Metin5 | alan |
---|---|
085.Bakara | 85. Bu misakı kabul eden sizler yine birbirinizi öldürüyor, aranızdan bir zümreyi yurtlarından çıkarıyor, onlara karşı günah ve düşmanlıkta birleşiyorsunuz. Eğer esir düşüp gelirlerse (kurtulmaları için) fidyelerini veriyorsunuz. Oysa onları yurtlarından çıkarmak size haram kılınmıştır. Yoksa siz Kitab’ın bir kısmına inanıp bir kısmını inkâr mı ediyorsunuz? Sizden bunu yapanların cezası dünya Hayatında rezil olmaktan başka bir şey değildir. Kıyamet gününde ise en şiddetli azaba çarptırılacaklardır. Allah yaptıklarınızdan aslâ gâfil değildir. |
086.Bakara | 86. Onlar ahiret karşılığında dünyâ Hayatını satın alan kimselerdir. Bu yüzden azapları hafifletilmez, onlar yardım da görmezler. |
0179.Bakara | 179. Kısasta sizin için Hayat vardır. Ey akıl sahipleri! Belki böylece Allah’tan korkarsınız. |
0204.Bakara | 204. İnsanlardan öyleleri de vardır ki, dünya Hayatı hakkında söyledikleri söz senin hoşuna gider. Hatta böyleleri, söylediklerinin kalpten geldiğine (samimi olduğuna) Allah’ı şâhit tutar. Halbuki o, hasımların en yamanıdır. |
0212.Bakara | 212. İnkâr edip kâfir olanlara dünya Hayatı süslü gösterildi. Bu yüzden onlar inananlarla alay ederler. Oysa ki Allah’tan korkup karşı gelmekten sakınanlar, kıyamet gününde onların üstünde olacaklardır. Allah dilediğine hesapsız rızık verir. |
0255.Bakara | 255. Allah o Allah’tır ki, kendisinden başka hiçbir ilâh yoktur. O Hayy ve Kayyum’dur. (Ezelî ve ebedî Hayat ile bâkidir. Zât ve kemâl sıfatları ile her şeye hâkim olup, bütün varlıklar O’nunla kâimdir). O’nu uyuklama da uyku da tutmaz. Göklerde ve yerde olanların hepsi O’nundur. O’nun izni olmadan, katında kim şefaat edebilir? O, kullarının işlediklerini ve işleyeceklerini bilir. O’nun dilediğinden başka, insanlar O’nun ilminden hiçbir şeyi kavrayamazlar. O’nun kürsüsü gökleri ve yeri kuşatmıştır. Gökleri ve yeri koruyup gözetmek kendisine ağır gelmez. O öyle yüce, öyle azametlidir. |
02.Ali İmran | 2. Allah O Allah’tır ki, kendinden başka hiçbir ilâh yoktur. O Hayy ve Kayyum’dur. (Ezelî ve ebedî Hayat ile bâkidir. Zât ve kemâl sıfatları ile her şeye hâkim olup, bütün varlıklar O’nunla kâimdir). |
014.Ali İmran | 14. İnsanın gönlünü çeken kadınlar, oğullar, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşler, salma ve güzel atlar, sağmal hayvanlar ve ekinler sevgisi insanlara hoş gösterildi. Bunlar dünya Hayatının geçici birer menfaatidir. Oysa gidilecek yerin güzel olanı Allah katındadır. |
0117.Ali İmran | 117. Onların, bu dünya Hayatında harcadıkları şeyler; kendilerine zulmeden bir topluluğun, ekinlerini vurup da onu mahveden kavurucu bir rüzgâra benzer. Allah onlara zulmetmedi, fakat onlar kendi kendilerine zulmediyorlardı. |
0185.Ali İmran | 185. Her insan ölümü tadacaktır. Yaptıklarınızın karşılığı kıyamet gününde size eksiksiz verilecektir. Ateşten uzaklaştırılıp cennete sokulan kimse, artık kurtulmuştur. Dünya Hayatı aldatıcı geçimlikten başka bir şey değildir. |
074.Nisa | 74. Öyleyse dünya Hayatını ahiret karşılığında satanlar, Allah yolunda savaşsınlar. Kim Allah yolunda savaşır ve öldürülür veya galip gelirse, biz ona büyük bir mükâfat vereceğiz. |
094.Nisa | 94. Ey iman edenler! Allah yolunda cihada çıktığınız zaman iyice araştırın. Size selâm verene, dünya Hayatının geçici menfaatine göz dikerek: “Sen mümin değilsin!” demeyin. Çünkü Allah’ın katında sayısız ganimetler vardır. Siz de önceden böyle idiniz de Allah size lütfetti. O halde iyice araştırın. Şüphesiz ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır. |
0109.Nisa | 109. İşte siz öyle kimselersiniz ki, dünya Hayatında onlara taraf çıkıp savunuyorsunuz. Peki kıyamet gününde Allah’ın huzurunda onları kim savunacak? Yahut onlara kim vekil olacak? |
0110.Maide | 110. Allah o zaman şöyle diyecek: “Ey Meryem oğlu İsâ! Sana ve annene olan nimetimi hatırla! Seni kudsî ruh ile desteklemiştim. Beşikte iken de, yetişkin iken de insanlarla konuşuyordun. Sana Kitab’ı, hikmeti, Tevrat’ı ve İncil’i öğretmiştim. Benim iznimle çamurdan kuş şeklinde bir şey yapıyor ve ona üflüyordun, benim iznimle hemen kuş oluyordu. Anadan doğma körü ve alacalıyı benim iznimle iyileştiriyordun. Ölüleri benim iznimle Hayata çıkarıyordun. İsrailoğullarına apaçık delillerle geldiğin zaman, onlardan inkâr edenler: ‘Bu apaçık bir büyüdür.’ demişlerdi de, ben onların sana zarar vermelerini önlemiştim.” |
029.Enam | 29. Halbuki onlar dünyada iken: “Dünya Hayatımızdan başka bir Hayat yoktur, biz bir daha diriltilecek değiliz.” demişlerdi. |
032.Enam | 32. Dünya Hayatı sadece oyun ve oyalanmadır. Ahiret yurdu ise Allah’tan korkanlar için elbette daha hayırlıdır. Düşünmüyor musunuz? |
070.Enam | 70. Dinlerini oyun ve eğlenceye alanları, dünya Hayatının aldattığı kimseleri bırak! Sen o (Kur’an’la) öğüt ver ki, kişi kazandığı amel sebebiyle helâke uğramasın. O kimse için Allah’tan başka ne bir dost, ne de şefaatçı vardır. O bütün varını fidye olarak verse, yine de ondan alınmaz. Onlar kendi kazandıkları yüzünden helâka sürüklenmiş kimselerdir. Onlar için kaynar sudan bir içki ve inkârlarından dolayı da acıklı bir azap vardır. |
0130.Enam | 130. “Ey cin ve insan topluluğu! İçinizden size âyetlerimi anlatan ve bu gününüzle karşılaşacağınıza dair sizi uyaran peygamberler gelmedi mi?” Onlar da: “Biz kendi aleyhimize şâhitlik ederiz.” dediler. İşte böylece dünya Hayatı onları aldattı ve kendilerinin kafir olduklarına yine kendileri şâhitlik ettiler. |
0162.Enam | 162. De ki: “Benim namazım da ibadetlerim de, Hayatım ve ölümüm de âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.” |
032.Araf | 32. Resulüm! De ki: “Allah’ın, kulları için yarattığı süsü ziyneti ve temiz rızıkları kim haram kılmış?” De ki: “Bunlar dünya Hayatında inananlarındır, kıyamet gününde ise yalnız inananlara tahsis edilmiştir.” İşte biz bilen bir topluluk için âyetleri böyle açıklıyoruz. |
051.Araf | 51. O kâfirler ki, dinlerini bir eğlence ve oyun edindiler. Dünya Hayatı onları aldattı. Onlar bugünleriyle karşılaşacaklarını nasıl unuttular ve âyetlerimizi bile bile nasıl inkâr ettilerse, biz de bugün onları unuturuz. |
0152.Araf | 152. Buzağıyı ilâh olarak benimseyenler, Rablerinin öfkesine ve dünya Hayatında alçaklığa uğrayacaklardır. İşte biz böyle cezalandırırız iftira edenleri! |
024.Enfal | 24. Ey iman edenler! Allah ve Peygamber’i sizi, size Hayat verip canlandıracak şeylere çağırdığı zaman icabet edin. Bilin ki Allah kişi ile onun kalbi arasına girer. Siz O’nun huzurunda mutlaka toplanacaksınız. |
038.Tevbe | 38. Ey iman edenler! Size ne oldu ki: “Allah yolunda elbirlik gazâya çıkın!” denilince yere mıhlanıp ağırlaştınız. Yoksa âhireti bırakıp da dünya Hayatına mı râzı oldunuz? Fakat bu dünya Hayatının kârı, âhiretin yanında pek az bir şeydir. |
055.Tevbe | 55. Onların malları da çocukları da seni imrendirmesin. Çünkü Allah bunlarla dünya Hayatında onların azaplarını artırmayı ve canlarının kâfirler olarak güçlükle çıkmasını istiyor. |
07.Yunus | 7. Bize kavuşmayı ummayanlar, dünya Hayatına râzı olarak, onunla tatmin olanlar ve âyetlerimizden habersiz bulunanlar var ya! |
023.Yunus | 23. Fakat Allah onları kurtarınca, yeryüzünde haksız yere azgınlık etmeye başlarlar. Ey insanlar! Sizin azgınlığınız ancak kendi aleyhinizedir. Dünya Hayatının zevkinden bir süre istifade edersiniz. Sonunda dönüşünüz bize olacaktır. Biz de o zaman size bütün yaptıklarınızı haber veririz. |
024.Yunus | 24. Dünya Hayatı tıpkı gökten indirdiğimiz yağmura benzer. O yağmurla insan ve hayvanların yiyerek beslendikleri bitkiler bol bol yetişir; yeryüzü renk renk, çeşit çeşit mahsullerle süslenir. Yerin sahipleri bütün bunlara malik olduklarını sandıkları bir sırada, geceleyin veya gündüzün birden emrimiz geliverir de, orayı hiçbir şey bitirmemişe çeviririz. İşte biz âyetlerimizi, düşünen insanlar için böylece apaçık beyan ederiz. |
049.Yunus | 49. De ki: “Allah’ın dilemesi dışında ben kendime ne bir zarar, ne de bir menfaat verme gücüne sahip değilim.” Her ümmetin (Hayatlarının son bulacağı) belirli bir eceli vardır. Ecelleri gelince ne bir an geri kalırlar, ne de öne geçebilirler. |
064.Yunus | 64. Dünya Hayatında da ahirette de onlar için müjdeler vardır. Allah’ın verdiği sözlerde aslâ değişme yoktur. Bu en büyük saâdetin tâ kendisidir. |
088.Yunus | 88. Musa dedi ki: “Ey Rabbimiz! Doğrusu sen Firavun ve erkânına bu dünya Hayatında debdebeler, servetler verdin. Rabbimiz! Senin yolundan insanları saptırsınlar diye mi? Ey Rabbimiz! Onların mallarını yok et. Kalplerini sık. Çünkü onlar can yakıcı azabı görmedikçe iman etmezler.” |
098.Yunus | 98. (Azap geleceği vakitte) iman edip de imanı kendisine fayda sağlayan bir memleket halkı varsa, şüphesiz ki Yunus’un kavmidir. İman ettiklerinde kendilerinden dünya Hayatındaki rüsvaylık azabını kaldırdık ve onları bir süre daha (bu dünyada) faydalandırdık. |
015.Hud | 15. Kim dünya Hayatını ve onun ziynetini isterse, onlara orada yaptıklarının karşılığını tam olarak veririz. Onlar orada hiçbir zarara uğratılmazlar. |
026.Rad | 26. Allah dilediğine rızkını kolaylaştırır da daraltır da. Onlar dünya Hayatı ile şımardılar. Oysa ahiretin yanında dünya Hayatı sadece bir geçimlikten ibarettir. |
034.Rad | 34. Onlar için dünya Hayatında azap vardır, ahiret azabı ise elbette daha şiddetlidir. Onları Allah’a karşı koruyacak kimse de yoktur. |
03.İbrahim | 3. Onlar dünya Hayatını ahirete tercih ederler, insanları Allah’ın yolundan alıkoyarlar, Allah’ın yolunu eğriltmeye çalışırlar. İşte onlar uzak bir sapıklık içindedirler. |
097.Nahl | 97. Kadın olsun erkek olsun, her kim mümin olarak sâlih amel işlerse, biz onu (dünyada) mutlaka çok güzel bir Hayat ile yaşatırız. (Ahirette ise) mükâfatlarını yaptıklarının en güzeli ile ödeyeceğiz. |
0107.Nahl | 107. Bu da onların dünya Hayatını ahirete tercih etmelerinden ve Allah’ın da inkâr eden topluluğu hidayete erdirmemesinden ötürüdür. |
075.İsrâ | 75. O takdirde sana Hayatın ve ölümün sıkıntılarını kat kat tattırırdık. Sonra bize karşı kendin için bir yardımcı da bulamazdın. |
028.Kehf | 28. Sırf O’nun cemâlini dileyerek sabah akşam Rablerine yalvaranlarla birlikte bulun ve sabret. Dünya Hayatının güzelliklerini arzu edip de gözlerini onlardan ayırma. Bizi anmasını kendisine unutturduğumuz, hevâ ve hevesine uymuş, haddi aşmış kimselere boyun eğme. |
045.Kehf | 45. Onlara dünya Hayatının tıpkı şöyle olduğunu anlat: O, gökten indirdiğimiz suya benzer ki, o su sayesinde yeryüzünün bitkileri birbirine karışır, arkasından da rüzgarın savurduğu çöp kırıntısı haline döner. Allah her şeyin üstünde bir kudrete sahip olandır. |
046.Kehf | 46. Mal ve oğullar, dünya Hayatının süsüdür. Bâki kalacak olan sâlih ameller ise, Rabbinin katında hem sevapça daha hayırlıdır, hem de ümit etmeye daha lâyıktır. |
0104.Kehf | 104. “Onlar ki dünya Hayatında çalışmaları boşa gitmiştir. Oysa onlar iyi yaptıklarını sanıyorlardı.” |
039.Mü’min | 39. "Ey kavmim! Bu dünya Hayatı ancak geçici bir menfaattan ibarettir. Ahiret ise, devamlı olarak durulacak yerdir." |
051.Mü’min | 51. Şüphesiz ki biz peygamberlerimize ve iman edenlere, hem dünya Hayatında, hem de şâhitlerin dikildiği günde yardım ederiz. |
072.Tâ-Hâ | 72. Dediler ki: “Biz seni, bize gelen apaçık delillere (mucizelere) ve bizi yaratana tercih edip üstün tutmayacağız. Yapacağını yap, ne hüküm vereceksen ver. Sen ancak bu dünya Hayatına hükmedebilirsin.” |
097.Tâ-Hâ | 97. Musa dedi ki: “Defol, git! Doğrusu artık Hayat boyunca: ‘Bana dokunmayın!’ demenden başka yapacağın bir şey yoktur. Bir de senin için hiç kaçamayacağın bir ceza günü var. Sarılıp durduğun, üstüne düşüp tapındığın ilâhına bak! Biz onu yakacağız, sonra da denize atacağız.” |
0131.Tâ-Hâ | 131. Sakın kendilerini denemek için, onlardan bazılarına bol bol verdiğimiz dünya Hayatının süsüne gözlerini dikme! Rabbinin rızkı hem daha hayırlı hem de daha süreklidir. |
033.Mü’minûn | 33. Onun kavminden, kendilerine dünya Hayatında bol nimet verdiğimiz halde küfrederek ahirete kavuşmayı yalanlayan ileri gelenler dediler ki: “Bu da ancak sizin gibi bir insandır, sizin yediğinizden yiyor, içtiğinizden içiyor.” |
035.Mü’minûn | 35. “O size öldüğünüz, toprak ve kemik hâline geldiğiniz zaman tekrar Hayata çıkarılacağınızı mı vâdediyor?” |
037.Mü’minûn | 37. “Hayat ancak bu dünyadakidir. Ölürüz, yaşarız. Amma öldükten sonra tekrar diriltilecek değiliz.” |
033.Nûr | 33. Evlenemeyenler de, Allah lütfu ile kendilerini zenginleştirinceye kadar iffetlerini korusunlar. Ellerinizin altında bulunanlardan (köle ve câriyelerden) hür olmak için mükâtebe yapmak (bedel vermek) isteyenlerle, eğer kendilerinde bir iyilik görüyorsanız, mükâtebe yapın. (Bedel vermelerini kabul edin). Onlara Allah’ın size verdiği maldan verin. Eğer câriyeleriniz namuslu kalmak istiyorlarsa, dünyâ Hayatının geçici menfaatlerini elde etmek için fuhşa zorlamayın. Kim onları zorlarsa bilinmelidir ki, zorlanmalarından sonra Allah çok bağışlayıcı ve merhametlidir. |
03.Furkan | 3. Onlar Allah’ı bırakıp bir takım ilâhlar edindiler. Ki onlar hiçbir şeyi yaratamazlar, zaten kendileri yaratılmışlardır. Kendilerine bile ne zarar ne de fayda veremezler. Ne kimseyi öldürebilirler, ne kimseye Hayat verebilirler, ne de yeniden diriltebilirler. |
058.Furkan | 58. Ezelî ve ebedî Hayat ile bâki olan ölümsüz Allah’a tevekkül et ve O’nu hamd ile tesbih et. Kullarının günahlarından haberdar olarak O yeter. |
059.Furkan | 59. O ki gökleri, yeri ve ikisinin arasında bulunanları altı günde yarattı. Sonra Arş’ı istivâ etti. (Oturdu, oradan mülkünü yönetmektedir). Rahman’dır. (O’nun rahmeti bütün varlıkları kaplamıştır. Varlık ve Hayat O’nun rahmetinin eseridir. Bütün kâinata Allah’ın Arş’ından Hayat ve vücut dağıtmaktadır). Bunu bir bilene sor! (Sana gerçekten böyle olduğunu anlatacaktır). |
018.Şuarâ | 18. Firavun dedi ki: “Biz seni çocukken yanımıza alıp büyütmedik mi? Hayatının birçok yıllarını aramızda geçirmedin mi?” |
042.Kasas | 42. Bu dünya Hayatında arkalarına lâneti taktık, daima lânetle anılacaklardır. Kıyamet gününde de onlar çirkinleştirilmiş, iğrenç kimselerden olacaklardır. |
060.Kasas | 60. Size verilen her şey dünya Hayatının bir geçimliği ve ziynetidir. Allah katında olanlar ise daha hayırlı ve daha devamlıdır. Hâlâ akıllanmayacak mısınız? |
061.Kasas | 61. Kendisine güzel bir vaadde bulunduğumuz ve ardından ona kavuşan kimse; dünya Hayatının geçici nimetlerinden vererek yaşattığımız, sonra da cezalandırmak için kıyamet günü huzurumuza getirilenler arasında bulunan kimse gibi olur mu? |
079.Kasas | 79. Debdebe ve ihtişam içinde kavminin karşısına çıktı. Dünya Hayatını isteyenler dediler ki: “Keşke Karun’a verildiği gibi bizim de olsaydı. Doğrusu o büyük nasip sahibidir.” |
020.Ankebut | 20. De ki: “Yeryüzünde gezip dolaşın, Allah’ın yaratmaya nasıl başladığına bir bakın! İşte Allah, ahiret Hayatını da (aynı şekilde) yaratacaktır. Gerçekten Allah’ın her şeye gücü yeter. |
025.Ankebut | 25. Dedi ki: “Siz dünya Hayatında birbirinizle dost olduğunuz için, Allah’ı bırakıp bir takım putlar edindiniz. Fakat (o putlara tapmanız dünyada aranızda bir sevgi husule gelmesine sebep olsa bile) daha sonra kıyamet gününde kiminiz kiminize küfür, kiminiz kiminize lânet edecektir. Barınacağınız yer ise ateştir, hiçbir yardımcınız da yoktur.” |
064.Ankebut | 64. Bu dünya Hayatı sadece bir eğlence ve oyundan başka bir şey değildir. Asıl Hayat ahiret yurdundaki Hayattır. Keşke bilmiş olsalardı. |
07.Rûm | 7. Onlar dünyâ Hayatının yalnız görünen dış kısmını bilirler. Ahiretten ise tamamen habersizdirler. |
024.Rûm | 24. O’nun âyetlerinden (varlığının delillerinden) birisi de, size hem korku hem de ümit vermek için şimşeği göstermesi, gökten su indirip onunla ölümünden sonra yeryüzüne Hayat vermesidir. Şüphesiz ki bunda aklını kullanan bir topluluk için âyetler (ibretler) vardır. |
033.Lokman | 33. Ey insanlar! Rabbinize karşı gelmekten sakının. Babanın oğluna, oğulun babaya hiçbir şey ödeyemeyeceği günden çekinin. Allah’ın vaadi şüphesiz gerçektir. Dünya Hayatı sakın sizi aldatmasın, aldatıcı şeytan Allah’ın affına güvendirerek sizi yoldan çıkarmasın. |
028.Ahzab | 28. Ey Peygamber! Hanımlarına söyle: “Eğer dünya Hayatını ve onun ziynetini istiyorsanız, gelin size boşanma bedellerini vereyim de sizi güzellikle salıvereyim.” |
05.Fâtır | 5. Ey insanlar! Şüphe yok ki, Allah'ın hesap günü hakkındaki vaadi gerçektir. O halde dünya Hayatı sakın sizi aldatmasın. O çok aldatıcı şeytan da Allah'ın affına güvendirerek sizi aldatmasın. |
026.Zümer | 26. Böylece Allah onlara dünya Hayatında rezilliği tattırdı. Ahiret azabı ise elbette daha büyüktür. Keşke bilmiş olsalardı! |
065.Mü’min | 65. O Hayy'dır (ezelî ve ebedî Hayat ile bâkidir). O'ndan başka ilâh yoktur. O halde dinde ihlâs ve samimiyet erbabı olarak O'na duâ edin. Hamd âlemlerin Rabbine mahsustur. |
016.Fussilet | 16. Bundan dolayı biz de onlara dünya Hayatında zillet azabını tattırmak için o uğursuz günlerde üzerlerine dondurucu bir rüzgâr gönderdik. Ahiret azabı ise elbette daha çok alçaltıcı, rüsvay edicidir. Onlara hiç yardım da edilmez. |
031.Fussilet | 31. "Biz dünya Hayatında da ahirette de sizin dostlarınızız. Canlarınız neyi isterse hepsi sizindir, ne isterseniz hepsi sizin!" |
036.Şûrâ | 36. Size verilen herhangi bir şey, dünya Hayatının kısa süreli bir geçimidir. Allah'ın yanında bulunanlar ise, daha hayırlı ve daha devamlıdır. Bu mükâfat iman edenler ve Rablerine tevekkül edip güvenenler içindir. |
032.Zuhruf | 32. Rabbinin rahmetini onlar mı paylaştırıyorlar? Dünya Hayatında onların maişetlerini (geçimliklerini) kendi aralarında biz taksim ettik. Kimini kimine derece derece üstün kıldık ki, bir kısmı bir kısmını iş adamı edinsin, (böylece kaynaşsınlar). Rabbinin rahmeti onların biriktirdikleri şeylerden daha hayırlıdır. |
035.Zuhruf | 35. Ve onları altın ziynetlere boğardık. Bütün bunların hepsi sadece dünya Hayatının geçimliğidir. Ahiret ise Rabbinin katında muttakilere (O'nun azabından sakınıp rahmetine sığınanlara) mahsustur. |
024.Câsiye | 24. Ve dediler ki: "Hayat ancak bu dünyadaki Hayatımızdan ibarettir. Ölürüz ve yaşarız. Bizi ancak zaman helâk eder." Halbuki onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Onlar ancak zanda bulunuyorlar. |
035.Câsiye | 35. Bu böyledir. Çünkü siz Allah'ın âyetlerini alaya aldınız, dünya Hayatı sizi aldattı. O gün ne oradan çıkarılırlar, ne de özürleri dinlenir. |
020.Ahkaf | 20. Kâfirler ateşe arzolundukları gün (onlara şöyle denir): "Siz bütün zevklerinizi, lezzetlerinizi, sizin için güzel olan her şeyinizi dünya Hayatınızda yaşayıp bitirdiniz. Artık bugün yeryüzünde haksız yere büyüklük taslamanızın ve yoldan çıkmanızın karşılığında alçaltıcı bir azapla cezalandırılacaksınız." |
036.Muhammed | 36. Dünya Hayatı ancak bir oyundur, bir eğlencedir. Eğer iman eder ve sakınırsanız, O size mükâfatlarınızı verir, mallarınızı (tamamen sarfetmenizi) istemez. |
043.Kaf | 43. Şüphesiz ki Hayat veren de, ölümü veren de biziz. Dönüş de ancak bizedir. |
029.Necm | 29. Bizim zikrimize iltifat etmeyen ve dünya Hayatından başka bir şey istemeyen kimseden yüz çevir. |
020.Hadid | 20. İyi bilin ki dünya Hayatı bir oyun, bir eğlence, bir süstür. Aranızda öğünme ve daha çok mal ve evlat sahibi olmak isteğinden ibarettir. Bu, tıpkı bir yağmur gibidir ki, bitirdiği şeyler ekicilerin hoşuna gider. Sonra o bitki kurur, sapsarı olduğu görülür, sonra çer çöp olur. İşte Hayatı bu şekilde olan kimse için ahirette şiddetli azap, müminler için ise, Allah'ın mağfireti ve rızâsı vardır. Dünya Hayatı insanı oyalayan aldatıcı bir zevkten başka bir şey değildir. |
02.Mülk | 2. O hanginizin daha güzel amel işleyeceğinizi imtihan etmek için ölümü ve Hayatı yaratandır. O Azîz'dir, çok bağışlayıcıdır. |
021.Hakka | 21. Artık o safalı bir Hayat içindedir. |
038.Naziat | 38. Ve dünya Hayatını ahirete tercih ederse, |
016.Ala | 16. Fakat siz dünya Hayatını (ahirete) tercih ediyorsunuz. |
017.Ala | 17. Halbuki ahiret Hayatı daha hayırlı ve daha süreklidir. |
024.Fecr | 24. (İşte o zaman insan): "Ah ne olurdu, keşke bu Hayatım için önceden bir şeyler yapıp gönderseydim!" der. |
07Karia | 7. O hoş bir Hayat içinde olacaktır. |