Kimlik alan
1641 "İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): “Allah'tan hakkııyla haya edin!” buyurdular. Biz: “Ey Allah'ın Resûlü, elhamdülillah, biz Allah'tan haya ediyoruz” dedik. Arıcak O, şu açıklamayı yaptı.: “Söylemek istediğim bu (sizin anladığınız haya) değil. Allah'tan hakkıyla haya etmek, başı ve onun taşıdıklarını, batnı ve onun ihtiva ettiklerini muhafaza etmen, ölümü ve toprakta çürümeyi hatırlamandır. Kim ahireti dilerse dünya hayatının zinetini terketmeli, ahireti bu hayata tercih etmelidir. Kim bu söylenenleri yerine getirirse, Allah'tan hakkıyla haya etmiş olur. “"
1642 "Ebû Saidi'l-Hudri (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) çadırdaki bakire kızdan daha çok haya sahibi idi. Hoşlanmadığı bir şey görmüşse biz bunu yüzünden hemen anlar'dık.”"
1643 "Zeyd İbnu Talha İbnu Rükane (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Her bir dinin kendine has bir ahlakı vardır. İslam'ın ahlakı hayadır.”"
1644 "Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Edebsizlik ve çirkin söz girdiği şeyi çirkinleştirir. Haya ise girdiğn şeyi güzelleştirir.”"
7237 "Hz. Enes ve İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Her dinin (kendine has temel) bir huyu vardır. İslam'ın bu huyu, hayadır.”"
7238 "Ebu Bekre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Haya imandandır. İman (sahibi) ise cennettedir. Hayasızlık (ve bundan kaynaklanan kabalıklar, çirkin ve kırıcı sözler) cefa (eziyet, zulüm, haksızlık)dan bir parçadır. Cefa (eden de) cehennemdedir.”"
7239 "Ebu Sa'idi'I-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında oturuyor idik. (Bir ara): “Size Abdulkays kabilesinin gönderdiği heyet geldi” buyurdular. Halbuki içimizden hiç kimse (henüz heyetin geldiğini) görmemişti. Hakikaten geldiler ve konakladılar. Sonra Aleyhissalatu vesselam'ın huzuruna geldiler. Onlardan Eşecc el-Asari (adında biri) konaklama yerinde kaldı, o sonradan geldi. Çünkü o, bir konağa indi, devesini ıhtırdı. Yolculuk elbisesini bir kenara bıraktı. Sonra (taze elbise giyip, öyle) Aleyhissalatu vesselam'ın huzuruna çıktı. Resûlullah aleyhissalatu vesselam da ona: “Ey Eşecc! Sende aziz ve celil olan Allah'ın sevdiği iki haslet vardır: Hilm (acele etmemek) ve teenni ile hareket etmek” buyurdular. Eşecc: “Ey Allah'ın Resülü! Bu hasletler, cibilliyetimde (fıtratımda doğuştan getirdiğim) bir şey mi, yoksa sonradan (iradı gayretimle) meydana gelen bir şey mi?” dedi. Aleyhissalatu vesselam: “Hayır! Yaratılışında bulunan bir şeydi buyurdular.”"
7240 "İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Eşecc el-Asari'ye: “Muhakkak ki sende Allah'ın sevdiği iki haslet var: Hilm (acele etmemek) ve haya” buyurdular.”"
7241 "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Allah indinde kişinin yuttuğu en sevaplı yudum, Allah'ın rızasını düşünerek kendini tutup, yuttuğu ötke yudumudur.”"
1641 "İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): “Allah'tan hakkııyla haya edin!” buyurdular. Biz: “Ey Allah'ın Resûlü, elhamdülillah, biz Allah'tan haya ediyoruz” dedik. Arıcak O, şu açıklamayı yaptı.: “Söylemek istediğim bu (sizin anladığınız haya) değil. Allah'tan hakkıyla haya etmek, başı ve onun taşıdıklarını, batnı ve onun ihtiva ettiklerini muhafaza etmen, ölümü ve toprakta çürümeyi hatırlamandır. Kim ahireti dilerse dünya hayatının zinetini terketmeli, ahireti bu hayata tercih etmelidir. Kim bu söylenenleri yerine getirirse, Allah'tan hakkıyla haya etmiş olur. “"
1642 "Ebû Saidi'l-Hudri (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) çadırdaki bakire kızdan daha çok haya sahibi idi. Hoşlanmadığı bir şey görmüşse biz bunu yüzünden hemen anlar'dık.”"
1643 "Zeyd İbnu Talha İbnu Rükane (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Her bir dinin kendine has bir ahlakı vardır. İslam'ın ahlakı hayadır.”"
1644 "Hz. Enes (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Edebsizlik ve çirkin söz girdiği şeyi çirkinleştirir. Haya ise girdiğn şeyi güzelleştirir.”"
7237 "Hz. Enes ve İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Her dinin (kendine has temel) bir huyu vardır. İslam'ın bu huyu, hayadır.”"
7238 "Ebu Bekre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Haya imandandır. İman (sahibi) ise cennettedir. Hayasızlık (ve bundan kaynaklanan kabalıklar, çirkin ve kırıcı sözler) cefa (eziyet, zulüm, haksızlık)dan bir parçadır. Cefa (eden de) cehennemdedir.”"
7239 "Ebu Sa'idi'I-Hudri radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında oturuyor idik. (Bir ara): “Size Abdulkays kabilesinin gönderdiği heyet geldi” buyurdular. Halbuki içimizden hiç kimse (henüz heyetin geldiğini) görmemişti. Hakikaten geldiler ve konakladılar. Sonra Aleyhissalatu vesselam'ın huzuruna geldiler. Onlardan Eşecc el-Asari (adında biri) konaklama yerinde kaldı, o sonradan geldi. Çünkü o, bir konağa indi, devesini ıhtırdı. Yolculuk elbisesini bir kenara bıraktı. Sonra (taze elbise giyip, öyle) Aleyhissalatu vesselam'ın huzuruna çıktı. Resûlullah aleyhissalatu vesselam da ona: “Ey Eşecc! Sende aziz ve celil olan Allah'ın sevdiği iki haslet vardır: Hilm (acele etmemek) ve teenni ile hareket etmek” buyurdular. Eşecc: “Ey Allah'ın Resülü! Bu hasletler, cibilliyetimde (fıtratımda doğuştan getirdiğim) bir şey mi, yoksa sonradan (iradı gayretimle) meydana gelen bir şey mi?” dedi. Aleyhissalatu vesselam: “Hayır! Yaratılışında bulunan bir şeydi buyurdular.”"
7240 "İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Eşecc el-Asari'ye: “Muhakkak ki sende Allah'ın sevdiği iki haslet var: Hilm (acele etmemek) ve haya” buyurdular.”"
7241 "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Allah indinde kişinin yuttuğu en sevaplı yudum, Allah'ın rızasını düşünerek kendini tutup, yuttuğu ötke yudumudur.”"