Metin5 | alan |
---|---|
04.Bakara | 4. Sana indirilene de, senden önce indirilene de iman ederler. Ahiret gününe de kesinlikle inanırlar. |
08.Bakara | 8. İnsanların bir takımları vardır ki, inanmadıkları halde: “Allah’a ve Ahiret gününe inandık.” derler. |
062.Bakara | 62. Şüphesiz ki iman edenler, yahudiler, hıristiyanlar ve sâbiîlerden Allah’a ve Ahiret gününe inanıp sâlih amel işleyenler için Rableri katında mükâfatlar vardır. Onlar için hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır. |
086.Bakara | 86. Onlar Ahiret karşılığında dünyâ hayatını satın alan kimselerdir. Bu yüzden azapları hafifletilmez, onlar yardım da görmezler. |
094.Bakara | 94. De ki: “Eğer Ahiret yurdu, Allah katında diğer insanlara değil de yalnızca size âit ise ve bu iddiânızda samimi iseniz, haydi ölümü temenni ediniz.” |
0102.Bakara | 102. Süleyman’ın hükümranlığı hakkında onlar, şeytanların uydurdukları sözlere uydular. Süleyman kâfir olmadı, fakat o şeytanlar kâfir olmuşlardı. Onlar insanlara sihri ve Bâbil’deki Hârut ve Mârut adlı iki meleğe indirilen şeyleri öğretiyorlardı. Halbuki o iki melek herkese: “Biz imtihan için gönderildik, sakın kâfir olmayın!” demedikçe hiç kimseye sihir namına bir şey öğretmezlerdi. Onlar o iki melekten karı ile koca arasını açacak şeyler öğreniyorlardı. Allah’ın izni olmadıkça onlar kimseye zarar veremezlerdi. Büyücüler kendilerine zarar verip menfaat vermeyecek şeyleri öğreniyorlardı. Andolsun ki onlar, sihri satın alan kimse için Ahirette hiçbir nasip olmayacağını biliyorlardı. Ne fena bir şey karşılığında nefislerini sattılar! Keşke bilmiş olsalardı! |
0114.Bakara | 114. Allah’ın mescidlerinde Allah’ın adının anılmasını engelleyen ve onların harap olmasına çalışan kimseden daha zâlim kim olabilir? Onların bu mescidlere aslında korka korka girmeleri gerekir. Dünyada onlar için rezillik, Ahirette de büyük bir azap vardır. |
0130.Bakara | 130. Nefsini aşağılık yapan (beyinsiz) kimseden başkası İbrahim’in dininden yüz çevirmez. Andolsun ki biz onu dünyada beğenip seçmiştik. Ahirette de o sâlihlerdendir. |
0177.Bakara | 177. Gerçek iyilik, yüzlerinizi doğu ve batı tarafına çevirmeniz değildir. Asıl iyilik o kimsenin iyiliğidir ki, Allah’a, Ahiret gününe, meleklere, Kitab’a, peygamberlere inanır. O’nun sevgisiyle, yakınlarına, yetimlere, düşkünlere, yolculara, yoksullara, yolda kalmışlara, dilencilere ve boyunduruk altında bulunan köle ve esirlere maldan verir, namaz kılar, zekât verir. Andlaşma yaptığı zaman sözlerini yerine getirir. Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte sâdık olanlar bunlardır. İşte muttakîler de bunlardır. |
0200.Bakara | 200. Nihayet Hacc ibadetlerinizi bitirdiğinizde, atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah’ı zikrediniz. İnsanlardan öyleleri var ki: “Ey Rabbimiz! Bize dünyada ver.” derler. Böyle isteyenlerin Ahiretten hiçbir nasibi yoktur. |
0217.Bakara | 217. Resulüm! Sana haram aydan ve onda savaşmanın doğru olup olmadığından soruyorlar. De ki: Haram ayda savaşmak büyük bir günahtır. Fakat insanları Allah yolundan alıkoymak, Allah’ı inkâr etmek, Mescid-i haram’ın ziyaretine engel olmak ve halkını oradan çıkarmak ise, Allah katında daha büyük, daha ağır günahtır. Fitne de adam öldürmekten daha büyük bir günahtır. Eğer onların güçleri yetse, sizi dininizden döndürünceye kadar size karşı savaşa devam ederler. Sizden her kim dininden döner ve kâfir olarak ölürse, onların yaptıkları işler dünyada da Ahirette de boşa gitmiştir. Onlar cehennemliktirler ve orada ebedî kalacaklardır. |
0220.Bakara | 220. Dünya ve Ahiret hakkında (düşünesiniz diye). Resulüm! Sana yetimler hakkında da sorarlar. De ki: “Onları ıslah edip yetiştirmek daha hayırlıdır.” Eğer onları aranıza alır, birlikte yaşarsanız, unutmayın ki onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah bozguncuyu ve ıslah ediciyi bilir. Eğer Allah dileseydi sizi zahmete sokardı. Şüphe yok ki Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. |
0232.Bakara | 232. Kadınları boşadığınız zaman, iddetlerini bitirince, kendi aralarında güzelce anlaştıkları takdirde, kocalarıyla tekrar evlenmelerine engel olmayın. İçinizden Allah’a ve Ahiret gününe inanmış olanlara işte bununla öğüt veriliyor. Böyle yapmanız sizin için daha iyi ve daha temizdir. Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
0264.Bakara | 264. Ey iman edenler! Allah’a ve Ahiret gününe inanmayıp, insanlara gösteriş için malını harcayan kimse gibi sadakalarınızı başa kakmak ve eziyet etmek suretiyle boşa çıkarmayın. O gösteriş yapanın durumu, üzerinde biraz toprak bulunan kayaya benzer. Şiddetli bir sağanak isabet eder de onu sert bir kaya halinde bırakıverir (Toprağı gider, kaya kalır). Kazandıklarından hiçbir şey elde edemez. Allah kâfirler gürûhunu hidayete erdirmez. |
022.Ali İmran | 22. Onların yaptıkları dünyada da Ahirette de boşa gitmiştir. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur. |
045.Ali İmran | 45. Melekler demişti ki: “Ey Meryem! Allah seni kendisinden bir kelime ile müjdeliyor. Adı Meryem oğlu İsâ Mesih’dir. Dünyada da Ahirette de itibarlı ve Allah’ın kendisine yakın kıldıklarındandır.” |
056.Ali İmran | 56. “İnkâr edip kâfir olanları, dünyada da Ahirette de şiddetli bir azaba çarptıracağım. Onların hiç yardımcıları da olmayacak.” |
077.Ali İmran | 77. Allah’a verdikleri sözü ve yeminlerini az bir pahaya satanlar var ya, onların Ahirette hiçbir nasibi yoktur. Allah kıyamet günü onlara kelâmıyla hitap etmeyecek, onlara bakmayacak ve onları temize çıkarmayacaktır. Onlar için acı bir azap vardır. |
085.Ali İmran | 85. Kim İslâm’dan başka bir din ararsa, onunki aslâ kabul edilmeyecektir. Ahirette de ziyan edenlerden olacaktır. |
0114.Ali İmran | 114. Onlar Allah’a ve Ahiret gününe inanırlar. İyiliği emreder kötülükten men ederler. Hayırlı işlere koşuşurlar. İşte bunlar sâlih kimselerdendirler. |
0148.Ali İmran | 148. Bu yüzden Allah onlara dünya nimetini de Ahiret nimetini de fazlasıyla verdi. Allah iyilik edenleri sever. |
039.Nisa | 39. Ne olurdu sanki, onlar Allah’a, Ahiret gününe inanmış ve Allah’ın kendilerine verdiği rızıklardan (O’nun yolunda) infak etmiş olsalardı! Allah onları çok iyi bilendir. |
059.Nisa | 59. Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, Peygamber’e itaat edin ve sizden olan emir sahiplerine itaat edin. Herhangi bir şey hakkında anlaşmazlığa düşerseniz, onu hemen Allah’a ve Peygamber’e arzedin, eğer Allah’a ve Ahiret gününe inanıyorsanız. Bu sizin için daha hayırlı ve netice itibariyle daha güzeldir. |
074.Nisa | 74. Öyleyse dünya hayatını Ahiret karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır ve öldürülür veya galip gelirse, biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz. |
077.Nisa | 77. Kendilerine: “Ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın ve zekâtı verin.” denilen kimseleri görmedin mi? Üzerlerine savaş farz kılınınca içlerinden bir grup, insanlardan Allah’tan korkar gibi, hatta daha fazla korkmaya başladılar. “Rabbimiz! Bize savaşı niçin farz kıldın? Bizi yakın bir süreye kadar tehir etsen (savaş emrini bir süre geciktirsen) olmaz mıydı?” dediler. Onlara de ki: “Dünyanın geçimliği azdır, Allah’tan korkanlar için Ahiret daha hayırlıdır. Size zerre kadar zulmedilmez.” |
0115.Nisa | 115. Hidayet kendisine apaçık belli olduktan sonra, peygambere muhalefet edip inananların yolundan başkasına uyan kimseyi döndüğü yolda bırakırız. Ahirette de kendisini cehenneme sokarız. Ne kötü bir dönüş yeridir orası! |
0134.Nisa | 134. Kim dünya sevabını isterse, bilsin ki dünya sevabı da Ahiret sevabı da Allah katındadır. Allah işitendir, görendir. |
0136.Nisa | 136. Ey iman edenler! Allah’a, Peygamber’ine, Peygamber’ine indirdiği Kitab’a ve daha önce indirdiği Kitab’a iman ediniz. Kim Allah’ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve Ahiret gününü inkâr ederse, şüphesiz ki o, uzak bir sapıklığa düşmüştür. |
0162.Nisa | 162. Fakat içlerinde ilimde derinleşmiş olanlar ve müminler sana indirilene ve senden önce indirilene iman ederler. Namazı kılanlar, zekatı verenler, Allah’a ve Ahiret gününe inananlar var ya, işte biz onlara büyük bir mükâfat vereceğiz. |
05.Maide | 5. Bugün size temiz şeyler helâl kılındı. Kendilerine kitap verilenlerin yemekleri size helâl olduğu gibi, sizin yemekleriniz de onlara helâldir. Mümin kadınlardan hür ve iffetli olanlar ile sizden önce kendilerine kitap verilenlerden hür ve iffetli kadınlar, zinâ etmeksizin, gizli dost tutmaksızın ve mehirlerinizi verdiğinizde size helâldir. Kim imanı kabul etmezse ameli boşa gider ve o kimse Ahirette de hüsrana uğramış olanlardandır. |
033.Maide | 33. Allah ve Resul’üne karşı savaşanların ve yeryüzünde fesad çıkarmaya çalışanların cezası ancak; ya öldürülmeleri, ya asılmaları, yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, veya bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu, dünyada onlar için bir zillettir. Ahirette ise onlar için büyük bir azap vardır. |
041.Maide | 41. Ey Peygamber! Kalpleri iman etmediği halde ağızları ile: “İnandık.” diyen kimselerden ve yahudilerden küfür içinde koşuşanlar seni üzmesin. Onlar durmadan yalana kulak verirler. Sana gelmeyen bir başka topluluk lehine kulak verip casusluk yaparlar. Kelimeleri yerlerinden tahrif ederek değiştirirler. “Bu (değişik şekliyle) size verilirse alın, verilmezse sakının!” derler. Allah bir kimsenin fitneye düşmesini isterse, senin Allah’a karşı yapacak hiçbir şeyin yoktur. İşte onlar Allah’ın, kalplerini temizlemek istemediği kimselerdir. Dünyada onlar için rezillik, Ahirette de büyük bir azap vardır. |
069.Maide | 69. Şüphesiz ki iman edenler, yahudiler, sâbiîler ve hıristiyanlardan Allah’a ve Ahiret gününe inanıp sâlih amel işleyenler için hiçbir korku yoktur, onlar mahzun da olmayacaklardır. |
032.Enam | 32. Dünya hayatı sadece oyun ve oyalanmadır. Ahiret yurdu ise Allah’tan korkanlar için elbette daha hayırlıdır. Düşünmüyor musunuz? |
092.Enam | 92. Bu, kendinden önceki kitapları doğrulayan, Ümmül-kurâ (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için indirdiğimiz mübarek bir kitaptır. Ahirete iman edenler buna da inanırlar ve onlar namazlarına devam ederler. |
0113.Enam | 113. Bir de Ahirete inanmayanların kalpleri ona meyletsin, ondan hoşlansınlar ve işleyeceklerini işlesinler diye. |
0150.Enam | 150. De ki: “Allah’ın bunu haram ettiğine dair şâhitlik edecek şâhitlerinizi getirin.” Eğer onlar şâhitlik ederlerse, sen onlarla beraber şâhitlik etme. Âyetlerimizi yalanlayanların ve Ahirete inanmayanların hevâ ve heveslerine uyma. Onlar (taptıklarını) Rablerine denk tutuyorlar. |
045.Araf | 45. Onlar Allah yolundan alıkoyarlar ve o Allah yolunu eğriltmeye çalışırlar. Onlar Ahireti de inkâr edenlerdir. |
0147.Araf | 147. Âyetlerimizi ve Ahirete kavuşmayı yalan sayanların bütün yaptıkları ameller boşa gitmiştir. Onlar yapmakta olduklarının karşılığından başka bir şeyle mi cezalandırılırlar? |
0156.Araf | 156. “Bize dünyada da iyilik yaz, Ahirette de. Biz sana yöneldik.” Allah buyurdu ki: “Ben kimi dilersem onu azabıma uğratırım. Rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır. Ben onu Allah’tan korkup kötülükten sakınanlara, zekâtını verenlere ve âyetlerimize imân etmiş olanlara yazacağım.” |
0169.Araf | 169. Arkalarından onların yerine Kitab’a vâris olan bir takım kimseler geldiler. Şu aşağılık dünyanın geçici menfaatini alıyorlar ve: “Biz nasıl olsa bağışlanacağız.” diyorlardı. Onlara buna benzer bir menfaat daha gelse onu da almaktan tereddüt etmezler. Allah’a karşı gerçekten başka bir şey söylemeyeceklerine dâir Kitap’ta onlardan söz alınmamış mıydı? Ve onun içindekileri ders olarak okumamışlar mıydı? Allah’tan korkanlar için Ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Hâlâ düşünmüyor musunuz? |
067.Enfal | 67. Hiçbir peygambere yeryüzünde ağır basıp düşmanı yere sermeden esir almak yaraşmaz. Siz geçici dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah Ahireti kazanmanızı istiyor. Allah Azîz’dir, yegâne hikmet sahibidir. |
019.Tevbe | 19. Siz hacılara su dağıtma işi ile Mescid-i haram’ı onarma işini; Allah’a ve Ahiret gününe inananla, Allah yolunda cihad edenle bir mi tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eşit değildirler. Allah zâlimler gürûhunu hidayete erdirmez. |
029.Tevbe | 29. Kendilerine kitap verilenlerden Allah’a ve Ahiret gününe inanmayan, Allah ve Resul’ünün haram kıldığını haram saymayan ve hak dini din edinmeyen kimselerle, boyunlarını büküp küçülmüşler olarak elleriyle cizye verinceye kadar savaşın. |
045.Tevbe | 45. Senden ancak Allah’a ve Ahiret gününe inanmayanlar, kalpleri şüpheye düşüp, şüphelerinde bocalayıp duranlar izin isterler. |
069.Tevbe | 69. Siz de tıpkı kendinizden öncekiler gibisiniz. Oysa onlar sizden daha güçlü, kuvvetli, mal ve evlatça sizden daha varlıklı idiler. Dünya nimetlerinden paylarına düşen kadar zevk sürdüler. Sizden öncekiler kısmetlerine düşen kadarıyla nasıl zevk sürmek istedilerse, siz de onlar gibi kısmetinize düşen kadarıyla zevk sürmeye baktınız, siz de sizden önce (batağa) dalanlar gibi (batağa) daldınız. İşte bunların dünyada ve Ahirette bütün amelleri heder olup gitti ve işte bunlar hep hüsran içinde kalanlardır. |
074.Tevbe | 74. Onlar, kötü bir şey söylemediklerine dâir Allah’a yemin ederler. Onlar o küfür kelimesini kesinlikle söylediler. İslâm’dan sonra küfre saptılar. Ve o başaramadıkları cinayeti tasarladılar. Halbuki intikam almaya yeltenmeleri için Allah’ın ve Resul’ünün onları lütfundan zenginleştirmiş olmasından başka bir sebep yoktu. Eğer tevbe ederlerse haklarında hayırlı olur. Şayet yanaşmazlarsa Allah onları dünyada da, Ahirette de acıklı bir azaba uğratır. Yeryüzünde onları koruyacak veya onlara yardım edecek bir kimse de bulunmaz. |
099.Tevbe | 99. Bedevilerden öylesi de vardır ki, Allah’a ve Ahiret gününe inanır, harcayacağını Allah katında yakınlığa ve Peygamber’in duâlarını almaya vesile edinir. Bilesiniz ki o harcadıkları şeyler, onlar için bir yakınlıktır. Allah onları rahmetinin içine koyacaktır. Şüphesiz ki Allah bağışlayandır, merhamet edendir. |
064.Yunus | 64. Dünya hayatında da Ahirette de onlar için müjdeler vardır. Allah’ın verdiği sözlerde aslâ değişme yoktur. Bu en büyük saâdetin tâ kendisidir. |
016.Hud | 16. İşte onlar için Ahirette ateşten başka bir şey yoktur. Yaptıkları boşa gitmiştir. İşleri de bâtıl olmuştur. |
019.Hud | 19. O zâlimler ki, insanları Allah yolundan alıkorlar ve o yolu eğriltmeye çalışırlar. Onlar Ahireti de inkâr ederler. |
022.Hud | 22. Şüphesiz ki onlar Ahirette en çok ziyana uğrayanlardır. |
0103.Hud | 103. Hiç şüphesiz ki bunda Ahiret azabından korkanlar için bir âyet (ibret) vardır. O gün bütün insanların bir araya toplandığı bir gündür ve o gün görülecek bir gündür. |
057.Yusuf | 57. Ahiret mükâfatı ise, iman edip takvâ üzere bulunanlar, (Allah’tan saygı ile korkup fenâlıklardan sakınanlar) için elbette daha hayırlıdır. |
0101.Yusuf | 101. “Rabbim! Sen bana hükümranlık verdin, rüyâların tabirini öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Dünyada da Ahirette de benim yârim yardımcım sensin. Müslüman olarak canımı al ve beni sâlihler zümresine kat.” |
026.Rad | 26. Allah dilediğine rızkını kolaylaştırır da daraltır da. Onlar dünya hayatı ile şımardılar. Oysa Ahiretin yanında dünya hayatı sadece bir geçimlikten ibarettir. |
034.Rad | 34. Onlar için dünya hayatında azap vardır, Ahiret azabı ise elbette daha şiddetlidir. Onları Allah’a karşı koruyacak kimse de yoktur. |
03.İbrahim | 3. Onlar dünya hayatını Ahirete tercih ederler, insanları Allah’ın yolundan alıkoyarlar, Allah’ın yolunu eğriltmeye çalışırlar. İşte onlar uzak bir sapıklık içindedirler. |
027.İbrahim | 27. Allah iman edenlere hem dünyada hem de Ahirette o sâbit söz üzerinde daima sebat ihsan eder. Zâlimleri de saptırır. Allah dilediğini yapar. |
022.Nahl | 22. İlâhınız bir tek ilâhtır. Ahirete inanmayanların kalpleri inkârcıdır, onlar büyüklük taslarlar. |
030.Nahl | 30. Allah’tan korkanlara da: “Rabbiniz ne indirdi?” denildiği zaman: “Hayır indirdi.” derler. Bu dünyada güzel işler yapanlara güzellik vardır, Ahiret yurdu ise onlar için daha hayırlıdır. Takvâ sahiplerinin yurdu ne güzeldir! |
041.Nahl | 41. Kendilerine zulüm yapıldıktan sonra Allah yolunda hicret edenleri andolsun ki dünyada güzel bir yere yerleştiririz. Ahiret mükâfatı ise daha büyüktür. Keşke bilmiş olsalardı! |
060.Nahl | 60. Kötü sıfat Ahirete inanmayanlarındır. En yüce vasıflar ise Allah’ındır. O Azîz’dir, hükmünde hikmet sahibidir. |
097.Nahl | 97. Kadın olsun erkek olsun, her kim mümin olarak sâlih amel işlerse, biz onu (dünyada) mutlaka çok güzel bir hayat ile yaşatırız. (Ahirette ise) mükâfatlarını yaptıklarının en güzeli ile ödeyeceğiz. |
0107.Nahl | 107. Bu da onların dünya hayatını Ahirete tercih etmelerinden ve Allah’ın da inkâr eden topluluğu hidayete erdirmemesinden ötürüdür. |
0109.Nahl | 109. Hiç şüphesiz ki onlar Ahirette hüsrana uğrayacaklardır. |
0122.Nahl | 122. Dünyada ona iyilik verdik, doğrusu o Ahirette de sâlihlerdendir. |
010.İsrâ | 10. Ahirete inanmayanlara gelince, onlar için de acıklı bir azap hazırladık. |
019.İsrâ | 19. Kim de inanmış olarak Ahireti ister ve çalışmasını da onun için yaparsa, işte onların bu çalışmaları meşkûr ve makbul olur. |
020.İsrâ | 20. Hepsine, onlara da bunlara da (dünyayı isteyene de Ahireti isteyene de) Rabbinin vergisinden birbiri ardınca veririz. Esasen Rabbinin ihsanı hiç kimseye yasak kılınmış değildir. |
021.İsrâ | 21. Bak! Biz insanların kimini kiminden nasıl üstün kılmışızdır. Elbette ki Ahiret, dereceler ve üstünlük farkları bakımından daha büyüktür. |
045.İsrâ | 45. Kur’an okuduğun zaman, seninle Ahirete inanmayanların arasına gizli bir perde koyarız. |
072.İsrâ | 72. Bu dünyada kör olan kimse Ahirette de kördür. Üstelik iyice yolunu şaşırmıştır. |
0104.İsra | 104. Ardından da İsrâiloğullarına: “O topraklarda oturun! Ahiret vaadi geldiği zaman (mümin-kâfir) hepinizi toplayıp bir araya getireceğiz.” dedik. |
039.Mü’min | 39. "Ey kavmim! Bu dünya hayatı ancak geçici bir menfaattan ibarettir. Ahiret ise, devamlı olarak durulacak yerdir." |
0123.Tâ-Hâ | 123. Buyurdu ki: “Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin! Size benden bir hidayet geldiği zaman, kim benim hidayetime tâbi olursa o (dünyada) sapmaz, (Ahirette de) bedbaht olmaz. |
0127.Tâ-Hâ | 127. Haddi aşan ve Rabbinin âyetlerine inanmayan kimseyi işte biz böyle cezalandırırız. Ahiret azabı ise, hem daha çetin, hem daha süreklidir. |
011.Hac | 11. İnsanlardan kimi de, Allah’a bir yar kenarındaymış gibi kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa buna pek memnun olur. Başına bir belâ gelirse yüzüstü döner. Dünyayı da Ahireti de kaybeder. İşte apaçık kayıp budur. |
015.Hac | 15. Her kim Allah’ın ona (Peygamber’e) dünyada ve Ahirette yardım etmeyeceğini sanıyorsa, o kimse tavana bağladığı bir ipe kendini assın. Sonra kessin de bir baksın, acaba bu hilesi içindeki öfkeyi giderecek mi? |
033.Mü’minûn | 33. Onun kavminden, kendilerine dünya hayatında bol nimet verdiğimiz halde küfrederek Ahirete kavuşmayı yalanlayan ileri gelenler dediler ki: “Bu da ancak sizin gibi bir insandır, sizin yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor.” |
074.Mü’minûn | 74. Ahirete inanmayanlar ise, ısrarla yoldan sapıyorlar. |
02.Nûr | 2. (Bekâr olup da) zina eden kadın ve zina eden erkeğin her birine yüzer değnek vurun. Eğer Allah’a ve Ahiret gününe inanıyorsanız, Allah’ın dinini tatbik hususunda o ikisine merhametiniz tutmasın. Müminlerden bir topluluk da onlara yapılan cezaya şâhit olsun. |
014.Nûr | 14. Eğer dünya ve Ahirette Allah’ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içine daldığınız bu yaygaradan dolayı büyük bir azaba uğrardınız. |
019.Nûr | 19. Müminler arasında hayâsızlığın, kötü sözlerin yayılmasını arzu edenlere dünyada da Ahirette de can yakıcı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
023.Nûr | 23. Zinadan haberi bulunmayan iffetli mümin kadınlara zina iftira edenler, dünyada da Ahirette de lânetlenmişlerdir. Onlar için büyük bir azap vardır. |
03.Neml | 3. Onlar ki namazı kılarlar, zekâtı verirler ve Ahirete kesin olarak inanırlar. |
04.Neml | 4. Hiç şüphesiz ki biz Ahirete inanmayanların yaptıkları işleri kendilerine süslü gösterdik. O yüzden bocalar dururlar. |
05.Neml | 5. En kötü azap işte bunlaradır. Ahirette en çok kayba uğrayacaklar da bunlardır. |
066.Neml | 66. Hayır! Onların Ahiret hakkındaki bilgileri de yetersiz kalmıştır (bu hususta bilgi edinilecek seviyeye erişmemiştir). Hayır! Ondan şüphe etmektedirler. Hayır! Onlar Ahiretten yana kördürler. |
077.Kasas | 77. “Allah’ın sana verdiği mal ile Ahiret yurdunu gözet. Dünyadan da nasibini unutma. Allah’ın sana ihsan ettiği gibi sen de ihsanda bulun. Yeryüzünde bozgunculuk isteme. Doğrusu Allah bozguncuları sevmez.’” |
083.Kasas | 83. İşte Ahiret yurdu! Biz onu yeryüzünde böbürlenmeyen ve bozgunculuğu istemeyenlere veririz. Âkibet muttakilerindir. |
020.Ankebut | 20. De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın, Allah’ın yaratmaya nasıl başladığına bir bakın! İşte Allah, Ahiret hayatını da (aynı şekilde) yaratacaktır. Gerçekten Allah’ın her şeye gücü yeter. |
027.Ankebut | 27. İbrahim’e İshak’ı ve Yakub’u da bağışladık. Peygamberliği ve kitapları onun soyundan gelenlere verdik. Dünyada onu mükâfatlandırdık, şüphesiz ki o Ahirette de sâlihlerdendir. |
036.Ankebut | 36. Medyen halkına da kardeşleri Şuayb’ı gönderdik. Dedi ki: “Ey Kavmim! Allah’a kulluk edin. Ahiret gününe umut bağlayın. Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.” |
064.Ankebut | 64. Bu dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Asıl hayat Ahiret yurdundaki hayattır. Keşke bilmiş olsalardı. |
07.Rûm | 7. Onlar dünyâ hayatının yalnız görünen dış kısmını bilirler. Ahiretten ise tamamen habersizdirler. |
04.Lokman | 4. Onlar ki namazı kılarlar, zekâtı verirler ve onlar Ahirete de kesin olarak iman ederler. |
021.Ahzab | 21. Andolsun ki Resulullah sizin için, Allah’a ve Ahiret gününe kavuşmayı arzu edenler ve Allah’ı çok zikreden kimseler için güzel bir nümunedir. |
029.Ahzab | 29. Eğer Allah’ı, Peygamber’ini ve Ahiret yurdunu istiyorsanız, bilin ki Allah içinizden güzel davranan hanımlara büyük bir mükâfat hazırlamıştır. |
01.Sebe | 1. Hamd, göklerde ve yerde bulunanların hepsinin sahibi olan Allah'a mahsustur. Ahirette de hamd O'na mahsustur. O hikmet sahibidir, her şeyden haberdardır. |
08.Sebe | 8. "Acaba o, Allah'a karşı yalan mı uyduruyor, yoksa kendisinde bir delilik mi var?" Hayır! Ahirete inanmayanlar azaptadırlar ve uzak bir sapıklık içindedirler. |
021.Sebe | 21. Oysa ki (İblis'in) onlar üzerinde hiçbir nüfuzu yoktu. Ancak Ahirete imanı olan kimse ile, Ahiretten şüphe edeni ayırdetmek için (ona bu ruhsatı verdik). Rabbin her şeyi gözetlemektedir. |
046.Sad | 46. Biz onları Ahiret yurdunu düşünen, ihlâslı kimseler kıldık. |
09.Zümer | 9. Yoksa o, geceleyin secde ederek ve kıyamda durarak ibadet eden, Ahiretten korkan ve Rabbinin rahmetini dileyen kimse gibi midir? De ki: "Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?" Ancak sağlam akıl sahipleri öğüt ve ibret alırlar. |
026.Zümer | 26. Böylece Allah onlara dünya hayatında rezilliği tattırdı. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilmiş olsalardı! |
045.Zümer | 45. Allah ortaksız olarak zikredildiği zaman Ahirete inanmayanların kalpleri nefretle çarpar. O'ndan başkaları anıldığı zaman ise, hemen yüzleri güler. |
07.Fussilet | 7. O müşrikler ki, zekâtlarını vermezler ve Ahireti inkâr edenler de onlardır. |
016.Fussilet | 16. Bundan dolayı biz de onlara dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o uğursuz günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Ahiret azabı ise elbette daha çok alçaltıcı, rüsvay edicidir. Onlara hiç yardım da edilmez. |
031.Fussilet | 31. "Biz dünya hayatında da Ahirette de sizin dostlarınızız. Canlarınız neyi isterse hepsi sizindir, ne isterseniz hepsi sizin!" |
020.Şûrâ | 20. Kim Ahiret ekimini dilerse, onun ekimini arttırırız. Kim de sadece dünya ekimini isterse ona da yalnız bundan veririz. Ahirette ise onun hiçbir nasibi yoktur. |
035.Zuhruf | 35. Ve onları altın ziynetlere boğardık. Bütün bunların hepsi sadece dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise Rabbinin katında muttakilere (O'nun azabından sakınıp rahmetine sığınanlara) mahsustur. |
019.Muhammed | 19. Bil ki Allah'tan başka ilâh yoktur. Hem kendinin hem de erkek müminlerle kadın müminlerin günahlarının bağışlanmasını dile. Allah (dünyada) gezip dolaştığınız yerleri de bilir, (Ahirette) duracağınız yeri de bilir. |
025.Necm | 25. Ahiret de dünya da Allah'ındır. |
027.Necm | 27. Ahirete inanmayanlar meleklere dişi adı takarlar. |
020.Hadid | 20. İyi bilin ki dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süstür. Aranızda öğünme ve daha çok mal ve evlat sahibi olmak isteğinden ibarettir. Bu, tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği şeyler ekicilerin hoşuna gider. Sonra o bitki kurur, sapsarı olduğu görülür, sonra çer çöp olur. İşte hayatı bu şekilde olan kimse için Ahirette şiddetli azap, müminler için ise, Allah'ın mağfireti ve rızâsı vardır. Dünya hayatı insanı oyalayan aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir. |
022.Mücadele | 22. Allah'a ve Ahiret gününe inanan bir milletin; babaları, oğulları, kardeşleri veya akrabaları da olsa, Allah'a ve Peygamber'ine muhalefet eden kimselere sevgi beslediklerini göremezsin. Onlar o kimselerdir ki Allah imanı kalplerine yazmış ve onları kendinden bir ruh ile takviye edip desteklemiştir. Onları içlerinden ırmaklar akan cennetlere sokacak, orada ebedî kalacaklardır. Allah onlardan râzı olmuş, onlar da Allah'tan hoşnut olmuşlardır. İşte onlar Allah'ın hizbi (partisi)dir. İyi bilin ki kurtuluşa ulaşacak olanlar Allah'ın hizbi (partisi)dir. |
03.Haşr | 3. Şayet Allah onlar hakkında sürülmeyi yazmamış olsaydı, elbette onları dünyada başka şekilde cezalandıracaktı. Ahirette de onlar için ateş azabı vardır. |
06.Mümtehine | 6. Andolsun ki sizlerden Allah'ı ve Ahiret gününü umanlar için onlarda güzel bir örnek vardır. Kim yüz çevirirse, şüphesiz ki Allah zengindir, övgüye lâyık olan yalnız O'dur. |
013.Mümtehine | 13. Ey iman edenler! Allah'ın kendilerine gazap ettiği bir topluluğu dost edinmeyin. Kâfirler kabirde bulunan kimselerden ümitlerini kestikleri gibi, onlar da Ahiretten ümitlerini kesmişlerdir. |
02Talak | 2. İddet sürelerini doldurduklarında, onları güzellikle tutun veya onlardan güzellikle ayrılın. İçinizden adalet sahibi iki kişiyi de şâhit tutun. Şâhitliği Allah için yapın. İşte bu, Allah'a ve Ahiret gününe inananlara verilen öğüttür. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona bir çıkış yolu ihsan eder, sıkıntıdan kurtarır. |
033.Kalem | 33. İşte azap böyledir. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilmiş olsalardı! |
053.Müddessir | 53. Hayır! Aslında onlar Ahiretten korkmuyorlar. |
021.Kıyame | 21. Ve Ahireti bırakıyorsunuz. |
027.İnsan | 27. Doğrusu onlar çabuk geçeni (dünyayı) seviyorlar da önlerindeki o çetin günü (Ahireti) bırakıyorlar. |
025.Naziat | 25. Allah da onu dünya ve Ahiret azabı ile yakalayıverdi. |
038.Naziat | 38. Ve dünya hayatını Ahirete tercih ederse, |
016.Ala | 16. Fakat siz dünya hayatını (Ahirete) tercih ediyorsunuz. |
017.Ala | 17. Halbuki Ahiret hayatı daha hayırlı ve daha süreklidir. |
013.Leyl | 13. Şüphesiz ki son da ilk de (Ahiret de dünya da) bizimdir. |
04Duha | 4. Andolsun ki senin için Ahiret dünyadan daha hayırlıdır. |