Allah Hadidir .
Ayeti
kerimede:
Biz böylece her peygambere
suçlulardan bir düşman verdik . Hidayet verici ve yardımcı olarak Rabbin
yeter! ( Furkan:31) .
Bir büyük evliya şöyle
açıklamıştır:
Hâdî:
Hidayeti yaratan ,
dilediği kullarını hidayete erdiren
.
Allah-u Teâlâ
kendi zâtını bilmek ve doğru yolu bulmak için lütuf ve keremi ile kullarında
muvaffakiyet halkeder . O kime
hidayeti nasip ederse , doğru yolu
bulmuş olur . Kimi de sapıklığı ile
başbaşa bırakırsa , doğru yolu
bulamaz .
"Allah kime
hidayet ederse , o kimse hak
yoldadır . Kimi de sapıklığında
bırakırsa , artık ona doğru yolu
gösterecek bir dost bir mürşid bulamazsın . " (Kehf:
17).
"Şüphesiz
ki Allah iman edenleri mutlaka dosdoğru bir yola iletir . " (Hacc:
54).
Azim
nispetinde kullarını destekler , hidayetlerini artırır , sermayelerini çoğaltır , yollarını açar ve önlerine ışık tutar .
Hidayet
Allah-u Teâlâ'nın , kendi zâtını
bilmek için lütuf ve keremi ile kullarında halkettiği muvaffakiyettir . İman nûrunu ihsan ettiği , kalbine akıttığı kulunu , mârifetullah nûru ile kudsî ruh ile
destekler .
“
Buyurmuştur .
İmam Gazali
hazretleri esmaül hüsna şerhinde bu ismi şerif şöyle anlatılmıştır .
EL'HADÎ
O
, öyle bir varlıktır ki , kullarından havas olanlarına , zalim tanımaya hidayet etmiştir de
onunla , zatının bilinmesine delil
getirmişlerdir . Kullarından
avam tabakasına , yaratıklarını
göstermiştir de onlar , onunla
zatını ispata koyulmuşlardır .
Hülasa
her yaratığı , neye ihtiyacı varsa
, ne yapması lazım gelirse ona
hidayet etmiştir .
İşte
çocuğa doğar doğmaz , meme emme
ilhamını , civcive yumurtadan çıkar
çıkmaz yerdeki taneleri toplama ilhamını veren o olmuştur .
Ya
arı? Ona altı köşe şeklinde petek yapmayı kim göstermiştir? Bunların
hepsini ayrı ayrı açıklayacak olursak konu uzayıp gider . İki ayetle anlatmaya
çalışalım:
1-
"Bizim Rabbimiz her şeye hilkatini veren , sonra da doğru yolunu
gösterendir"
2
- "Takdir eden (ona göre de) yol gösterendir .
İnsanlardan
hidayet edenler , peygamberler ve
halkı doğru yola irşat eden âlimlerdir . Aslında insanları onların vasıtasıyla
hidayet eden Allah'tır . Çünkü
peygamberler olsun , âlimler olsun
, O'nun emirlerini yerine getirmeye
yine O'nun tarafından vazifelendirilmişlerdir .
“
Buyurmuştur .
Doğru yolun özü ,
diğer tüm sapık yolları ayırt ettirecek ayeti kerime şudur .
Ayeti
kerimede:
"Sizden hiçbir ücret istemeyenlere
uyunuz , onlar doğru yoldadırlar
. "(Yasin:21) .
Doğru yolu bulmak
kuran ve sünnet ile mümkün olup hadisi şerifte şöyle buyurulmuştur .
Resul-i
Ekrem -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz bir Hadis-i şerif'lerinde şöyle
buyurmuşlardır:
"Ümmetim
benden sonra yetmiş üç fırkaya ayrılacak , bir fırka müstesna , diğerleri hep ateştedir .
–
Onlar kimlerdir Yâ Resulellah?
Benim
ve Ashâb'ımın yolunda olanlardır . "
(Ebu Dâvud).
Müslüman görünen
münafıkların halini Allahu Teala şöyle anlatmıştır .
Ayeti
kerimede:
Allah da kendileriyle alay eder ,
azgınlıklarında onlara mühlet verir
, bu yüzden onlar bir müddet
başı-boş dolaşırlar . İşte onlar
hidayet karşılığında sapıklığı satın almışlardır . Bu alış-verişleri kendilerine kâr
sağlamamıştır , doğru yolu da
bulamamışlardır . Onların (münafıkların) hali , karanlık bir gecede ateş yakan kimsenin
durumuna benzer . Ki , ateş tam onların çevresini aydınlatmışken
, Allah onların nurlarını giderir
ve onları karanlıklar içinde bırakır . Onlar artık hiçbir şeyi göremez olurlar .
Onlar sağırdırlar , dilsizdirler ,
kördürler . Onlar artık dönmezler . Yahut onların
hali , gökten sağanak halinde
boşanan , içinde yoğun karanlıklar
, gürültü ve yıldırımlar bulunan
yağmura tutulmuş kimselerin durumu gibidir . Yıldırımdan ölme korkusuyla parmaklarını
kulaklarına tıkarlar . Halbuki
Allah o kâfirleri çepeçevre kuşatmıştır . O esnada şimşek sanki gözlerini
çıkaracakmış gibi çakar . Etraflarını aydınlatınca bir kaç adım
yürürler . Fakat üzerlerine
karanlık çökünce oldukları yerde kalırlar . Allah dileseydi elbette onların
kulaklarını sağır , gözlerini kör
ederdi . Şüphesiz ki Allah her şeye
kâdirdir . Ey insanlar! Sizi ve
sizden öncekileri yaratan Rabbinize ibadet ediniz ki korunasınız
. (Bakara:15'den
21'e).
Kul kulluğunu
yapacak . Allah Celle ve Celalühü emir ve yasaklarına harfiyen uyup , gönülden
teslim olacak .
Bir kudsi
hadiste:
Ebu İdris
el-Havlani , Ebu Zerr radıyallahu
anh'tan anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam , aziz ve celil alan Rabbinden naklen
anlattığına göre , Rabb Teala şöyle
buyurmuştur:
"Ey kullarım! Ben
zulmü kendime haram kıldım; onu sizin aranızda da haram kıldım; öyleyse
birbirinize zulüm yapmayın .
Ey kullarım! Benim
hidayete ulaştırdıklarım hariç , hepiniz sapıklık içinde kalırsınız ,
öyleyse benden sizi hidayete
ulaştırmamı isteyin ki , size
hidayet nasip edeyim .
Ey kullarım! Benim
doyurduklanm hariç , hepiniz
açsınız; öyleyse benden sizi doyurmamı isteyin ki , ' size yiyecek vereyim .
Ey kullarım! Benim
giydirdiklerim hariç , hepiniz
çıplaksınız; öyleyse benden sizi giydirmemi isteyin ki , size giyecek vereyim .
Ey kullarım!
Sizler gece-gündüz hata edip günah işliyorsunuz . Ben ise bütün günahları affediyorum .
Öyleyse siz de benden
günahlarınızın affını isteyin ki , sizleri affedeyim .
Ey kullarım! Sizin
bana bir zarar vermeye gücünüz yetmez ki , zarar veresiniz . Aynı şekilde , bana bir fayda vermeye de gücünüz yetmez
ki , fayda veresiniz .
Ey kullarım! Sizin
ilk insandan son insana kadar hepiniz , insanlarınız ve cinleriniz en muttaki bir
insan gibi olsanız ve o sıfat içinde bana kulluk etseniz , bu benim mülkümde hiçbir şey artırmaz ,
yüceliğime bir şey katmaz .
Ey kullarım! Sizin
ilk insandan son . insana kadar hepiniz , insanlarınız ve cinleriniz en günahkâr
bir insan gibi olsanız ve o halde bana isyan etseniz , bu benim mülkümde hiçbir şey eksiltmez ,
yüceliğime hiçbir zarar vermez .
Sizin ilk insandan
son insana kadar hepiniz , insanlarınız ve cinleriniz bir tepede
toplansanız , her biriniz benden
bir şey istese ve hepinize istedikleri şeyleri versem , bu benim mülkümde hiçbir şey eksiltmez .
Ey kullarım! Siz
amel etmektesiniz , ben ise
amellerinizi sizin için tesbit edip yazıyorum; sonra onların karşılığını size
tam olarak vereceğim .
Kim amel defterinde bir hayır bulursa
, (onu kendisine nasip eden) yüce
Allah'a hamdetsin . Kim de amel
defterinde kötü işler bulursa , başkasını değil , sadece kendi nefsini kınasın . "
Âlemlerin rabbi yüce Allah'a hamdolsun . (Kaynak: İmam Gazâlî eserinde
kırkıncı kudsi hadis . Kütübi sittede 5327 . Hadis . ).
Hidayet hakkında
hadisi şerifler:
"Ebu Mûsa Abdullah İbnu Kays
el-Eş'ari ( radıyallahu anh ) anlatıyor: " Hz . Peygamber ( aleyhissalatu vesselam ) şöyle buyurdular: "Allah'ın benimle gönderdiği ilim ve
hidayetin misali , bir araziye
düşen yağmur gibidir . (
Bilindiği üzere ) , bazı araziler var , tabiatı güzeldir , suyu kabul eder , bol bitki ve ot yetiştirir . Bir kısım arazi var , münbit değildir , ot bitirmez , ama suyu tutar . Onun tuttuğu su ile Cenab-ı Hakk
insanları yararlandırır: Bu sudan kendileri içerler , hayvanlarını sularlar ve ziraat yaparlar
. Diğer bir araziye daha isabet
eder ki , bu ne su tutar ne ot
bitirir .
Bu temsilin biri Allah'ın dininde
ilim sahibi kılınana delalet eder , böylesini Allah benimle göndermiş olduğu
hidayetten yararlandırır; yani hem öğrenir , hem öğretir . Temsilden biri de , buna iltifat etmeyen Allah'ın benimle
gönderdiği hidayeti hiç kabul etmeyen kimseye delalet eder" . " (Buhari , Kaynak kütübi sitte:56) .
"Ebu Hüreyre ( radıyallahu anh ) ,
" ( Ey Muhammed ) Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin ,
ama Allah dilediğine hidayet
verir" ( Kasas 56 ) ayeti hakkında şunu söylemiştir: "Bu
ayet Resûlullah ( aleyhissalatu
vesselam ) 'ın , amcası Ebu
Talib'in İslam'a girmesini ısrarla istemesi üzerine nazil oldu . " ( Müslim , Kaynak kütübi sitte:728) .
"Resûlullah ( aleyhissalatu vesselam )
iki secde arasında: "Allahım bana mağfiret et , merhamet et , beni zengin kıl , bana hidayet ver , bana rızık ver ) derdi" . "( Ebu Davud , Kaynak kütübi sitte:1781) .
Hz . Peygamber ( aleyhissalatu vesselam )
geceleyin uyanınca şu duayı okurdu: "Allahım! Seni hamdinle tenzih ederim
, Senden başka ilah yoktur . Günahım için affını dilerim , rahmetini taleb ederim . Allahım ilmimi artır , bana hidayet verdikten sonra kalbimi
saptırma . Katından bana rahmet
lutfet . Sen lutfedenlerin en
cömerdisin" . " (Ebu Davud ,
Kaynak kütübi sitte:1798) .
"Sehl İbnu sa'd radıyallahu anh
anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: "Vallahi , senin hidayetinle bir tek kişiye hidayet
verilmesi , senin için kıymetli
develerden müteşekkil sürülerden daha hayırlıdır . " (Ebu Davud , Kaynak
kütübi sitte:4089) .
"Yezid İbnu Hayyan , Zeyd İbnu Erkam radıyallahu anh'tan
naklen anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Haberiniz olsun!
Ben size iki ağırlık bırakıyorum . Bunlardan biri Allah Teala'nın Kitabı'dır
. O , Allah'ın ( sema-arz arasına uzanmış ) ipi olup , kim ona tutunursa hidayet üzere olur ,
kim de onu terkederse dalalete
düşer . İkincisi itretim , Ehl-iBeytim'dir . " Biz , Zeyd İbnu Erkam'a
sorduk:
"Kadınları da
Ehl-i Beyt'inden midir?"
"Hayır! dedi , Allah'a yemin olsun , kadın bir müddet erkekle beraber olur .
Sonra ( kocası ) onu boşar , o da babasına ve kavmine döner . "Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın
Ehl-i Beyt'i aslı ve kendinden sonra sadaka haram olan asabesi'dir . " (Müslim , Kaynak kütübi sitte:4463) .
"Yine Hz . Ebu Hureyre radıyallahu anh
anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Kim bir hidayete davette bulunursa ,
buna uyanların sevaplarının bir
misli ona gelir ve bu durum , onların ücretlerinden hiçbir şey
eksiltmez . Kim bir dalalete
çağrıda bulunursa , buna uyanların
günahlarından bir misli de ona gelir ve bu onların günahlarından hiçbir eksiltme
yapmaz . " (Müslim ,
Kaynak kütübi sitte:4646) .
"İbnu Amr İbni'l-As radıyallahu anhüma
anlatıyor: "Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular
ki:
"Allah ( cin ve ins dahil ) mahlukatını bir karanlık içinde yarattı
. Sonra üzerlerine kendi nurundan
serpti . Bu nur , kimlere isabet ettiyse hidayeti buldular
, kimlere de isabet etmediyse
sapıttılar . Bu sebeple diyorum ki:
"Kalem , Allah Teala'nın ilmi
hususunda kurumuştur . "
( Tirmizi , 4805) .
Hz . Ebu Hureyre radıyallahu anh
anlatıyor: "Ben müşrike annemi İslam'a
davet ediyordum , fakat hep imtina
ediyordu . Bir gün yine davette
bulunmuştum , bana Resûlullah
aleyhissalatu vesselam hakkında hoşuma gitmeyen sözler işittirdi . Ağlayarak Aleyhissalatu vesselam'a gittim
.
"Niye ağlıyorsun?"
diye sordu .
"Ey Allah'ın
Resûlü dedim , annemi İslam'a davet
ediyordum , hep bana imtina etti .
Bugün de aynı davette bulundum ,
bu sefer sizin hakkınızda hoşuma
gitmeyen sözler sarfetti . Ebu
Hureyre'nin annesine hidayet vermesi için Allah'a dua ediverin!" dedim .
Bu talebim üzerine
Aleyhissalatu vesselam:
"Allahım! Ebu
Hureyre'nin annesine hidayet et" buyurdular . Ben , Aleyhissalatu vesselam'ın duasına
sevinerek huzurlarından ayrıldım . Anneme geldiğim zaman , kapıya yöneldim . Kapı kapalıydı . Annem ayak seslerimi işitti .
"Ebu Hureyre!
Yerinde dur ( içeri girme ) !" diye
seslendi . Ben su şırıltılarını
işittim , yıkanıyordu . Yıkandı , entarisini giydi , alelacele başörtüsünü koydu ve kapıyı
açtı .
"Şehadet ederim ki
Allah'tan başka ilah yoktur , Şehadet ederim ki Muhammed Allah'ın
elçisidir!" diyordu . Ben hemen
Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a döndüm . Sevinçten ağlıyordum .
"Ey Allah'ın
Resulü! Müjde dedim . Allah senin
duanı kabul buyurdu . Ebu
Hureyre'nin annesine hidayet nasib etti!"
Aleyhissalatu vesselam Allah'a
hamdetti ve hayırlı sözler söyledi . "
(Müslim , Kaynak kütübi sitte: 5564) .
" Hz . Ömer radıyallahu anh'ın anlattığına
göre: "Bir gün Resûlullah aleyhissalatu
vesselam'ın mescidine gitmiştir . Orada Hz . Muaz İbnu Cebel radıyallahu anh'ı
Aleyhissalatu vesselam'ın kabrinin dibinde oturmuş ağlar bulmuş ve: "Niçin
ağlıyorsun?" diye sormuştur . Hz . Mu'az: "Resûlullah aleyhissalatu
vesselam'dan işitmiş olduğum bir hadis sebebiyle" demiş ve Resûlullah
aleyhissalatu vesselam'ın hadisini okumuştur: "Şurası muhakkak ki riyanın azı
dahi şirktir . Kim Allah'ın
velisine düşmanlık yaparsa şüphesiz Allah ile savaşmaya çıkmış olur . Allah itaatkar , takva sahibi ve halktan uzak duran
öyle ( kendi halinde ) kullarını gerçekten sever ki , onlar görünmedikleri zaman
aranmazlar ( ehemmiyet
verilmedikleri için , yoklukları
kimsenin dikkatini çekmez ) , hazır bulundukları zaman ( da meclislere , ciddi meşguliyetlere ) çağırılmazlar , tanınmazlar . Kalpleri pırıl pırıl hidayet
kandilleridir . ( Onları
hiçbir şey şekke şüpheye atamaz . )
Her müşkil meselenin , ağır
belanın altından kalkarlar . " (Kaynak kütübi sitte:7158) .
Ahir zamanda
birçoğu Kendi nefsleri için , bir takım dünya menfaatleri için ilahi hükümleri ,
ayetleri görmezden gelirler . Sapıklığı tercih ederler . Kendileri şaşırdıkları
gibi halkıda şaşırtırlar çok dikkat edilmelidir .
Bir büyük evliya
yine şöyle demiştir .
“
Cenâb-ı Hakk’ın
bir insanda dalâlet yaratması , o
insanın kendi arzusu ile sapıklık yolunu seçmiş olmasındandır . Yoksa kul iradesini dalâlete
yöneltmedikçe , Hazret-i Allah onu
zorla sapıklığa düşürmez . Çünkü
insanda hidayet ve iman fıtrîdir , yaratılışında vardır . Dalâlet ve küfür insanın cüz’i iradesini
kötüye kullanmasından dolayı sonradan ârız olmuştur .
“
Buyurmuştur .
Ayeti
kerimede:
“İnsanları hidayete erdirmek senin
üzerine borç değildir . (Sana düşen
hidayete davettir . ) Şu kadar var ki , Allah dilediği kimseye hidayet eder .
” (Bakara:
272)
“Dileseydik herkese hidayet verirdik
. ” (Secde:
13)
Dünya imtihan olup
Alemlerin Rabbine sığınmalı , hidayet istemeli , ona yönelmeli , kalpten emir ve
yasaklarına uymalıyız . Allah Celle ve Celalühü dilediğini kurtaracaktır .
Kuranı kerimde
hidayet kelimesi geçen tüm ayeti kerimeler:
016 . Bakara İşte
onlar hidayet karşılığında sapıklığı satın almışlardır . Bu alış-verişleri kendilerine
kâr sağlamamıştır , doğru yolu da
bulamamışlardır .
026 . Bakara
Şüphesiz ki Allah sivrisinek veya ondan daha küçüğüyle misal getirmekten
çekinmez . İman edenler böyle misallerin
Rablerinden gelen bir hak olduğunu bilirler . Kâfirler ise: “Allah bu
misalle ne demek istedi?” derler
. Allah bu misalle bir çoğunu
saptırır , bir çoğunu da hidayete
erdirir . Verdiği misallerle Allah
ancak fâsıkları saptırır .
038 . Bakara
Onlara: “Hepiniz oradan inin! Size benden bir hidayet geldiği zaman ,
kim benim hidayetime tâbi olursa ,
onlar için hiçbir korku yoktur ,
onlar mahzun da
olmayacaklardır . ” dedik .
053 . Bakara Doğru
yolu bulup hidayete erişesiniz diye Musa’ya Kitap ve furkan (hak ile bâtılı
birbirinden ayıran ölçü) vermiştik
.
070 . Bakara
“Rabbine bizim için duâ et , onun mahiyetini bize açıkça
bildirsin . Çünkü bizce birçok sığırlar
birbirine benziyor . Allah dilerse elbette buluruz
ve hidayete ereriz . ” dediler .
097 . Bakara De
ki: “Kim Cebrâil’e düşman olursa , iyi bilsin ki bu Kur’an’ı Allah’ın
izniyle senin kalbine o indirmiştir
. O Kur’an ki , önceki kitapları tasdik edicidir , müminler için hidayet kaynağı ve
müjdedir .
0120 . Bakara . Sen onların dinlerine uymadıkça ne
yahudiler ne de hıristiyanlar aslâ senden hoşnut olmazlar . De ki: “Allah’ın hidayeti
asıl hidayetin tâ kendisidir . ” Sana gelen ilimden sonra eğer
onların arzularına uyacak olursan , andolsun ki Allah’tan sana ne bir dost ne
de bir yardımcı olmaz .
0143 . Bakara . İşte böylece sizi , bütün insanlara karşı şâhitler olmanız
için tam ortada vasat bir ümmet kıldık
. Peygamber de size şâhit
olsun . Biz senin arzulayıp da
üstünde durduğun Kâbe’yi; Peygamber’e uyanı , ökçesi üzerinde geriye dönenden ayıralım
diye kıble yaptık . Doğrusu bu , Allah’ın hidayet edip yol gösterdiği
kimselerden başkasına elbette ağır gelir
. Allah sizin imanınızı aslâ
zâyi edecek değildir . Şüphesiz ki Allah insanlara
şefkatlidir ve merhamet edendir
.
0159 . Bakara . İndirdiğimiz açık delilleri
ve hidayeti biz Kitap’ta açıkça belirttikten sonra gizleyenler var ya , işte onlara hem Allah lânet eder , hem de bütün lânet ediciler lânet
eder .
0175 . Bakara . Onlar hidayeti verip
sapıklığı , mağfireti bırakıp azabı
satın almış kimselerdir . Ateşe ne kadar da
dayanıklıdırlar!
0185 . Bakara . Ramazan ayı öyle bir aydır ki
, insanlara doğru yolu gösteren ,
hidayeti açıklayan , hakkı ve bâtılı birbirinden ayırt eden
Kur’an o ayda indirildi . Şu halde sizden her kim o aya
erişirse oruç tutsun . Kim de hasta olur veya
yolculukta bulunursa , tutamadığı
günler sayısınca diğer günlerde kaza etsin
. Allah sizin için kolaylık ister , güçlük istemez . Bu kolaylığı dilemesi , sayıyı tamamlamanız ve size doğru yolu
gösterdiğinden dolayı Allah’ı yüceltmeniz içindir . Umulur ki
şükredersiniz!
0198 . Bakara . Rabbinizin lütuf ve ihsanını
aramanızda size hiçbir vebal ve günah yoktur . Arafat’tan ayrılıp akın
ettiğinizde Meş’ar-i haram’ın yanında Allah’ı zikredin . O size nasıl hidayet ettiyse
, siz de O’nu öylece zikredin . Bundan evvel siz sapıklardan
idiniz .
0258 . Bakara . Allah kendisine hükümranlık
verdi diye , Rabbi hakkında İbrahim
ile tartışmaya gireni (Nemrut’u) görmedin mi? İşte o zaman İbrahim: “Benim
Rabbim diriltir ve öldürür . ” demişti . O da: “Ben de diriltir ve
öldürürüm . ” dedi . İbrahim: “Şüphesiz ki Allah
güneşi doğudan getiriyor , sen de
onu batıdan getir!” deyince inkâr eden adam şaşırıp kaldı . Allah zâlimler gürûhunu
hidayete erdirmez .
0264 . Bakara . Ey iman edenler! Allah’a ve
ahiret gününe inanmayıp , insanlara
gösteriş için malını harcayan kimse gibi sadakalarınızı başa kakmak ve eziyet
etmek suretiyle boşa çıkarmayın
. O gösteriş yapanın durumu ,
üzerinde biraz toprak bulunan
kayaya benzer . Şiddetli bir sağanak isabet
eder de onu sert bir kaya halinde bırakıverir (Toprağı gider , kaya kalır) . Kazandıklarından hiçbir şey
elde edemez . Allah kâfirler gürûhunu
hidayete erdirmez .
0272 . Bakara . İnsanları hidayete erdirmek
senin üzerine borç değildir . Şu kadar var ki , Allah dilediği kimseye hidayet eder . Hayır olarak harcadığınız her
şey kendiniz içindir . Zaten siz yalnız Allah
rızâsını kazanmak için infak edersiniz
. Verdiğiniz her hayır , tam olarak size noksansız ödenir ve siz
aslâ haksızlığa uğratılmış olmazsınız
.
04 . Ali İmran Daha önce
insanlara hidayet yolunu gösterici olarak Furkan’ı indirdi . Allah’ın âyetlerini inkâr
edenler için şiddetli bir azap vardır
. Allah Azîz’dir , intikam sahibidir .
08 . Ali İmran (Onlar şöyle
yalvarırlar): “Ey Rabbimiz! Bizi doğru yola hidayet ettikten sonra kalplerimizi
saptırıp döndürme . Bize kendi nezdinden bir
rahmet ver . Şüphesiz ki bağışı en bol
olan sensin . ”
073 . Ali İmran “Sizin dininize uyanlardan
başka hiçbir kimseye inanmayın
. ” De ki: “Gerçek hidayet Allah’ın
hidayetidir . ” (Onlar kendi aralarında şöyle
dediler): “Size verilenin benzerinin bir başkasına verildiğine , veya Rabbinizin katında size karşı
onların delil getireceklerine de inanmayın
. ” De ki: “Lütuf ve ihsan Allah’ın
elindedir , onu dilediğine
verir . Allah’ın lütfu geniştir ,
O her şeyi bilir . ”
086 . Ali İmran İman ettikten , peygamberin hak olduğuna şehadet ettikten
ve kendilerine apaçık deliller geldikten sonra inkâr eden bir topluluğu Allah
nasıl hidayete eriştirir? Allah zâlimler topluluğunu hidayete eriştirmez .
096 . Ali İmran Şüphesiz ki insanlar için ilk
kurulan Beyt , Mekke’deki mubarek
ve âlemlere hidayet kaynağı olan Kâbe’dir
.
0138 . Ali İmran
. Bu (Kur’an) , insanlar için bir açıklama , takvâ sahipleri için de bir hidayet ve
bir öğüttür .
07 . Rad Kâfirler: “Ona Rabbinden bir
âyet (mucize) indirilmeli değil miydi?” dediler . Sen ancak bir yol
göstericisin ve her toplumun hidayet rehberi bir yol göstericisi vardır .
027 . Rad Kâfirler: “Ona Rabbinden bir âyet
(mucize) indirilmeli değil miydi?” dediler
. De ki: “Şüphesiz ki Allah
dilediğini dalâlete düşürür ve Hakk’a inabe edene de hidayet eder . ”
031 . Rad Eğer Kur’an ile dağlar yürütülseydi veya
onunla yer parçalansaydı , yahut
onunla ölüler konuşturulmuş olsaydı (kâfirler yine de inanmazlardı) . Hayır! Bütün işler Allah’a
âittir . İman edenler hâlâ bilmediler
mi ki , Allah dileseydi bütün
insanları hidayete erdirirdi . Allah’ın vaadi gelinceye
kadar inkâr edenlere , yaptıklarından dolayı ya ansızın büyük
bir belâ gelmeye devam edecek veya o belâ evlerinin yakınına inecektir . Şüphesiz ki Allah vaadinden
aslâ dönmez .
04 . İbrahim Biz
her peygamberi mutlaka kendi kavminin dili ile gönderdik ki , onlara apaçık anlatsın . Allah dilediğini dalâlette
bırakır , dilediğini de hidayete
erdirir . O Azîz’dir , hükmünde hikmet sahibidir .
0115 . Nisa
. hidayet kendisine apaçık
belli olduktan sonra , peygambere
muhalefet edip inananların yolundan başkasına uyan kimseyi döndüğü yolda
bırakırız . Ahirette de kendisini
cehenneme sokarız . Ne kötü bir dönüş yeridir
orası!
051 . Maide
Ey iman edenler! Yahudi ve hıristiyanları dost edinmeyin . Onlar birbirlerinin
dostudurlar . Sizden kim onları dost
edinirse , o onlardandır . Şüphesiz ki Allah zâlimler
gürûhunu hidayete erdirmez .
067 . Maide
Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et . Eğer bunu yapmazsan O’nun
elçiliğini yapmamış olursun . Allah seni insanlardan
koruyacaktır . Doğrusu Allah kâfirler
gürûhunu hidayete erdirmez .
0108 . Maide . Bu , şâhitliği gereği gibi yapmalarına veya
yeminden sonra yeminlerin reddedilmemesinden korkmalarına daha yakındır . Allah’tan korkun ve dinleyin!
Allah fâsıklar gürûhunu hidayete erdirmez
.
035 . Enam
Eğer onların yüz çevirmeleri sana ağır geliyorsa , o zaman gücün yetiyorsa yerde bir delik
aç veya göğe merdiven kur da , onlara bir âyet getir . Allah dilemiş olsaydı elbette
onları hidayet üzerinde toplardı
. O halde sakın câhillerden
olma!
056 . Enam
De ki: “Allah’ı bırakıp da taptığınız başka şeylere ibadet etmek bana
yasak edildi . ” De ki: “Sizin hevâ ve
heveslerinize aslâ uymam! Aksi takdirde sapıklığa düşmüş ve hidayete erenlerden
olmamış olurum . ”
071 . Enam
De ki: “Allah’ı bırakıp da bize bir fayda ve zarar veremeyen şeylere mi
tapalım? Allah bize hidayet ettikten sonra topuklarımızın üzerinde geriye mi
döndürülelim? O kimse gibi ki , şeytanlar saptırarak şaşkın bir halde onu
çölde bırakmışlar , arkadaşları
ise: “Bize gel!” diyerek doğru yola çağırıyorlar . De ki: “Şüphesiz ki asıl
hidayet ancak Allah’ın hidayetidir ve biz âlemlerin Rabbine teslim olmakla
emrolunduk . ”
084 . Enam
Biz ona İshak’ı ve Yakub’u bağışladık , her birini doğru yola eriştirdik . Daha önce de Nuh’u ve onun
neslinden Davut’u ve Süleyman’ı , Eyyub’u , Yusuf’u , Musa’yı ve Harun’u hidayete
kavuşturmuştuk . İşte biz muhsinleri böyle
mükâfatlandırırız .
086 . Enam
İsmail’i , Elyesâ’yı , Yunus’u ve Lût’u da hidayete
erdirdik . Her birine âlemlerin üstünde
meziyetler verdik .
088 . Enam
İşte bu yol Allah’ın hidayet yoludur . Allah kullarından dilediğini
bu yola eriştirir . (Kime dilerse ona nasip
eder) . Eğer onlar da şirk koşsalardı
, elbette yapageldikleri şeyler
boşa çıkardı .
090 . Enam
O peygamberler Allah’ın hidayet ettiği kimselerdir . O halde sen de onların
gittiği doğru yolu tutup onlara uy , o yoldan yürü . De ki: “Ben buna karşılık
sizden hiçbir ücret istemiyorum
. ” Bu , âlemler için ancak bir öğüttür .
091 . Enam
Onlar Allah’ı lâyıkıyle bilip takdir edemediler . Çünkü: “Allah hiçbir beşere
bir şey indirmedi . ” dediler . De ki: “Musa’nın insanlara
bir nur ve hidayet olarak getirdiği Tevrat’ı kim indirdi? Siz onu parça parça
kağıtlar haline getirip , işinize
geleni açıklıyor , çoğunu da
gizliyorsunuz . Sizin de atalarınızın da
bilmediği şeyler (Kur’an’da) size öğretilmiştir . ” Resul’üm! Sen “Allah!” de , sonra bırak onları , daldıkları bataklıkta oynaya
dursunlar .
0117 . Enam . Senin Rabbin kendi yolundan
sapanı en iyi bilendir . hidayete ermiş olanları da en
iyi bilen O’dur .
0125 . Enam . Allah kime hidayet etmek
isterse , onun göğsünü İslâm’a
açar . Kimi de saptırmak isterse ,
onun da göğsünü göğe yükseliyormuş
gibi iyice daraltır . Allah inanmayanların üzerine
işte böyle murdarlık indirir .
0140 . Enam . Cehaletleri yüzünden
beyinsizce çocuklarını öldürenler ve Allah’a iftira ederek , O’nun kendilerine verdiği rızkı haram
kılanlar , muhakkak ki hüsrana
uğramışlardır . Onlar doğru yoldan
sapmışlardır . hidayete erecek de
değillerdir .
0144 . Enam . Deveden de iki , sığırdan da iki . De ki: “O , iki erkeği mi , yoksa iki dişiyi mi veya iki dişinin
rahimlerinde bulunanları mı haram kıldı? Yoksa Allah bunları size emrederken
orada hazır mıydınız?” İnsanları bilgisizce saptırmak için Allah’a karşı yalan
uydurandan daha zâlim kim vardır? Şüphesiz ki Allah zâlimler topluluğunu
hidayete erdirmez .
0149 . Enam . De ki: “Kesin delil Allah’ın
delilidir . O dileseydi elbette hepinizi
hidayete kavuştururdu . ”
0154 . Enam . Sonra iyilik edenlere
nimetimizin tamamlanması ve her şeyi geniş bir şekilde açıklanması için , hidayet ve rahmet olmak üzere Musa’ya
Kitab’ı verdik . Umulur ki Rablerine
kavuşacaklarına iman ederler .
0157 . Enam . Veya: “Bize de kitap
indirilseydi , biz onlardan daha
doğru yolda olurduk . ” dememeniz için . İşte size Rabbinizden açık
bir delil , hidayet ve rahmet
gelmiştir . Allah’ın âyetlerini
yalanlayan ve onlardan yüz çevirenden daha zâlim kim olabilir? Âyetlerimizden
yüz çevirenleri , yüz
çevirdiklerinden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız .
030 . Araf
O , bir topluluğu hidayete
erdirdi , bir topluluğa da sapıklık
hak oldu . Çünkü onlar Allah’ı bırakıp
şeytanları dost edindiler . Böyle iken onlar kendilerinin
doğru yolda bulunduklarını , hidayete erdirilmiş olduklarını
zannederler .
043 . Araf
Biz onların gönüllerindeki kinleri çıkarır atarız . Altlarından ırmaklar
akmaktadır . Ve onlar derler ki: “Lütfedip
hidayeti ile bizi buna kavuşturan Allah’a hamdolsun . Allah bizi doğru yola
iletmeseydi , biz kendiliğimizden
doğru yolu bulamazdık . Andolsun ki Rabbimizin
elçileri gerçeği getirmişler . ” Onlara: “İşte size cennet!
Yaptıklarınıza karşılık olarak o size miras verildi . ” diye seslenilir .
052 . Araf
Andolsun ki biz onlara ilim ile açıkladığımız , inanan bir topluluk için hidayet ve
rahmet olarak bir kitap getirdik
.
0154 . Araf
. Musa’nın öfkesi geçtikten
sonra levhaları aldı . Onların bir nüshasında:
“Rablerinden korkanlar için hidayet ve rahmet vardır . ” yazılmıştı .
0155 . Araf
. Musa , tayin ettiğimiz vakit için kavminden
yetmiş kişiyi seçti . Onları bir sarsıntı tutunca ,
dedi ki: “Rabbim! Dileseydin
bunları da beni de daha önce helâk ederdin
. Aramızdaki beyinsizlerin
yaptıklarından ötürü bizi helâk eder misin? Bu senin imtihanından başka bir şey
değildir . Sen bu imtihanınla dilediğini
dalâlete düşürür saptırırsın , dilediğini de hidayete götürür doğru yola
iletirsin . Bizim dostumuz sensin . Bizi bağışla , bize merhamet et . Sen bağışlayanların en
hayırlısısın . ”
0178 . Araf
. Allah’ın hidayet edip doğru
yola sevk ettiği kimse doğru yolu bulmuştur . Kimi de saptırırsa , işte onlar mahvolanlardır .
0198 . Araf
. Onları hidayete çağırsanız
işitmezler . Onların sana baktıklarını
görürsün . Oysa onlar görmezler .
0203 . Araf
. Onlara bir âyet getirmediğin
zaman: “Sen kendin bir tane derleyip getirseydin ya!” derler . De ki: “Ben ancak Rabbimden
bana vahyedilene uyarım . Bu , Rabbinizden gelen basîretlerdir (kalp
gözlerini açan beyanlardır) . İman eden bir topluluk için
hidayet ve rahmettir . ”
018 . Tevbe
Allah’ın mescidlerini ancak Allah’a ve âhiret gününe inanan , namazı dosdoğru kılan , zekât veren ve Allah’tan başkasından
korkmayanlar imar eder . İşte hidayet üzere
bulunanlardan olmaları umulanlar bunlardır
.
019 . Tevbe
Siz hacılara su dağıtma işi ile Mescid-i haram’ı onarma işini; Allah’a ve
ahiret gününe inananla , Allah
yolunda cihad edenle bir mi tutuyorsunuz? Halbuki onlar Allah katında eşit
değildirler . Allah zâlimler gürûhunu
hidayete erdirmez .
024 . Tevbe
Resulüm! De ki: “Eğer babalarınız , oğullarınız , kardeşleriniz , eşleriniz , hısım akrabanız , kazandığınız mallar , durgunluğa uğramasından korktuğunuz
alış-verişler , hoşunuza gitmekte
olan meskenler , size Allah’tan ve
O’nun Peygamber’inden , Allah
yolunda cihaddan daha sevgili iseler , artık Allah’ın emri gelinceye kadar
bekleyin . Allah fâsıklar gürûhunu
hidayete erdirip doğru yola iletmez
. ”
033 . Tevbe
Dinini bütün dinlere üstün kılmak için Peygamber’ini hidayet ve hak din
ile gönderen O’dur . İsterse müşrikler
hoşlanmasınlar .
037 . Tevbe
Haram ayları geciktirmek , küfrü artırmaktan başka bir şey
değildir . Çünkü onunla kâfir olanlar
saptırılır . Bunu bir yıl helâl , bir yıl da haram sayarlar ki , Allah’ın haram kıldığına sayıca uysunlar
da Allah’ın haram ettiğini helâl kılmış olsunlar . Onların kötü işleri
kendilerine güzel gösterildi . Allah kâfirler gürûhunu
hidayete erdirmez .
080 . Tevbe
Resulüm! Onlar için ister mağfiret dile , ister dileme . Onlar için yetmiş defa af
dilesen de Allah onları aslâ bağışlamayacaktır . Bu , onların Allah’ı ve Peygamber’ini inkâr
etmelerinden ötürüdür . Çünkü Allah , fâsıklar gürûhunu hidayete erdirmez .
0109 . Tevbe . Binasını Allah korkusu ve
rızâsı üzerine kuran kimse mi hayırlıdır , yoksa binasını çökecek bir yar kıyısına
kurup da onunla birlikte kendisi de cehennem ateşine yuvarlanıp giden kimse mi
hayırlıdır? Allah zâlimler gürûhunu hidayete erdirmez .
0115 . Tevbe . Allah bir topluluğu hidayete
erdirdikten sonra , sakınmaları
gereken şeyleri kendilerine açıklamadıkça onları dalâlete düşürecek
değildir . Şüphesiz ki Allah her şeyi
bilendir .
035 . Yunus
De ki: “Sizin ortak koştuklarınızdan Hakk’a iletecek olan var mıdır?” De
ki: “Allah’tır Hakk’a ileten . O halde Hakk’a ileten mi
uyulmaya daha lâyıktır , yoksa
hidayet verilmedikçe kendi kendine doğruyu bulamayan mı daha lâyıktır? Ne oluyor
size? Nasıl hüküm veriyorsunuz?”
057 . Yunus
Ey insanlar! Size Rabbinizden bir öğüt , hastalanmış gönüllere bir şifâ ve
müminler için hidayet rehberi ve rahmet gelmiştir .
0108 . Yunus . De ki: “Ey insanlar! Size
Rabbinizden hak gelmiştir . Artık kim hidayeti kabul
ederse , o ancak kendi iyiliği için
hidayete ermiş olur . Kim de saparsa , o da ancak kendi zararına sapmış
olur . Ben sizin üzerinize vekil
değilim . ”
0111 . Yusuf . Andolsun ki peygamberlerin
kıssalarında akıl sahipleri için ibretler vardır . Bu (Kur’an) uydurulabilecek
bir söz değildir . Ancak kendinden önce gelen
kitapları tasdik eden , inanan bir
kavme her şeyi açıklayan , doğru
yolu gösteren bir hidayet ve bir rahmettir
.
09 . Nahl Yolun doğrusunu göstermek Allah’a
âittir . Yolun eğri olanı da
vardır . Allah dileseydi hepinizi hidayete
erdirirdi .
036 . Nahl
Andolsun ki biz her ümmete: “Allah’a ibadet edin , Tâğut’tan sakının!” diye bir peygamber
gönderdik . İçlerinden kimine Allah
hidayet etti , kimine de sapıklık
hak oldu . Yeryüzünde gezin de , yalanlayanların sonunun nasıl olduğunu
görün!
037 . Nahl
Sen onların hidayete ermelerini ne kadar istesen de şüphesiz ki Allah ,
saptırdığı kimseleri hidayete
erdirmez ve onların yardımcıları da yoktur
.
064 . Nahl
Resulüm! Biz bu Kitab’ı sana , sırf anlaşmazlığa düştükleri şeyleri
onlara açıklaman ve iman eden bir topluluğa da hidayet ve rahmet olması için
indirdik .
089 . Nahl
O gün her ümmete kendilerinden bir şâhit göndeririz ve seni de bunların
üzerine şâhit olarak getiririz
. Biz bu Kitab’ı sana her şey
için bir açıklama , bir hidayet ve
rahmet kaynağı , müslümanlar için
bir müjde olarak indirdik .
093 . Nahl
Allah dileseydi hepinizi bir tek ümmet yapardı . Fakat O , dilediğini sapıklıkta bırakır , dilediğine de hidayet verir . İşlediklerinizden andolsun ki
sorumlu tutulacaksınız .
0102 . Nahl
. De ki: “Onu Ruh’ül-kudüs
(Cebrâil) , Rabbinden sana hak
olarak indirdi ki , iman edenlere
sebat versin , müslümanlar için bir
hidayet ve müjde olsun . ”
0104 . Nahl
. Allah’ın âyetlerine
inanmayanlara gelince , şüphesiz ki
Allah onları hidayete erdirmez ve onlar için acıklı bir azap vardır .
0107 . Nahl
. Bu da onların dünya hayatını
ahirete tercih etmelerinden ve Allah’ın da inkâr eden topluluğu hidayete
erdirmemesinden ötürüdür .
0125 . Nahl
. Rabbinin yoluna hikmetle ,
güzel söz ve nasihatla dâvet
et . Onlarla en güzel bir şekilde
mücadele et . Çünkü Rabbin , yolundan sapanları en iyi bilendir . O , hidayete erenleri de en iyi bilendir .
02 . İsrâ Biz Musa’ya Kitap verdik ve:
“Benden başka hiçbir vekil tutmayın
. ” diye o Kitab’ı İsrailoğulları
için bir hidayet rehberi kıldık
.
094 . İsrâ Kendilerine hidayet rehberi geldiği zaman
, insanları iman etmekten alıkoyan
şey , sadece: “Allah peygamber
olarak bir insanı mı gönderdi?” demeleri oldu .
097 . İsrâ Allah kimi hidayete erdirirse , işte asıl hidayeti bulan O’dur . Kimi de dalâlete düşürürse ,
onlar için O’ndan başka dostlar
bulamazsın . Biz onları kıyamet günü
yüzükoyun , körler , dilsizler ve sağırlar olarak
haşrederiz . Onların varacağı ve kalacağı
yer cehennemdir . Ateşi ne zaman sönmeye yüz
tutsa hemen alevini artırırız .
013 . Kehf
Biz sana onların başından geçenleri gerçek olarak anlatıyoruz . Onlar Rablerine inanmış
gençlerdi , biz de onların
hidayetlerini artırdık .
017 . Kehf
Güneşi görürsün ki , doğduğu
zaman mağaralarının sağına meyleder , batınca da onların sol tarafını kesip
geçer . Onlar mağaranın genişçe bir
yerinde idiler . Bu , Allah’ın âyetlerindendir . Allah kime hidayet ederse ,
o kimse hak yoldadır . Kimi de sapıklığında
bırakırsa , artık ona doğru yolu
gösterecek bir dost bir mürşid bulamazsın
.
055 . Kehf
Kendilerine hidayet geldiğinde , insanları iman etmekten ve Rablerinden
mağfiret dilemekten alıkoyan şey; daha öncekilerin sünnetini (onların başına
gelenlerin kendi başlarına da gelmesini) , yahut azabın göz göre göre kendilerine
gelmesini beklemeleridir .
057 . Kehf
Kendisine Rabbinin âyetleri hatırlatılarak öğüt verilip de ondan yüz
çevirenden ve kendi elleriyle yaptığını unutandan daha zâlim kim olabilir? Biz
onu (Kur’an’ı) anlamasınlar diye , onların kalplerinin üzerine perdeler ,
kulaklarına da ağırlık koyduk . Sen onları hidayete çağırsan
da onlar aslâ hidayete gelmezler
.
076 . Meryem Allah hidayette
bulunanların hidayetini artırır
. Bâki kalacak sâlih ameller ,
Rabbinin katında hem sevap olarak
daha iyidir , hem de netice olarak
daha hayırlıdır .
046 . Tâ-Hâ
Buyurdu ki: “Korkmayın , ben
sizinle beraberim , işitir ve
görürüm . ” 47 . Hemen ona gidin ve deyin ki:
“Biz , senin Rabbinin
elçileriyiz . İsrailoğullarını bizimle
gönder ve onlara azap etme . Hem biz Rabbinden sana bir
âyet (mucize) ile geldik . Selâm hidayete tâbi olanlara
olsun!”
047 . Tâ-Hâ
Hemen ona gidin ve deyin ki: “Biz , senin Rabbinin elçileriyiz . İsrailoğullarını bizimle
gönder ve onlara azap etme . Hem biz Rabbinden sana bir
âyet (mucize) ile geldik . Selâm hidayete tâbi olanlara
olsun!”
0123 . Tâ-Hâ . Buyurdu ki: “Birbirinize
düşman olarak hepiniz oradan inin! Size benden bir hidayet geldiği zaman , kim benim hidayetime tâbi olursa o
(dünyada) sapmaz , (ahirette de)
bedbaht olmaz .
016 . Hac İşte biz böylece onu açık açık âyetler
hâlinde indirdik . Şüphesiz ki Allah dilediğine
hidayet eder .
024 . Hac Onlar sözün en güzeline hidayet
edilmişler , kendisine çok
hamdedilen Allah’ın doğru yoluna eriştirilmişlerdir .
037 . Hac Boğazlanan kurbanlık hayvanların ne
etleri ne de kanları Allah’a ulaşmaz
. Allah’a ulaşacak olan sizin
takvânızdır . Sizi hidayete erdirdiği için
Allah’ı tekbir edesiniz diye , O
bunları size musahhar kıldı . İhsan edenleri
müjdele!
067 . Hac Biz her ümmete bir ibadet yolu tayin
ettik , onlar ona göre ibadet
etmektedirler . Öyleyse bu hususta seninle
çekişmesinler . Sen Rabbine dâvet et , şüphesiz ki sen dosdoğru bir hidayet
üzerindesin .
049 . Mü’minûn Andolsun ki biz Musa’ya , belki hidayet bulurlar diye kitap
verdik .
054 . Nûr De ki: “Allah’a itaat edin ve Peygamber’e
itaat edin . Eğer yüz çevirirseniz , bilin ki o peygamber kendisine
yükletilenden , siz de kendinize
yükletilenden sorumlusunuz . Ona itaat ederseniz , hidayete erer doğru yolu bulursunuz . Peygamber’e düşen sadece
apaçık tebliğdir . ”
031 . Furkan Biz
böylece her peygambere suçlulardan bir düşman verdik . hidayet verici ve yardımcı
olarak Rabbin yeter!
02 . Neml
Müminler için hidayet rehberi ve müjdedir .
024 . Neml
“Onun ve kavminin , Allah’ı
bırakıp güneşe secde ettiklerini gördüm
. Şeytan kendilerine
yaptıklarını süslü göstermiş de onları doğru yoldan alıkoymuş . Bunun için doğru yola gelip
hidayete giremiyorlar . ”
077 . Neml
Ve o , müminler için
gerçekten bir hidayet rehberi ve bir rahmettir .
092 . Neml
“Ve ben Kur’an okumakla emrolundum
. O halde kim hidayete ererse ,
ancak kendisi için ermiş olur . Kim de saparsa , de ki: “Ben sadece uyarıcılardanım . ”
037 . Kasas
Musa dedi ki: “Benim Rabbim kendi katından kimin hidayetle geldiğini ve
(dünyânın) güzel âkibetinin kimin olacağını en iyi bilendir . Muhakkak ki zâlimler aslâ
felâh bulmazlar . ”
043 . Kasas
Andolsun ki biz Musa’ya önceki nesilleri helâk ettikten sonra , iyice düşünüp öğüt alsınlar diye;
insanları basiret (kalp gözü) sahibi yapan ve onlar için bir hidayet ve rahmet
olan o Kitab’ı verdik .
050 . Kasas
Şayet sana cevap veremezlerse bil ki , onlar sırf kendi heveslerine
uymaktadırlar . Halbuki Allah’tan bir hidayet
olmaksızın kendi hevesine uyandan daha sapık kim vardır? Muhakkak ki Allah ,
zâlimler gürûhunu elbette hidayete
erdirmez .
056 . Kasas
Resulüm! Sen sevdiğini hidayete erdiremezsin , fakat Allah dilediğine hidayet eder ve
hidayete erecek olanları en iyi O bilir
.
064 . Kasas
Onlara: “Ortak koştuğunuz ortaklarınızı çağırın!” denir . Onlar da çağırırlar , fakat kendilerine cevap veremezler . Azabı karşılarında
görürler . Ne olurdu , hidayeti kabul etmiş
olsalardı!
085 . Kasas
Resulüm! Kur’an’ı sana farz kılan Allah , elbette seni yine döneceğin yere
döndürecektir . De ki: “Rabbim hidayetle
geleni de ve apaçık sapıklıkta bulunanı da en iyi bilendir . ”
03 . Lokman O
Kitap ki , muhsinler için hidayet
rehberi ve rahmettir .
013 . Secde
Dileseydik herkese hidayet verirdik
. Fakat: “Andolsun ki cehennemi
hem cinlerden hem insanlardan bir kısmıyla tamamen dolduracağım!” diye benden
kesin söz çıkmıştır .
023 . Secde
Andolsun ki biz Musa’ya Kitap verdik . “Resulüm! Sakın sen de ona
(Musa’ya) kavuşmaktan şüphe etme!” Ve biz onu İsrâiloğulları için bir hidayet
rehberi yaptık . (Not: Bu Âyet-i kerime’de
Resulullah Aleyhisselâm’ın Musa Aleyhisselâm ile karşılaşacağına işaret
vardır . Nitekim Miraç Gecesi’nde
karşılaşmışlardır . )
032 . Sebe
Büyüklük taslayanlar ise zayıf sayılanlara (kendilerine tâbi olanlara):
"Size hidayet geldi de , sizi ondan
biz mi çevirdik? Hayır , kendiniz
suçlu idiniz . " derler .
050 . Sebe
De ki: "Eğer ben saparsam kendi aleyhime sapmış olurum . Şayet hidayete erdiysem ,
bu da bana Rabbimin vahyetmesinden
ötürüdür . Şüphesiz ki O işitendir ,
yakındır . "
08 . Fâtır Kötülükleri kendisine güzel
gösterilip de onu güzel gören kimse (kötülüğü hiç istemeyen kimseye benzer) mi?
Şüphesiz ki Allah dilediğini saptırır , dilediğini de hidayete erdirir . O halde nefsin onlar hakkında
bir takım üzüntülere dalarak yıpranmasın
. Çünkü Allah onların
yaptıklarını çok iyi bilendir .
018 . Zümer
O kullarım ki , sözü işitip
de onun en güzeline uyarlar . İşte bunlar Allah'ın
kendilerine hidayet ettiği kimselerdir
. İşte bunlar öz akıl
sahiplerinin tâ kendileridir .
023 . Zümer
Allah sözün en güzeli olan Kur'an'ı; âyetleri birbirine benzer , uyumlu , ahenkli ve yer yer tekrar eden bir kitap
olarak indirmiştir . Rablerinden korkanların (bu
Kitab'ın etkisinden) derileri ürperir
. Sonra hem derileri hem de
kalpleri Allah'ın zikrine (yönelerek) yumuşar . Bu kitap , Allah'ın hidayet rehberidir . Dilediğini onunla doğru yola
iletir . Allah kimi de saptırırsa
artık ona yol gösteren bulunmaz
.
036 . Zümer
Allah kuluna kâfi değil mi? Seni O'ndan başkaları ile korkutuyorlar . Allah kimi dalâlette
bırakırsa ona hidayet edecek yoktur
.
037 . Zümer
Allah'ın hidayete erdirdiğini de dalâlete düşürüp saptıracak yoktur . Allah Azîz ve intikam alıcı
değil midir?
057 . Zümer
Veya: "Allah bana hidayet etseydi , elbette takvâ sahiplerinden olurdum . " demesin .
053 . Mü’min Andolsun ki biz
Musa'ya hidayet verdik ve İsrâiloğullarına da o Kitab'ı miras bıraktık .
044 . Fussilet Biz onu
yabancı bir dil ile okunan bir kitap yapsaydık , onlar mutlaka: "Âyetleri tafsilatlı bir
şekilde genişçe açıklanmalı değil miydi? Arap bir peygambere yabancı dil öyle
mi?" derlerdi . De ki: "Bu , iman edenlere bir hidayet ve bir
şifâdır . " İman etmeyenlerin ise
kulaklarında ağırlık vardır ve Kur'an onlara göre körlüktür . Sanki onlara uzak bir yerden
sesleniliyor da duymuyorlar .
013 . Şûrâ
"Dine bağlı kalın ve dinde ayrılığa düşmeyin . " diye Nuh'a tavsiye ettiğini ,
sana vahyettiğimizi , İbrahim'e , Musa'ya , İsa'ya tavsiye ettiğimizi Allah size de
din kıldı . Fakat kendilerini dâvet
ettiğin şey müşriklere pek ağır geldi
. Allah dilediği kulunu zâtına
seçer ve kendisine yönelen kimseyi de hidayete iletir .
023 . Şûrâ
Allah'ın iman eden ve sâlih ameller yapan kullarına müjdelediği işte
budur . Resulüm! (İlâhî ahkâmı tebliğ
ettiğin kimselere) de ki: "Ben sizi hidayete dâvet ettiğim için hiçbir ücret
istemiyorum . Ancak yakınlarıma (Ehl-i
beyt'ime) muhabbet etmenizi isterim
. " Kim bir iyilik yaparsa , onun iyiliğini artırırız . Şüphesiz ki Allah çok
bağışlayan , şükrün karşılığını
verendir .
037 . Zuhruf Hiç
şüphesiz ki şeytanlar o insanları yoldan çıkarırlar . Onlar da kendilerinin doğru
yolda bulunduklarını , hidayete
erdirilmiş olduklarını zannederler
.
040 . Zuhruf O
sağırlara sen mi işittireceksin? Yahut körleri ve apaçık sapıklıkta olanları sen
mi hidayete erdireceksin?
011 . Câsiye
İşte bu Kur'an bir hidayettir
. Rablerinin âyetlerini inkâr
edenlere gelince , onlara
tiksindiren , elem verici bir azap
vardır .
020 . Câsiye
Bu (Kur'an) insanların kalp gözlerini açacak bir nur , kesin olarak inanan bir toplum için
hidayet ve rahmettir .
010 . Ahkaf
De ki: Hiç düşündünüz mü? Eğer bu (Kur'an) Allah katından ise ve siz de
onu inkâr etmişseniz; İsrâiloğullarından bir şâhit de bunun benzerini
(Tevrat'ta) görüp iman ettiği halde , siz yine de büyüklük taslamışsanız (zâlim
olmaz mısınız)? Şüphesiz ki Allah zâlimler gürûhuna hidayet edip , doğru yola iletmez .
011 . Ahkaf
İnkâr edenler iman edenler için: "Eğer bu (din) bir hayır olsaydı , onlar bizi geçemezlerdi . " dediler . Fakat onlar bununla hidayete
ermek arzusunda olmadıkları için: "Bu eski bir uydurmadır . " diyeceklerdir .
030 . Ahkaf
Dediler ki: "Ey kavmimiz! Biz Musa'dan sonra indirilen ve kendinden
öncekileri doğrulayan , hakka ve
doğru yola hidayet eden bir kitap dinledik
. "
05 . Muhammed
Onları hidayete eriştirecek ve hallerini düzeltecektir .
017 . Muhammed
hidayeti kabul edenlere gelince , Allah onların hidayetini artırmış ve
onlara takvâ yollarını ilham etmiştir
.
025 . Muhammed
hidayet kendilerine apaçık belli olduktan sonra arkalarını dönenlere ,
yaptıklarını şeytan hoş göstermiş
ve onları uzun emellere düşürmüştür
.
032 . Muhammed
Şüphesiz ki inkâr edenler , Allah yolundan alıkoyanlar ve kendilerine
hidayet belli olduktan sonra Peygamber'e karşı gelenler , Allah'a hiçbir zarar veremezler . Allah onların yaptıklarını
hep boşa çıkaracaktır .
028 . Fetih
Dinini bütün dinlere üstün kılmak için Peygamber'ini hidayet ve hak din
ile gönderen O'dur . Şâhit olarak Allah yeter .
030 . Necm
Onların ilimden erebildikleri gaye işte budur . Şüphesiz ki Rabbin , evet O , yolundan sapanları en iyi bilendir . O , hidayet bulanı da en iyi bilir .
05 . Saf Bir zamanlar Musa
kavmine: "Ey kavmim! Beni niçin incitiyorsunuz? Halbuki benim , Allah'ın size gönderdiği bir peygamberi
olduğumu biliyorsunuz!" demişti
. Onlar yoldan sapınca , Allah da onların kalplerini
saptırmıştı . Allah fâsıklar gürûhunu doğru
yola iletip hidayete erdirmez .
07 . Saf İslâm'a dâvet edilirken
Allah'a karşı yalan uydurandan daha zâlim kim olabilir? Allah zâlimler gürûhunu
hidayete erdirmez .
09 . Saf Dinini bütün dinlere
üstün kılmak için Peygamber'ini hidayet ve hak din ile gönderen O'dur . İsterse müşrikler hoş
görmesinler .
05Cuma
Kendilerine Tevrat yükletildiği halde , onu taşımayanların (onunla amel
etmeyenlerin) durumu , koca koca
kitaplar taşıyan merkebin durumu gibidir
. Allah'ın âyetlerini
yalanlamış olan kavmin durumu ne kötüdür! Allah zâlimler gürûhunu hidayete
erdirmez .
011Tegabun Allah'ın izni olmayınca hiçbir musibet isabet
etmez . Kim de Allah'a inanırsa ona
hidayet eder , gönlünü doğruya
yöneltir . Allah her şeyi bilendir .
07 . Kalem
Doğrusu senin Rabbin , yolundan sapanları çok iyi bilir . hidayete erip doğru yolda
olanları da O çok iyi bilir .
013 . Cin "Biz hidayet rehberi olan Kur'an'ı
dinlediğimizde , ona iman
ettik . Kim Rabbine iman ederse; o
artık ne mükâfatın azalacağından , ne de haksızlığa uğrayacağından
korkmaz .
014 . Cin "İçimizde kendini Allah'a vermiş müslümanlar da
var , hak yolundan sapan zâlimler
de var . Kendini Allah'a veren
müslümanlar; işte onlar hidayet yolunu arayanlardır . "
03 . İnsan Biz ona hidayet yolunu gösterdik . İster şükredici olsun , isterse nankör olsun .
Sonsuz hidayet
edici alemlerin Rabbinin şanı ne yücedir .