ALLAH BARRU’DÜR .
ALLAH’u Teala iyilik yapandır ve iyilik yapmayı emretmektedir .
AYETİ KERİMEDE :
Allah yolunda infak edin . Kendi elinizle kendinizi tehlikeye atmayın . İyilik yapın , çünkü Allah iyilik yapanları sever . (Bakara : 195)
İyiliklerde sınır yoktur . Çok çeşitlidir . Allah katında ise her hayrın karşılığı ve mükafatı vardır .
Ayeti kerimede :
Namazı kılın , zekâtı verin , Allah'a güzel ödünç takdiminde bulunun . Kendiniz için önden ne iyilik hazırlarsanız Allah katında onu hem daha üstün ve mükâfatça daha büyük olmak üzere bulursunuz . Allah'tan mağfiret dileyin . Şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcı ve merhamet edicidir. (Müzzemmil : 20)
Sonsuz Rahmet sahibi Allah’ımız barrur Rahimdir . İyilik yaptığı gibi iyilik yapmayıda emretmesi aslında kullarına büyük bir rahmetidir .
Ayeti kerimede :
Biz bundan önce de O'na yalvarıyorduk . Şüphesiz ki O iyilik yapandır , merhamet edendir . (Tur : 28)
Zerre kadar bir hayır işlenmişse ALLAH (c . c) onun karşılığını kat kat ihsan eder .
Ayeti kerimede :
Şüphe yok ki Allah zerre kadar haksızlık yapmaz . Zerre kadar iyilik olsa , onu kat kat arttırır ve kendi katından da büyük mükâfat verir . (Nisa : 40)
Peygamberimiz bu ayeti kerimeyi hadisi şerifinde bizlere açıklamıştır .
Hadisi şerif :
Hz . Enes (radıyallahu anh) "Allah , şüphesiz zerre kadar haksızlık etmez , zerre kadar iyilik olsa onu kat kat artırır ve yapana büyük ecir verir" ayeti ile ilgili olarak Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın şöyle dediğini rivayet etti : "Allah hiçbir mümine , yaptığı tek hayrın bile karşılığını ihmal etmek suretiyle zulümde bulunmaz . Yaptığı her hasenenin karşılığı hem dünyada hem de ahirette kendisine verilir . Kafir ise , yaptığı hayır sebebiyle dünyada öylesine yedirilir ki , ahirete varınca , karşılığı verilecek tek hayrı kalmaz . " (Kütübi Sitte : 552)
Tüm iyilikler , hayırlar ALLAH’u Teâlâ’nın izniyle , yardımıyla işlenebilir . Bazen niyet edersin işleyemezsin engel çıkar . Yinede ALLAH (c . c) hayırlı niyetleride karşılıksız bırakmaz . Zahiri ve batıni rızıklarda böyledir . Şöyleki herkes nasibi kadar alır . Kul hayra yönelirse hayır kapısı ona açılır . Şerre yönelirse yine şer kapısı açılır . Allah kuluna neyi isterse onu verir . İyilik edenin iyilik bulacağı , kötülük edenin ise kötülük bulacağı açıktır . Fakat tüm iyiliklerin karışığını verecek olan yine iyilikler sahibi Barru olan Allah’ımızdır .
Kibir , riya karıştı mı o iyiliklerden sevap beklenemez . Çok dikkat edilmelidir . Sosyal medyalarda gördüğümüz bir kıyaslama var . Başka dinden olanlar ve kafirler iyilikler yapıyor . Bunların altına mesajlar yazılıyor . Bu kul cehenneme gidecek fakat günah işleyen Müslüman cennete gidecek öylemi diye bir kıyaslama var . Cahillikle söylenilen kelimeler . Oysa Allah dilediğini affeder , dilediğine iman ve hidayet ihsan eder . Yapılan iyiliklerin karışlığını ancak ALLAH verir . Kabul edip etmeyişite ALLAH bilir . Kalpleri , niyetleri , özümüzü bilen Allah’tır . Allah dilediğini yapar .
Biz Müslüman olarak kendi amellemize , iyiliklerimize bakalım . Amellerimizde ihlası yakalayalım . ALLAH’u Telanın işlerine karışmayalım . Bizim elimizde ne iyilikleri ölçecek tartı , nede kalpleri , niyetleri bilecek bir ilmimiz yok .
Hadisi şeriflerde :
Ebu Zerr radıyallahu anh anlatıyor : "Resulullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki : "Ey Ebu Zerr! Maruf'dan (iyilik) hiç bir şeyi hakir görme , hatta bir kardeşini güler bir yüzle karşılaman bile (basit bir şey değildir) . Et satın aldığın veya bir tencere kaynattığın zaman suyunu artır , ondan komşuna bir avuç (kadarda olsa) ver . '' (Kütübi Sitte : 3289)
Belki ALLAH’u Teala o yaptığın amelle , iyilikle seni cennete sokacak . Gir kulum cennetime diyecek . Niyetimiz halis olduğu müddetçe küçükte olsa iyiliklerimiz , kat kat Yüce Rabbimiz yedi yüz misline kadar artırabilir .
Başka bir hadisi şerifte :
Hz . Ali radıyallahu anh anlatıyor : "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın kılıncının kabzasında şu ibareyi bulduk . "Sana zulmedeni affet . Sana küsene git , sana kötülük yapana iyilik yap! Aleyhine de olsa hakkı söyle!"(Kütübi Sitte : 5803)
Ne kadar zor değil mi? Son peygamberimiz ahlakı kuran Ahlakı idi . Oysa biri bize laf etse hemen savunmaya geçeriz , nefsimize uyarız . Zalimlik edene intikam fırsatı verilse aynısını ona yaparız . Küsenle barışmaz . Kötülük edene kötülük yaparız . Peygamberimiz ise tam tersini söylüyor . Bizler nefsimizden alemlerin Rabbine sığınıp , ahlakımızıda kuran ve sünnet ile süslemeliyiz .
Ayeti kerimede :
Muhakkak ki Allah adaleti , iyilik yapmayı , akrabaya yardım etmeyi emreder . Hayâsızlığı , fenalığı ve haddi aşmayı da yasak eder . Düşünüp tutasınız diye size öğüt veriyor . (Nahl : 90)
İyiliklerin özü ve kaynağı Allah’tır . Nasıl iyilik yapmamızı bize bildirende odur . Peygamberimiz ise tüm hayatı iyilik olup , yüksek ahlakı iyi nasıl uygulacağını yaşamıyla , sözleriyle , yaptıklarıyla alemlere öğretmiştir .
Hakiki önder ve örnek alacağımız kişi son peygamberimiz (s . a . v)’dir .
Ayeti kerimede :
Ey iman edenler! Rükû edin , secde edin , Rabbinize ibadet edin ve iyilik yapın ki kurtuluşa eresiniz . (Hac : 77)
Buyrulmuştur . Allah (c . c) ise tüm iyiliklerin , hayırların kaynağıdır . ALLAH’u Teâlâ’nın bir bilgisi olmadan yaprak dahi düşemez . Allah’ımız bizi iyi kullarından yapsın . Kalbimizdeki kötülükleri çıkarıp yerine iyilikler koysun inşaALLAH . Amin .