Allah Müteâlîdir .
Ayeti kerimede:
"O görülmeyeni de bilir , görüleni de bilendir . Çok büyüktür , yücedir . " (Ra'd: 9) .
Yaratılmışların sıfatlarından münezzeh olan , noksan sıfatlarla muttasıf olmaktan yüce ve âlî olan Müteâlîdir . Bir tek ismi şerifi dahi yaratılanlara benzetilemez . Görmesi , işitmesi , bilmesinin sonu olamayıp hiçbir yarattığına ihtiyacı yoktur . Bir görmesi diğer görmesine engellemez . Bir işitmesi diğer işitmesini engellemez . Bilmesinin sonu yoktur ki bilmediği zerre dahi olamaz . Zaten göklerde yerlerde Alemlerin Rabbinin mülküdür . Ondada hükümde , emirde Allahındır . Görmesi için göze , mesafeye , ışığa , işitmesi için kulağa , havaya , yakınlığa ihtiyacı yoktur . Söylenenide , söylenmeyenide bilir . Akıldaki düşünceler , kalpten geçen gizli sırlar hiçbir şey , hiçbir zerre Allahın ilminden , Allahın hükmü ve emrinden , haberdar olmasından kaçamaz , saklanamaz .
Ayeti kerimede:
Gaybın anahtarları Allah’ın katındadır , onları O’ndan başkası bilemez . Karada ve denizde olanı da O bilir . O’nun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez . Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane , yaş ve kuru her şey apaçık bir kitapta (Levh-i mahfuz’da) yazılmıştır . (Enam:59) .
Hiçbir yarattığına benzemeyen Rab Allahtır . Eşi , benzeri , ortağı yoktur . Hakiki var Allahtır .
Yaratılmışlar için mümkün görünen her şeyden pek yücedir , yüceliğinin sonu ve sınırı yoktur .
İsteyenler çoğaldıkça ikram ve ihsanı artan , iradesine ve hikmetine göre veren , vermekle hazineleri tükenmeyen yegâne müteâlî O'dur .
Yaratır , yaşatır , öldürür ve diriltir . Bunların sonu yoktur . Gücü ve kudretine sınır getirilemeyendir . Zatı düşünülemeyecek kadar yüce olandır . Ancak isim ve sıfatları hakkında tefekkür edilir . Alemlerden müstağni ganidir . Hazinesinden bir şey eksilmez .
Ayeti kerimede:
Sizin yanınızda olanlar tükenir , Allah katında olanlar ise bâkidir , tükenmez . Sabredenlerin karşılığını , yaptıklarının en güzeliyle vereceğiz . (Nahl:96) .
Cennette bir meyve yendiğinde hemen yenisi tekrar biter . Tatlarının , çeşitliğinin sonu yoktur . Zaten dünya nimetleri dahi sayılamazken cennet nimetlerinin sayılabilmesi düşünülemez . Ancak layıkıyla bilen yine tek yaratıcı Allahtır .
Ayeti kerimede:
Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size vermiştir . Allah’ın nimetlerini birer birer saymaya kalkışsanız , icmâlen bile sayamazsınız . Şüphesiz ki insan çok zâlim ve çok nankördür . (İbrahim:34) .
Emri oldan ibarettir . Oda hemen oluverir . Yerler ve gökler , ikisi arasında bulunanlar , tüm yarattıkları ona boyun eğmiştir .
Ayeti kerimede:
Şüphesiz ki Rabbiniz Allah , gökleri ve yeri altı günde yarattı , sonra Arş’ı istivâ etti (Arş üzerinde hükümran oldu) . O , geceyi , durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter . Güneş , ay ve yıldızlar emrine boyun eğmiştir . İyi bilin ki yaratmak da emretmek de O’na mahsustur . Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir! (Araf:54) .
Kainatı yaratandır , benzerlerini yaratmaya kadirdir . İlminin , yüceliğinin , büyüklüğünün , azameti ve izzetinin , şanının , sözlerinin sonu yoktur .
Ayeti kerimede:
Eğer yeryüzündeki bütün ağaçlar kalem , denizler de mürekkep olsa ve hatta buna yedi deniz daha eklense , yine de Allah’ın kelimeleri tükenmez . Şüphe yok ki Allah Aziz’dir , hükmünde hikmet sahibidir . (Lokman:27) .
Resulüm! Onların sözleri seni üzmesin . Çünkü bütün izzet yalnız Allah’ındır . O işitendir , bilendir . (Yunus:65) .
Kulların inkarı , nankörlüğü aslında kendi zararlarına olup , kendi nefslerini helak etmişlerdir . İnanlarda , inanmayanlarda kendi nefslerinedir . Allah ise tüm kullarını kurtuluşa davet eder . O her an övülmeye , şükre layıktır . Hamdler Onadır .
Tüm hayır Allahtandır , tüm kötülükler hep kendi nefsimizdendir . Rabbimiz bizleri yarattı , nice nimetlerle donattı , rızklarını göklerden ve yerlerden indirdi , iman şerefiyle bizleri şereflendirtir , ona kul olma onuru ve yüceliğini bizlere nasip etti . Alemlerin Rabbine hamd olsun . Allaha kul , nefsimize düşman olmalıyız ki , Allahın emir ve yasaklarına gönülden teslim olabilelim .
Ayeti kerimede:
“Ben nefsimi temize çıkarmıyorum . Rabbimin merhameti olmadıkça nefis olanca şiddetiyle kötülüğü emreder . Şüphesiz ki Rabbim bağışlayandır , merhamet edendir . ” (Yusuf:53) .
Hepimiz hayvandanda aşağı , kafir bir nefs taşıyoruz . Hırs , öfke , kibir , riya , şehvet , haset , yalan gibi kötü söz ve davranışların tümü nefsimizdendir . Ruhumuz ise nefse uymakla aslını unutmuş , nefsin boyasına boyanmıştır . Nefsle mücadele her kulun yapması gereken en önemli iştir . Aksi halde dünyaya ne için geldiğini bilmez , dünyaya dalar , ahiret ekimi yapmadanda eli boş ahirete gider . Günahların yüküyle gider . Kendi elleriyle işlediğini ahirette karşısında bulur . Allah nefsimizin şerrinden cümlemizi korusun amin .
Ayeti kerimede:
Rabbinin huzurunda durmaktan korkan ve nefsini hevâ ve hevesten alıkoyan kimseye gelince , Şüphesiz ki cennet onun varacağı yerin tâ kendisi olacaktır . (Naziat:40 , 41) .
Biz peygamberleri ancak müjdeciler ve korkutucular olarak göndeririz . Kim inanır nefsini ıslah ederse , onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır . (Enam:48) .
Her bir nefse ve onu düzenleyene . Sonra da ona isyanını ve itaatını ilham edene andolsun ki!Nefsini tertemiz yapıp arındıran felâh bulmuş , kurtulmuştur . Onu kirletip örten kişi ise elbette ziyana uğramıştır . (Şems;7'den 10'a) .
Ruh nefse uymayarak dereceler elde eder . Hayatı boyunca nefsle mücadele devam eder . Zaten nefsimiz olmasaydı melekten farkımız olmazdı . Ruh itaatkardır . Ahirete yöneliktir . Nefs isyankar başı boş bir hayvan gibidir . Herkez bu içindeki hayvanını nasıl eğiteceğini bulmak , bilmek ve mücadele etmek zorundadır . Aksi onun helakıdır . Çünkü imtihanlar nefs ve şeytanlara uymayarak kazanılmaktadır .
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde:
"Küçük cihaddan büyük cihada döndük . "
Buyurarak kâfirle olan cihadı küçük , nefisle olanı büyük saymıştır .
Bir Hadis-i şerif'lerinde de , nefsin bir mümin için ne büyük tehlike olduğunu haber veriyorlar ve şöyle buyuruyorlar:
"En şiddetli düşmanın iki yanın arasındaki nefsindir . " (Beyhakî) .
"Hakiki mücahid , nefs-i emmâresi ile savaşan kimsedir . " (Tirmizî) .
Ayeti kerimede:
Resulüm! Gördün mü o nefis arzusunu ilâh edineni? Artık ona sen mi vekil olacaksın? (Onu şirkten sen mi koruyacaksın?) (Furkan: 43) .
İnsanların çoğu ahir zamanda bu haldedir . Nefs insanın imtihanı olup eğitilmeyince insanın helakı . Her an nefs ve şeytandan Allahu Teâlâ’ya sığınılmalıdır .
Bilindiği üzere nice günahlar vardır ki hepsi nefsle işlenir . İbadetler , hayırlar , iyilikler ruhla işlenir . Fakat nefs bunlarada karışır kendi yapmış gibi amele riya , kibir koydumu o amellerde yanar . İşte Allahu Tealanın imtihanı bu kadar zordur .
Allah kullarına dener . Bir yanda yüceler yücesi Rabbimiz , bir yandan doymak bilmez nefsimiz . İster Rabbine kulluk et emir ve yasaklarına uy , ister nefsine kulluk et dünya ile aldan .
Görülmeyen gayba , ahiret gününe inanan ve amel edenlere müjdeler vardır .
Ayeti kerimede:
Resulüm! İman edip sâlih ameller işleyenleri , altlarından ırmaklar akan cennetlerle müjdele . Kendilerine ne zaman onlardan bir meyve rızık olarak yedirilirse , her defasında: “Bu bizim daha önce de dünyada iken yediğimiz şeydir . ” derler . Bunlar söylediklerinin benzerleri olarak sunulmuştur . Onlar için orada tertemiz eşler vardır . Orada ebedî olarak kalacaklardır . (Bakara:25) .
Akıl ve kalplerden geçmeyen nimetlerle döşenmiştir , hastalık , dert , sıkıntı , zorluk , korku cennette yoktur .
Ayeti kerimede:
Ey mutmaine olan (huzura eren) nefs!Dön Rabbine! Sen O'ndan râzı , O senden râzı olarak . (Fecr:27 , 28) .
Ulvî olan ruh , bu karanlık cesetle birleşince yedi perde ile aslî hâlinden perdelenmiştir . Bu perdelerden her birine nefsin dereceleri veya makamları denir .
Tam yedi perdeli hâli “Nefs-i emmâre”dir . Bir perdenin kalkmasıyla “Levvâme” , iki perdenin kalkmasıyla “Mülhime” , üç perdenin kalkmasıyla “Mutmainne” gibi isimler alır . Daha sonra “Râziye” , “Mardiyye” , “Sâfiye” gibi dereceler gelir .
İnsanların çoğu nefsi emmare birinci seviyesinde ömürlerini bitirir . Bu nefs isyankardır , ibadet , zikir etmek istemez , Rabbini bilmez , itaat etmez . Şeytandan farkı yoktur . Eline geçtiğinde her türlü kötülüğü , günahı işler . Dünyanın hali bu sebeple böyledir .
Yoksa Allahu Teâlâ hazretlerimiz bize iyi olmayı , adaletli olunmasını , kötü söz ve davranışlardan uzak olmamızı , ana ve babaya itaati , güzel davranmamızı , günahlardan uzak olup , hayırlar sevaplar işlememizi buyurmaktadır . Sadece zekat emir , fakirlerin doyurmak , infak etme gibi emirleri uygulansa dahi dünya daha güzel hale gelirdi .
Fakat ahir zamanın sonu olup artık düzelme değil , yıkama doğru gidilmektedir .
Herkez zerre hayır işlemişse onu bulacak , zerre şer işlemişse onu bulacaktır .
Allaha yönelmeyi başarabilen kullara , Allah çok bağışlayıcı ve merhamet edicidir . Tevbe istiğfar edip , samimi iman sahibi olmalıyız . Hİdayette ancak Allahtandır .
Müteâlî herşeyden yüce , her yoksun , değersiz şeyden pak ve temiz , kusursuz , eksiksiz , tam , mükemmel olandır . Zatına yapılan hamd ve senaların asla sonu yoktur . Yerler ve göklerde bulunanlar ister istemez onu zikir eder .
Ayeti kerimede:
Göklerde ve yerde bulunanlar da , onların gölgeleri de ister istemez sabah akşam Allah’a secde ederler . (Rad:15) .
Yedi gök ve yer , bir de bunların içinde bulunanlar Allah’ı tesbih ve tenzih ederler . Hiçbir şey yoktur ki , O’nu hamd ile tesbih etmesin . Fakat siz onların tesbihlerini anlamazsınız . O halim olandır , çok bağışlayandır . (İsra:44) .
Allah kullarına zerre zulüm edici değildir . Kulları üzerinde kahredici güce sahiptir . Rahmet ve merhametiyle herşeyi kuşatandır . Nankörleri sevmez , dinini emir ve yasaklarını bildirmesine rağmen , iman edilmesine rağmen uygulamayanlar , nefs ve şeytanın tuzaklarına kanmış , dünyaya aldanmıştır .
Ayeti kerimede:
Biz hiç kimseye gücünün üstünde teklifte bulunmayız . Katımızda gerçeği söyleyen bir kitap (Levh-i mahfuz) vardır ve onlara aslâ haksızlık edilmez . (Mümininun:62) .
Allah yeri ve göğü hak olarak yarattı . Böylece herkes kazancına göre karşılık görür . Onlara haksızlık edilmez . (Casiye:22) .
Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır . Allah onlara yaptıklarının karşılığını verir , kendilerine aslâ haksızlık yapılmaz . (Ahkaf:19) .
Hükmünde ve emirinde galip olan , yüceliği sonsuz olan , azameti , izzeti , şanı herşeyi kuşatmış , alemlerin Rabbi , eksiği bulunmayan , dilediği dilediği anda olan , zamandan ve mekandan münezzeh , kötü isim ve sıfatlardan münezzeh , pak , temiz , kusursuz , hayat kaynağı , göklerin ve yerin nuru , göklerin ve yerin yaratıcısı , , göklerin ve yerin gaybını bilen , göklerin ve yerin varisi , göklerin ve yerin Rabbi , gökleri ve yeri örneksiz , ölçülü yaratan , göklerin ve yerin mülkünün sahibi , , herşeyin vekili , herşeye herşeyden yakın Alemlerin Rabbi olan Allah sonsuz Müteâlîdir .
Ayeti kerimede:
"O görülmeyeni de bilir , görüleni de bilendir . Çok büyüktür , yücedir . " (Ra'd: 9) .
Yaratılmışların sıfatlarından münezzeh olan , noksan sıfatlarla muttasıf olmaktan yüce ve âlî olan Müteâlîdir . Bir tek ismi şerifi dahi yaratılanlara benzetilemez . Görmesi , işitmesi , bilmesinin sonu olamayıp hiçbir yarattığına ihtiyacı yoktur . Bir görmesi diğer görmesine engellemez . Bir işitmesi diğer işitmesini engellemez . Bilmesinin sonu yoktur ki bilmediği zerre dahi olamaz . Zaten göklerde yerlerde Alemlerin Rabbinin mülküdür . Ondada hükümde , emirde Allahındır . Görmesi için göze , mesafeye , ışığa , işitmesi için kulağa , havaya , yakınlığa ihtiyacı yoktur . Söylenenide , söylenmeyenide bilir . Akıldaki düşünceler , kalpten geçen gizli sırlar hiçbir şey , hiçbir zerre Allahın ilminden , Allahın hükmü ve emrinden , haberdar olmasından kaçamaz , saklanamaz .
Ayeti kerimede:
Gaybın anahtarları Allah’ın katındadır , onları O’ndan başkası bilemez . Karada ve denizde olanı da O bilir . O’nun ilmi dışında bir yaprak dahi düşmez . Yerin karanlıkları içindeki tek bir tane , yaş ve kuru her şey apaçık bir kitapta (Levh-i mahfuz’da) yazılmıştır . (Enam:59) .
Hiçbir yarattığına benzemeyen Rab Allahtır . Eşi , benzeri , ortağı yoktur . Hakiki var Allahtır .
Yaratılmışlar için mümkün görünen her şeyden pek yücedir , yüceliğinin sonu ve sınırı yoktur .
İsteyenler çoğaldıkça ikram ve ihsanı artan , iradesine ve hikmetine göre veren , vermekle hazineleri tükenmeyen yegâne müteâlî O'dur .
Yaratır , yaşatır , öldürür ve diriltir . Bunların sonu yoktur . Gücü ve kudretine sınır getirilemeyendir . Zatı düşünülemeyecek kadar yüce olandır . Ancak isim ve sıfatları hakkında tefekkür edilir . Alemlerden müstağni ganidir . Hazinesinden bir şey eksilmez .
Ayeti kerimede:
Sizin yanınızda olanlar tükenir , Allah katında olanlar ise bâkidir , tükenmez . Sabredenlerin karşılığını , yaptıklarının en güzeliyle vereceğiz . (Nahl:96) .
Cennette bir meyve yendiğinde hemen yenisi tekrar biter . Tatlarının , çeşitliğinin sonu yoktur . Zaten dünya nimetleri dahi sayılamazken cennet nimetlerinin sayılabilmesi düşünülemez . Ancak layıkıyla bilen yine tek yaratıcı Allahtır .
Ayeti kerimede:
Kendisinden isteyebileceğiniz her şeyi size vermiştir . Allah’ın nimetlerini birer birer saymaya kalkışsanız , icmâlen bile sayamazsınız . Şüphesiz ki insan çok zâlim ve çok nankördür . (İbrahim:34) .
Emri oldan ibarettir . Oda hemen oluverir . Yerler ve gökler , ikisi arasında bulunanlar , tüm yarattıkları ona boyun eğmiştir .
Ayeti kerimede:
Şüphesiz ki Rabbiniz Allah , gökleri ve yeri altı günde yarattı , sonra Arş’ı istivâ etti (Arş üzerinde hükümran oldu) . O , geceyi , durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp örter . Güneş , ay ve yıldızlar emrine boyun eğmiştir . İyi bilin ki yaratmak da emretmek de O’na mahsustur . Âlemlerin Rabbi olan Allah ne yücedir! (Araf:54) .
Kainatı yaratandır , benzerlerini yaratmaya kadirdir . İlminin , yüceliğinin , büyüklüğünün , azameti ve izzetinin , şanının , sözlerinin sonu yoktur .
Ayeti kerimede:
Eğer yeryüzündeki bütün ağaçlar kalem , denizler de mürekkep olsa ve hatta buna yedi deniz daha eklense , yine de Allah’ın kelimeleri tükenmez . Şüphe yok ki Allah Aziz’dir , hükmünde hikmet sahibidir . (Lokman:27) .
Resulüm! Onların sözleri seni üzmesin . Çünkü bütün izzet yalnız Allah’ındır . O işitendir , bilendir . (Yunus:65) .
Kulların inkarı , nankörlüğü aslında kendi zararlarına olup , kendi nefslerini helak etmişlerdir . İnanlarda , inanmayanlarda kendi nefslerinedir . Allah ise tüm kullarını kurtuluşa davet eder . O her an övülmeye , şükre layıktır . Hamdler Onadır .
Tüm hayır Allahtandır , tüm kötülükler hep kendi nefsimizdendir . Rabbimiz bizleri yarattı , nice nimetlerle donattı , rızklarını göklerden ve yerlerden indirdi , iman şerefiyle bizleri şereflendirtir , ona kul olma onuru ve yüceliğini bizlere nasip etti . Alemlerin Rabbine hamd olsun . Allaha kul , nefsimize düşman olmalıyız ki , Allahın emir ve yasaklarına gönülden teslim olabilelim .
Ayeti kerimede:
“Ben nefsimi temize çıkarmıyorum . Rabbimin merhameti olmadıkça nefis olanca şiddetiyle kötülüğü emreder . Şüphesiz ki Rabbim bağışlayandır , merhamet edendir . ” (Yusuf:53) .
Hepimiz hayvandanda aşağı , kafir bir nefs taşıyoruz . Hırs , öfke , kibir , riya , şehvet , haset , yalan gibi kötü söz ve davranışların tümü nefsimizdendir . Ruhumuz ise nefse uymakla aslını unutmuş , nefsin boyasına boyanmıştır . Nefsle mücadele her kulun yapması gereken en önemli iştir . Aksi halde dünyaya ne için geldiğini bilmez , dünyaya dalar , ahiret ekimi yapmadanda eli boş ahirete gider . Günahların yüküyle gider . Kendi elleriyle işlediğini ahirette karşısında bulur . Allah nefsimizin şerrinden cümlemizi korusun amin .
Ayeti kerimede:
Rabbinin huzurunda durmaktan korkan ve nefsini hevâ ve hevesten alıkoyan kimseye gelince , Şüphesiz ki cennet onun varacağı yerin tâ kendisi olacaktır . (Naziat:40 , 41) .
Biz peygamberleri ancak müjdeciler ve korkutucular olarak göndeririz . Kim inanır nefsini ıslah ederse , onlara hiçbir korku yoktur ve onlar mahzun da olmayacaklardır . (Enam:48) .
Her bir nefse ve onu düzenleyene . Sonra da ona isyanını ve itaatını ilham edene andolsun ki!Nefsini tertemiz yapıp arındıran felâh bulmuş , kurtulmuştur . Onu kirletip örten kişi ise elbette ziyana uğramıştır . (Şems;7'den 10'a) .
Ruh nefse uymayarak dereceler elde eder . Hayatı boyunca nefsle mücadele devam eder . Zaten nefsimiz olmasaydı melekten farkımız olmazdı . Ruh itaatkardır . Ahirete yöneliktir . Nefs isyankar başı boş bir hayvan gibidir . Herkez bu içindeki hayvanını nasıl eğiteceğini bulmak , bilmek ve mücadele etmek zorundadır . Aksi onun helakıdır . Çünkü imtihanlar nefs ve şeytanlara uymayarak kazanılmaktadır .
Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde:
"Küçük cihaddan büyük cihada döndük . "
Buyurarak kâfirle olan cihadı küçük , nefisle olanı büyük saymıştır .
Bir Hadis-i şerif'lerinde de , nefsin bir mümin için ne büyük tehlike olduğunu haber veriyorlar ve şöyle buyuruyorlar:
"En şiddetli düşmanın iki yanın arasındaki nefsindir . " (Beyhakî) .
"Hakiki mücahid , nefs-i emmâresi ile savaşan kimsedir . " (Tirmizî) .
Ayeti kerimede:
Resulüm! Gördün mü o nefis arzusunu ilâh edineni? Artık ona sen mi vekil olacaksın? (Onu şirkten sen mi koruyacaksın?) (Furkan: 43) .
İnsanların çoğu ahir zamanda bu haldedir . Nefs insanın imtihanı olup eğitilmeyince insanın helakı . Her an nefs ve şeytandan Allahu Teâlâ’ya sığınılmalıdır .
Bilindiği üzere nice günahlar vardır ki hepsi nefsle işlenir . İbadetler , hayırlar , iyilikler ruhla işlenir . Fakat nefs bunlarada karışır kendi yapmış gibi amele riya , kibir koydumu o amellerde yanar . İşte Allahu Tealanın imtihanı bu kadar zordur .
Allah kullarına dener . Bir yanda yüceler yücesi Rabbimiz , bir yandan doymak bilmez nefsimiz . İster Rabbine kulluk et emir ve yasaklarına uy , ister nefsine kulluk et dünya ile aldan .
Görülmeyen gayba , ahiret gününe inanan ve amel edenlere müjdeler vardır .
Ayeti kerimede:
Resulüm! İman edip sâlih ameller işleyenleri , altlarından ırmaklar akan cennetlerle müjdele . Kendilerine ne zaman onlardan bir meyve rızık olarak yedirilirse , her defasında: “Bu bizim daha önce de dünyada iken yediğimiz şeydir . ” derler . Bunlar söylediklerinin benzerleri olarak sunulmuştur . Onlar için orada tertemiz eşler vardır . Orada ebedî olarak kalacaklardır . (Bakara:25) .
Akıl ve kalplerden geçmeyen nimetlerle döşenmiştir , hastalık , dert , sıkıntı , zorluk , korku cennette yoktur .
Ayeti kerimede:
Ey mutmaine olan (huzura eren) nefs!Dön Rabbine! Sen O'ndan râzı , O senden râzı olarak . (Fecr:27 , 28) .
Ulvî olan ruh , bu karanlık cesetle birleşince yedi perde ile aslî hâlinden perdelenmiştir . Bu perdelerden her birine nefsin dereceleri veya makamları denir .
Tam yedi perdeli hâli “Nefs-i emmâre”dir . Bir perdenin kalkmasıyla “Levvâme” , iki perdenin kalkmasıyla “Mülhime” , üç perdenin kalkmasıyla “Mutmainne” gibi isimler alır . Daha sonra “Râziye” , “Mardiyye” , “Sâfiye” gibi dereceler gelir .
İnsanların çoğu nefsi emmare birinci seviyesinde ömürlerini bitirir . Bu nefs isyankardır , ibadet , zikir etmek istemez , Rabbini bilmez , itaat etmez . Şeytandan farkı yoktur . Eline geçtiğinde her türlü kötülüğü , günahı işler . Dünyanın hali bu sebeple böyledir .
Yoksa Allahu Teâlâ hazretlerimiz bize iyi olmayı , adaletli olunmasını , kötü söz ve davranışlardan uzak olmamızı , ana ve babaya itaati , güzel davranmamızı , günahlardan uzak olup , hayırlar sevaplar işlememizi buyurmaktadır . Sadece zekat emir , fakirlerin doyurmak , infak etme gibi emirleri uygulansa dahi dünya daha güzel hale gelirdi .
Fakat ahir zamanın sonu olup artık düzelme değil , yıkama doğru gidilmektedir .
Herkez zerre hayır işlemişse onu bulacak , zerre şer işlemişse onu bulacaktır .
Allaha yönelmeyi başarabilen kullara , Allah çok bağışlayıcı ve merhamet edicidir . Tevbe istiğfar edip , samimi iman sahibi olmalıyız . Hİdayette ancak Allahtandır .
Müteâlî herşeyden yüce , her yoksun , değersiz şeyden pak ve temiz , kusursuz , eksiksiz , tam , mükemmel olandır . Zatına yapılan hamd ve senaların asla sonu yoktur . Yerler ve göklerde bulunanlar ister istemez onu zikir eder .
Ayeti kerimede:
Göklerde ve yerde bulunanlar da , onların gölgeleri de ister istemez sabah akşam Allah’a secde ederler . (Rad:15) .
Yedi gök ve yer , bir de bunların içinde bulunanlar Allah’ı tesbih ve tenzih ederler . Hiçbir şey yoktur ki , O’nu hamd ile tesbih etmesin . Fakat siz onların tesbihlerini anlamazsınız . O halim olandır , çok bağışlayandır . (İsra:44) .
Allah kullarına zerre zulüm edici değildir . Kulları üzerinde kahredici güce sahiptir . Rahmet ve merhametiyle herşeyi kuşatandır . Nankörleri sevmez , dinini emir ve yasaklarını bildirmesine rağmen , iman edilmesine rağmen uygulamayanlar , nefs ve şeytanın tuzaklarına kanmış , dünyaya aldanmıştır .
Ayeti kerimede:
Biz hiç kimseye gücünün üstünde teklifte bulunmayız . Katımızda gerçeği söyleyen bir kitap (Levh-i mahfuz) vardır ve onlara aslâ haksızlık edilmez . (Mümininun:62) .
Allah yeri ve göğü hak olarak yarattı . Böylece herkes kazancına göre karşılık görür . Onlara haksızlık edilmez . (Casiye:22) .
Herkesin yaptıklarına göre dereceleri vardır . Allah onlara yaptıklarının karşılığını verir , kendilerine aslâ haksızlık yapılmaz . (Ahkaf:19) .
Hükmünde ve emirinde galip olan , yüceliği sonsuz olan , azameti , izzeti , şanı herşeyi kuşatmış , alemlerin Rabbi , eksiği bulunmayan , dilediği dilediği anda olan , zamandan ve mekandan münezzeh , kötü isim ve sıfatlardan münezzeh , pak , temiz , kusursuz , hayat kaynağı , göklerin ve yerin nuru , göklerin ve yerin yaratıcısı , , göklerin ve yerin gaybını bilen , göklerin ve yerin varisi , göklerin ve yerin Rabbi , gökleri ve yeri örneksiz , ölçülü yaratan , göklerin ve yerin mülkünün sahibi , , herşeyin vekili , herşeye herşeyden yakın Alemlerin Rabbi olan Allah sonsuz Müteâlîdir .