Muhterem Ömer Öngüt
-kuddise sırruh- Efendi Hazretleri'nin
Hayat-ı Saadetlerinden İnciler (33)
"Boş Sözle Cennete Girilmez"
Bir Hoca'nın; "Âlimlerle cehenneme giderim, cahillerle cennete gitmem!" dediği nakledildiğinde Zât-ı âlileri şöyle buyurdular:
"Bu sözün ne aslı var ne de manası var. Cehaletle söylenen sözlerdir. Cenâb-ı Fahr-i Kainat -sallallahu aleyhi ve selem- Efendimiz, bir Hadis-i şerif'lerinde beyan buyurduğuna göre; "İlmiyle amel etmeyen âlim cehenneme girecek."
Evet efendim girecek cehenneme. Cehennemde bakacak ki, ilminden istifade edip yolunu doğrultan insanlar hep cennete girmişler. Kendisi cehennemde yanarken onları görünce birde nedamet ateşi ile içten yanacak. Bu gibi kimseler iki cehennemde olacaklar.
Cehennem lâf değil! "İçersine gir de konuş!" deseler, konuştuğu şeyin lâf olduğunu o da anlar. Gir de konuş bakalım. Orası öyle bir yer ki, evlât ana-babadan, ana-baba evlâttan kaçıyor. Kimsenin kimseye faydası olmuyor.
Âlim ona denir ki; Hazret-i Allah'a iman etmiş, itaat etmiş, ilmiyle amel etmiş, ind-i ilâhi'de sevilmiş ve rızâya nail olmuş.
Âlim ona denmez ki; Hazret-i Allah'ın ihsan ettiği ilimle amel etmemiş, aynı zamanda o ilmi benimsemiş, o ilimle böbürlenmiş ve isyan etmiş.
İnsan ilmiyle amil olmadıkça, onun ilmi diğer maddi ilimlerden farksız olmuş olur. Coğrafya gibi, fen gibi..."
•
"Arabayı boşa alınca araba çalışır. Ama insan ekildiği zaman, helâl-harama dikkat ettiği zaman, yola girdiği zaman vitesle beraber gider. Ama birinci vitesle, ama dördüncü vitesle gidiyor. Yeter ki vitese takılsın."
•
"Her an takviyeye muhtacız. Biz de, siz de, hepimiz de. Hazret-i Allah bizi her an desteklemezse hemen kaymaya, düşmeye meyyaliz. Hep O'nun desteği ile ayakta duruyoruz. Mevlâ bıraktığı anda yıkılırız. Hep O, hep O, hep O.
Onun içindir ki bir defa değil, bin defa değil, her an ikaza, desteğe ihtiyacımız var. Tutulmaya, muhafaza edilmeye ihtiyacımız var."
•
"Haram yiyenin gözlerine siyah bir perde çekilir, artık helâli ve haramı ayırt edemez olur. Rotu çıkmış araba gibi, kime, neye çarpacağı belli olmaz.
Haram, insanın içini karartır. Haram yiyen kişiden iyi şey beklemek boştur. Çünkü küpün içinde ne varsa dışına o sızar."
•
"Eğer seninle tartışmaya girişirlerse de ki: Bana uyanlarla birlikte ben kendimi Allah'a teslim ettim." (Âl-i imrân: 20)
"İşte İslâm budur. İşte Ümmet-i Muhammed'in dini, sırât-ı müstakimi budur. Doğrudan doğruya Allah-u Teâlâ'ya teslimiyettir. Hakk'tan başkasına boyun eğip teslim olmak ise, O'na isyandır, yoldan çıkmaktır."
•
Ramazan ayı gelince daha başında derim ki;
"Allah'ım gönlüme ilâç başıma tâç yap. Rızâna mucib iş ve harekette bulunayım. Çünkü sevmişsin, seçmişsin ve bu ayı bize göndermişsin; onu hoşnut edecek hâl ve hareketi de bizden husule getir."
•
Boş söze gerek yok. Çünkü boş sözle cennete girilmez.
Câbir -radiyallahu anh-den rivayet edildiğinde göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurdular ki:
"Bana en sevgili olanınız, kıyamet günü de bana mevkice en yakın bulunacak olanınız, ahlâkça en güzel olanlarınızdır.
Bana en menfur olanınız, kıyamet günü de mevkice benden en uzak bulunacak olanınız, gevezeler, boşboğazlar ve yüksekten atanlardır."
Cemaatte bulunan bazıları;
"Ey Allah'ın Resul'ü! Yüksekten atanlar kimlerdir?" diye sordular.
"Onlar mütekebbir (büyüklük taslayan) kimselerdir!" cevabını verdi." (Tirmizî)
Bir diğer Hadis-i şerif'te ise şöyle buyrulmaktadır:
"Kim Allah'a ve ahirete inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sükût etsin." (Buhârî)
•
"Bir mürid seyr-ü sülûkunu tamamlayamadan ahirete intikal ettiği zaman, onu kabirde bir noktaya kadara tekamül ettirirler. Kabirden kalkarken de veli olarak kalkar. Orada dünya hayatının fevkinde bir hayat vardır.
Yalnız burada kolaydır, orada zordur. Dünyada meşakkatler, mihnet ve sıkıntılar olduğu için ders azdır. Orada hiçbir meşgale olmadığı için ders çoktur.
Fakat hiç şüphe yok ki, herkes kendi mertebesine göre yer alıyor. Cenâb-ı Hakk kimi nereye iskan ederse o orada kalıyor."
•
"Veresiye almak da vermek de adetimiz değil. Üzülmemek için peşin alış-veriş yapmak isteriz. Emanet verdiğin zaman ganimet biliniyor. Fakat ihvan başka, onu veresiye olarak kabul etmiyoruz zaten."
•
"Verilen bir şeyi geri almak pisliktir. Bu hatırda kalsın. Düşmanınız dahi olsa senden çıktı mı çıktı artık, onu geri almayın. Belki ufak bir mesele amma, bu ufağa dikkat etmezsek yarın büyüğüne de dikkat etmeyiz."
•
"Mümin herkesten daha sakin, herkesten daha mütevâzi, herkesten daha cesur, herkesten daha müdrik olacak. Rüzgâra göre yelken açacak, anına göre hâl değiştirecek. İnançsız bir adam fitne-fücur için, daha doğrusu bir hiç için hayatını ortaya koymuş, bir müslüman Allah için neye koymasın canım?
Hazret-i Allah kuvveti müslümanda görmek ister. Çünkü müslüman hiçbir zaman mütecaviz değildir. Onun imanı, onun vicdanı tecavüz etmeye müsade etmez."
•
"Allah'ım bizi çok şükreden, çok zikreden, çok fikreden kullarından etsin de nankörlerden etmesin. Çok zikretmekten muradımız; irtibatımız O'nunla olsun."
-kuddise sırruh- Efendi Hazretleri'nin
Hayat-ı Saadetlerinden İnciler (33)
"Boş Sözle Cennete Girilmez"
Bir Hoca'nın; "Âlimlerle cehenneme giderim, cahillerle cennete gitmem!" dediği nakledildiğinde Zât-ı âlileri şöyle buyurdular:
"Bu sözün ne aslı var ne de manası var. Cehaletle söylenen sözlerdir. Cenâb-ı Fahr-i Kainat -sallallahu aleyhi ve selem- Efendimiz, bir Hadis-i şerif'lerinde beyan buyurduğuna göre; "İlmiyle amel etmeyen âlim cehenneme girecek."
Evet efendim girecek cehenneme. Cehennemde bakacak ki, ilminden istifade edip yolunu doğrultan insanlar hep cennete girmişler. Kendisi cehennemde yanarken onları görünce birde nedamet ateşi ile içten yanacak. Bu gibi kimseler iki cehennemde olacaklar.
Cehennem lâf değil! "İçersine gir de konuş!" deseler, konuştuğu şeyin lâf olduğunu o da anlar. Gir de konuş bakalım. Orası öyle bir yer ki, evlât ana-babadan, ana-baba evlâttan kaçıyor. Kimsenin kimseye faydası olmuyor.
Âlim ona denir ki; Hazret-i Allah'a iman etmiş, itaat etmiş, ilmiyle amel etmiş, ind-i ilâhi'de sevilmiş ve rızâya nail olmuş.
Âlim ona denmez ki; Hazret-i Allah'ın ihsan ettiği ilimle amel etmemiş, aynı zamanda o ilmi benimsemiş, o ilimle böbürlenmiş ve isyan etmiş.
İnsan ilmiyle amil olmadıkça, onun ilmi diğer maddi ilimlerden farksız olmuş olur. Coğrafya gibi, fen gibi..."
•
"Arabayı boşa alınca araba çalışır. Ama insan ekildiği zaman, helâl-harama dikkat ettiği zaman, yola girdiği zaman vitesle beraber gider. Ama birinci vitesle, ama dördüncü vitesle gidiyor. Yeter ki vitese takılsın."
•
"Her an takviyeye muhtacız. Biz de, siz de, hepimiz de. Hazret-i Allah bizi her an desteklemezse hemen kaymaya, düşmeye meyyaliz. Hep O'nun desteği ile ayakta duruyoruz. Mevlâ bıraktığı anda yıkılırız. Hep O, hep O, hep O.
Onun içindir ki bir defa değil, bin defa değil, her an ikaza, desteğe ihtiyacımız var. Tutulmaya, muhafaza edilmeye ihtiyacımız var."
•
"Haram yiyenin gözlerine siyah bir perde çekilir, artık helâli ve haramı ayırt edemez olur. Rotu çıkmış araba gibi, kime, neye çarpacağı belli olmaz.
Haram, insanın içini karartır. Haram yiyen kişiden iyi şey beklemek boştur. Çünkü küpün içinde ne varsa dışına o sızar."
•
"Eğer seninle tartışmaya girişirlerse de ki: Bana uyanlarla birlikte ben kendimi Allah'a teslim ettim." (Âl-i imrân: 20)
"İşte İslâm budur. İşte Ümmet-i Muhammed'in dini, sırât-ı müstakimi budur. Doğrudan doğruya Allah-u Teâlâ'ya teslimiyettir. Hakk'tan başkasına boyun eğip teslim olmak ise, O'na isyandır, yoldan çıkmaktır."
•
Ramazan ayı gelince daha başında derim ki;
"Allah'ım gönlüme ilâç başıma tâç yap. Rızâna mucib iş ve harekette bulunayım. Çünkü sevmişsin, seçmişsin ve bu ayı bize göndermişsin; onu hoşnut edecek hâl ve hareketi de bizden husule getir."
•
Boş söze gerek yok. Çünkü boş sözle cennete girilmez.
Câbir -radiyallahu anh-den rivayet edildiğinde göre Resulullah -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz şöyle buyurdular ki:
"Bana en sevgili olanınız, kıyamet günü de bana mevkice en yakın bulunacak olanınız, ahlâkça en güzel olanlarınızdır.
Bana en menfur olanınız, kıyamet günü de mevkice benden en uzak bulunacak olanınız, gevezeler, boşboğazlar ve yüksekten atanlardır."
Cemaatte bulunan bazıları;
"Ey Allah'ın Resul'ü! Yüksekten atanlar kimlerdir?" diye sordular.
"Onlar mütekebbir (büyüklük taslayan) kimselerdir!" cevabını verdi." (Tirmizî)
Bir diğer Hadis-i şerif'te ise şöyle buyrulmaktadır:
"Kim Allah'a ve ahirete inanıyorsa ya hayır söylesin ya da sükût etsin." (Buhârî)
•
"Bir mürid seyr-ü sülûkunu tamamlayamadan ahirete intikal ettiği zaman, onu kabirde bir noktaya kadara tekamül ettirirler. Kabirden kalkarken de veli olarak kalkar. Orada dünya hayatının fevkinde bir hayat vardır.
Yalnız burada kolaydır, orada zordur. Dünyada meşakkatler, mihnet ve sıkıntılar olduğu için ders azdır. Orada hiçbir meşgale olmadığı için ders çoktur.
Fakat hiç şüphe yok ki, herkes kendi mertebesine göre yer alıyor. Cenâb-ı Hakk kimi nereye iskan ederse o orada kalıyor."
•
"Veresiye almak da vermek de adetimiz değil. Üzülmemek için peşin alış-veriş yapmak isteriz. Emanet verdiğin zaman ganimet biliniyor. Fakat ihvan başka, onu veresiye olarak kabul etmiyoruz zaten."
•
"Verilen bir şeyi geri almak pisliktir. Bu hatırda kalsın. Düşmanınız dahi olsa senden çıktı mı çıktı artık, onu geri almayın. Belki ufak bir mesele amma, bu ufağa dikkat etmezsek yarın büyüğüne de dikkat etmeyiz."
•
"Mümin herkesten daha sakin, herkesten daha mütevâzi, herkesten daha cesur, herkesten daha müdrik olacak. Rüzgâra göre yelken açacak, anına göre hâl değiştirecek. İnançsız bir adam fitne-fücur için, daha doğrusu bir hiç için hayatını ortaya koymuş, bir müslüman Allah için neye koymasın canım?
Hazret-i Allah kuvveti müslümanda görmek ister. Çünkü müslüman hiçbir zaman mütecaviz değildir. Onun imanı, onun vicdanı tecavüz etmeye müsade etmez."
•
"Allah'ım bizi çok şükreden, çok zikreden, çok fikreden kullarından etsin de nankörlerden etmesin. Çok zikretmekten muradımız; irtibatımız O'nunla olsun."