:79) .
Tüm hayır ve iyilik Allahtandır . Tüm kötülükler nefsimizdendir .
Ayeti kerimede:
"Yoksa onlar câhiliye hükmünü mü istiyorlar? Yakîn bir bilgi ile inanan bir topluluk için , Allah’tan daha güzel hüküm veren kim vardır?" (Maide:50) .
Allahın her hükmü güzel , her hükmü hikmetlidir . Devlet idarecileri , yöneticiler , topluluklarda başa geçenler , liderlik edenler , söz sahibi olanlar adaletli davranmalı , hak ile hüküm vermelidir .
Hadisi şerifte:
"Abdullah İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anhüma) anlatıyor: " Hazreti Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: ""Adil olanlar , kıyamet günü , Allah'ın yanında , nurdan minberler üzerine Rahman'ın sağ cihetinde olmak üzere yerlerini alırlar . -Allah'ın her iki eli de sağdır Onlar hükümlerinde , aileleri ile velayeti altında bulunanlar hakkında hep adaleti gözetenlerdir . "(Kaynak kütübi sitte: 1689) .
"Büreyde radıyallahu anh anlatıyor: ""Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: ""Kadı üçtür: Biri cennetlik , ikisi cehennemliktir . Cennetlik olan , hakkı bilip öyle hükmedendir . Hakkı bilip hükmünde (bile bile) adaletsiz davranan cehennemliktir . Halka cahilane hükümde bulunan da cehennemliktir . "(Kaynak kütübi sitte:4848) .
"Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: ""Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: ""Kim müslümanların kadılık hizmetini talep edip elde etse , sonra adaleti zulmüne galebe çalsa cennete girer . Zulmü adaletine galebe çalsa , ateş onundur . "(Kaynak kütübi sitte:4851) .
Devlet içinde isyan , fitne , fesat , bozgunculuk yapılmamalıdır .
Ayeti kerimede:
Ey iman edenler! Allah’a itaat edin , Peygamber’e itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin . Herhangi bir şey hakkında anlaşmazlığa düşerseniz , onu hemen Allah’a ve Peygamber’e arzedin , eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız . Bu sizin için daha hayırlı ve netice itibariyle daha güzeldir . (Nisa:59) .
Diğer bir hadisi şeriftede:
"Cübeyr İbnu Mut'im radıyallahu anh anlatıyor: ""Resûlullah aleyhissalatu vesselam Mina'da Hayf (denilen dere kenarın)da ayağa kalkarak şunları söyledi: ""Benim sözümü işitip aynen tebliğ edenin yüzünü (Kıyamet günü) Allah ak eylesin . Çünkü fıkıh (dolu hadisleri) yüklenen nice kimseler vardır ki , fakih değildir . Nice hadis taşıyıcıları vardır ki kendilerinden daha fakih olana hadis götürürler . Üç haslet vardır ki , bunlar oldukça mü'min kalbi kin ve husümet taşımaz: Ameli Allah rızası için ihlaslı yapmak , müslüman idarecilere hayırhah olmak , müslümanların cemaatine devam etmek . . . Çünkü müslümanların duaları ona katılanların hepsini kuşatır . "(Kaynak kütübi sitte:6869) .
Allah adaletli kullarını ayeti kerimede:
"Çünkü Allah adalet yapanları sever ." Maide:42) . Buyurmaktadır .
Her mümin her işinde adaletli olmaya çalışırsa dünyanın daha iyi bir yer haline geleceği açıktır .
Ayeti kerimede:
"Allah size emanetleri (millet işlerini) ehil (yani iktidarlı ve emniyetli) olanlara vermenizi emreder . " (Nisâ: 58) .
Adaletli olmayanlar , adaletle hükmedemeyenlerin başa getirilmesi toplumları helaka sürükler . Dikkat edilmesi gerekir . Her yetkili ve yetkiyi veren sorumludur .
Hadisi şerifte:
“Dikkat edin! Hepiniz muhafızsınız ve maiyyetinizde bulunanların hukukundan mesulsünüz . İnsanlara hükmeden âmir maiyyetindekilerin muhafızı durumundadır ve onların hukukundan mesuldür . ” (Müslim: 1829)
Diğer hadisi şerifte:
"İşler ehil olmayanlara verildiği zaman kıyameti bekle!" (Buhari)
Hakimler , savcılar , avukatlar adaletli olmalıdır . Suçlunun cezalandırılması , haklı ve haksızın ayırılması hep adaletli olmalıdır .
İftira , yalan gibi kötü söz ve davranışlarda bulunup günah işleyenler arasındada adaletle hükmedilmelidir . Her iftiraya hemen inanılmamalı bunun doğrululuğu araştırılmalıdır . Gıybet , söz taşımada müminlerin uzak durması gereken günahlardır . Bir topluluğun karışması için fitne , fesat çıkarmaya çalışanlar , iftarlar atanlar , yalanlar söyleyenler varsa bunların doğruluğu ispatlanmadan hüküm vermekte adaletli bir davranış olmaz . Kul hakkıdır . Maddi ve manevi zararlıdır . Adaletle hüküm vermediğimiz her iş müminin kalbine vicdan azabı olarak inmelidir . Günahlarımızdan pişmanlık duyalım ki tevbe edebilelim . Adaletle hüküm edebilelim . Kötü karakterli kişiler sürekli yalanlar , iftiralarla meşgulse elbette bunalar ceza verilmelidir ki hem yaptığının günah yanlış olduğunu anlasın , hemde maddi ve manevi zarara uğrayanların hakkı iade edilsin .
Kafirlerde Allaha karşı ayeti kerimelerde:
"Bak! Nasıl da Allah’a yalan yere iftira ediyorlar . Apaçık bir günah olarak bu yeter!"(Nisa:50) .
Şüphesiz ki cehennem onlara yeticektir . Allahın azabı çok çetin ve şiddetlidir . Yüceler yücesi Allahımıza dahi iftira atılken kullara atılmazmı?
Bunlarda imtihandır , iptiladır mümin kullarının sabretmesi , Allaha tevekkül etmesi , Allaha sığınması gerekir . Çünkü onu kurtaracak yine Allahtır . Bilinmelidir ki bir mümin kardeşine iftira atılırken ona hemen inanlar araştırmayanlar , gücü yettiği halde bu iftiraları durdurmayanlar , fitne ve fesat çıkarılmasına izin verenler mesuldür . Günahlara ortaktır .
Ahirette Allah zerre haksızlık yapmayacak , dünyada alamadıkları hakları ahirette bir bir onlara verecektir . Hesap sorucu olarak Allah yeter . Dünyada bir şekilde ceza almaktan kurtulanlar , ahirette asla kaçamaz .
Ayeti kerimede:
"Sonunda oraya varınca kulakları , gözleri ve derileri yaptıkları hakkında onların aleyhinde şâhitlik ederler . "(Fussilet :20) .
Her kelimemiz harf harf yazılmakta , her hareketimiz gözlenmekte ve yazılmakta . Allah beni görüyor , Allah beni işitiyor , Kalbimde ve aklımda olanları , söylediğimi ve söylemediği Allah biliyor diye iman eden müminlerin bu günahlara düşmesi çok üzücüdür . Sürekli Rabbimize sığınmalıyız .
Her hükmümüzde hak olmalı , adaletli olmalıdır .
Kimsenin hakkı kimsede kalmayacak .
Hadisi şerifte:
"Kıyamet günü hak sahiplerine haklarını mutlaka eda edeceksiniz . Öyle ki kabış (boynuzsuz) koyun için , boynuzlu koyundan kısas alınacak , taşa (niye bir başka) taş üzerine yüklenip kaldığından; adamın adamı niye yaraladığından sorulacak . "" (Ebu Hureyre) der ki: ""Biz şunu da işitirdik: ""Kıyamet günü , kişiyi tanımadığı birisi yakalar ve der ki: ""Sen beni hata ve münker işlerden görüyordun , fakat ondan men etmiyordun!"" ""Boynuzlu koyun . . . . . "" tabirinden gerisi Rezin'in ziyadesidir ."(Kaynak kütübi sitte:5028) .
Diğer bir hadisi şerifte :
"Ebu Bekre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam: ""Size büyük günahların en büyüğünü haber vereyim mi?"" buyurmuş ve bunu üç kere tekrar etmişlerdi . Biz: ""Evet!"" deyince: ""Allah'a şirk koşmak , anne ve baba haklarına riayetsizlik , cana kıymak!"" buyurdular . Bu sırada dayanmış durumda idi , yere oturup: ""Haberiniz olsun! Yalan söz , yalan şahidlik!"" dedi ve bunu o kadar tekrar etti ki , ""Keşke kesse artık!"" temennisinde bulunduk . "(Kaynak kütübi sitte:5192) .
Her yönetici , her idareci sorumlu olduğu kadar , iftira atanları , yalan söyleyenleri , fitne ve fesat çıkarmaya çalışanları imkanlarınca durdurmaya çalışmalıdır . Söylediğimiz gibi her iftiraya doğru demek , araştırmamak , olayların aslını öğrenmemek adaletsizliktir . Oysa Allahu Teala adaletle iş görmemizi şöylüyor .
AYETİ KERİME::
"Herkesi ayıplayan , söz getirip götüren ve çok yemin eden aşağılık zorbaya itaat etme."(Kalem 10-11).
Müminlerin adaletli olması gereken bazı konular daha vardır .
Müminlerin zandan kaçınması gerekir.
Ayeti kerimede:
"Ey iman edenler! zandan çok sakının . Zira bazı zan vardır ki günahtır . " (Hucurat :12).
Mümin kardeşlerini kötü lakapla çağırmaması gerekir.
Ayeti kerimede:
Birbirinizi kötü lakapla çağırmayın. (Hucurat :11) .
Mümin kardeşleriyle alay etmemesi gerekir .
Ayeti kerimede:
"Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın alay edilenler belki de Allah
katında kendilerinden daha hayırlıdır , Kadınlar da başka kadınları alaya almasınlar
belki onlar kendilerinden daha hayırlıdır ." (Hucurat :11) .
Mümin kardeşlerinin kusurlarını araştırması gerekir .
Ayeti kerimede:
Birbirinizin kusurlarını gizli şeylerini araştırmayın . (Hucurat :12).
Mümin kardeşlerine gıybet etmemesi gerekir .
Ayeti kerimede:
"Kiminiz de kiminizin arkasından çekiştirip gıybetini etmesin .
Sizden herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanırmı ? tiksindiniz değil mi?
O halde Allahtan korkun." (Hucurat :12 ) .
Mümin kardeşlerine arası bozulsun diye söz taşımamalıdır.
Hadisi şerifte:
İki kişinin arasını bozmak için söz taşıyan nemmam cennete giremez .(Buhari).
Bu konulardada adaletli olmak gerekir . Bunların yanında dargınları barıştırmak , ara bulmak , kötülüğü iyilik ile savmak , her kötü söze inanmamak araştırmak , mümin kardeşlerinin dertlerini sıkıntılarını gidermeye çalışmak güzel işlerdendir . Bol bol sevap kazanılır .
Ayeti kerimede:
"Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onu tahkik edin , içyüzünü araştırın . Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da , sonra yaptığınıza pişman olursunuz . "(Hucurât:6) .
Kıskançlık , dedikodu , kötü sözlerden kaçınılmalıdır . Kibir ise kendimizi büyük görmekten olur . Müminin kaçınması ve sığınılması gerekir .
Allah tüm işlerinde kusursuz ve eksiz sahibidir . Mutlak Adil olan Adl odur . Tüm işlerinde kullarının adaletli olması gerçekten çok çok zordur . Fakat alemlerin Rabbi olan Allahımız her işinde adaletli olup bu kendisine çok kolaydır .
Kullarına az veya çok rızıkla imtihan eden odur . Şunu iyi anlamalıyız ki kuluna göre kolaylık sağlar . Bazıları zengin olursa o zenginli onu azdıracaktır fakir kılar , kimini hasta kılarki sağlıklı olsa Rabbini unutacak dünyaya dalıcaktır . Bunlar Allahın adaletli ve kullarına rahmetidir . Kulların en iyi bilen yine Allahtır . Mümin kullarının Allahın her işinde adaletli olduğuna iman etmesi ve Rabbimizin adaletli olun . Emire uymaları gerekir . Bu öyle güzel emirdir ki herkez adaletli olsa hayat çok kolaylaşırdı . Dünya ve ahiret cennet hayatı yaşardık .
Devlet ekonomik krizde iken sadece ceplerini düşünüp halkın belini bükenler , zam üstüne zam yapanlar , stokçuluk yapanlar elbette dünyada hesap görmezse ahirette yaptıklarının karşılığını eksiksiz alırlar .
Ahir zamanda her türlü günahlardan sığınmak yine Allahın korumasıyla olur . Çok sığınılması gerekir . Adaletle yapmadığımız her işten Allah bize Adl ismi şerifi ile hesap soracaktır . Kul hakkına girmişsek onlar ödenmeden ne cennete ne cehenneme girilebilecektir . Hesap günü çok dehşet bir gün olup müminler bu günden çok korkar . O gün yine her zaman olduğu gibi hüküm Allahındır .
Zerre haksızlık yapmayarak herkese hakkettiğini vericektir . Mümin kullarının ecrini , sevabını bol bol vermesi büyüklüğü ve rahmetinin eseridir . Cezalandırması ise sadece hakkedenin hak ettiği kadar ceza alması yine büyüklüğü ve yüceliğidir . Allah gibi adaletli olabilen kimse olamaz . Adaleti sevdiği gibi kullarınında öyle olmasını istemektedir .
Müslümanım deyip besmelesiz et kesenler ve Müslüman kardeşlerine yedirenler ne kadar adaletlidir sormak gerekir .
Müslümanım deyip faiz alıp yiyenler , haram yiyip yedirenler , adaletsiz olup adaletsizliğe yöneltenler , kısaca kötü olup kötülüğe sevk edenler Allaha karşı ne kadar adaletli olmuşlardır sormak gerekir . Hesap günü Allahın yalnızca “bize kulum neler yaptın . ” dediğinde ne mallar , ne aile , başka şeyler bize fayda vermez . Bir bahanemizde olamaz .
Ayeti kerimelerde:
"Hiç kimsenin hiç kimse adına bir şey ödeyemeyeceği , hiç kimseden şefaat kabul edilmeyeceği , hiç kimseden fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği azap gününden korkup sakının ." (Bakara:43) .
"Öyle bir günden korkun ki , o günde kimse kimseden yana bir şey ödeyemez , kimseden fidye kabul edilmez . O gün kimseye şefaat fayda vermez , onlar hiç kimseden yardım da görmezler ." (Bakara:123) .
İnkâra saplanmış ve kâfir olarak ölenler , dünya dolusu altını fidye vermiş olsa dahi aslâ hiçbirinden kabul edilmeyecektir . Elem verici azap onlaradır , onların hiçbir yardımcıları da yoktur ." (Ali İmran:91) .
"Bugün artık sizden de inkâr edenlerden de fidye kabul edilmez . Varacağınız yer ateştir . Odur sizin lâyığınız . O ne kötü bir dönüş yeridir! "(Hadid:15) .
Allah dilemeyeceği sürece kimse şefaat edemez .
Ayeti kerimede:
"Rabb’iniz o Allah’tır ki gökleri ve yeri altı günde yarattı . Sonra Arş’ı istivâ etti (Arş üzerinde hükümran oldu) . Buyruğunu icrâ eder (yarattıklarını yönetir) . O’nun izni olmadan hiç kimse şefaat edemez . İşte Rabb’iniz olan Allah budur , siz O’na ibadet ediniz . Düşünmüyor musunuz?" (Yunus:3) .
Allahın izin verdikleri ise yalnız Allahın izin verdiği için şefaat edicektir . Şefaati inkar cahilliktir . Bu da Allahın lütfu ve rahmetidir .
Hadisi şerilerde:
"Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) hazretleri anlatıyor: " Hazreti Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e ""Ey Allah'ın Resûlu , kıyamet günü senin şefaatinle en ziyade saadete erecek olan kimdir?"" diye sormuştum . Bana: ""Hadis'e karşı sende olan aşkı görünce , bu hususta senden önce bana bir başkasının sualde bulunmayacağını tahmin etmiştim"" açıklamasını yaptıktan sonra şu cevabı verdi: ""Kıyamet günü benim şefaatimle en ziyade saadete erecek olan kimse , samimi olarak ve içinden gelerek 'La ilahe illallah' diyen kimsedir"(Kaynak kütübi sitte:9) .
" Hazreti Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: ""Kim Kur'an'ı okur , ezberler , helal kıldığı şeyi helal kabul eder , haram kıldığı şeyi de haram kabûl ederse Allah , o kimseyi cennete koyar . Ayrıca hepsine cehennem şart olmuş bulunan ailesinden on kişiye şefaatçi kılınır . "(Kaynak kütübi sitte:423) .
"Yine Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a: "" . . . Ümid edebilirsin , Rabbin seni bir Makam-ı Mahmud'a gönderecektir . "" (İsra 79) ayetinde zikredilen ""Makam-ı Mahmud""dan sual edildi . Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): ""Bu şefaat'tir"" diye cevap verdi . "(Kaynak kütübi sitte:683) .
"İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: ""İnsanlar kıyamet günü cemaatler halinde olacaklar . Her ümmet kendi peygamberini takip edip: ""Ey falan! bize şefaat et , ey falan bize şefaat et! diyecekler . Sonunda şefaat etme işi bana kalacak . İşte Makam-ı Mahmud budur . "(Kaynak kütübi sitte:684) .
"Ubey İbnu Ka'b radıyallahu anh anlatıyor: ""Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: ""Kıyamet günü geldi mi , ben peygamberlerin imamı , hatibi ve (onlar arasında) şefaat (etmeye yetki) sahibi olacağım . Bunda övünme yok . "(Kaynak kütübi sitte:4317) .
Beşeri aklımızla Allahın adaletini layıkıyla anlıyamayız . Bizim adaletsiz gördüğümüz şeylerde belki Allah mutlak adaletini uyguluyordur . Allahın işlerine akıl sır ermez . Geçmişi , geleceği ve gaybı bilen Allahtır . Her zerreyi ilmiyle kuşatmıştır . Allahın Adl ismi şerefini anlamak için akıllar yetmez .
Allah adillerin en adili , hüküm verenlerin en hayırlısı , hükmünde hikmet sahibi , hak ile hüküm veren , her işinde Adil olan Allahtır .
Ayeti kerimede:
"Muhakkak ki Allah adaleti , iyilik yapmayı , akrabaya yardım etmeyi emreder . Hayâsızlığı , fenalığı ve haddi aşmayı da yasak eder . Düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor . " (Nahl: 90) .
Allah her konuda , her işte , her yerde , her şekilde en adil olandır . Onun adaleti gibi bir adalet yoktur . Adaletini yarattıkları kavrayamaz . Allahın adaleti yarattıklarınada benzemez . Zerreden başlayarak yaratırken , yaşatırken , öldürürken , diriltirken adaletli davranır . Her an adaletlidir . Onun adaletin kör gözler görmez . Sağır kulaklar duymaz . Aklı kıt olanlar akletmez .
Hayır işlerinin hayırlarını zerre eksik kalmayacağıncaya kadar kat kat mükafatlandırır . Günahkarları ise sadece aynısıyla cezalandırır . Çünkü Allah kullarına rahmet edici ve şefkatlidir . İsteseydi verdiği mükafat fazla olduğu gibi azabınıda kat kat verirdi . Fakat Allah çok adil olup şefkatlidir , merhametlidir .
Ayeti kerimede: Şüphe yok ki Allah zerre kadar haksızlık yapmaz . Zerre kadar iyilik olsa , onu kat kat arttırır ve kendi katından da büyük mükâfat verir . Nisa:40) .
Mümin kullarına bir müjdeside ayeti kerimede:
"Yaptıkları hiçbir iyilik karşılıksız bırakılmayacaktır . Allah takvâ sahiplerini çok iyi bilir ." Ali imran:115) .
Görüldüğü gibi ne zerre bir haksızlık , ne zerre bir adaletsizlik Allahtan asla beklenemez .
Ayeti kerimede:
"Allah kendisine inanıp da O’na sımsıkı sarılanları kendi katından bir rahmete ve lütufa kavuşturacak , onları kendisine götüren doğru bir yola eriştirecektir ." (Nisa:175) .
Allah sürekli mümin kullarına rahmetler , lütuflar , ihsanlar , nimetler dünya ahirette vermemektedir .
Dünyayı imtihan yeri yapan , adaletli şekilde her kuluna kazandığı ceza veya mükafatı eksiksiz veren Allahtır . Allahın adaletinden asla şüphe edilemez . Allahın adaleti çok detaylı ve ince olduğundan yarattıkları yine kavrayıp anlayamaz . Çünkü Allah herşeyi ilmiyle kuşatmıştır . Ceza vermeyi yapılanları asla unutmaz . Belli süre günahlardan tevbe etmesini bekler . Akıllanmıyorsa dilerse dilediği şekilde dünya ve ahiret azaba uğratır . Zülüm ve zalimlik edenlerin üzerinde zerre hak bırakmaz . Dilerse dünyadada yerin dibine geçirir ve ahirette de şiddetli azabıyla azaplandırır . Affetmekte ceza vermekte yalnız Allahındır . Din günün sahibidir . Öldürende diriltende odur . Tek hükmedici ve adaletle hükmedici Odur . Hükmünde hikmet sahibidir . İşte bu hikmetleri kulları göremez . Ne kullarına ceza vermesini geciktirmesini , nede onları affetmesini anlayamazlar . Bunların hepsi Allahın işidir .
Bir mümin kul Allahımız her işinde adildir diyerek iman etmelidir . Anlamadığı konulara fazla dalıp inkârcılardan olmamalıdır . İnsan aklı çoğu şeyde yetersiz kaldığı gibi bunlardada yetersizdir . Allahın ismi şerifleri layıkıyla bilinemezken zatı hakkında asla düşünülemez . Zatı hakkında düşünmeye çalışmak bile insanın aklını oynatmasıyla sonuçlanır . Bundan dolay Allah zatının kendisini bildiği gibidir .
Allah kendisinin adaletli olduğu gibi mümin kullarınada adaletli davranmalarını emretmiştir .
Ayeti kerimede:
"Allah size emanetleri ehil olanlara vermenizi , insanlar arasında hükmettiğiniz zaman adaletle hükmetmenizi emreder . Allah size ne kadar güzel öğütler veriyor . Şüphesiz ki Allah işitendir , görendir ."( Nisa:58) .
Hatta nefsimizi katmayarak düşmanlarımıza dahi adaletli olmamızı emreder .
Ayeti kerimede:
Ey iman edenler! Allah için adaleti ayakta tutup gözeten şâhitler olun . Bir topluluğa duyduğunuz kin , sizi adaletsizliğe sürüklemesin . adaletli olun , takvâya en çok yakın olan budur . Allah’tan korkun , çünkü Allah yaptıklarınızdan haberdardır . Maide:8) .
Allahın her söylediği sözü , her yaptığı hareketi , her yaptığı işi adaletlidir .
Ayeti kerimede:
Rabbinin sözü doğruluk bakımından da adalet bakımından da tamamlanmıştır , tam kemalindedir . O’nun sözlerini değiştirebilecek hiç kimse yoktur . O işitendir , bilendir . (Enam:115).
Allahın hükmünde kimse değiştirmez , kuranıda değiştiremezler , Allahın dininide değiştirmeye kimsenin gücü yetmez .
Ayeti kerimede:
Hakk’a yönelerek kendini Allah’ın insanlara yaratılıştan verdiği dine ver . Zira Allah’ın yaratışında değişme yoktur . Bu , dimdik ayakta duran bir dindir . Fakat insanların çoğu bilmezler . (Rûm:30) .
Aslında tüm adaletsizlikler , savaşlar , güçsüzlerin haklarının yenmeleri , zalimlikler , zorbalıklar , bozgunculuk , fitne , fesad ve tüm kötülükler nefeslerine uyulup , islam yaşanmadığı için olmaktadır .
Allah adaletli olmamızı emretmekte .
Ayeti kerimede:
"Medyen halkına da kardeşleri Şuayb’ı gönderdik . Onlara dedi ki: “Ey kavmim! Allah’a kulluk edin . Sizin O’ndan başka ilâhınız yoktur . Size Rabbinizden açık bir delil gelmiştir . ölçüyü tartıyı tam yapın , insanların eşyalarını eksik vermeyin . Islah edildikten sonra yeryüzünde bozgunculuk yapmayın . Eğer inanıyorsanız böylesi sizin için daha hayırlıdır . ”( Araf:85) .
Allahın emirleri açıkken insanların nefslerine uymaları Allahın adaletsizliği değil kullarının adaletsizliğidir . Bunu anlayamamak cahilliktir . Çünkü Allah dünyayı imtihan için yarattı . Kim ne hayır mı işleyecek yoksa şer mi diye denemek istedi . Tüm kullarını dilediği şekilde imtihan edende odur .
Ayeti kerimede:
İman edip de sâlih ameller işleyenlere gelince , -ki biz hiç kimseye gücünün üstünde bir şey yüklemeyiz- işte onlar cennet ehlidirler , onlar orada ebedî kalacaklardır . (Araf:42) .
Herkez hakkıyla iyi olmaya çalışsa , emir ve yasaklarına uysa dünya cennet gibi bir yer olurdu . Allah kullarına rahmet etmek istemektedir . Her emrinde hikmetler , iyilikler , güzellikler , hayırlar ve adalet görülür . İnsanlar ister nankörlük etsin , ister şükretsin .
Şükredenlerin karışlığını ise kat kat ihsan eden yine Allahu Tealadır .
Ayeti kerimede:
"Sana gelen her iyilik Allah’tandır , bütün kötülükler de kendi nefsindendir . Seni insanlara peygamber olarak gönderdik . Şâhit olarak Allah yeter!" (Nisa:79) .
Tüm hayır ve iyilik Allahtandır . Tüm kötülükler nefsimizdendir .
Ayeti kerimede:
"Yoksa onlar câhiliye hükmünü mü istiyorlar? Yakîn bir bilgi ile inanan bir topluluk için , Allah’tan daha güzel hüküm veren kim vardır?" (Maide:50) .
Allahın her hükmü güzel , her hükmü hikmetlidir . Devlet idarecileri , yöneticiler , topluluklarda başa geçenler , liderlik edenler , söz sahibi olanlar adaletli davranmalı , hak ile hüküm vermelidir .
Hadisi şerifte:
"Abdullah İbnu Amr İbni'l-As (radıyallahu anhüma) anlatıyor: " Hazreti Peygamber (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: ""Adil olanlar , kıyamet günü , Allah'ın yanında , nurdan minberler üzerine Rahman'ın sağ cihetinde olmak üzere yerlerini alırlar . -Allah'ın her iki eli de sağdır Onlar hükümlerinde , aileleri ile velayeti altında bulunanlar hakkında hep adaleti gözetenlerdir . "(Kaynak kütübi sitte: 1689) .
"Büreyde radıyallahu anh anlatıyor: ""Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: ""Kadı üçtür: Biri cennetlik , ikisi cehennemliktir . Cennetlik olan , hakkı bilip öyle hükmedendir . Hakkı bilip hükmünde (bile bile) adaletsiz davranan cehennemliktir . Halka cahilane hükümde bulunan da cehennemliktir . "(Kaynak kütübi sitte:4848) .
"Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: ""Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: ""Kim müslümanların kadılık hizmetini talep edip elde etse , sonra adaleti zulmüne galebe çalsa cennete girer . Zulmü adaletine galebe çalsa , ateş onundur . "(Kaynak kütübi sitte:4851) .
Devlet içinde isyan , fitne , fesat , bozgunculuk yapılmamalıdır .
Ayeti kerimede:
Ey iman edenler! Allah’a itaat edin , Peygamber’e itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin . Herhangi bir şey hakkında anlaşmazlığa düşerseniz , onu hemen Allah’a ve Peygamber’e arzedin , eğer Allah’a ve ahiret gününe inanıyorsanız . Bu sizin için daha hayırlı ve netice itibariyle daha güzeldir . (Nisa:59) .
Diğer bir hadisi şeriftede:
"Cübeyr İbnu Mut'im radıyallahu anh anlatıyor: ""Resûlullah aleyhissalatu vesselam Mina'da Hayf (denilen dere kenarın)da ayağa kalkarak şunları söyledi: ""Benim sözümü işitip aynen tebliğ edenin yüzünü (Kıyamet günü) Allah ak eylesin . Çünkü fıkıh (dolu hadisleri) yüklenen nice kimseler vardır ki , fakih değildir . Nice hadis taşıyıcıları vardır ki kendilerinden daha fakih olana hadis götürürler . Üç haslet vardır ki , bunlar oldukça mü'min kalbi kin ve husümet taşımaz: Ameli Allah rızası için ihlaslı yapmak , müslüman idarecilere hayırhah olmak , müslümanların cemaatine devam etmek . . . Çünkü müslümanların duaları ona katılanların hepsini kuşatır . "(Kaynak kütübi sitte:6869) .
Allah adaletli kullarını ayeti kerimede:
"Çünkü Allah adalet yapanları sever ." Maide:42) . Buyurmaktadır .
Her mümin her işinde adaletli olmaya çalışırsa dünyanın daha iyi bir yer haline geleceği açıktır .
Ayeti kerimede:
"Allah size emanetleri (millet işlerini) ehil (yani iktidarlı ve emniyetli) olanlara vermenizi emreder . " (Nisâ: 58) .
Adaletli olmayanlar , adaletle hükmedemeyenlerin başa getirilmesi toplumları helaka sürükler . Dikkat edilmesi gerekir . Her yetkili ve yetkiyi veren sorumludur .
Hadisi şerifte:
“Dikkat edin! Hepiniz muhafızsınız ve maiyyetinizde bulunanların hukukundan mesulsünüz . İnsanlara hükmeden âmir maiyyetindekilerin muhafızı durumundadır ve onların hukukundan mesuldür . ” (Müslim: 1829)
Diğer hadisi şerifte:
"İşler ehil olmayanlara verildiği zaman kıyameti bekle!" (Buhari)
Hakimler , savcılar , avukatlar adaletli olmalıdır . Suçlunun cezalandırılması , haklı ve haksızın ayırılması hep adaletli olmalıdır .
İftira , yalan gibi kötü söz ve davranışlarda bulunup günah işleyenler arasındada adaletle hükmedilmelidir . Her iftiraya hemen inanılmamalı bunun doğrululuğu araştırılmalıdır . Gıybet , söz taşımada müminlerin uzak durması gereken günahlardır . Bir topluluğun karışması için fitne , fesat çıkarmaya çalışanlar , iftarlar atanlar , yalanlar söyleyenler varsa bunların doğruluğu ispatlanmadan hüküm vermekte adaletli bir davranış olmaz . Kul hakkıdır . Maddi ve manevi zararlıdır . Adaletle hüküm vermediğimiz her iş müminin kalbine vicdan azabı olarak inmelidir . Günahlarımızdan pişmanlık duyalım ki tevbe edebilelim . Adaletle hüküm edebilelim . Kötü karakterli kişiler sürekli yalanlar , iftiralarla meşgulse elbette bunalar ceza verilmelidir ki hem yaptığının günah yanlış olduğunu anlasın , hemde maddi ve manevi zarara uğrayanların hakkı iade edilsin .
Kafirlerde Allaha karşı ayeti kerimelerde:
"Bak! Nasıl da Allah’a yalan yere iftira ediyorlar . Apaçık bir günah olarak bu yeter!"(Nisa:50) .
Şüphesiz ki cehennem onlara yeticektir . Allahın azabı çok çetin ve şiddetlidir . Yüceler yücesi Allahımıza dahi iftira atılken kullara atılmazmı?
Bunlarda imtihandır , iptiladır mümin kullarının sabretmesi , Allaha tevekkül etmesi , Allaha sığınması gerekir . Çünkü onu kurtaracak yine Allahtır . Bilinmelidir ki bir mümin kardeşine iftira atılırken ona hemen inanlar araştırmayanlar , gücü yettiği halde bu iftiraları durdurmayanlar , fitne ve fesat çıkarılmasına izin verenler mesuldür . Günahlara ortaktır .
Ahirette Allah zerre haksızlık yapmayacak , dünyada alamadıkları hakları ahirette bir bir onlara verecektir . Hesap sorucu olarak Allah yeter . Dünyada bir şekilde ceza almaktan kurtulanlar , ahirette asla kaçamaz .
Ayeti kerimede:
"Sonunda oraya varınca kulakları , gözleri ve derileri yaptıkları hakkında onların aleyhinde şâhitlik ederler . "(Fussilet :20) .
Her kelimemiz harf harf yazılmakta , her hareketimiz gözlenmekte ve yazılmakta . Allah beni görüyor , Allah beni işitiyor , Kalbimde ve aklımda olanları , söylediğimi ve söylemediği Allah biliyor diye iman eden müminlerin bu günahlara düşmesi çok üzücüdür . Sürekli Rabbimize sığınmalıyız .
Her hükmümüzde hak olmalı , adaletli olmalıdır .
Kimsenin hakkı kimsede kalmayacak .
Hadisi şerifte:
"Kıyamet günü hak sahiplerine haklarını mutlaka eda edeceksiniz . Öyle ki kabış (boynuzsuz) koyun için , boynuzlu koyundan kısas alınacak , taşa (niye bir başka) taş üzerine yüklenip kaldığından; adamın adamı niye yaraladığından sorulacak . "" (Ebu Hureyre) der ki: ""Biz şunu da işitirdik: ""Kıyamet günü , kişiyi tanımadığı birisi yakalar ve der ki: ""Sen beni hata ve münker işlerden görüyordun , fakat ondan men etmiyordun!"" ""Boynuzlu koyun . . . . . "" tabirinden gerisi Rezin'in ziyadesidir ."(Kaynak kütübi sitte:5028) .
Diğer bir hadisi şerifte :
"Ebu Bekre radıyallahu anh anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam: ""Size büyük günahların en büyüğünü haber vereyim mi?"" buyurmuş ve bunu üç kere tekrar etmişlerdi . Biz: ""Evet!"" deyince: ""Allah'a şirk koşmak , anne ve baba haklarına riayetsizlik , cana kıymak!"" buyurdular . Bu sırada dayanmış durumda idi , yere oturup: ""Haberiniz olsun! Yalan söz , yalan şahidlik!"" dedi ve bunu o kadar tekrar etti ki , ""Keşke kesse artık!"" temennisinde bulunduk . "(Kaynak kütübi sitte:5192) .
Her yönetici , her idareci sorumlu olduğu kadar , iftira atanları , yalan söyleyenleri , fitne ve fesat çıkarmaya çalışanları imkanlarınca durdurmaya çalışmalıdır . Söylediğimiz gibi her iftiraya doğru demek , araştırmamak , olayların aslını öğrenmemek adaletsizliktir . Oysa Allahu Teala adaletle iş görmemizi şöylüyor .
AYETİ KERİME::
"Herkesi ayıplayan , söz getirip götüren ve çok yemin eden aşağılık zorbaya itaat etme."(Kalem 10-11).
Müminlerin adaletli olması gereken bazı konular daha vardır .
Müminlerin zandan kaçınması gerekir.
Ayeti kerimede:
"Ey iman edenler! zandan çok sakının . Zira bazı zan vardır ki günahtır . " (Hucurat :12).
Mümin kardeşlerini kötü lakapla çağırmaması gerekir.
Ayeti kerimede:
Birbirinizi kötü lakapla çağırmayın. (Hucurat :11) .
Mümin kardeşleriyle alay etmemesi gerekir .
Ayeti kerimede:
"Ey iman edenler! Bir topluluk bir diğerini alaya almasın alay edilenler belki de Allah
katında kendilerinden daha hayırlıdır , Kadınlar da başka kadınları alaya almasınlar
belki onlar kendilerinden daha hayırlıdır ." (Hucurat :11) .
Mümin kardeşlerinin kusurlarını araştırması gerekir .
Ayeti kerimede:
Birbirinizin kusurlarını gizli şeylerini araştırmayın . (Hucurat :12).
Mümin kardeşlerine gıybet etmemesi gerekir .
Ayeti kerimede:
"Kiminiz de kiminizin arkasından çekiştirip gıybetini etmesin .
Sizden herhangi biriniz ölü kardeşinin etini yemekten hoşlanırmı ? tiksindiniz değil mi?
O halde Allahtan korkun." (Hucurat :12 ) .
Mümin kardeşlerine arası bozulsun diye söz taşımamalıdır.
Hadisi şerifte:
İki kişinin arasını bozmak için söz taşıyan nemmam cennete giremez .(Buhari).
Bu konulardada adaletli olmak gerekir . Bunların yanında dargınları barıştırmak , ara bulmak , kötülüğü iyilik ile savmak , her kötü söze inanmamak araştırmak , mümin kardeşlerinin dertlerini sıkıntılarını gidermeye çalışmak güzel işlerdendir . Bol bol sevap kazanılır .
Ayeti kerimede:
"Ey iman edenler! Eğer bir fâsık size bir haber getirirse onu tahkik edin , içyüzünü araştırın . Yoksa bilmeden bir topluluğa sataşırsınız da , sonra yaptığınıza pişman olursunuz . "(Hucurât:6) .
Kıskançlık , dedikodu , kötü sözlerden kaçınılmalıdır . Kibir ise kendimizi büyük görmekten olur . Müminin kaçınması ve sığınılması gerekir .
Allah tüm işlerinde kusursuz ve eksiz sahibidir . Mutlak Adil olan Adl odur . Tüm işlerinde kullarının adaletli olması gerçekten çok çok zordur . Fakat alemlerin Rabbi olan Allahımız her işinde adaletli olup bu kendisine çok kolaydır .
Kullarına az veya çok rızıkla imtihan eden odur . Şunu iyi anlamalıyız ki kuluna göre kolaylık sağlar . Bazıları zengin olursa o zenginli onu azdıracaktır fakir kılar , kimini hasta kılarki sağlıklı olsa Rabbini unutacak dünyaya dalıcaktır . Bunlar Allahın adaletli ve kullarına rahmetidir . Kulların en iyi bilen yine Allahtır . Mümin kullarının Allahın her işinde adaletli olduğuna iman etmesi ve Rabbimizin adaletli olun . Emire uymaları gerekir . Bu öyle güzel emirdir ki herkez adaletli olsa hayat çok kolaylaşırdı . Dünya ve ahiret cennet hayatı yaşardık .
Devlet ekonomik krizde iken sadece ceplerini düşünüp halkın belini bükenler , zam üstüne zam yapanlar , stokçuluk yapanlar elbette dünyada hesap görmezse ahirette yaptıklarının karşılığını eksiksiz alırlar .
Ahir zamanda her türlü günahlardan sığınmak yine Allahın korumasıyla olur . Çok sığınılması gerekir . Adaletle yapmadığımız her işten Allah bize Adl ismi şerifi ile hesap soracaktır . Kul hakkına girmişsek onlar ödenmeden ne cennete ne cehenneme girilebilecektir . Hesap günü çok dehşet bir gün olup müminler bu günden çok korkar . O gün yine her zaman olduğu gibi hüküm Allahındır .
Zerre haksızlık yapmayarak herkese hakkettiğini vericektir . Mümin kullarının ecrini , sevabını bol bol vermesi büyüklüğü ve rahmetinin eseridir . Cezalandırması ise sadece hakkedenin hak ettiği kadar ceza alması yine büyüklüğü ve yüceliğidir . Allah gibi adaletli olabilen kimse olamaz . Adaleti sevdiği gibi kullarınında öyle olmasını istemektedir .
Müslümanım deyip besmelesiz et kesenler ve Müslüman kardeşlerine yedirenler ne kadar adaletlidir sormak gerekir .
Müslümanım deyip faiz alıp yiyenler , haram yiyip yedirenler , adaletsiz olup adaletsizliğe yöneltenler , kısaca kötü olup kötülüğe sevk edenler Allaha karşı ne kadar adaletli olmuşlardır sormak gerekir . Hesap günü Allahın yalnızca “bize kulum neler yaptın . ” dediğinde ne mallar , ne aile , başka şeyler bize fayda vermez . Bir bahanemizde olamaz .
Ayeti kerimelerde:
"Hiç kimsenin hiç kimse adına bir şey ödeyemeyeceği , hiç kimseden şefaat kabul edilmeyeceği , hiç kimseden fidye alınmayacağı ve yardım görülmeyeceği azap gününden korkup sakının ." (Bakara:43) .
"Öyle bir günden korkun ki , o günde kimse kimseden yana bir şey ödeyemez , kimseden fidye kabul edilmez . O gün kimseye şefaat fayda vermez , onlar hiç kimseden yardım da görmezler ." (Bakara:123) .
İnkâra saplanmış ve kâfir olarak ölenler , dünya dolusu altını fidye vermiş olsa dahi aslâ hiçbirinden kabul edilmeyecektir . Elem verici azap onlaradır , onların hiçbir yardımcıları da yoktur ." (Ali İmran:91) .
"Bugün artık sizden de inkâr edenlerden de fidye kabul edilmez . Varacağınız yer ateştir . Odur sizin lâyığınız . O ne kötü bir dönüş yeridir! "(Hadid:15) .
Allah dilemeyeceği sürece kimse şefaat edemez .
Ayeti kerimede:
"Rabb’iniz o Allah’tır ki gökleri ve yeri altı günde yarattı . Sonra Arş’ı istivâ etti (Arş üzerinde hükümran oldu) . Buyruğunu icrâ eder (yarattıklarını yönetir) . O’nun izni olmadan hiç kimse şefaat edemez . İşte Rabb’iniz olan Allah budur , siz O’na ibadet ediniz . Düşünmüyor musunuz?" (Yunus:3) .
Allahın izin verdikleri ise yalnız Allahın izin verdiği için şefaat edicektir . Şefaati inkar cahilliktir . Bu da Allahın lütfu ve rahmetidir .
Hadisi şerilerde:
"Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) hazretleri anlatıyor: " Hazreti Peygamber (aleyhissalatu vesselam)'e ""Ey Allah'ın Resûlu , kıyamet günü senin şefaatinle en ziyade saadete erecek olan kimdir?"" diye sormuştum . Bana: ""Hadis'e karşı sende olan aşkı görünce , bu hususta senden önce bana bir başkasının sualde bulunmayacağını tahmin etmiştim"" açıklamasını yaptıktan sonra şu cevabı verdi: ""Kıyamet günü benim şefaatimle en ziyade saadete erecek olan kimse , samimi olarak ve içinden gelerek 'La ilahe illallah' diyen kimsedir"(Kaynak kütübi sitte:9) .
" Hazreti Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: ""Kim Kur'an'ı okur , ezberler , helal kıldığı şeyi helal kabul eder , haram kıldığı şeyi de haram kabûl ederse Allah , o kimseyi cennete koyar . Ayrıca hepsine cehennem şart olmuş bulunan ailesinden on kişiye şefaatçi kılınır . "(Kaynak kütübi sitte:423) .
"Yine Ebu Hüreyre (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a: "" . . . Ümid edebilirsin , Rabbin seni bir Makam-ı Mahmud'a gönderecektir . "" (İsra 79) ayetinde zikredilen ""Makam-ı Mahmud""dan sual edildi . Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): ""Bu şefaat'tir"" diye cevap verdi . "(Kaynak kütübi sitte:683) .
"İbnu Ömer (radıyallahu anhüma) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: ""İnsanlar kıyamet günü cemaatler halinde olacaklar . Her ümmet kendi peygamberini takip edip: ""Ey falan! bize şefaat et , ey falan bize şefaat et! diyecekler . Sonunda şefaat etme işi bana kalacak . İşte Makam-ı Mahmud budur . "(Kaynak kütübi sitte:684) .
"Ubey İbnu Ka'b radıyallahu anh anlatıyor: ""Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: ""Kıyamet günü geldi mi , ben peygamberlerin imamı , hatibi ve (onlar arasında) şefaat (etmeye yetki) sahibi olacağım . Bunda övünme yok . "(Kaynak kütübi sitte:4317) .
Beşeri aklımızla Allahın adaletini layıkıyla anlıyamayız . Bizim adaletsiz gördüğümüz şeylerde belki Allah mutlak adaletini uyguluyordur . Allahın işlerine akıl sır ermez . Geçmişi , geleceği ve gaybı bilen Allahtır . Her zerreyi ilmiyle kuşatmıştır . Allahın Adl ismi şerefini anlamak için akıllar yetmez .
Allah adillerin en adili , hüküm verenlerin en hayırlısı , hükmünde hikmet sahibi , hak ile hüküm veren , her işinde Adil olan Allahtır .