Televizonun zararları hakkında tüm bilgiler eklenmiştir.Bundan sonrası size kalmış.Herkez kendi hesabını verecektir.Son olarak aşağıdaki nefs ile ilgili yazıyı okuyunuz.
Nefs-i Emmâre Derecesinde Bulunan İnsanlar Üç Sınıftır:
1. Allah-u Teâlâ’nın emirlerini yerine getirmeye çalışır, nehiylerinden kaçınmaz.
“İstediğini yap ölümü tadacaksın,
Dilediğin gibi yaşa sonunda ayrılacaksın.”
2. Allah-u Teâlâ’nın emirlerine itaat etmediği gibi, nehiylerinden de kaçınmaz. Fakat itaat edenleri sever.
“Dünyânın muhabbeti âhiret saâdeti,
Hangisini tercih edersen nefsini ona satmış olursun.”
3. İsmi İslâm’dır. Fakat İslâm’ın hiçbir emrini yerine getirmediği gibi, İslâm’ı ve müslümanları sevmez.
“O ki tasdik etmez sünneti kitabı,
Susmak konuşmamaktır onun cevabı.”
Nefs-i emmâre derecesinde bulunup da oradan uzaklaşmak için herhangi bir gayret sarfetmeyenler, kendilerinde ıslah alâmetleri görülmeyenler cehennemde bulunmaya devam edenlerdir.
İnsanın belli bir süreye kadar yaşama garantisi olmadığı gibi, nerede ve ne zaman ne şekilde öleceğini de hiç kimse bilemez. Bunun içindir ki gelecek için şimdiden hazırlık yapmalı ve insanoğlu bulunduğu yolun “Hidayet yolu” olup olmadığını enine boyuna tahkik etmelidir. Gittiği yolun “Allah yolu” olduğunu gösterecek sağlam delilleri olmalıdır. Kendisinden önce, bulunduğu yola koyulmuş insanların hedeflerine emniyet içinde varabildiklerini müşahede etmiş olmalıdır.(Muhterem Ömer Öngüt Efendi)
1. Allah-u Teâlâ’nın emirlerini yerine getirmeye çalışır, nehiylerinden kaçınmaz.
“İstediğini yap ölümü tadacaksın,
Dilediğin gibi yaşa sonunda ayrılacaksın.”
2. Allah-u Teâlâ’nın emirlerine itaat etmediği gibi, nehiylerinden de kaçınmaz. Fakat itaat edenleri sever.
“Dünyânın muhabbeti âhiret saâdeti,
Hangisini tercih edersen nefsini ona satmış olursun.”
3. İsmi İslâm’dır. Fakat İslâm’ın hiçbir emrini yerine getirmediği gibi, İslâm’ı ve müslümanları sevmez.
“O ki tasdik etmez sünneti kitabı,
Susmak konuşmamaktır onun cevabı.”
Nefs-i emmâre derecesinde bulunup da oradan uzaklaşmak için herhangi bir gayret sarfetmeyenler, kendilerinde ıslah alâmetleri görülmeyenler cehennemde bulunmaya devam edenlerdir.
İnsanın belli bir süreye kadar yaşama garantisi olmadığı gibi, nerede ve ne zaman ne şekilde öleceğini de hiç kimse bilemez. Bunun içindir ki gelecek için şimdiden hazırlık yapmalı ve insanoğlu bulunduğu yolun “Hidayet yolu” olup olmadığını enine boyuna tahkik etmelidir. Gittiği yolun “Allah yolu” olduğunu gösterecek sağlam delilleri olmalıdır. Kendisinden önce, bulunduğu yola koyulmuş insanların hedeflerine emniyet içinde varabildiklerini müşahede etmiş olmalıdır.(Muhterem Ömer Öngüt Efendi)