Allah Azizdir.
Ayeti kerimede:
"O Aziz'dir. (Emrinde galip olandır.)" (Haşr: 23)
Allah öyle Azizdir ki. Yarattıklarından hiçbirisi onun emri dışına çıkamaz. Kanunlarını bozamaz. Ne gece ,ne gündüz isyan edebilir. Ne güneş doğmamak için diretebilir.
O zaman insan nasıl isyankar olabiliyor. Aslında ona ruhsat verildi ama belli süreye kadar. Nefs yerleştirildi içine .Bu zaman dolduğunda tekrar hükümsüz olacaktır.
Ne gökyüzü düşer ne yer yüzü bozulur. Yer çekimi, suyun kaldırma kuvveti, rüzgârın yönü, mevsimler... bunlar Allahın kanunlarıdır. Hiçbir zaman dilemedikçe bozulamayacaktır.
İnsan o kadar acizdir ki bir nefesini dahi almaya gücü yetemez. O nefesi tutarsa da yaşayamaz. Her canlı gıdalanmak zorunda. Ben yemek yemeden veya su içmeden yaşarımda diyemez.
İnsan ölür. Ölümede direnemez ki zaten buda Allahın emridir. Her canlı ölümü tadacaktır.
O zaman ne hükmümüz kaldı. İşte bütün bunlarda Allah tüm yarattıklarına karşı Azizliğini göstermektedir. Bu örnekleri daha çok tefekkür ediniz.
Bir insan savaşarak birini galip gelince sevinir. Ben ondan üstünüm der. Nice işlerinde ben başardım, ben akıllıyım, ben şöyleyim, böyleyim der.
Oysa Allah mutlak sonsuz üstündür. Azizdir .O zaman az bir üstünlüğü olan insan dahi kendini üstün görüp övünmek istiyorsa. Her şeyin üstünde olan Allahı nasıl övmemiz ve bilmemiz gerekmektedir. O her daim üstündür. Ona zerre dahi isyan edemez. Sadece kullarına mühlet vermiştir ki buda dünya imtihanıdır. Allah dilediğini yapar.
O öyle üstünlüktedir ki istediğini yaratır. İsteği kuralları koyar. Ben niye yaratıldım diyemezsin. O izin vermeden ,ne bir konuşma, ne bir kıpırtı ,ne bir hareket olabilir. Mahşerde bunu göreceğiz ki kullara kendisinin ne kadar Aziz üstün olduğunu hatırlatacaktır.
Ayeti kerimede:
"O gün ağızlarının üstüne mühür basarız. Bizimle elleri konuşur, ayakları da yaptıklarına şâhitlik eder." Yasin:65).
Elin dili yok konuşamaz dersiniz. Ayağın dili yok dersiniz. Bu sadece insan aklıdır. Rabbimiz “ol” der. O’da olu verir. Bu Allahın Azizliğini anlamamız için örneklerdir. Yaşatmak istiyorsa onu yaşatır. Konuşturmak istiyorsa onu konuşturur.
göze görme, kulağa duyma, dile konuşma vermeye kadir, Rabbimizi aciz bırakacak zerre olamaz. Çünkü alemleri yaratan, tek var olan Odur.
İnsan şöyle dursun, en büyük veya en küçük her zerreye hükmünde galiptir. İnsanoğlu ise bir azcık galibiyete sevinir ve övgü bekler. Kibirlenir.
Oysa tüm övgüler Allahındır.
Öyle Azizdir ki .Ne yerde ,ne Gökte hiçbir şey onu zikirden bir an geri durmaz.
Ayeti kerimelerde:
“Allah çocuk edindi.” dediler. Hâşâ! O yücedir. göklerde ve yerde olanların hepsi O’nundur. Hepsi O’na boyun eğmişlerdir.( Bakara :116).
Cahil nefislerimizle kime karşı geldiğimizi O gün anlarız .Onun Azizliği sonsuzdur. Beşer aklın ötesindedir.
Ayeti kerimelerde:
Şimdi onlar Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde olanların hepsi ister istemez O’na teslim olmuşlardır, nihayet de O’na döndürüleceklerdir. (Ali İmran:83).
Tüm inkarcılar sadece Allah buna izin verdiği için isyan edebilmektir. Bunun süresi bitince ceza ve hesap gününün dehşetinden onları bir görebilseydik iman etmeyen bir kişi kalamazdı.
Allah isteyse herkez inanırdı ki .Zaten imtihan olduğu açık. O seçecek dilediğini hidayet edicek. Dilediğini cennete, dilediğini cehenneme atacak. Hiçbir kul ona karşı çıkamayacak. Allah ise zerre zulmetmez öyle Azizdir Yücedir. Kullar nefslerini bilmediğine ,isyankar olduğuna, Rabbinden gafil olduğuna cehennemi hak etmektedirler.
Allahın emirlerine uyup yasaklarından, kaçınanları neden cehennemine atsın?
Ayeti kerimelerde:
Şüphe yok ki Allah zerre kadar haksızlık yapmaz. zerre kadar iyilik olsa, onu kat kat arttırır ve kendi katından da büyük mükâfat verir.( Nisa 40).
Erkek olsun kadın olsun, her kim mümin olarak sâlih amel işlerse, işte bunlar cennete girerler. Onlar zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar. (Nisa 124).
Bu kullara müjdelere olsun ki Rablerini bilmiş, övmüş, ona kulluk yapmıştır.
Bir mesleğinde ustalaşan kişi onu kolayca yapar, mükemmel yapar. İşe yeni başlayanlardan kıyaslanınca işçiliği ortaya çıkar. Ne kadar güzel yaptığı ve farklı derecede olduğu anlaşılır. Hatta biz bu mesleği yapmıyormuşuz diyebilir. Yaratan rabbimiz ise her zaman Azizdi. Yaptığı her şeyde Azizdir.
Ne hükmünde, ne yarattıklarında, ne kanunlarında kusur bulunamaz. Bazı insanların özürlü yaratması ise sadece imtihan ve onun istediğidir.
Gökyüzüne bir bakınız bir çatlak görüyor musunuz. O kadar kusursuzdur. Hangi açıdan bakarsak bakalım, Allah her yönden, her açıdan daimi Azizdir.
Ezelde de Azizdi, şimdide aziz, gelecekte de Azizdir. Zamanı takdir eden odur. Her zamanda ve mekanda daimi üstün Aziz olan yine Allah’tır.
İnsanların başlarına geçen krallar, hükümdarlarda bakıldığına, belli süre sonra, yerine başkaları gelir, çünkü ölürler. Allah ise öyle Yücedir ki kendisinden başka İlah yoktur. Var olan yalnız Odur. Diğer var görünenler onun ol emriyle olmuştur.
İnsan benliğe kapılır ,nefsine uyarsa, ruhu Rabbini unutur. Bu sebeple zamanı dünya ile meşgul olarak Rabbini ,ahiretini unutarak geçirir.
Oysa peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem sünnetlerine uyarsak. Yemek yerken, otururken, kalkarken, yatarken Allahı hatırladığımızı ve zikrettiğimizi görürüz.
Hadisi şerifte:
"-Onlar o kimselerdir ki, Allahu Teâlâ'nın zikrine bütün benlikleri ile dalmışlardır, başka şeylerle uğraşmazlar. Bu zikir onlardan yüklerini indirmiştir, kıyamete hafif olarak gelirler." (Hâkim)
Bu kopukluk dünyaya dalınması, ahiret unutulması, ruhun zayıflayıp nefsin güçlenmesi, islamın yaşanmamasından kaynaklanmaktadır.
Ayet ve hadislerden habersiz yaşayan kullar neyi anlayıp bilebilirler?
Oysa Allah Celle Celalühü ne kadar Aziz ve yüce olduğunu zaten ayetlerinde bildirmektedir. Bizler sadece hatırlatmakta tefekkür etmeye davet etmekteyiz. Yoksa insan Rabbinin bir ismi şerifini dahi anlatmaya, bilmeye aklı yetmeyecektir. Yalnızca Allahın bildidiği kadar Rabbimizi bilebiliriz.
Hadisi Şeriflerde:
"İnsanlar Uykudadırlar, Öldükten Sonra Uyanırlar." (K. Hafâ).
"Rabbim ölmeden uyananlardan etsin bizleri .Amin.
Ayeti kerimede:
"O Aziz'dir. (Emrinde galip olandır.)" (Haşr: 23)
Allah öyle Azizdir ki. Yarattıklarından hiçbirisi onun emri dışına çıkamaz. Kanunlarını bozamaz. Ne gece ,ne gündüz isyan edebilir. Ne güneş doğmamak için diretebilir.
O zaman insan nasıl isyankar olabiliyor. Aslında ona ruhsat verildi ama belli süreye kadar. Nefs yerleştirildi içine .Bu zaman dolduğunda tekrar hükümsüz olacaktır.
Ne gökyüzü düşer ne yer yüzü bozulur. Yer çekimi, suyun kaldırma kuvveti, rüzgârın yönü, mevsimler... bunlar Allahın kanunlarıdır. Hiçbir zaman dilemedikçe bozulamayacaktır.
İnsan o kadar acizdir ki bir nefesini dahi almaya gücü yetemez. O nefesi tutarsa da yaşayamaz. Her canlı gıdalanmak zorunda. Ben yemek yemeden veya su içmeden yaşarımda diyemez.
İnsan ölür. Ölümede direnemez ki zaten buda Allahın emridir. Her canlı ölümü tadacaktır.
O zaman ne hükmümüz kaldı. İşte bütün bunlarda Allah tüm yarattıklarına karşı Azizliğini göstermektedir. Bu örnekleri daha çok tefekkür ediniz.
Bir insan savaşarak birini galip gelince sevinir. Ben ondan üstünüm der. Nice işlerinde ben başardım, ben akıllıyım, ben şöyleyim, böyleyim der.
Oysa Allah mutlak sonsuz üstündür. Azizdir .O zaman az bir üstünlüğü olan insan dahi kendini üstün görüp övünmek istiyorsa. Her şeyin üstünde olan Allahı nasıl övmemiz ve bilmemiz gerekmektedir. O her daim üstündür. Ona zerre dahi isyan edemez. Sadece kullarına mühlet vermiştir ki buda dünya imtihanıdır. Allah dilediğini yapar.
O öyle üstünlüktedir ki istediğini yaratır. İsteği kuralları koyar. Ben niye yaratıldım diyemezsin. O izin vermeden ,ne bir konuşma, ne bir kıpırtı ,ne bir hareket olabilir. Mahşerde bunu göreceğiz ki kullara kendisinin ne kadar Aziz üstün olduğunu hatırlatacaktır.
Ayeti kerimede:
"O gün ağızlarının üstüne mühür basarız. Bizimle elleri konuşur, ayakları da yaptıklarına şâhitlik eder." Yasin:65).
Elin dili yok konuşamaz dersiniz. Ayağın dili yok dersiniz. Bu sadece insan aklıdır. Rabbimiz “ol” der. O’da olu verir. Bu Allahın Azizliğini anlamamız için örneklerdir. Yaşatmak istiyorsa onu yaşatır. Konuşturmak istiyorsa onu konuşturur.
göze görme, kulağa duyma, dile konuşma vermeye kadir, Rabbimizi aciz bırakacak zerre olamaz. Çünkü alemleri yaratan, tek var olan Odur.
İnsan şöyle dursun, en büyük veya en küçük her zerreye hükmünde galiptir. İnsanoğlu ise bir azcık galibiyete sevinir ve övgü bekler. Kibirlenir.
Oysa tüm övgüler Allahındır.
Öyle Azizdir ki .Ne yerde ,ne Gökte hiçbir şey onu zikirden bir an geri durmaz.
Ayeti kerimelerde:
“Allah çocuk edindi.” dediler. Hâşâ! O yücedir. göklerde ve yerde olanların hepsi O’nundur. Hepsi O’na boyun eğmişlerdir.( Bakara :116).
Cahil nefislerimizle kime karşı geldiğimizi O gün anlarız .Onun Azizliği sonsuzdur. Beşer aklın ötesindedir.
Ayeti kerimelerde:
Şimdi onlar Allah’ın dininden başkasını mı arıyorlar? Halbuki göklerde ve yerde olanların hepsi ister istemez O’na teslim olmuşlardır, nihayet de O’na döndürüleceklerdir. (Ali İmran:83).
Tüm inkarcılar sadece Allah buna izin verdiği için isyan edebilmektir. Bunun süresi bitince ceza ve hesap gününün dehşetinden onları bir görebilseydik iman etmeyen bir kişi kalamazdı.
Allah isteyse herkez inanırdı ki .Zaten imtihan olduğu açık. O seçecek dilediğini hidayet edicek. Dilediğini cennete, dilediğini cehenneme atacak. Hiçbir kul ona karşı çıkamayacak. Allah ise zerre zulmetmez öyle Azizdir Yücedir. Kullar nefslerini bilmediğine ,isyankar olduğuna, Rabbinden gafil olduğuna cehennemi hak etmektedirler.
Allahın emirlerine uyup yasaklarından, kaçınanları neden cehennemine atsın?
Ayeti kerimelerde:
Şüphe yok ki Allah zerre kadar haksızlık yapmaz. zerre kadar iyilik olsa, onu kat kat arttırır ve kendi katından da büyük mükâfat verir.( Nisa 40).
Erkek olsun kadın olsun, her kim mümin olarak sâlih amel işlerse, işte bunlar cennete girerler. Onlar zerre kadar haksızlığa uğratılmazlar. (Nisa 124).
Bu kullara müjdelere olsun ki Rablerini bilmiş, övmüş, ona kulluk yapmıştır.
Bir mesleğinde ustalaşan kişi onu kolayca yapar, mükemmel yapar. İşe yeni başlayanlardan kıyaslanınca işçiliği ortaya çıkar. Ne kadar güzel yaptığı ve farklı derecede olduğu anlaşılır. Hatta biz bu mesleği yapmıyormuşuz diyebilir. Yaratan rabbimiz ise her zaman Azizdi. Yaptığı her şeyde Azizdir.
Ne hükmünde, ne yarattıklarında, ne kanunlarında kusur bulunamaz. Bazı insanların özürlü yaratması ise sadece imtihan ve onun istediğidir.
Gökyüzüne bir bakınız bir çatlak görüyor musunuz. O kadar kusursuzdur. Hangi açıdan bakarsak bakalım, Allah her yönden, her açıdan daimi Azizdir.
Ezelde de Azizdi, şimdide aziz, gelecekte de Azizdir. Zamanı takdir eden odur. Her zamanda ve mekanda daimi üstün Aziz olan yine Allah’tır.
İnsanların başlarına geçen krallar, hükümdarlarda bakıldığına, belli süre sonra, yerine başkaları gelir, çünkü ölürler. Allah ise öyle Yücedir ki kendisinden başka İlah yoktur. Var olan yalnız Odur. Diğer var görünenler onun ol emriyle olmuştur.
İnsan benliğe kapılır ,nefsine uyarsa, ruhu Rabbini unutur. Bu sebeple zamanı dünya ile meşgul olarak Rabbini ,ahiretini unutarak geçirir.
Oysa peygamber efendimiz sallallahu aleyhi ve sellem sünnetlerine uyarsak. Yemek yerken, otururken, kalkarken, yatarken Allahı hatırladığımızı ve zikrettiğimizi görürüz.
Hadisi şerifte:
"-Onlar o kimselerdir ki, Allahu Teâlâ'nın zikrine bütün benlikleri ile dalmışlardır, başka şeylerle uğraşmazlar. Bu zikir onlardan yüklerini indirmiştir, kıyamete hafif olarak gelirler." (Hâkim)
Bu kopukluk dünyaya dalınması, ahiret unutulması, ruhun zayıflayıp nefsin güçlenmesi, islamın yaşanmamasından kaynaklanmaktadır.
Ayet ve hadislerden habersiz yaşayan kullar neyi anlayıp bilebilirler?
Oysa Allah Celle Celalühü ne kadar Aziz ve yüce olduğunu zaten ayetlerinde bildirmektedir. Bizler sadece hatırlatmakta tefekkür etmeye davet etmekteyiz. Yoksa insan Rabbinin bir ismi şerifini dahi anlatmaya, bilmeye aklı yetmeyecektir. Yalnızca Allahın bildidiği kadar Rabbimizi bilebiliriz.
Hadisi Şeriflerde:
"İnsanlar Uykudadırlar, Öldükten Sonra Uyanırlar." (K. Hafâ).
"Rabbim ölmeden uyananlardan etsin bizleri .Amin.