Kimlik | alan |
---|---|
674 | İbnu Abbas (radıyallahu anhüma), "Gönlü imanla dolu olduğu halde, zor altında olan kimse müstesna, inandıktan sonra Allah'ı inkar edip, gönlünü kafirliğe açanlara Allah katından bir gazap vardır, büyük azab da onlar içindir" (Nalh, 106) ayetindeki umumi hükümden şöyle bir istisna yaptı: "Rabbin, türlü eziyete uğratıldıktan sonra hicret eden, Allah uğrunda savaşan ve sabreden kimselerden yanadır. Rabbin şüphesiz bundan sonra da bağışlar ve merhamet eder." (Nahl, 110). Burada kastedilen Abdullah İbnu Ebi Sarh'tır. Bu zat, Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın vahiy katibi idi. Şeytan onu şaşırttı. Kafirlere katılmasına sebep oldu. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) Fetih günü, onun öldürülmesini emretti. Araya Hz. Osman girerek affını diledi. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) da onu affetti." |
675 | Übey İbnu Ka'b (radıyallahu anh) anlatıyor: "Uhud savaşında Ensar'dan altmış dört, Muhacirler'den de altı kişi şehid düştü (radıyallahu anhüm ecmain). Bu şehidlerden biri de Hz. Hamza (radıyallahu anh) idi. Bunların cesedlerinden bazı uzuvlarını kopararak hakaretlerde bulundular. Bunun üzerine Ensar: "Bir gün beze de böyle bir fırsat düşerse, bu hakaretin daha fazlasını yapacağız" dediler. Mekke'nin fethi günü olunca şu ayet indi: "Eğer ceza vermek isterseniz size yapılanın ayniyle mukabele edin. Sabrederseniz andolsun ki bu sabredenler için daha iyidir." (Nahl, 126). Bir adam: Bugünden sonra Kureyş yok! dedi. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam): "Dört kişiden başka kimseye dokunmayın" diye emretti." |
2934 | Hz. Ömer (radıyallahu anh) anlatıyor: "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki:"Öğleden önce zevalden sonra dört rek'at vardır ki bunlar seherde emsalleri değerindedirler. Her ne varsa, bu saatte mutlaka Allah'ı tesbih eder. '' Resulullah sonra şu ayeti okudular: "Allah'ın yarattığı şeylerin gölgeleri sağa sola vurarak, Allah'a boyun eğerek secde etmekte olduklarını görmüyorlar mı?''(Nahl 48). |