Değerli kardeşimiz;
İnsanlık, değişik aşamalardan geçerek bu güne gelmiştir. Eskilerde şimdiki elbiselerin olmadığı bilinmektedir. Bu sebeple, her devirdeki elbisenin şeklini, biçimini belirlemek durumunda değiliz.
Fakat, tesettürün ilk insan Hz. Adem (as)’den beri şu veya bu şekilde var olmuş, insanlığa daima arkadaşlık etmiş bir medeniyet simgesidir. Cennetteki yasaklı ağaçtan yedikleri an, Hz. Adem (as) ve Hz. Havva’nın üzerindeki cennet elbiseleri çekip alınmış ve onlar da alelacele sağa-sola koşarak buldukları ağaç yapraklarıyla örtünmeye çalışmışlardı. (A'raf, 7/22; Taha, 20/121)
Bu maddi örtünmeyi destekleyen ve teşvik eden bir unsur olarak da, insanoğluna haya duygusu verilmiştir. Bu fıtrî haya duygusunu pekiştirmek için de, İlahî emir ve yasaklarının tezgâhında dikilen takva elbisesi giydirilmiştir.
Demek ki insan, haya ve takva elbiselerini atmadan tesettür elbisesini atamaz.
Sorularla İslamiyet
İnsanlık, değişik aşamalardan geçerek bu güne gelmiştir. Eskilerde şimdiki elbiselerin olmadığı bilinmektedir. Bu sebeple, her devirdeki elbisenin şeklini, biçimini belirlemek durumunda değiliz.
Fakat, tesettürün ilk insan Hz. Adem (as)’den beri şu veya bu şekilde var olmuş, insanlığa daima arkadaşlık etmiş bir medeniyet simgesidir. Cennetteki yasaklı ağaçtan yedikleri an, Hz. Adem (as) ve Hz. Havva’nın üzerindeki cennet elbiseleri çekip alınmış ve onlar da alelacele sağa-sola koşarak buldukları ağaç yapraklarıyla örtünmeye çalışmışlardı. (A'raf, 7/22; Taha, 20/121)
Bu maddi örtünmeyi destekleyen ve teşvik eden bir unsur olarak da, insanoğluna haya duygusu verilmiştir. Bu fıtrî haya duygusunu pekiştirmek için de, İlahî emir ve yasaklarının tezgâhında dikilen takva elbisesi giydirilmiştir.
Demek ki insan, haya ve takva elbiselerini atmadan tesettür elbisesini atamaz.
Sorularla İslamiyet