Allah seni görmüyor mu? Bu bilinmeyi istemek Neden?
İnsanın içinde ben yaptım ben ettim benim eserim... Haşa ben yarattım diyebilecek derece bir benlik bir ben tutkusu bir ben aşkı bir ben putu var.
Kalbimizde bu konuyu gözden geçirirsek aslında bunların hepsi nefsden kaynaklandığını anlarız. Çünkü o öyle isyankâr öyle kibirli öyle korkunç bir yaratıktır ki sadece ben der Rabbini görmez ve tanımaz. İbadet etmek istemez. Sadece yeme-içme-gezme... ile ömrünü tüketmeye bakar. Ahirete inanmaz .Bedendeki ruhu umursamaz. Ruhta ona uyar ona esir olursa nefs ipleri eline alır ve onu dünya ile ömrünü geçittirir. Oysa ahiret yurdu daha hayırlıdır.
Konumuza dönecek olursak. Her yaptığımız amelde biz ilk önce ben deriz ve bizim yaptığımız amelin bilinmesi görünmesi isteriz. Aslında amelden ziyade insanın içini bir büyüklük bir benlik duygusu kaplar. Var mı benden güzel yapanı var mı böyle yapan diyerek... İş kendini beğenme noktasına gelir ve kibirlenir.
Şimdi işe Allah için mi nefs için mi yaptığına dönmüştür. Yaptığımız her ne hayırlı amelimiz varsa ihlasla ve yalnız Allah için olmalıdır. Aksi halde nefs devreye girer. Amelleri sevapları götürür. Bu işler bu kadar korkunçtur. Biz bir ibadet yaptığımızda onu beğenmemeliyiz bizim yaşamamız gereken hal Ya Rabbi biz kulluğumuzu yapmaya çalışıyoruz fakat bunlar sana layık değildir. Bize kul olmayı nasip eden Allahım sana sonsuz şükürler olsun. İbadetlerimiz sana layık değildir ama sen rahmetinle kabul buyur amin. Bu hali yaşayabilirsek o amele nefs katılmamıştır.
Ayeti Kerimelerde
"Resul'üm! Kitap'tan sana vahyedileni oku ve namaz kıl! Şüphesiz ki namaz insanı her türlü hayâsızlıktan ve fenâlıktan alıkoyar. Zikrullah elbette en büyük (İbadet)tir. Allah yaptıklarınızı bilir." (Ankebût: 45)
Bu namazlar bizleri kötülüklerden alıkoymuyorsa bir düşünelim. Allah için mi nefsimiz için mi kıldık?
"Huşu ile namaz kılan müminler ahiret azabından kurtuldular." (Müminûn: 1-2)
Hadisi şeriflerde
"Namazında huşu olmayan kimsenin namazı kabule lâyık olamaz, vaat olunan faydası da beklenemez."
"Bir kimsenin kıldığı namazı kendisini kötülüklerden alıkoymazsa, o kimseye Cenâb-ı Allah'ın rahmetinden uzaklaşmadan başka bir fayda vermez." (Ahmed bin Hanbel)
"Sâlih amelden ayrılmayan kimsenin iki rekât namazı, iyi ile kötü ameli karışık kimselerin bin rekât namazından efdâldir." (Münâvî)
Nefs bur dada devreye girmesin asla namazı terk etmeyiniz. Bu hale gelmeye çalışınız.
"Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara: 153)
Doğru yol ve hidayet ise yalnız Allahın kulunu kurtarmasıyla kuluna rahmet etmesiyle olur 73 fırkanın sadece 1'i kurtuluştadır. Kime sorsanız hepsi de halinde memnundur. O zaman bizler Allahım senin razı olduğun yola dosdoğru yoluna bizleri ilet diye yalvarmayız hemde her namazda.
"Allah, rızâsını arayanları onunla kurtuluş yollarına eriştirir ve onları izni ile karanlıklardan aydınlığa çıkarır, onları dosdoğru bir yola iletir." (Mâide: 16)
Yaptığımız her hayırlı amel bizi Allaha yaklaştırır. Her şerli amel bizi Allahtan uzaklaştır. Bunu böyle düşünürsek Allahın yardımıyla bizler tüm halimizle hayırlı amellere yönelmeli ve Allah için mi nefs için mi yapıyorum diye kalpten geçirilmelidir.
Eğer yaptığımız amellere kibirleniyorsak bunlar riya olur.Hiçbirşey elde edemeyiz. Bizi Allah biliyor görüyor Allah bilsin yeter diyerek yapıyorsak ki bu en güzel hÂldir. Elde ettiğimiz hayır ve sevaptan başka bir şey değildir.
Kulun yapacağı her an kötülüğü emreden pislik nefsine uymamak onun için her an Allaha sığınmak gerekir.
Unutmayınız ki asla asla kul kendi başına kurtulamaz. Yüceler yücesi Allaha heran muhtacız. Yalnız O kurtarır. Ne kadar sığınmamız dua etmemiz gerekiyor değil mi?
Bir duada Allahım sevdiğini sevdir sevmediğini sevdirmedir.
Allahı görüyor gibi ibadet etmek Allaha tam iman eden tam boyun eğenlerin işidir. Onlar tüm işlerini Allahın takdirine bırakmış Allahın hükmüne razı olmuştur. Bu tam tevekkül halidir.
Her hayırlı amelleri engel olmak isteyen şeytan her anında seni galebe çalmak isteyen nefs ve bunların arasına sıkışmış ruhunu kurtarmak istersen Allaha yönel ruhunu kuvvetlendir nefsini uyma ve Allahın dosdoğru yolunu ara kurtuluşa erenler onlardır.
Selamı Aleyküm.
İnsanın içinde ben yaptım ben ettim benim eserim... Haşa ben yarattım diyebilecek derece bir benlik bir ben tutkusu bir ben aşkı bir ben putu var.
Kalbimizde bu konuyu gözden geçirirsek aslında bunların hepsi nefsden kaynaklandığını anlarız. Çünkü o öyle isyankâr öyle kibirli öyle korkunç bir yaratıktır ki sadece ben der Rabbini görmez ve tanımaz. İbadet etmek istemez. Sadece yeme-içme-gezme... ile ömrünü tüketmeye bakar. Ahirete inanmaz .Bedendeki ruhu umursamaz. Ruhta ona uyar ona esir olursa nefs ipleri eline alır ve onu dünya ile ömrünü geçittirir. Oysa ahiret yurdu daha hayırlıdır.
Konumuza dönecek olursak. Her yaptığımız amelde biz ilk önce ben deriz ve bizim yaptığımız amelin bilinmesi görünmesi isteriz. Aslında amelden ziyade insanın içini bir büyüklük bir benlik duygusu kaplar. Var mı benden güzel yapanı var mı böyle yapan diyerek... İş kendini beğenme noktasına gelir ve kibirlenir.
Şimdi işe Allah için mi nefs için mi yaptığına dönmüştür. Yaptığımız her ne hayırlı amelimiz varsa ihlasla ve yalnız Allah için olmalıdır. Aksi halde nefs devreye girer. Amelleri sevapları götürür. Bu işler bu kadar korkunçtur. Biz bir ibadet yaptığımızda onu beğenmemeliyiz bizim yaşamamız gereken hal Ya Rabbi biz kulluğumuzu yapmaya çalışıyoruz fakat bunlar sana layık değildir. Bize kul olmayı nasip eden Allahım sana sonsuz şükürler olsun. İbadetlerimiz sana layık değildir ama sen rahmetinle kabul buyur amin. Bu hali yaşayabilirsek o amele nefs katılmamıştır.
Ayeti Kerimelerde
"Resul'üm! Kitap'tan sana vahyedileni oku ve namaz kıl! Şüphesiz ki namaz insanı her türlü hayâsızlıktan ve fenâlıktan alıkoyar. Zikrullah elbette en büyük (İbadet)tir. Allah yaptıklarınızı bilir." (Ankebût: 45)
Bu namazlar bizleri kötülüklerden alıkoymuyorsa bir düşünelim. Allah için mi nefsimiz için mi kıldık?
"Huşu ile namaz kılan müminler ahiret azabından kurtuldular." (Müminûn: 1-2)
Hadisi şeriflerde
"Namazında huşu olmayan kimsenin namazı kabule lâyık olamaz, vaat olunan faydası da beklenemez."
"Bir kimsenin kıldığı namazı kendisini kötülüklerden alıkoymazsa, o kimseye Cenâb-ı Allah'ın rahmetinden uzaklaşmadan başka bir fayda vermez." (Ahmed bin Hanbel)
"Sâlih amelden ayrılmayan kimsenin iki rekât namazı, iyi ile kötü ameli karışık kimselerin bin rekât namazından efdâldir." (Münâvî)
Nefs bur dada devreye girmesin asla namazı terk etmeyiniz. Bu hale gelmeye çalışınız.
"Ey iman edenler! Sabır ve namaz ile Allah'tan yardım isteyin. Muhakkak ki Allah sabredenlerle beraberdir." (Bakara: 153)
Doğru yol ve hidayet ise yalnız Allahın kulunu kurtarmasıyla kuluna rahmet etmesiyle olur 73 fırkanın sadece 1'i kurtuluştadır. Kime sorsanız hepsi de halinde memnundur. O zaman bizler Allahım senin razı olduğun yola dosdoğru yoluna bizleri ilet diye yalvarmayız hemde her namazda.
"Allah, rızâsını arayanları onunla kurtuluş yollarına eriştirir ve onları izni ile karanlıklardan aydınlığa çıkarır, onları dosdoğru bir yola iletir." (Mâide: 16)
Yaptığımız her hayırlı amel bizi Allaha yaklaştırır. Her şerli amel bizi Allahtan uzaklaştır. Bunu böyle düşünürsek Allahın yardımıyla bizler tüm halimizle hayırlı amellere yönelmeli ve Allah için mi nefs için mi yapıyorum diye kalpten geçirilmelidir.
Eğer yaptığımız amellere kibirleniyorsak bunlar riya olur.Hiçbirşey elde edemeyiz. Bizi Allah biliyor görüyor Allah bilsin yeter diyerek yapıyorsak ki bu en güzel hÂldir. Elde ettiğimiz hayır ve sevaptan başka bir şey değildir.
Kulun yapacağı her an kötülüğü emreden pislik nefsine uymamak onun için her an Allaha sığınmak gerekir.
Unutmayınız ki asla asla kul kendi başına kurtulamaz. Yüceler yücesi Allaha heran muhtacız. Yalnız O kurtarır. Ne kadar sığınmamız dua etmemiz gerekiyor değil mi?
Bir duada Allahım sevdiğini sevdir sevmediğini sevdirmedir.
Allahı görüyor gibi ibadet etmek Allaha tam iman eden tam boyun eğenlerin işidir. Onlar tüm işlerini Allahın takdirine bırakmış Allahın hükmüne razı olmuştur. Bu tam tevekkül halidir.
Her hayırlı amelleri engel olmak isteyen şeytan her anında seni galebe çalmak isteyen nefs ve bunların arasına sıkışmış ruhunu kurtarmak istersen Allaha yönel ruhunu kuvvetlendir nefsini uyma ve Allahın dosdoğru yolunu ara kurtuluşa erenler onlardır.
Selamı Aleyküm.