Özel HTML seçmek için tıklayın
Metin5 | alan |
---|---|
0102.Bakara | 102. Süleyman’ın hükümranlığı hakkında onlar, şeytanların uydurdukları sözlere uydular. Süleyman kâfir olmadı, fakat o şeytanlar kâfir olmuşlardı. Onlar insanlara sihri ve Bâbil’deki Hârut ve Mârut adlı iki meleğe indirilen şeyleri öğretiyorlardı. Halbuki o iki melek herkese: “Biz imtihan için gönderildik, sakın kâfir olmayın!” demedikçe hiç kimseye Sihir namına bir şey öğretmezlerdi. Onlar o iki melekten karı ile koca arasını açacak şeyler öğreniyorlardı. Allah’ın izni olmadıkça onlar kimseye zarar veremezlerdi. Büyücüler kendilerine zarar verip menfaat vermeyecek şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun ki onlar, sihri satın alan kimse için ahirette hiçbir nasip olmayacağını biliyorlardı. Ne fena bir şey karşılığında nefislerini sattılar! Keşke bilmiş olsalardı! |
07.Enam | 7. Eğer sana Kitab’ı kağıt üzerinde yazılmış olarak indirmiş olsaydık da, elleriyle ona dokunsalar, inkâr edenler yine de: “Bu apaçık bir Sihirden başka bir şey değildir!” derlerdi. |
0109.Araf | 109. Firavun’un kavminden ileri gelenler dediler ki: “Bu gerçekten çok bilgili bir Sihirbazdır!” |
0112.Araf | 112. “Bütün bilgili Sihirbazları sana getirsinler.” |
0113.Araf | 113. Sihirbazlar Firavun’a gelip: “Biz galip gelirsek, bize ücret vardır değil mi?” dediler. |
0116.Araf | 116. “Siz atın!” dedi. Sihirbazlar marifetlerini ortaya koyunca halkın gözlerini Sihirlediler ve onları ürküttüler, büyük bir Sihir yaptılar. |
0120.Araf | 120. Sihirbazlar hep birden derhal secdeye kapandılar. |
0132.Araf | 132. Ve dediler ki: “Bizi Sihirlemek için ne mucize gösterirsen göster, sana iman etmeyeceğiz.” |
076.Yunus | 76. Katımızdan kendilerine hak geldiği zaman: “Doğrusu bu apaçık bir Sihirdir.” dediler. |
077.Yunus | 77. Musa onlara dedi ki: “Size gelen hak için böyle mi söylüyorsunuz? Bu bir Sihir midir? Sihirbazlar zaten iflâh olmazlar.” |
079.Yunus | 79. Firavun dedi ki: “Bütün bilgin Sihirbazları bana getirin!” |
080.Yunus | 80. Sihirbazlar gelince Musa onlara: “Ne atacaksanız atın!” dedi. |
081.Yunus | 81. Onlar iplerini atınca Musa dedi ki: “Bu sizin yaptığınız Sihirdir. Fakat Allah onu boşa çıkaracaktır. Allah bozguncuların işini elbette düzeltmez.” |
07.Hud | 7. O Allah ki, gökleri ve yeri altı günde yarattı. Bundan evvel Arş’ı su üzerinde idi. Hanginizin daha güzel amel işleyeceğinizi imtihan etmek için. Andolsun ki: “Ölümden sonra muhakkak diriltileceksiniz.” desen, kâfirler mutlaka: “Bu apaçık bir Sihirden başka bir şey değildir.” derler. |
024.Mü’min | 24. Firavun'a, Hâmân'a ve Kârun'a. Onlar: "Bu çok yalancı bir Sihirbazdır!" dediler. |
057.Tâ-Hâ | 57. Ve dedi ki: “Sihirbazlığınla bizi memleketimizden çıkarmaya mı geldin ey Musa?” |
062.Tâ-Hâ | 62. Sihirbazlar işi kendi aralarında tartıştılar ve gizlice müşavere ettiler. |
063.Tâ-Hâ | 63. Dediler ki: “Bunlar iki Sihirbazdır. Sihirleriyle sizi yurdunuzdan çıkarmak ve en üstün olan yolunuzu ortadan kaldırmak istiyorlar.” |
066.Tâ-Hâ | 66. Musa: “Hayır! Siz atın!” dedi. Değnekleri ve ipleri Sihirleri yüzünden sanki yürüyorlarmış gibi geldi. |
069.Tâ-Hâ | 69. “Sağ elindekini at da, onların yaptıklarını yutsun. Yaptıkları sadece Sihirbaz hilesidir. Nerede olursa olsun, Sihirbaz aslâ iflâh olmaz.” |
070.Tâ-Hâ | 70. Bunun üzerine Sihirbazlar secdeye kapandılar. “Harun ve Musa’nın Rabbine iman ettik.” dediler. |
071.Tâ-Hâ | 71. Firavun dedi ki: “Ben size izin vermeden önce ona inandınız öyle mi? Doğrusu o size Sihiri öğreten büyüğünüzdür. Andolsun ki ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve muhakkak ki hepinizi hurma kütüklerine asacağım. O zaman hangimizin azabının daha çetin ve daha devamlı olduğunu iyice bileceksiniz.” |
034.Şuarâ | 34. Firavun çevresindeki ileri gelenlere dedi ki: “Doğrusu bu bilgin bir Sihirbaz!” |
035.Şuarâ | 35. “Sizi Sihiriyle memleketinizden çıkarmak istiyor. Ne dersiniz?” |
037.Şuarâ | 37. “Ne kadar bilgisi derin Sihirbaz varsa sana getirsinler.” |
038.Şuarâ | 38. Böylece Sihirbazlar belli bir günün sözleşilen vaktinde bir araya getirildiler. |
040.Şuarâ | 40. “Sihirbazlar üstün gelirlerse biz de onlara uyarız.” dediler. |
041.Şuarâ | 41. Sihirbazlar geldiklerinde Firavun’a: “Biz galip gelirsek, bize ücret vardır değil mi?” dediler. |
046.Şuarâ | 46. Sihirbazlar derhal secdeye kapandılar. |
049.Şuarâ | 49. (Firavun) dedi ki: “Ben size izin vermeden ona iman mı ettiniz? Size Sihiri öğreten büyüğünüz odur. Fakat siz göreceksiniz! Andolsun ki ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve hepinizi asacağım!” |
013.Neml | 13. Açıkça görünen âyetlerimiz onlara gelince: “Bu apaçık bir Sihirdir.” dediler. |
036.Kasas | 36. Musa onlara apaçık âyetlerimizle gelince: “Bu uydurulmuş bir Sihirden başka bir şey değildir. Biz önceki atalarımızdan böyle bir şey işitmemiştik.” dediler. |
048.Kasas | 48. Amma onlara katımızdan gerçek gelince: “Musa’ya verildiği gibi buna da mucize verilmeli değil miydi?” derler. Daha önce Musa’ya verileni de inkar etmemişler miydi? “Birbirlerine destek olan iki Sihirbaz!” demişlerdi. “Hepsini inkâr ederiz.” demişlerdi. |
043.Sebe | 43. Âyetlerimiz onlara açık açık okunduğu zaman: "Bu adam sizi atalarınızın taptıklarından alıkoymaktan başka bir şey istemiyor." derlerdi. "Bu (Kur'an), uydurulmuş bir yalandan başka bir şey değildir." derlerdi. Hak kendilerine geldiğinde hakkı inkâr edenler: "Bu apaçık bir Sihirdir, başka bir şey değildir." dediler. |
04.Sad | 4. Aralarından bir uyarıcının gelmesine hayret ettiler ve o kâfirler şöyle dediler: "Bu pek yalancı bir Sihirbazdır." |
030.Zuhruf | 30. Hak kendilerine gelince: "Bu bir Sihirdir, doğrusu biz onu tanımıyoruz." dediler. |
049.Zuhruf | 49. Dediler ki: "Ey Sihirbaz! Sana verdiği ahde göre Rabbine bizim için duâ et! Artık biz doğru yola geleceğiz." |
07.Ahkaf | 7. Onlara âyetlerimiz açık açık okunduğu zaman, hakikat kendilerine geldiğinde onu inkâr edenler: "Bu apaçık bir Sihirdir." dediler. |
039.Zâriyât | 39. O bütün erkânı ile birlikte yüz çevirdi ve: "Bir Sihirbaz veya bir delidir." dedi. |
052.Zâriyât | 52. İşte böyle. Onlardan öncekilere herhangi bir peygamber geldiğinde hemen: "Bir Sihirbaz veya bir delidir." dediler. |
06.Saf | 6. Bir zamanlar Meryem oğlu İsa da: "Ey İsrâiloğulları! Doğrusu ben, benden önce gelmiş Tevrat'ı tasdik edip doğrulayan, benden sonra gelecek ve ismi Ahmed olacak bir peygamberi müjdeleyen Allah'ın size gönderilmiş bir peygamberiyim." demişti. Müjdelenen peygamber onlara delillerle (mucizelerle) gelince "Bu apaçık bir Sihirdir." dediler. |
024.Müddessir | 24. Dedi ki: "Bu, sadece nakledilen bir Sihirdir." |