Metin5 | alan |
---|---|
085.Bakara | 85. Bu misakı kabul eden sizler yine birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir zümreyi yurtlarından çıkarıyor, onlara karşı günah ve düşmanlıkta birleşiyorsunuz. Eğer esir düşüp gelirlerse (kurtulmaları için) fidyelerini veriyorsunuz. Oysa onları yurtlarından çıkarmak size haram kılınmıştır. Yoksa siz Kitab’ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden bunu yapanların cezası dünya hayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise en şiddetli azaba çarptırılacaklardır. Allah yaptıklarınızdan aslâ gâfil değildir. |
0113.Bakara | 113. Yahudiler: “Hıristiyanlar bir şey (bir temel) üzerinde değildirler.” dediler. Hıristiyanlar da: “Yahudiler bir şey (bir temel) üzerinde değildirler.” dediler. Oysa onlar Kitab’ı da okumaktadırlar. Kitab’ı bilmeyen kimseler de öylece onların dedikleri gibi dediler. Ayrılığa düştükleri şeyde Allah Kıyamet günü aralarında hüküm verecektir. |
0174.Bakara | 174. Allah’ın indirdiği Kitap’tan bir şeyi gizleyenler ve onu az bir pahaya satanlar var ya, işte onların karınlarına doldurdukları ateşten başka bir şey değildir. Kıyamet günü Allah onlarla konuşmaz, onları temize de çıkarmaz. Orada onlar için can yakıcı bir azap vardır. |
0212.Bakara | 212. İnkâr edip kâfir olanlara dünya hayatı süslü gösterildi. Bu yüzden onlar inananlarla alay ederler. Oysa ki Allah’tan korkup karşı gelmekten sakınanlar, Kıyamet gününde onların üstünde olacaklardır. Allah dilediğine hesapsız rızık verir. |
0275.Bakara | 275. Fâiz yiyenler: “Fâiz ticaret gibidir.” dedikleri için Kıyamet günü kabirlerinden şeytan çarpmış gibi (ihtiyaçlar içinde) kalkacaklardır. Oysa Allah alış-verişi helâl, fâizi haram kılmıştır. Bundan böyle kime Rabbinden bir öğüt gelir ve fâizcilikten vazgeçerse, geçmiş (günahları, daha önce aldığı) kendisine ve hakkındaki hüküm de Allah’a âittir. Kim de tekrar fâize dönerse onlar cehennemliktirler. Orada ebedî olarak kalacaklardır. |
025.Ali İmran | 25. Hiçbir şüphe olmayan (Kıyamet) gününde onları topladığımız ve herkesin kazandığı kendilerine tamamen ödenip hiç kimseye haksızlık edilmediği zaman halleri nice olur? |
030.Ali İmran | 30. Herkes iyilik ve kötülük olarak ne işlemişse Kıyamet gününde hazır bulur. O zaman ister ki, kötülükleri ile kendisi arasında uzun bir mesafe bulunsun. Allah sizi kendisinden sakındırıyor. Çünkü Allah kullarına çok şefkatlidir. |
055.Ali İmran | 55. O vakit Allah şöyle buyurdu: “Ey İsâ! Ben seni eceline yetireceğim ve seni nezdime yükselteceğim, seni inkâr edenlerden tertemiz ayıracağım, sana tâbi olanları Kıyamet gününe kadar inkâr edenlerin üstünde tutacağım. Sonra da dönüşünüz bana olacak. İşte o zaman ayrılığa düştüğünüz şeyler hakkında aranızda ben hükmedeceğim.” |
077.Ali İmran | 77. Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir pahaya satanlar var ya, onların ahirette hiçbir nasibi yoktur. Allah Kıyamet günü onlara kelâmıyla hitap etmeyecek, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için acı bir azap vardır. |
0105.Ali İmran | 105. Kendilerine apaçık deliller geldikten sonra, parçalanıp ayrılığa düşenler gibi olmayın. Onlar için Kıyamet günü büyük bir azap vardır. |
0161.Ali İmran | 161. Bir peygamber için ganimet malına ihanet etmek olur şey değildir. Kim bu hıyanetliği yaparsa, Kıyamet gününde hıyanet ettiği şeyle gelir. Sonra herkese kazandığı tastamam verilir ve onlara aslâ zulmedilmez. |
0180.Ali İmran | 180. Allah’ın, kereminden kendilerine verdiği şeyde cimrilik edenler hiçbir zaman onu kendileri için hayırlı sanmasınlar. Bu onların zararınadır. Cimrilik ettikleri şeyler Kıyamet gününde boyunlarına dolanacaktır. Göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. Allah bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. |
0185.Ali İmran | 185. Her insan ölümü tadacaktır. Yaptıklarınızın karşılığı Kıyamet gününde size eksiksiz verilecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kimse, artık kurtulmuştur. Dünya hayatı aldatıcı geçimlikten başka bir şey değildir. |
0194.Ali İmran | 194. “Ey Rabbimiz! Bize peygamberlerin vasıtasıyla vâdettiklerini ikram et ve Kıyamet gününde bizi rezil etme, rüsvay etme! Şüphesiz ki sen vaadinden caymazsın.” |
042.Nisa | 42. İnkâr edenler ve Peygamber’e baş kaldırmış olanlar, Kıyamet günü hak ile yeksan olup yerin dibine geçirilmeyi ne kadar isterler ve Allah’tan hiçbir söz gizleyemezler. |
087.Nisa | 87. O Allah ki, O’ndan başka ilâh yoktur. Geleceğinde şüphe olmayan Kıyamet günü, sizi mutlaka toplayacaktır. Bunda aslâ şüphe yoktur. Allah’tan başka doğru sözlü kim olabilir? |
0109.Nisa | 109. İşte siz öyle kimselersiniz ki, dünya hayatında onlara taraf çıkıp savunuyorsunuz. Peki Kıyamet gününde Allah’ın huzurunda onları kim savunacak? Yahut onlara kim vekil olacak? |
0141.Nisa | 141. Onlar hep sizi gözetleyip duranlardır. Eğer Allah’tan size bir zafer gelirse: “Biz de sizinle beraber değil miydik?” derler. Şayet kâfirlere bir pay çıkarsa, onlara: “Size üstünlük sağlayarak, sizi müminlerden korumadık mı?” derler. Allah Kıyamet günü aranızda hüküm verir. Allah kâfirlere, müminler aleyhinde aslâ fırsat vermeyecektir. |
0159.Nisa | 159. Ehl-i kitaptan her biri, ölümünden önce İsâ’ya muhakkak iman edecektir. Kıyamet gününde de o onlara şâhit olacaktır. |
014.Maide | 14. “Biz hıristiyanız” diyenlerden de söz almıştık. Onlar da uyarıldıkları şeylerin bir kısmını unuttular. Bu yüzden Kıyamet gününe kadar aralarına düşmanlık ve kin saldık. Yakında Allah yaptıklarını kendilerine haber verecektir. |
036.Maide | 36. O inkâr edenler var ya, eğer yeryüzünde bulunan her şey ve bunların bir o kadarı daha onların olsa da, Kıyamet gününün azabından kurtulmak için fedâ etseler, yine kendilerinden kabul edilmez. Onlar için pek acıklı bir azap vardır. |
064.Maide | 64. Yahudiler: “Allah’ın eli bağlıdır.” dediler. Böyle dediklerinden ötürü kendi elleri bağlansın! Lânet olsun onlara! Hayır! Allah’ın iki eli de açıktır, dilediği gibi sarfeder. Andolsun ki Rabbinden sana indirilenler, onlardan çoğunun azgınlığını ve küfrünü artırır. Biz onların aralarına Kıyamet gününe kadar düşmanlık ve kin saldık. Ne zaman savaş için bir ateş tutuştursalar, Allah onu söndürür. Onlar yeryüzünde durmadan fesat çıkarmaya koşarlar. Şüphesiz ki Allah fesat çıkaranları sevmez. |
012.Enam | 12. De ki: “Göklerde ve yerde olanlar kimindir?” De ki: “Allah’ındır.” O, rahmeti kendi üzerine yazmıştır. Andolsun ki hepinizi, geleceğinde şüphe olmayan Kıyamet gününde bir araya toplayacaktır. Kendilerini hüsrana uğratanlara gelince, onlar iman etmezler. |
031.Enam | 31. Allah’ın huzuruna çıkmayı yalanlayanlar gerçekten ziyana uğramışlardır. Kıyamet vakti onlara ansızın gelip çatınca, günahlarını sırtlarına yüklenmiş olarak şöyle derler: “Dünyada yaptığımız kusurlardan (iyi amelleri terketmemizden) ötürü yazıklar olsun bize!” Dikkat edin, yüklendikleri şeyler ne kötüdür! |
040.Enam | 40. De ki: “Söyleyin bana! Allah’ın azabı size gelse veya Kıyamet gelip çatıverse, Allah’tan başkasına mı yalvarırsınız? Eğer doğru sözlü iseniz?” |
0160.Enam | 160. Kim (Kıyamet gününe) bir iyilikle gelirse, ona getirdiğinin on katı vardır. Kim bir günahla gelirse, o sadece getirdiğinin misliyle cezalandırılır. Onlar zulme uğratılmazlar. |
08.Araf | 8. Gerçek tartı Kıyamet günündedir. Tartıları ağır gelenler, işte onlar kurtuluşa erenlerdir. |
032.Araf | 32. Resulüm! De ki: “Allah’ın, kulları için yarattığı süsü ziyneti ve temiz rızıkları kim haram kılmış?” De ki: “Bunlar dünya hayatında inananlarındır, Kıyamet gününde ise yalnız inananlara tahsis edilmiştir.” İşte biz bilen bir topluluk için âyetleri böyle açıklıyoruz. |
0167.Araf | 167. Rabbin yeminle şunu bildirdi: Elbette tâ Kıyamet gününe kadar onlara azabın en kötüsünü yapacak kimseler gönderecektir. Şüphesiz ki Rabbin cezayı çabuk verendir ve O, çok bağışlayan, çok merhamet edendir. |
0172.Araf | 172. Hani Rabbin Âdemoğullarından, onların bellerinden zürriyetlerini çıkarıp almıştı ve onları kendi kendilerine karşı şâhit tutmuştu. “Ben sizin Rabbiniz değil miyim?” demişti. Onlar da: “Evet Rabbimizsin, buna şâhidiz.” dediler. İşte bu şâhitlendirme, Kıyamet günü: “Bizim bundan haberimiz yoktu.” dememeniz içindi. |
0187.Araf | 187. Sana Kıyamet saatinin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. Resulüm! De ki: “Onu ancak Rabbim bilir. Onun vaktini O’ndan başka bilecek yoktur. Ağırlığını göklerin ve yerin kaldıramayacağı o saat, sizlere ansızın gelecektir.” Sanki sen onu biliyormuşsun gibi sana soruyorlar. Resulüm! De ki: “Onun bilgisi ancak Allah’ın katındadır. Fakat insanların çoğu bilmezler.” |
060.Yunus | 60. Allah’a karşı yalan uyduranların Kıyamet günü hakkındaki zanları nedir? Şüphesiz ki Allah insanlara karşı lütuf sahibidir. Fakat onların çokları şükretmezler. |
093.Yunus | 93. Andolsun ki biz İsrâiloğullarını güzel bir yurda yerleştirdik ve onları temiz ve hoş nimetlerle rızıklandırdık. Kendilerine ilim gelinceye kadar ayrılığa düşmediler. Şüphesiz ki Rabbin Kıyamet günü, aralarında ihtilaf etmekte oldukları şeyler hakkında hükmünü verececektir. |
060.Hud | 60. Böylece bu dünyada da Kıyamet gününde de lânete uğradılar. İyi bilin ki Âd kavmi Rablerini inkâr ettiler. İyi bilin ki Hud’un kavmi Âd, Allah’ın rahmetinden uzak kılındı. |
098.Hud | 98. Firavun Kıyamet gününde kavmine öncülük eder, onları cehenneme götürür. Ne kötü yerdir onların vardıkları yer! |
099.Hud | 99. Hem burada hem Kıyamet gününde lânete uğratılırlar. Ne kötü bir bağıştır onlara verilen bu bağış! |
0107.Yusuf | 107. Allah tarafından kuşatıcı bir felâket gelmesi veya farkında olmadan Kıyametin ansızın kopması karşısında kendilerini emin mi gördüler? |
044.İbrahim | 44. Resulüm! İnsanları, kendilerine azabın geleceği (Kıyamet) gününden korkut! O gün zâlimler: “Ey Rabbimiz! Yakın bir müddete kadar bize süre ver de senin dâvetine uyalım, peygamberlere tâbi olalım.” derler. “Siz daha önce sonunuzun gelmeyeceğine (sürekli yaşayacağınıza) yemin etmemiş miydiniz?” |
035.Hicr | 35. “Kıyamet gününe kadar lânet senin üzerine olacaktır.” |
085.Hicr | 85. Biz gökleri, yeri ve ikisinin arasındakileri ancak hak ile yarattık. O Kıyamet saati mutlaka gelecektir. Güzel bir hoşgörü ile muamele et. |
025.Nahl | 25. Böylece onlar Kıyamet gününde hem kendi günahlarını tam olarak yüklenirler, hem de bilgisizce saptırdıkları kimselerin günahlarının bir kısmını yüklenirler. Dikkat edin! Yüklendikleri yük ne kötüdür! |
027.Nahl | 27. Sonra Kıyamet gününde onları rezil eder ve der ki: “Kendileri hakkında (onları kabul etmeyen müminlere karşı) düşman kesildiğiniz ortaklarım nerede?” Kendilerine ilim verilmiş olanlar derler ki: “Şüphesiz ki bugün rezillik ve kötülük kâfirlerin üzerinedir.” |
077.Nahl | 77. Göklerin ve yerin gaybı Allah’a âittir. Kıyamet saatinin kopuşu bir göz kırpması kadar yahut daha yakın bir zamanda olur. Şüphesiz ki Allah her şeye kâdirdir. |
092.Nahl | 92. İpliği sağlamca büktükten sonra çözüp bozan kadın gibi olmayın. Bir topluluk diğer bir topluluktan sayıca daha çok olmasına bakarak, yeminlerinizi aranızda bozucu bir vasıta yapmayın. Allah bununla sizi imtihan etmektedir. Hakkında ayrılığa düştüğünüz şeyleri Kıyamet gününde mutlaka size açıklayacaktır. |
0124.Nahl | 124. Cumartesi (tatil ve ibadeti), ancak onda ihtilâf edenlere farz kılındı. Şüphesiz ki Rabbin, aralarında ihtilâfa düştükleri şey hakkında Kıyamet günü hükmünü verecektir. |
013.İsrâ | 13. Biz herkesin dünyadaki amelini kendi boynuna doladık. İnsan için Kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız. |
058.İsrâ | 58. Hiçbir memleket hariç olmamak üzere, biz onu Kıyamet gününden önce ya helâk ederiz veya onu şiddetli bir azapla cezalandırırız. Bu, kitapta (Levh-i mahfuz’da) yazılıdır. |
062.İsrâ | 62. İblis: “Şu benden üstün kıldığına da bir bak! Eğer Kıyamet gününe kadar beni ertelersen, yemin ederim ki pek azı dışında onun neslini kendime bağlayacağım.” dedi. |
097.İsrâ | 97. Allah kimi hidayete erdirirse, işte asıl hidayeti bulan O’dur. Kimi de dalâlete düşürürse, onlar için O’ndan başka dostlar bulamazsın. Biz onları Kıyamet günü yüzükoyun, körler, dilsizler ve sağırlar olarak haşrederiz. Onların varacağı ve kalacağı yer cehennemdir. Ateşi ne zaman sönmeye yüz tutsa hemen alevini artırırız. |
021.Kehf | 21. Böylece onlardan haberdar ettik ki, Allah’ın vaadinin gerçek olduğunu, Kıyametin geleceğinde hiç şüphe bulunmadığını bilsinler. Nitekim halk o sırada onların (Ashab-ı Kehf’in) durumları ile ilgili olarak kendi aralarında tartışıyorlardı. “Onların üzerine bir bina yapın!” dediler. Rableri onları daha iyi bilir. Onların işine vâkıf olanlar ise: “Biz bunların üzerine mutlaka bir mescid yapacağız!” dediler. |
036.Kehf | 36. “Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Şayet Rabbime döndürülürsem, hiç şüphem yok ki, orada bundan daha hayırlı bir âkibet bulurum.” |
0105.Kehf | 105. İşte onlar Rabbinin âyetlerini ve O’na kavuşmayı inkâr edenlerdir. Bu yüzden amelleri boşa gitmiştir. Kıyamet günü biz onlar için terazi kurmayız. (Onlara hiç değer vermeyiz). |
046.Mü’min | 46. Onlar (kabirlerinde Kıyamet gününe kadar) sabah-akşam ateşe sunulurlar. Kıyamet koptuğu gün de: "Firavun hanedânını azabın en çetinine sokun!" denilir. |
075.Meryem | 75. De ki: “Kim sapıklık içinde ise, Rahman onun günlerini uzattıkça uzatsın! Nihayet kendilerine vaad edilen azabı, ya da Kıyamet gününü gördükleri zaman, kimin yerinin daha kötü ve taraftarlarının daha zayıf olduğunu bileceklerdir!” |
095.Meryem | 95. Onlardan her biri Kıyamet gününde teker teker O’nun huzuruna gelirler. |
015.Tâ-Hâ | 15. “Kıyamet muhakkak gelecektir. Herkes işlediğinin karşılığını görsün diye, zamanını gizli tutuyorum.” |
0100.Tâ-Hâ | 100. Kim ondan yüz çevirirse; bilsin ki o, Kıyamet gününde ağır bir günah yükü yüklenecektir. |
0101.Tâ-Hâ | 101. Bu kimseler o günah yükünün azabı içinde ebedî kalacaklardır. Bu, Kıyamet gününde onlar için ne kötü bir yüktür! |
0105.Tâ-Hâ | 105. Resulüm! Sana dağlardan (Kıyamet günü ne olacağından) sorarlar. De ki: “Rabbim onları kül gibi ufalayıp savuracak!” |
0124.Tâ-Hâ | 124. Kim benim zikrimden yüz çevirirse, onun hakkı da dar bir geçimdir ve biz onu Kıyamet gününde kör olarak haşrederiz. |
047.Enbiyâ | 47. Biz Kıyamet günü adalet terazileri kuracağız. Hiçbir kimse hiçbir haksızlığa uğratılmaz. Yapılan bir iyilik hardal tanesi ağırlığınca da olsa, onu getirir tartıya koyarız. Hesap görücü olarak biz yeteriz. |
049.Enbiyâ | 49. O takvâ sahipleri ki görmedikleri halde Rablerinden korkarlar ve Kıyametten de titrerler. |
01.Hac | 1. Ey insanlar! Rabbinizden korkun! Çünkü Kıyamet saatinin zelzelesi, şüphesiz ki çok büyük bir şeydir. |
07.Hac | 7. Kıyamet saati mutlaka gelecektir, onda hiç şüphe yoktur. Allah kabirlerdeki kimseleri diriltip kaldıracaktır. |
09.Hac | 9. Allah’ın yolundan saptırmak için yanını eğip büker. (Büyüklenerek yüzünü çevirir). Onun için dünyada bir rezillik vardır, Kıyamet gününde ise ona yangın azabını tattırırız. |
017.Hac | 17. Şüphesiz ki iman edenler, yahudiler, sâbiîler, hıristiyanlar, mecusiler ve müşrik olanlar arasında Allah Kıyamet gününde kesin hükmünü verecektir. Allah her şeye şâhittir. |
069.Hac | 69. Allah, ayrılığa düştüğünüz hususlarda Kıyamet günü aranızda hüküm verecektir. |
016.Mü’minûn | 16. Sonra da siz Kıyamet günü muhakkak diriltileceksiniz. |
011.Furkan | 11. Üstelik onlar Kıyameti de yalanladılar. Biz o saati yalanlayanlara alevli bir ateş hazırladık. |
069.Furkan | 69. Kıyamet günü azabı kat kat olur ve orada alçaltılmış olarak temelli kalır. |
082.Neml | 82. (Kıyametin kopacağına dair) o sözün tahakkuk zamanı yaklaşınca onlara yerden bir dabbe çıkarırız da insanların âyetlerimize yakînen iman etmemiş olduklarını söyler. |
041.Kasas | 41. Biz onları ateşe çağıran önderler yaptık. Kıyamet günü aslâ yardım görmezler. |
042.Kasas | 42. Bu dünya hayatında arkalarına lâneti taktık, daima lânetle anılacaklardır. Kıyamet gününde de onlar çirkinleştirilmiş, iğrenç kimselerden olacaklardır. |
061.Kasas | 61. Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve ardından ona kavuşan kimse; dünya hayatının geçici nimetlerinden vererek yaşattığımız, sonra da cezalandırmak için Kıyamet günü huzurumuza getirilenler arasında bulunan kimse gibi olur mu? |
071.Kasas | 71. Resulüm! De ki: “Hiç düşündünüz mü? Eğer Allah geceyi Kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka size ışık getirecek bir ilâh var mıdır? Hâlâ işitmeyecek misiniz?” |
072.Kasas | 72. De ki: “Hiç düşündünüz mü? Eğer Allah gündüzü Kıyamet gününe kadar aralıksız devam ettirse, Allah’tan başka hangi ilâh istirahat edeceğiniz geceyi getirebilir? Hâlâ görmeyecek misiniz?” |
013.Ankebut | 13. Onlar kendi yüklerini, kendi yükleriyle beraber daha nice yükleri taşıyacaklar ve uydurdukları şeylerden Kıyamet günü mutlaka sorguya çekileceklerdir. |
025.Ankebut | 25. Dedi ki: “Siz dünya hayatında birbirinizle dost olduğunuz için, Allah’ı bırakıp bir takım putlar edindiniz. Fakat (o putlara tapmanız dünyada aranızda bir sevgi husule gelmesine sebep olsa bile) daha sonra Kıyamet gününde kiminiz kiminize küfür, kiminiz kiminize lânet edecektir. Barınacağınız yer ise ateştir, hiçbir yardımcınız da yoktur.” |
012.Rûm | 12. O saat başladığı (Kıyamet koptuğu) gün, günahkârlar (korku ve ümitsizlik) içinde susup kalırlar. |
014.Rûm | 14. O saat başladığı (Kıyamet koptuğu) gün, işte o gün birbirinden ayrılırlar. |
055.Rûm | 55. Kıyamet koptuğu gün suçlular bir saatten fazla kalmadıklarına yemin ederler. İşte onlar böylece aldatılıp saptırılıyorlardı. |
034.Lokman | 34. Kıyamet saatini bilmek ancak Allah’a mahsustur. Yağmuru O yağdırır. Rahimlerde olanı O bilir. Hiç kimse yarın ne kazanacağını bilmez. Hiç kimse nerede öleceğini bilmez. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilendir, her şeyden haberdardır. |
025.Secde | 25. Şüphesiz ki Rabbin ayrılığa düştükleri şeyler hakkında Kıyamet günü aralarında hüküm verecektir. |
063.Ahzab | 63. Resulüm! İnsanlar sana Kıyametin zamanını soruyorlar. De ki: “Onun bilgisi Allah’ın katındadır. Ne bilirsin, belki de zamanı yakındır.” |
03.Sebe | 3. Kâfirler: "Kıyamet saati bize gelmez." dediler. De ki: "Hayır! Gaybı bilen Rabbime andolsun ki, o mutlaka size gelecektir. Göklerde ve yerde zerre kadar bir şey bile O'ndan gizli kalmaz. Bundan daha küçüğü de daha büyüğü de, şüphesiz ki apaçık bir kitapta (Levh-i mahfuz'da)dır." |
014.Fâtır | 14. Onları çağırırsanız, çağrınızı işitmezler. Faraza işitseler bile size cevap veremezler. Kıyamet gününde de şirk koşmanızı inkâr ederler. Her şeyden haberdar olan Allah gibi sana hiç kimse haber veremez. |
015.Zümer | 15. Siz de O'ndan başka dilediğinize tapın. De ki: "Asıl hüsrana uğrayanlar, Kıyamet gününde hem kendilerini hem de âilelerini (mensuplarını) ziyana sokanlardır. İyi bilin ki işte apaçık hüsran budur!" |
024.Zümer | 24. Kıyamet gününde yüzünü şiddetli azaptan korumaya çalışan kimse, (bu azaptan kurtulan) kimse gibi midir? Zâlimlere: "Kazandığınızı tadın!" denilir. |
031.Zümer | 31. Sonra siz Kıyamet günü Rabbinizin huzurunda muhakeme olacaksınız. |
047.Zümer | 47. Eğer yeryüzünde bulunanların hepsi ve bir o kadarı daha o zâlimlerin olsaydı, Kıyamet günü o kötü azaptan kurtulmak için hepsini de fedâ ederlerdi. O gün Allah tarafından, hiç hesaba katmadıkları şeyler karşılarına çıkacaktır. |
060.Zümer | 60. Kıyamet gününde, Allah hakkında yalan söyleyenlerin yüzlerini simsiyah kesilmiş görürsün. Büyüklük taslayanlar için cehennemde barınacak yer yok mudur? |
067.Zümer | 67. Onlar Allah'ı lâyıkıyla takdir edip bilemediler. Yer Kıyamet günü O'nun avucundadır. Gökler ise sağ eliyle dürülmüştür. O, müşriklerin ortak koştukları şeylerden yüce ve münezzehtir. |
059.Mü’min | 59. Kıyamet saati mutlaka gelecektir, bunda aslâ şüphe yoktur. Fakat insanların çoğu inanmıyor. |
040.Fussilet | 40. Âyetlerimiz hakkında doğruluktan ayrılıp sapıklığa düşenler bizden gizli kalmazlar. O halde ateşin içine atılan mı daha hayırlıdır, yoksa Kıyamet gününde emin olarak gelen mi daha hayırlıdır? Dilediğinizi yapın! Çünkü O, yaptıklarınızı görmektedir. |
047.Fussilet | 47. Kıyamet saatini bilmek ancak Allah'a mahsustur. O'nun bilgisi olmadan hiçbir meyve kabuğundan çıkmaz. Hiçbir dişi hamile kalamaz ve doğuramaz. Onlara: "Nerede benim ortaklarım?" diye seslendiği gün: "Sana arzettik, içimizden buna dair hiçbir şâhit yoktur." derler. |
050.Fussilet | 50. Eğer başına gelen zarardan sonra tarafımızdan kendisine bir rahmet tattıracak olursak: "Bu benim hakkımdır. Kıyametin kopacağını da sanmıyorum. Şayet Rabbime döndürülecek olsam bile, O'nun katında benim için daha güzel şeyler vardır." der. Andolsun ki biz o inkâr edenlere yaptıklarını elbette haber vereceğiz ve onlara çok ağır bir azaptan elbette tattıracağız. |
017.Şûrâ | 17. Allah O'dur ki Kitab'ı ve mizanı hak olarak indirmiştir. Ne bilirsin, belki de Kıyamet saati yakındır! |
018.Şûrâ | 18. Ona inanmayanlar, onun çabuk gelmesini istiyorlar. İnananlar ise ondan korkarlar ve onun gerçek olduğunu bilirler. İyi bilin ki Kıyamet saati hakkında tartışanlar uzak bir sapıklık içindedirler. |
045.Şûrâ | 45. Aşağılıktan başları öne eğilmiş, göz ucu ile etrafa gizli gizli bakışırlarken sunulduklarını görürsün. Mümin olanlar da (o zaman): "İşte asıl ziyana uğrayanlar, Kıyamet günü kendilerini ve âilelerini ziyana sokanlardır." diyecekler. İyi bilin ki zâlimler sürekli bir azap içindedirler. |
061.Zuhruf | 61. O (İsa) Kıyametin kopacağını gösterir bir ilimdir. Ondan hiç şüphe etmeyin ve bana tâbi olun. Doğru yol budur. |
066.Zuhruf | 66. Onlar hiç ummadıkları bir sırada Kıyamet zamanının ansızın başlarına gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? |
085.Zuhruf | 85. Göklerin, yerin ve ikisinin arasında bulunan her şeyin hükümranlığı kendisine âit olan Allah ne yücedir! Kıyametin vaktine dair bilgi O'nun katındadır. Siz O'na döndürüleceksiniz. |
017.Câsiye | 17. Onlara din hususunda apaçık deliller verdik. Onlar kendilerine ilim geldikten sonra birbirini çekememezlik yüzünden ayrılığa düştüler. Şüphesiz ki Rabbin ayrılığa düştükleri şeyler hakkında Kıyamet günü aralarında hüküm verecektir. |
026.Câsiye | 26. De ki: "Allah sizi yaşatıyor, sonra sizi öldürür, sonra da Kıyamet gününde bir araya toplar. Bunda aslâ şüphe yoktur, fakat insanların çoğu bunu bilmezler." |
027.Câsiye | 27. Göklerin ve yerin hükümranlığı Allah'ındır. Kıyametin koptuğu gün var ya, işte o gün bâtıla sapanlar hüsrana uğrayacaklardır. |
032.Câsiye | 32. Size: "Allah'ın vaadi haktır, Kıyamet gününde şüphe yoktur." denildiği zaman: "Kıyametin ne olduğunu bilmiyoruz, yalnız yoktur sanıyoruz, hakkında kesin bir bilgi elde etmiş değiliz." demiştiniz. |
05.Ahkaf | 5. Allah'ı bırakıp da Kıyamet gününe kadar kendisine cevap veremeyecek şeylere tapınandan daha sapık kim olabilir? Oysa onlar, bunların tapmalarından habersizdirler. |
018.Muhammed | 18. Onlar Kıyamet zamanının ansızın başlarına gelmesinden başka bir şey mi bekliyorlar? Onun âlametleri gerçekten gelmiştir. Kendilerine gelip çatınca ibret almaları neye yarar? |
057.Necm | 57. Kıyamet yaklaştıkça yaklaşmıştır. |
01.Kamer | 1. Kıyamet saati yaklaştı ve ay yarıldı. |
046.Kamer | 46. Kıyamet onlara vâdedilen asıl saattir. O saat cidden çok feci ve çok acıdır. |
01.Vâkıa | 1. Kıyamet koptuğu zaman. |
07.Mücadele | 7. Göklerde olanları da yerde olanları da Allah'ın bildiğini görmüyor musun? Üç kişinin gizli konuştuğu yerde dördüncüsü mutlaka O'dur. Beş kişinin gizli konuştuğu yerde altıncısı mutlaka O'dur. Bundan az da olsalar, bundan çok da olsalar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar, O mutlaka onlarla beraberdir. Sonra Kıyamet günü onların yaptıklarını haber verecektir. Şüphesiz ki Allah her şeyi bilendir. |
03.Mümtehine | 3. Kıyamet günü yakınlarınız ve çocuklarınız size fayda vermezler. O gün Allah onlarla aranızı ayırır. Allah yaptıklarınızı görmektedir. |
09Tegabun | 9. Kıyamet günü için sizi topladığı zaman, işte o gün kimin aldandığının ortaya çıktığı gündür. Kim Allah'a iman etmiş ve sâlih amel işlemişse, Allah onun günahlarını örter ve onu altlarından ırmaklar akan cennetlere sokar. Orada ebedî kalırlar. İşte en büyük kurtuluş budur. |
039.Kalem | 39. Yoksa: "Ne hükmederseniz mutlaka sizindir." diye sizin lehinize olarak tarafımızdan verilmiş, Kıyamet gününe kadar geçerli kesin sözler mi var? |
015.Hakka | 15. İşte o gün olacak olur, (Kıyamet kopar). |
01.Kıyame | 1. Kıyamet gününe andolsun! |
06.Kıyame | 6. "Kıyamet günü ne zamanmış?" diye sorar. |
042.Naziat | 42. Sana Kıyamet saatinin ne zaman gelip çatacağını soruyorlar. |
046.Naziat | 46. Onlar o Kıyameti gördükleri gün, sanki dünyada bir akşamdan veya kuşluk vaktinden fazla kalmamış gibi olurlar. |