Metin5 | alan |
---|---|
025.Bakara | 25. Resulüm! İman edip sâlih ameller işleyenleri, altlarından ırmaklar akan cennetlerle müjdele. Kendilerine ne zaman onlardan bir meyve rızık olarak yedirilirse, her defasında: “Bu bizim daha önce de Dünyada iken yediğimiz şeydir.” derler. Bunlar söylediklerinin benzerleri olarak sunulmuştur. Onlar için orada tertemiz eşler vardır. Orada ebedî olarak kalacaklardır. |
085.Bakara | 85. Bu misakı kabul eden sizler yine birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir zümreyi yurtlarından çıkarıyor, onlara karşı günah ve düşmanlıkta birleşiyorsunuz. Eğer esir düşüp gelirlerse (kurtulmaları için) fidyelerini veriyorsunuz. Oysa onları yurtlarından çıkarmak size haram kılınmıştır. Yoksa siz Kitab’ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden bunu yapanların cezası Dünya hayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise en şiddetli azaba çarptırılacaklardır. Allah yaptıklarınızdan aslâ gâfil değildir. |
0114.Bakara | 114. Allah’ın mescidlerinde Allah’ın adının anılmasını engelleyen ve onların harap olmasına çalışan kimseden daha zâlim kim olabilir? Onların bu mescidlere aslında korka korka girmeleri gerekir. Dünyada onlar için rezillik, ahirette de büyük bir azap vardır. |
0130.Bakara | 130. Nefsini aşağılık yapan (beyinsiz) kimseden başkası İbrahim’in dininden yüz çevirmez. Andolsun ki biz onu Dünyada beğenip seçmiştik. Ahirette de o sâlihlerdendir. |
0167.Bakara | 167. Onlara uyup arkalarından gidenler: “Ah ne olurdu, bir daha Dünyaya gitmemiz mümkün olsaydı da, şimdi onların bizden uzaklaştıkları gibi, biz de onlardan uzaklaşmış olsaydık!” derler. Böylece Allah onlara bütün yaptıklarını hasretler ve pişmanlıklar halinde gösterecektir. Onlar cehennemden çıkmayacaklardır. |
0200.Bakara | 200. Nihayet Hacc ibadetlerinizi bitirdiğinizde, atalarınızı andığınız gibi, hatta ondan daha kuvvetli bir şekilde Allah’ı zikrediniz. İnsanlardan öyleleri var ki: “Ey Rabbimiz! Bize Dünyada ver.” derler. Böyle isteyenlerin ahiretten hiçbir nasibi yoktur. |
0201.Bakara | 201. Onlardan bir kısmı da: “Ey Rabbimiz! Bize Dünyada iyilik ve güzellik ver, âhirette de iyilik ve güzellik ver. Bizi cehennem azabından koru.” derler. |
0204.Bakara | 204. İnsanlardan öyleleri de vardır ki, Dünya hayatı hakkında söyledikleri söz senin hoşuna gider. Hatta böyleleri, söylediklerinin kalpten geldiğine (samimi olduğuna) Allah’ı şâhit tutar. Halbuki o, hasımların en yamanıdır. |
0212.Bakara | 212. İnkâr edip kâfir olanlara Dünya hayatı süslü gösterildi. Bu yüzden onlar inananlarla alay ederler. Oysa ki Allah’tan korkup karşı gelmekten sakınanlar, kıyamet gününde onların üstünde olacaklardır. Allah dilediğine hesapsız rızık verir. |
0217.Bakara | 217. Resulüm! Sana haram aydan ve onda savaşmanın doğru olup olmadığından soruyorlar. De ki: Haram ayda savaşmak büyük bir günahtır. Fakat insanları Allah yolundan alıkoymak, Allah’ı inkâr etmek, Mescid-i haram’ın ziyaretine engel olmak ve halkını oradan çıkarmak ise, Allah katında daha büyük, daha ağır günahtır. Fitne de adam öldürmekten daha büyük bir günahtır. Eğer onların güçleri yetse, sizi dininizden döndürünceye kadar size karşı savaşa devam ederler. Sizden her kim dininden döner ve kâfir olarak ölürse, onların yaptıkları işler Dünyada da ahirette de boşa gitmiştir. Onlar cehennemliktirler ve orada ebedî kalacaklardır. |
0220.Bakara | 220. Dünya ve ahiret hakkında (düşünesiniz diye). Resulüm! Sana yetimler hakkında da sorarlar. De ki: “Onları ıslah edip yetiştirmek daha hayırlıdır.” Eğer onları aranıza alır, birlikte yaşarsanız, unutmayın ki onlar sizin kardeşlerinizdir. Allah bozguncuyu ve ıslah ediciyi bilir. Eğer Allah dileseydi sizi zahmete sokardı. Şüphe yok ki Allah çok güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. |
014.Ali İmran | 14. İnsanın gönlünü çeken kadınlar, oğullar, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşler, salma ve güzel atlar, sağmal hayvanlar ve ekinler sevgisi insanlara hoş gösterildi. Bunlar Dünya hayatının geçici birer menfaatidir. Oysa gidilecek yerin güzel olanı Allah katındadır. |
022.Ali İmran | 22. Onların yaptıkları Dünyada da ahirette de boşa gitmiştir. Onların hiçbir yardımcıları da yoktur. |
045.Ali İmran | 45. Melekler demişti ki: “Ey Meryem! Allah seni kendisinden bir kelime ile müjdeliyor. Adı Meryem oğlu İsâ Mesih’dir. Dünyada da ahirette de itibarlı ve Allah’ın kendisine yakın kıldıklarındandır.” |
056.Ali İmran | 56. “İnkâr edip kâfir olanları, Dünyada da ahirette de şiddetli bir azaba çarptıracağım. Onların hiç yardımcıları da olmayacak.” |
059.Ali İmran | 59. Hiç şüphe yok ki, İsâ’nın babasız Dünyaya gelişi de Allah nezdinde Âdem’in durumu gibidir. Allah Âdem’i topraktan yarattı, sonra ona “Ol!” dedi, o da oluverdi. |
091.Ali İmran | 91. İnkâra saplanmış ve kâfir olarak ölenler, Dünya dolusu altını fidye vermiş olsa dahi aslâ hiçbirinden kabul edilmeyecektir. Elem verici azap onlaradır, onların hiçbir yardımcıları da yoktur. |
0117.Ali İmran | 117. Onların, bu Dünya hayatında harcadıkları şeyler; kendilerine zulmeden bir topluluğun, ekinlerini vurup da onu mahveden kavurucu bir rüzgâra benzer. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı. |
0145.Ali İmran | 145. Allah’ın izni olmadan hiç kimse ölmez. O belli bir süreye göre yazılmıştır. Her kim Dünya nimetini isterse, kendisine ondan veririz. Kim de âhiret sevabını isterse, ona da bundan veririz. Biz şükredenleri mükâfatlandıracağız. |
0148.Ali İmran | 148. Bu yüzden Allah onlara Dünya nimetini de ahiret nimetini de fazlasıyla verdi. Allah iyilik edenleri sever. |
0152.Ali İmran | 152. Andolsun ki Allah size olan vaadini yerine getirdi. O’nun izni ile kâfirleri kırıp biçiyordunuz. Nihayet sevdiğiniz zaferi size gösterdikten sonra gevşeyip o emir hakkında çekişmeye kalktınız ve âsi oldunuz. Sizden bir grup Dünyayı, bir grup da âhireti istiyordu. Sonra sizi imtihan etmek için onlara karşı yardımını üzerinizden çekti. Bununla beraber sizi bağışladı. Allah müminlere karşı çok lütufkârdır. |
0157.Ali İmran | 157. Andolsun ki Allah yolunda öldürülür veya ölürseniz, şunu iyi bilin ki Allah’ın bağışlaması ve rahmeti, onların (Dünyada) topladıklarından çok daha hayırlıdır. |
0185.Ali İmran | 185. Her insan ölümü tadacaktır. Yaptıklarınızın karşılığı kıyamet gününde size eksiksiz verilecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kimse, artık kurtulmuştur. Dünya hayatı aldatıcı geçimlikten başka bir şey değildir. |
0187.Ali İmran | 187. Allah kendilerine kitap verilenlerden: “Onu mutlaka insanlara açıklayacaksınız, gizlemeyeceksiniz.” diye söz almıştı. Onlar ise bunu arkalarına attılar ve az bir Dünyalığa değiştiler. Yaptıkları alış-veriş ne kötü! |
074.Nisa | 74. Öyleyse Dünya hayatını ahiret karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır ve öldürülür veya galip gelirse, biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz. |
077.Nisa | 77. Kendilerine: “Ellerinizi savaştan çekin, namazı kılın ve zekâtı verin.” denilen kimseleri görmedin mi? Üzerlerine savaş farz kılınınca içlerinden bir grup, insanlardan Allah’tan korkar gibi, hatta daha fazla korkmaya başladılar. “Rabbimiz! Bize savaşı niçin farz kıldın? Bizi yakın bir süreye kadar tehir etsen (savaş emrini bir süre geciktirsen) olmaz mıydı?” dediler. Onlara de ki: “Dünyanın geçimliği azdır, Allah’tan korkanlar için ahiret daha hayırlıdır. Size zerre kadar zulmedilmez.” |
094.Nisa | 94. Ey iman edenler! Allah yolunda cihada çıktığınız zaman iyice araştırın. Size selâm verene, Dünya hayatının geçici menfaatine göz dikerek: “Sen mümin değilsin!” demeyin. Çünkü Allah’ın katında sayısız ganimetler vardır. Siz de önceden böyle idiniz de Allah size lütfetti. O halde iyice araştırın. Şüphesiz ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır. |
0109.Nisa | 109. İşte siz öyle kimselersiniz ki, Dünya hayatında onlara taraf çıkıp savunuyorsunuz. Peki kıyamet gününde Allah’ın huzurunda onları kim savunacak? Yahut onlara kim vekil olacak? |
0134.Nisa | 134. Kim Dünya sevabını isterse, bilsin ki Dünya sevabı da ahiret sevabı da Allah katındadır. Allah işitendir, görendir. |
020.Maide | 20. Hani bir zamanlar Musa kavmine şöyle demişti: “Ey kavmim! Allah’ın size olan nimetini hatırlayın. İçinizden peygamberler çıkarmış ve sizi hükümdarlar yapmıştı, Dünyalarda hiç kimseye vermediğini size vermişti.” |
033.Maide | 33. Allah ve Resul’üne karşı savaşanların ve yeryüzünde fesad çıkarmaya çalışanların cezası ancak; ya öldürülmeleri, ya asılmaları, yahut el ve ayaklarının çaprazlama kesilmesi, veya bulundukları yerden sürülmeleridir. Bu, Dünyada onlar için bir zillettir. Ahirette ise onlar için büyük bir azap vardır. |
041.Maide | 41. Ey Peygamber! Kalpleri iman etmediği halde ağızları ile: “İnandık.” diyen kimselerden ve yahudilerden küfür içinde koşuşanlar seni üzmesin. Onlar durmadan yalana kulak verirler. Sana gelmeyen bir başka topluluk lehine kulak verip casusluk yaparlar. Kelimeleri yerlerinden tahrif ederek değiştirirler. “Bu (değişik şekliyle) size verilirse alın, verilmezse sakının!” derler. Allah bir kimsenin fitneye düşmesini isterse, senin Allah’a karşı yapacak hiçbir şeyin yoktur. İşte onlar Allah’ın, kalplerini temizlemek istemediği kimselerdir. Dünyada onlar için rezillik, ahirette de büyük bir azap vardır. |
027.Enam | 27. Ateşin kenarına getirilip durdurulduklarında: “Ah ne olurdu, keşke Dünyaya geri çevrilsek de Rabbimizin âyetlerini inkâr etmesek ve inananlardan olsak!” dediklerini bir görsen! |
029.Enam | 29. Halbuki onlar Dünyada iken: “Dünya hayatımızdan başka bir hayat yoktur, biz bir daha diriltilecek değiliz.” demişlerdi. |
031.Enam | 31. Allah’ın huzuruna çıkmayı yalanlayanlar gerçekten ziyana uğramışlardır. Kıyamet vakti onlara ansızın gelip çatınca, günahlarını sırtlarına yüklenmiş olarak şöyle derler: “Dünyada yaptığımız kusurlardan (iyi amelleri terketmemizden) ötürü yazıklar olsun bize!” Dikkat edin, yüklendikleri şeyler ne kötüdür! |
032.Enam | 32. Dünya hayatı sadece oyun ve oyalanmadır. Ahiret yurdu ise Allah’tan korkanlar için elbette daha hayırlıdır. Düşünmüyor musunuz? |
070.Enam | 70. Dinlerini oyun ve eğlenceye alanları, Dünya hayatının aldattığı kimseleri bırak! Sen o (Kur’an’la) öğüt ver ki, kişi kazandığı amel sebebiyle helâke uğramasın. O kimse için Allah’tan başka ne bir dost, ne de şefaatçı vardır. O bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan alınmaz. Onlar kendi kazandıkları yüzünden helâka sürüklenmiş kimselerdir. Onlar için kaynar sudan bir içki ve inkârlarından dolayı da acıklı bir azap vardır. |
094.Enam | 94. Andolsun ki, sizi ilk defa yarattığımız gibi, yine teker teker bize geldiniz. (Dünyada) size verip de hayaline daldırdığımız şeyleri ardınızda bıraktınız. Hani Allah’ın ortakları sandığınız şefaatçıları da yanınızda göremiyoruz? Andolsun onlarla aranızdaki bütün bağlar kopmuş ve (şefaatçı) sandığınız şeyler sizden ayrılıp gitmiştir. |
0130.Enam | 130. “Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size âyetlerimi anlatan ve bu gününüzle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?” Onlar da: “Biz kendi aleyhimize şâhitlik ederiz.” dediler. İşte böylece Dünya hayatı onları aldattı ve kendilerinin kafir olduklarına yine kendileri şâhitlik ettiler. |
032.Araf | 32. Resulüm! De ki: “Allah’ın, kulları için yarattığı süsü ziyneti ve temiz rızıkları kim haram kılmış?” De ki: “Bunlar Dünya hayatında inananlarındır, kıyamet gününde ise yalnız inananlara tahsis edilmiştir.” İşte biz bilen bir topluluk için âyetleri böyle açıklıyoruz. |
051.Araf | 51. O kâfirler ki, dinlerini bir eğlence ve oyun edindiler. Dünya hayatı onları aldattı. Onlar bugünleriyle karşılaşacaklarını nasıl unuttular ve âyetlerimizi bile bile nasıl inkâr ettilerse, biz de bugün onları unuturuz. |
0152.Araf | 152. Buzağıyı ilâh olarak benimseyenler, Rablerinin öfkesine ve Dünya hayatında alçaklığa uğrayacaklardır. İşte biz böyle cezalandırırız iftira edenleri! |
0156.Araf | 156. “Bize Dünyada da iyilik yaz, ahirette de. Biz sana yöneldik.” Allah buyurdu ki: “Ben kimi dilersem onu azabıma uğratırım. Rahmetim ise her şeyi kuşatmıştır. Ben onu Allah’tan korkup kötülükten sakınanlara, zekâtını verenlere ve âyetlerimize imân etmiş olanlara yazacağım.” |
0169.Araf | 169. Arkalarından onların yerine Kitab’a vâris olan bir takım kimseler geldiler. Şu aşağılık Dünyanın geçici menfaatini alıyorlar ve: “Biz nasıl olsa bağışlanacağız.” diyorlardı. Onlara buna benzer bir menfaat daha gelse onu da almaktan tereddüt etmezler. Allah’a karşı gerçekten başka bir şey söylemeyeceklerine dâir Kitap’ta onlardan söz alınmamış mıydı? Ve onun içindekileri ders olarak okumamışlar mıydı? Allah’tan korkanlar için ahiret yurdu elbette daha hayırlıdır. Hâlâ düşünmüyor musunuz? |
067.Enfal | 67. Hiçbir peygambere yeryüzünde ağır basıp düşmanı yere sermeden esir almak yaraşmaz. Siz geçici Dünya malını istiyorsunuz. Oysa Allah ahireti kazanmanızı istiyor. Allah Azîz’dir, yegâne hikmet sahibidir. |
09.Tevbe | 9. Allah’ın âyetlerini az bir Dünya menfaati karşılığında sattılar da insanları O’nun yolundan alıkoydular. Onların yaptıkları gerçekten ne kötüdür! |
038.Tevbe | 38. Ey iman edenler! Size ne oldu ki: “Allah yolunda elbirlik gazâya çıkın!” denilince yere mıhlanıp ağırlaştınız. Yoksa âhireti bırakıp da Dünya hayatına mı râzı oldunuz? Fakat bu Dünya hayatının kârı, âhiretin yanında pek az bir şeydir. |
055.Tevbe | 55. Onların malları da çocukları da seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla Dünya hayatında onların azaplarını artırmayı ve canlarının kâfirler olarak güçlükle çıkmasını istiyor. |
069.Tevbe | 69. Siz de tıpkı kendinizden öncekiler gibisiniz. Oysa onlar sizden daha güçlü, kuvvetli, mal ve evlatça sizden daha varlıklı idiler. Dünya nimetlerinden paylarına düşen kadar zevk sürdüler. Sizden öncekiler kısmetlerine düşen kadarıyla nasıl zevk sürmek istedilerse, siz de onlar gibi kısmetinize düşen kadarıyla zevk sürmeye baktınız, siz de sizden önce (batağa) dalanlar gibi (batağa) daldınız. İşte bunların Dünyada ve ahirette bütün amelleri heder olup gitti ve işte bunlar hep hüsran içinde kalanlardır. |
074.Tevbe | 74. Onlar, kötü bir şey söylemediklerine dâir Allah’a yemin ederler. Onlar o küfür kelimesini kesinlikle söylediler. İslâm’dan sonra küfre saptılar. Ve o başaramadıkları cinayeti tasarladılar. Halbuki intikam almaya yeltenmeleri için Allah’ın ve Resul’ünün onları lütfundan zenginleştirmiş olmasından başka bir sebep yoktu. Eğer tevbe ederlerse haklarında hayırlı olur. Şayet yanaşmazlarsa Allah onları Dünyada da, ahirette de acıklı bir azaba uğratır. Yeryüzünde onları koruyacak veya onlara yardım edecek bir kimse de bulunmaz. |
085.Tevbe | 85. Onların ne malları ne de çocukları seni imrendirmesin. Allah bunlarla, ancak Dünyada onların azaplarını çoğaltmayı ve onların canlarının kâfir olarak güçlükle çıkmasını istiyor. |
07.Yunus | 7. Bize kavuşmayı ummayanlar, Dünya hayatına râzı olarak, onunla tatmin olanlar ve âyetlerimizden habersiz bulunanlar var ya! |
023.Yunus | 23. Fakat Allah onları kurtarınca, yeryüzünde haksız yere azgınlık etmeye başlarlar. Ey insanlar! Sizin azgınlığınız ancak kendi aleyhinizedir. Dünya hayatının zevkinden bir süre istifade edersiniz. Sonunda dönüşünüz bize olacaktır. Biz de o zaman size bütün yaptıklarınızı haber veririz. |
024.Yunus | 24. Dünya hayatı tıpkı gökten indirdiğimiz yağmura benzer. O yağmurla insan ve hayvanların yiyerek beslendikleri bitkiler bol bol yetişir; yeryüzü renk renk, çeşit çeşit mahsullerle süslenir. Yerin sahipleri bütün bunlara malik olduklarını sandıkları bir sırada, geceleyin veya gündüzün birden emrimiz geliverir de, orayı hiçbir şey bitirmemişe çeviririz. İşte biz âyetlerimizi, düşünen insanlar için böylece apaçık beyan ederiz. |
045.Yunus | 45. Onları diriltip bir araya getirerek toplayacağı gün, sanki Dünyada gündüz bir saat kalmış gibi olurlar. Kendi aralarında birbirlerini tanırlar. Allah’ın karşısına çıkmayı yalanlayanlar en büyük ziyana uğramışlardır. Zaten onlar doğru yolu bulamamışlardı. |
064.Yunus | 64. Dünya hayatında da ahirette de onlar için müjdeler vardır. Allah’ın verdiği sözlerde aslâ değişme yoktur. Bu en büyük saâdetin tâ kendisidir. |
070.Yunus | 70. Onlar Dünyada biraz geçinir, sonra bize dönerler. Sonra da inkârlarından dolayı onlara şiddetli azap tattırırız. |
088.Yunus | 88. Musa dedi ki: “Ey Rabbimiz! Doğrusu sen Firavun ve erkânına bu Dünya hayatında debdebeler, servetler verdin. Rabbimiz! Senin yolundan insanları saptırsınlar diye mi? Ey Rabbimiz! Onların mallarını yok et. Kalplerini sık. Çünkü onlar can yakıcı azabı görmedikçe iman etmezler.” |
098.Yunus | 98. (Azap geleceği vakitte) iman edip de imanı kendisine fayda sağlayan bir memleket halkı varsa, şüphesiz ki Yunus’un kavmidir. İman ettiklerinde kendilerinden Dünya hayatındaki rüsvaylık azabını kaldırdık ve onları bir süre daha (bu Dünyada) faydalandırdık. |
015.Hud | 15. Kim Dünya hayatını ve onun ziynetini isterse, onlara orada yaptıklarının karşılığını tam olarak veririz. Onlar orada hiçbir zarara uğratılmazlar. |
048.Hud | 48. "Ey Nuh! Sana ve seninle beraber olan ümmetlere bizden esenlik ve bereketlerle (gemiden) in! Amma (gelecek nesiller içinde) kendilerini (Dünyada bol rızıklarla) faydalandıracağımız, sonra da bizden kendilerine acıklı bir azabın dokunacağı ümmetler de vardır.” denildi. |
060.Hud | 60. Böylece bu Dünyada da kıyamet gününde de lânete uğradılar. İyi bilin ki Âd kavmi Rablerini inkâr ettiler. İyi bilin ki Hud’un kavmi Âd, Allah’ın rahmetinden uzak kılındı. |
0101.Yusuf | 101. “Rabbim! Sen bana hükümranlık verdin, rüyâların tabirini öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratıcısı! Dünyada da ahirette de benim yârim yardımcım sensin. Müslüman olarak canımı al ve beni sâlihler zümresine kat.” |
022.Rad | 22. Onlar ki, Rablerinin rızâsına ermek için sabrederler, namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık (Allah yolunda) harcarlar ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte Dünya yurdunun sonucu onlar içindir. |
024.Rad | 24. “Sabretmenize karşılık size selâm olsun. Burası Dünya yurdunun ne güzel bir sonucudur!” |
026.Rad | 26. Allah dilediğine rızkını kolaylaştırır da daraltır da. Onlar Dünya hayatı ile şımardılar. Oysa ahiretin yanında Dünya hayatı sadece bir geçimlikten ibarettir. |
034.Rad | 34. Onlar için Dünya hayatında azap vardır, ahiret azabı ise elbette daha şiddetlidir. Onları Allah’a karşı koruyacak kimse de yoktur. |
03.İbrahim | 3. Onlar Dünya hayatını ahirete tercih ederler, insanları Allah’ın yolundan alıkoyarlar, Allah’ın yolunu eğriltmeye çalışırlar. İşte onlar uzak bir sapıklık içindedirler. |
027.İbrahim | 27. Allah iman edenlere hem Dünyada hem de ahirette o sâbit söz üzerinde daima sebat ihsan eder. Zâlimleri de saptırır. Allah dilediğini yapar. |
030.Nahl | 30. Allah’tan korkanlara da: “Rabbiniz ne indirdi?” denildiği zaman: “Hayır indirdi.” derler. Bu Dünyada güzel işler yapanlara güzellik vardır, ahiret yurdu ise onlar için daha hayırlıdır. Takvâ sahiplerinin yurdu ne güzeldir! |
041.Nahl | 41. Kendilerine zulüm yapıldıktan sonra Allah yolunda hicret edenleri andolsun ki Dünyada güzel bir yere yerleştiririz. Ahiret mükâfatı ise daha büyüktür. Keşke bilmiş olsalardı! |
097.Nahl | 97. Kadın olsun erkek olsun, her kim mümin olarak sâlih amel işlerse, biz onu (Dünyada) mutlaka çok güzel bir hayat ile yaşatırız. (Ahirette ise) mükâfatlarını yaptıklarının en güzeli ile ödeyeceğiz. |
0107.Nahl | 107. Bu da onların Dünya hayatını ahirete tercih etmelerinden ve Allah’ın da inkâr eden topluluğu hidayete erdirmemesinden ötürüdür. |
0122.Nahl | 122. Dünyada ona iyilik verdik, doğrusu o ahirette de sâlihlerdendir. |
013.İsrâ | 13. Biz herkesin Dünyadaki amelini kendi boynuna doladık. İnsan için kıyamet gününde, açılmış olarak önüne konacak bir kitap çıkarırız. |
018.İsrâ | 18. Kim bu çarçabuk geçen Dünyayı isterse, biz de burada ona, evet kimi dilersek ona, dilediğimiz kadar hemen veririz. Sonra da ona cehennemi hazırlarız. Kınanmış ve rahmetimizden kovulmuş olarak oraya girer. |
020.İsrâ | 20. Hepsine, onlara da bunlara da (Dünyayı isteyene de ahireti isteyene de) Rabbinin vergisinden birbiri ardınca veririz. Esasen Rabbinin ihsanı hiç kimseye yasak kılınmış değildir. |
072.İsrâ | 72. Bu Dünyada kör olan kimse ahirette de kördür. Üstelik iyice yolunu şaşırmıştır. |
028.Kehf | 28. Sırf O’nun cemâlini dileyerek sabah akşam Rablerine yalvaranlarla birlikte bulun ve sabret. Dünya hayatının güzelliklerini arzu edip de gözlerini onlardan ayırma. Bizi anmasını kendisine unutturduğumuz, hevâ ve hevesine uymuş, haddi aşmış kimselere boyun eğme. |
045.Kehf | 45. Onlara Dünya hayatının tıpkı şöyle olduğunu anlat: O, gökten indirdiğimiz suya benzer ki, o su sayesinde yeryüzünün bitkileri birbirine karışır, arkasından da rüzgarın savurduğu çöp kırıntısı haline döner. Allah her şeyin üstünde bir kudrete sahip olandır. |
046.Kehf | 46. Mal ve oğullar, Dünya hayatının süsüdür. Bâki kalacak olan sâlih ameller ise, Rabbinin katında hem sevapça daha hayırlıdır, hem de ümit etmeye daha lâyıktır. |
0104.Kehf | 104. “Onlar ki Dünya hayatında çalışmaları boşa gitmiştir. Oysa onlar iyi yaptıklarını sanıyorlardı.” |
039.Mü’min | 39. "Ey kavmim! Bu Dünya hayatı ancak geçici bir menfaattan ibarettir. Ahiret ise, devamlı olarak durulacak yerdir." |
043.Mü’min | 43. "Sizin beni kendisine ibadete çağırdığınız şeylerin, ne Dünyada ne de âhirette hiçbir dâvet gücü yoktur. Hepimizin dönüşü Allah'adır. Bütün haddi aşanlar şüphesiz ki cehennemliktirler." |
051.Mü’min | 51. Şüphesiz ki biz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem Dünya hayatında, hem de şâhitlerin dikildiği günde yardım ederiz. |
072.Tâ-Hâ | 72. Dediler ki: “Biz seni, bize gelen apaçık delillere (mucizelere) ve bizi yaratana tercih edip üstün tutmayacağız. Yapacağını yap, ne hüküm vereceksen ver. Sen ancak bu Dünya hayatına hükmedebilirsin.” |
0103.Tâ-Hâ | 103. Aralarında gizli gizli konuşurlar: “Siz Dünyada on günden fazla kalmadınız!” |
0104.Tâ-Hâ | 104. Aralarında konuştuklarını biz daha iyi biliriz. En akıllıları ise: “Siz Dünyada ancak bir gün kaldınız!” der. |
0123.Tâ-Hâ | 123. Buyurdu ki: “Birbirinize düşman olarak hepiniz oradan inin! Size benden bir hidayet geldiği zaman, kim benim hidayetime tâbi olursa o (Dünyada) sapmaz, (ahirette de) bedbaht olmaz. |
0131.Tâ-Hâ | 131. Sakın kendilerini denemek için, onlardan bazılarına bol bol verdiğimiz Dünya hayatının süsüne gözlerini dikme! Rabbinin rızkı hem daha hayırlı hem de daha süreklidir. |
09.Hac | 9. Allah’ın yolundan saptırmak için yanını eğip büker. (Büyüklenerek yüzünü çevirir). Onun için Dünyada bir rezillik vardır, kıyamet gününde ise ona yangın azabını tattırırız. |
011.Hac | 11. İnsanlardan kimi de, Allah’a bir yar kenarındaymış gibi kulluk eder. Eğer kendisine bir hayır dokunursa buna pek memnun olur. Başına bir belâ gelirse yüzüstü döner. Dünyayı da ahireti de kaybeder. İşte apaçık kayıp budur. |
015.Hac | 15. Her kim Allah’ın ona (Peygamber’e) Dünyada ve ahirette yardım etmeyeceğini sanıyorsa, o kimse tavana bağladığı bir ipe kendini assın. Sonra kessin de bir baksın, acaba bu hilesi içindeki öfkeyi giderecek mi? |
033.Mü’minûn | 33. Onun kavminden, kendilerine Dünya hayatında bol nimet verdiğimiz halde küfrederek ahirete kavuşmayı yalanlayan ileri gelenler dediler ki: “Bu da ancak sizin gibi bir insandır, sizin yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor.” |
037.Mü’minûn | 37. “Hayat ancak bu Dünyadakidir. Ölürüz, yaşarız. Amma öldükten sonra tekrar diriltilecek değiliz.” |
084.Mü’minûn | 84. De ki: “Eğer biliyorsanız söyleyin bakalım. Bu Dünya ve onda bulunanlar kime âittir?” |
099.Mü’minûn | 99. Nihayet onların her birine ölüm geldiği vakit der ki: “Rabbim! Beni Dünyaya geri döndür.” |
014.Nûr | 14. Eğer Dünya ve ahirette Allah’ın lütuf ve merhameti olmasaydı, içine daldığınız bu yaygaradan dolayı büyük bir azaba uğrardınız. |
019.Nûr | 19. Müminler arasında hayâsızlığın, kötü sözlerin yayılmasını arzu edenlere Dünyada da ahirette de can yakıcı bir azap vardır. Allah bilir, siz bilmezsiniz. |
023.Nûr | 23. Zinadan haberi bulunmayan iffetli mümin kadınlara zina iftira edenler, Dünyada da ahirette de lânetlenmişlerdir. Onlar için büyük bir azap vardır. |
0102.Şuarâ | 102. “Ah keşke (Dünyaya) bir kere daha dönebilsek de inananlardan olsak!” |
042.Kasas | 42. Bu Dünya hayatında arkalarına lâneti taktık, daima lânetle anılacaklardır. Kıyamet gününde de onlar çirkinleştirilmiş, iğrenç kimselerden olacaklardır. |
060.Kasas | 60. Size verilen her şey Dünya hayatının bir geçimliği ve ziynetidir. Allah katında olanlar ise daha hayırlı ve daha devamlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız? |
061.Kasas | 61. Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve ardından ona kavuşan kimse; Dünya hayatının geçici nimetlerinden vererek yaşattığımız, sonra da cezalandırmak için kıyamet günü huzurumuza getirilenler arasında bulunan kimse gibi olur mu? |
077.Kasas | 77. “Allah’ın sana verdiği mal ile ahiret yurdunu gözet. Dünyadan da nasibini unutma. Allah’ın sana ihsan ettiği gibi sen de ihsanda bulun. Yeryüzünde bozgunculuk isteme. Doğrusu Allah bozguncuları sevmez.’” |
079.Kasas | 79. Debdebe ve ihtişam içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya hayatını isteyenler dediler ki: “Keşke Karun’a verildiği gibi bizim de olsaydı. Doğrusu o büyük nasip sahibidir.” |
025.Ankebut | 25. Dedi ki: “Siz Dünya hayatında birbirinizle dost olduğunuz için, Allah’ı bırakıp bir takım putlar edindiniz. Fakat (o putlara tapmanız Dünyada aranızda bir sevgi husule gelmesine sebep olsa bile) daha sonra kıyamet gününde kiminiz kiminize küfür, kiminiz kiminize lânet edecektir. Barınacağınız yer ise ateştir, hiçbir yardımcınız da yoktur.” |
027.Ankebut | 27. İbrahim’e İshak’ı ve Yakub’u da bağışladık. Peygamberliği ve kitapları onun soyundan gelenlere verdik. Dünyada onu mükâfatlandırdık, şüphesiz ki o ahirette de sâlihlerdendir. |
064.Ankebut | 64. Bu Dünya hayatı sadece bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Asıl hayat ahiret yurdundaki hayattır. Keşke bilmiş olsalardı. |
015.Lokman | 15. Eğer onlar seni, hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşman için zorlarlarsa, onlara itaat etme! Onlarla Dünyada iyi geçin. Bana dönenlerin yoluna uy! Sonra dönüşünüz ancak banadır. O zaman ben de size yaptıklarınızı haber veririm. |
033.Lokman | 33. Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Babanın oğluna, oğulun babaya hiçbir şey ödeyemeyeceği günden çekinin. Allah’ın vaadi şüphesiz gerçektir. Dünya hayatı sakın sizi aldatmasın, aldatıcı şeytan Allah’ın affına güvendirerek sizi yoldan çıkarmasın. |
012.Secde | 12. O günahkârları, Rableri huzurunda başları öne eğilmiş olarak: “Ey Rabbimiz! Gördük ve işittik. Bizi Dünyaya geri gönder de, sâlih bir amel işleyelim. Artık biz kesin olarak inandık!” derken bir görsen! |
016.Ahzab | 16. Resulüm! De ki: “Eğer ölümden veya öldürülmekten kaçıyorsanız, kaçmak size aslâ fayda vermez. Aksi takdirde (eceliniz gelmediği için ölümden kaçmış gözükseniz) bile (Dünyada yaşatılarak) istifade ettirileceğiniz zaman çok azdır. |
028.Ahzab | 28. Ey Peygamber! Hanımlarına söyle: “Eğer Dünya hayatını ve onun ziynetini istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerini vereyim de sizi güzellikle salıvereyim.” |
057.Ahzab | 57. Allah’ı ve Peygamber’ini incitenlere, Allah Dünyada da âhirette de lânet etmiştir. Onlara alçaltıcı bir azap hazırlamıştır. |
052.Sebe | 52. "Ona inandık!" demektedirler. Amma uzak yerden el sunmak (Dünyaya yeniden döndürülmek) nasıl mümkün olur? |
05.Fâtır | 5. Ey insanlar! Şüphe yok ki, Allah'ın hesap günü hakkındaki vaadi gerçektir. O halde Dünya hayatı sakın sizi aldatmasın. O çok aldatıcı şeytan da Allah'ın affına güvendirerek sizi aldatmasın. |
062.Sad | 62. Derler ki: "Kendilerini Dünyada iken kötü saydığımız kimseleri burada niçin göremiyoruz? " |
010.Zümer | 10. De ki: "Ey iman eden kullarım! Rabbinizden korkun. Bu Dünyada iyilik yapanlara iyilik vardır. Allah'ın arzı geniştir. Sabredenlere ecir ve mükâfatları hesapsız ödenecektir." |
026.Zümer | 26. Böylece Allah onlara Dünya hayatında rezilliği tattırdı. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilmiş olsalardı! |
067.Mü’min | 67. O Allah ki, sizi topraktan yarattı. Sonra nutfeden, sonra kan pıhtısından meydana getirdi. Sizi bir bebek olarak Dünyaya çıkarıyor. Sonra güçlü kuvvetli bir çağa erişiyorsunuz. Sonra da yaşlanıp ihtiyarlıyorsunuz. Kiminiz daha önce vefat ettirilirsiniz, kiminiz de belli bir süreye ulaşırsınız. Belki artık düşünürsünüz. |
012.Fussilet | 12. Bunun üzerine iki gün içerisinde onları yedi gök olarak yarattı. Ve her gökte oranın işini bildirdi. Biz Dünya göğünü kandillerle donattık, ziynetlendirdik ve koruduk. İşte bu, Azîz ve her şeyi bilen Allah'ın takdiridir. |
016.Fussilet | 16. Bundan dolayı biz de onlara Dünya hayatında zillet azabını tattırmak için o uğursuz günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Ahiret azabı ise elbette daha çok alçaltıcı, rüsvay edicidir. Onlara hiç yardım da edilmez. |
030.Fussilet | 30. "Rabbimiz Allah'tır." deyip, sonra da doğru yolda sebat edenlerin üzerine melekler iner ve derler ki: "(Ölümden) korkmayın, (Dünyada bıraktıklarınızdan dolayı da) tasalanmayın, vaad olunduğunuz cennetle sevinin!" |
031.Fussilet | 31. "Biz Dünya hayatında da ahirette de sizin dostlarınızız. Canlarınız neyi isterse hepsi sizindir, ne isterseniz hepsi sizin!" |
053.Fussilet | 53. Gerek ufuklarda (dış Dünyada) gerek bizzat kendi içlerinde âyetlerimizi onlara göstereceğiz. Tâ ki hak olduğu apaçık meydana çıksın. Rabbinin her şeye şâhit olması yetmez mi? |
020.Şûrâ | 20. Kim ahiret ekimini dilerse, onun ekimini arttırırız. Kim de sadece Dünya ekimini isterse ona da yalnız bundan veririz. Ahirette ise onun hiçbir nasibi yoktur. |
036.Şûrâ | 36. Size verilen herhangi bir şey, Dünya hayatının kısa süreli bir geçimidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise, daha hayırlı ve daha devamlıdır. Bu mükâfat iman edenler ve Rablerine tevekkül edip güvenenler içindir. |
032.Zuhruf | 32. Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Dünya hayatında onların maişetlerini (geçimliklerini) kendi aralarında biz taksim ettik. Kimini kimine derece derece üstün kıldık ki, bir kısmı bir kısmını iş adamı edinsin, (böylece kaynaşsınlar). Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır. |
035.Zuhruf | 35. Ve onları altın ziynetlere boğardık. Bütün bunların hepsi sadece Dünya hayatının geçimliğidir. Ahiret ise Rabbinin katında muttakilere (O'nun azabından sakınıp rahmetine sığınanlara) mahsustur. |
024.Câsiye | 24. Ve dediler ki: "Hayat ancak bu Dünyadaki hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman helâk eder." Halbuki onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Onlar ancak zanda bulunuyorlar. |
035.Câsiye | 35. Bu böyledir. Çünkü siz Allah'ın âyetlerini alaya aldınız, Dünya hayatı sizi aldattı. O gün ne oradan çıkarılırlar, ne de özürleri dinlenir. |
020.Ahkaf | 20. Kâfirler ateşe arzolundukları gün (onlara şöyle denir): "Siz bütün zevklerinizi, lezzetlerinizi, sizin için güzel olan her şeyinizi Dünya hayatınızda yaşayıp bitirdiniz. Artık bugün yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamanızın ve yoldan çıkmanızın karşılığında alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız." |
035.Ahkaf | 35. Resulüm! Peygamberlerden azim sahibi olanların sabrettiği gibi sen de sabret! Onlar için acele etme! Onlar vâdedildikleri azabı gördükleri zaman sanki Dünyada gündüzün bir saati kadar kaldıklarını sanırlar. Bu bir tebliğdir. Yoldan çıkmış fâsıklar topluluğundan başkası helâk edilir mi? |
06.Muhammed | 6. Onları (Dünyada iken) kendilerine anlattığı cennete koyar. |
019.Muhammed | 19. Bil ki Allah'tan başka ilâh yoktur. Hem kendinin hem de erkek müminlerle kadın müminlerin günahlarının bağışlanmasını dile. Allah (Dünyada) gezip dolaştığınız yerleri de bilir, (ahirette) duracağınız yeri de bilir. |
036.Muhammed | 36. Dünya hayatı ancak bir oyundur, bir eğlencedir. Eğer iman eder ve sakınırsanız, O size mükâfatlarınızı verir, mallarınızı (tamamen sarfetmenizi) istemez. |
016.Zâriyât | 16. Rablerinin kendilerine verdiklerini alırlar. Çünkü onlar bundan önce Dünyada güzel davranırlardı. |
026.Tur | 26. Derler ki: "Biz daha önce Dünyada iken âilelerimizin yanında korkular içinde idik." |
025.Necm | 25. Ahiret de Dünya da Allah'ındır. |
029.Necm | 29. Bizim zikrimize iltifat etmeyen ve Dünya hayatından başka bir şey istemeyen kimseden yüz çevir. |
045.Vâkıa | 45. Çünkü onlar bundan önce (Dünyada iken) varlık içinde şımartılmışlardı. |
020.Hadid | 20. İyi bilin ki Dünya hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süstür. Aranızda öğünme ve daha çok mal ve evlat sahibi olmak isteğinden ibarettir. Bu, tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği şeyler ekicilerin hoşuna gider. Sonra o bitki kurur, sapsarı olduğu görülür, sonra çer çöp olur. İşte hayatı bu şekilde olan kimse için ahirette şiddetli azap, müminler için ise, Allah'ın mağfireti ve rızâsı vardır. Dünya hayatı insanı oyalayan aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir. |
018.Mücadele | 18. Allah o gün onların hepsini yeniden diriltecek, onlar da Dünyada iken (mümin olduklarına dair) size yemin ettikleri gibi O'na yemin edeceklerdir. Onlar hakikaten kendilerinin bir şey üzerinde bulunduklarını sanırlar. İyi bilin ki onlar yalancıdırlar. |
03.Haşr | 3. Şayet Allah onlar hakkında sürülmeyi yazmamış olsaydı, elbette onları Dünyada başka şekilde cezalandıracaktı. Ahirette de onlar için ateş azabı vardır. |
05.Mülk | 5. Andolsun ki biz Dünya göğünü kandillerle donattık. Onları şeytanlar için taşlamalar yaptık ve onlara alevli ateş azabını hazırladık. |
04.Mearic | 4. Melekler ve Ruh (Cebrail) oraya miktarı (Dünya senesi ile) elli bin yıl olan bir günde yükselip çıkarlar. |
020.Kıyame | 20. Hayır, hayır! Siz çarçabuk geçen Dünyayı seviyorsunuz. |
027.İnsan | 27. Doğrusu onlar çabuk geçeni (Dünyayı) seviyorlar da önlerindeki o çetin günü (ahireti) bırakıyorlar. |
010.Naziat | 10. Diyorlar ki: "Öldükten sonra biz Dünyadaki ilk halimize mi döndürüleceğiz?" |
025.Naziat | 25. Allah da onu Dünya ve ahiret azabı ile yakalayıverdi. |
038.Naziat | 38. Ve Dünya hayatını ahirete tercih ederse, |
046.Naziat | 46. Onlar o kıyameti gördükleri gün, sanki Dünyada bir akşamdan veya kuşluk vaktinden fazla kalmamış gibi olurlar. |
013.İnşikak | 13. Çünkü o Dünyada, âilesi arasında pek şımarıktı. |
016.Ala | 16. Fakat siz Dünya hayatını (ahirete) tercih ediyorsunuz. |
013.Leyl | 13. Şüphesiz ki son da ilk de (ahiret de Dünya da) bizimdir. |
04Duha | 4. Andolsun ki senin için ahiret Dünyadan daha hayırlıdır. |
08Tekasür | 8. Nihayet o gün Dünyada kazanıp harcadığınız nimetlerden elbette hesaba çekileceksiniz. |