Allah Bâtındır .
Ayeti kerimede:
"O hem Bâtın'dır . " (Hadîd: 3).
Allah Gizli olan Bâtındır . Allahın gizlediği birşeyi açığa kimse çıkaramaz . Zatını kullardan gizlemiştir . Vesileler yaratmıştır . Hasta olduğumuzda şifayı veren Allahtır fakat ilacı vesile kılmıştır . Anne çocuğu doğurur fakat yaratan , yaşatan Allahtır . Geceyi gündüze , gündüzü geceye geçirir . Rızkı Allah verir fakat rızık yollarını vesile kılmıştır . Rızık yollarını var edende Allahtır .
Ayeti kerimede:
Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Dünya hayatında onların maişetlerini (geçimliklerini) kendi aralarında biz taksim ettik . Kimini kimine derece derece üstün kıldık ki , bir kısmı bir kısmını iş adamı edinsin , (böylece kaynaşsınlar) . Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır . (Zuhruf:32) .
Yeryüzünde yaşayan bütün canlıların rızkı Allah’a âittir . Allah o canlının durduğu yeri ve sonunda bırakılacağı yeri bilir . Bunların hepsi apaçık bir Kitap’ta (Levh-i mahfuz’da)dır . (Hud:6) .
Vücudumuzun içine ruhunu koyup hayat veren Allahtır . Yaratan , yaşatan , donatan , öldüren , dirilten Allahtır . Bunları vesileler kılıp kendini perdeler . Fakat iman sahipleri herşeyi Allahtan bilir . Allahın Bâtın olduğunu bilir . Bizler çalışmayı yaparız fakat sonuca ulaştıran Allahtır . Başarı Allahın izin vermesiyle elde edilir . Tüm işler Allaha döndürülür .
Benlik nefsimizdendir .
Ayeti kerimede:
Sana gelen her iyilik Allah’tandır , bütün kötülükler de kendi nefsindendir . (Nisa:79) .
Tüm hayırların sahibi Allah olduğunu , onun dilemesi dışında bir iş gerçekleşemeyeceğini , dünya imtihan olup Allahın ibtila , sıkıntı , musibetlerine sabır etmemiz gerektiğini , ayrıca her türlü belanın , kötülüğün nefsimizden kaynaklandığını çok iyi anlamalıyız .
Allahtan gelen herşey bizim için hayırdır . Müminin sabrettiği bir şey yoktur ki ondan ecrini almasın . Günahlardan uzaklaşmak , nefse uyumamak , emir ve yasaklara harfiyen uymak belaları önler . Aksi halde mümin günahlarının bedeli kadar dünyada cezalandırılır ki ahirette ondan hesap görmesin . Kafir içinse tam tersi olup dünyada sıkıntı çekmesin , bir iyiliği kalmasın ki ahirette korkunç şekilde hesap görsün .
Ayeti kerimede:
Göklerde olanlar da yerde olanlar da Allah’ındır . Bütün işler Allah’a döndürülür . (Ali imran:109) .
Dünya imtihan olup hükümde , emirde Allahu Tealanındır . Allahın işlerine akıl sır ermez . Allah kullarına zerre zulüm etmez .
Ayeti kerimede:
Şüphe yok ki Allah zerre kadar haksızlık yapmaz . Zerre kadar iyilik olsa , onu kat kat arttırır ve kendi katından da büyük mükâfat verir .(Nisa:40).
Her yarattığına varlığının delili kılan Allahtır . Yarattığına nice özelliklerle donatan , bir yarattığını diğer yarattığıyla uyumlu yaratan , yaşama koşullarını ayarlayan Allahtır . Allah mümin kullarının eserlerini inceleyip tefekkür etmesini istemiştir .
Ayeti kerimede:
Göğün boşluğunda O’nun emrine boyun eğdirilmiş olan kuşları görmüyorlar mı? Onları havada tutan Allah’tan başkası değildir . Şüphesiz ki bunda inanan bir topluluk için âyetler (ibretler) vardır . (Nahl:79) .
O kuşu uçmasın için ölçülü kanatlar takan , hafiflik veren , uçma kabiliyeti ile donatan , rüzgarı delip geçmesini sağlayan , havada tutan elbette Allahtır . Buradada vesileler kılmıştır . Allahu Teâlâ nice işlerinde Bâtın olsada , dilediklerini kullarına bildirmiştir . Kulu düşün bunları iyice tefekkür etmektir .
Herşeyin kaynağı Allah olup , tüm yaratılanlar ol emrinin eseridir . Kullarının işlerindede Allah Bâtın olup kendisini gizlemiştir . Görebilenlere tüm hayır Allahtandır , tüm işlerde Allaha döndürülür .
Bunca kötülüğün olması ise kullarının kendi günahları , kendi elleriyle işledikleri yüzündendir . Allah iyi olunmasını , adaletli olunmasını , güzel davranılmasını , emir ve yasaklarına uyulmasını emretmiştir . Bunlar yapılsa dünyanında cennet olucağı açık bir gerçektir . Hatta Allah nicelerini affedip , nice kötülükleri yok eder .
Ayeti kerimede:
Sonunda Allah’ın izniyle onları bozguna uğrattılar . Davut Câlut’u öldürdü . Allah ona hükümdarlık ve hikmet verdi , ona dilediğini öğretti . Eğer Allah , insanların bir kısmı ile diğerlerini savmasaydı , yeryüzünün düzeni bozulurdu . Fakat Allah bütün âlemler üzerine lütuf ve kerem sahibidir . (Bakara:251) .
Allah işlerini kulları eliyle yapar kendisini gizler . Allahın rahmet ve merhameti sonsuzdur . Dilediği kadar dünya hayatını sürdürtecek , kıyamet günüde yok edicektir . Sonra ise mahşerde tüm yarattıklarını diriltip toplayacak , hesaplarını görücek . Mükafat ve ceza kim neyi hak etmişse onu verecektir . Böylece ahirete , cennet ve cehennem yurduna sonsuz hayat ile yaşanacaktır . Allah dilediğini yapar , Allahın takdir ettiği olur .
İnsan hükümsüzlüğünü , bir şeye sahip olmadığını kabirde daha iyi anlar . Kurtaracak ancak Allahtır . Allah dilediği şekilde hesap edicektir . Allah en hızlı hesap görendir .
Allah zahiri rızıkları yanında batini rızıklarda ihsan etmiştir . Ayrıca zahiri ilmin yanında batıni ilimde vardır .
Batıni ilme , mafiretullah ilmine sahip Büyük bir evliya Bâtın isimi şerifini şöyle tefsir etmiştir . Zahirde kalanların anlıyamaz . Yinede nasipli olan nasibi kadar alır diye ekliyoruz .
Tefsir şudur:
Bâtın: Gizli olan .
Ulûhiyet sırları kâinatın her zerresinde gizlidir ve her şeye vâkıftır .
Bütün mevcûdat Allah-u Teâlâ'nın vücud nûrlarından akseden nûrların zuhur mahallidir .
Hem aşikâr hem gizlidir .
"O hem Bâtın'dır . " (Hadîd: 3)
"Bâtın"dır; uluhiyet sırları her zerrede mevcuttur . Varlık da vücud nûrunun zerrelerinin zuhur mahallidir . Olması için bir emre bakıyor .
"Kün feyekûn" , "Ol!" buyuruyor , her şey oluyor . O'nunla oluyor . Hepsi bir cesetten , bir elbiseden , bir perdeden ibarettir .
Bunu bilmek ancak Allah-u Teâlâ'nın duyurduklarına mahsustur . En üstün ilim sahiplerine verilmiştir . En bilgili âlim bile Cenâb-ı Hakk duyurmazsa kendi zannını söyler . Zan ise hükümsüzdür , kalp para geçmez paradır . Bu mevzu ilmel yakîn'de , aynel yakîn'de olanların işi değildir . Kör gözün işi de değildir . Ancak Hazret-i Allah'ı görüp kendisini görmeyenin işidir . Ulül-elbâb'ın işidir .
Allah-u Teâlâ dilediği kulunun ruhâniyetinden latîfeler halkeder . Ne kadar halkettiğini O bilir ve o latîfeleri çalıştırır , bazen kişinin haberi bile olmaz . Bu gizli bir ilimdir . Bunlar Allah-u Teâlâ'nın ruhâniyetle desteklediği kullardır .
"Kün feyekûn" , "Ol!" buyuruyor , her şey oluyor . O'nunla oluyor . Hepsi bir cesetten , bir elbiseden , bir perdeden ibarettir .
O ise her şeyden her şeye yakındır .
Âyet-i kerime'sinde buyurur ki:
"Biz ona sizden daha yakınız , fakat siz görmezsiniz . " (Vâkıa: 85)
Bir Âyet-i kerime'de şöyle buyuruluyor:
"Resul'üm! Sana ruhtan sorarlar . Onlara de ki; Ruh Rabb'imin emrindendir . " (İsrâ: 85)
Ruhu koyduğu zaman var gibi görünüyorsun . Emrini çektiği zaman yok oluyorsun . Sen de böylesin , kâinât da böyledir .
Cenâb-ı Fahr-i Kâinat -sallallahu aleyhi ve sellem- Efendimiz Bedir'de Cebrâil Aleyhisselâm'ın tavsiyesi üzerine yerden bir avuç kum alarak müşriklerin üzerine attı . Bu atış onların hezimetine vesile oldu .
Âyet-i kerime'de ise:
"Habib'im! Sen atmadın Allah attı . " buyuruluyor . (Enfâl: 17)
Görünüşte Cenâb-ı Fahr-i Kâinat -sallallahu aleyhi ve sellem- attı , fakat Hazret-i Allah "Ben attım! . . " buyuruyor .
Tefsir sonu .
Yarattıklarından zatını gizleyip Bâtın olan Allah Celle ve Celalühü , cennetlik kullarına zahir olup cemalini göstercektir . Allah hem Zahir , hem Bâtındır .