TESETTÜRLE İLGİLİ HADİSLER:
1- “Şüphe yok ki Allah, Âdemoğluna zinadan payını yazdı (yani onun kendi iradesini kullanarak işleyeceği zina türünü levh-i mahfuz’da belirtti, diğer bir yoruma göre şehvet sevgisini onun fıtratına yerleştirdi). Artık Âdemoğlu yazılan payına kesinlikle ulaşır. Gözlerin zinası (şehvetle) bakmak, dilin zinası (haramı) konuşmaktır. Nefis de (zinayı) temenni edip şehvetlenir ve nihayet ilgili organ bunların ortak isteklerini yerine getirmek suretiyle onları tasdik eder ve arzularını gerçekleştirmekten imtina etmekle onları tekzib eder.” buyurur. (Buhâri Kitabü’l-Kader 8. Bab, Müslim 5. bab, Ebû Dâvûd Nikâl 4. bab, Ebû Hüreyre (r.a)’den rivayet edilmiştir.)
2- Ashabdan Cerir bin Abdullah el-Becelî (r.a)’den: Şöyle demiştir: “Ben Rasûlüllah (s.a.v)’e (harama) ani bakışın hükmünü sordum. O, bana, gözümü başka yöne çevirmemi emretti”. (Müslim Kitabü’l-adab 10. bab, Tirmizi İstiz’ân 61. bab, Ebû Dâvûd Nikah Kitabı 44. bab, Ahmed 4/358, Beyhâki 7/90..., Dârimî 2/278, İsti’zân 15.)
3- “Ey Ali! Harama (tesadüfen) bakışın ardından (kasıtlı) olarak tekrar bakma; çünkü, şüphesiz (tesadüfen olan) birincisi sana (muaf)tır ve (kasıtlı olan) sonuncusu sana muaf değildir”. (Tirmizi İsti’zân 61. bab, Ebû Dâvûd Nikâh 44. bab, Ahmed 5/531-532, Dârimî Rikak 3, Beyhâki, 7/90)
4- Hz. Âişe (r.a) “Allah ilk muhacir kadınlara rahmet eyleye! Allah “Mü’min kadınlar başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar!” ayetini indirince onlar eteklerinden (bir rivayette en kalın olanı) kesip onunla başlarını örttüler.” der. (Buhari Nûr Suresinin tefsiri 13. bab, Ebû Dâvûd Libas Kitabı 32. bab, Beyhâki 88.)
5- Hz. Âişe (r.a) bir gün ensar kadınlarından sitayişle bahsederken buna benzer bir ifade ile başörtüsü emrine nasıl uyduklarını anlatır.(Ebû Dâvûd Libas Kitabı 31. bab.)
6- Hz. Âişe (r.a) şöyle demiştir: “Ebû Bekr (r.a)’ın kızı Esmâ (ki Âişe validemizin ablasıdır) ince bir elbise ile örtülü olarak Rasûlüllah (s.a.v’in) huzuruna girdi. Rasûlüllah (s.a.v) ondan yüzünü çevirdi ve kendi mübarek yüzünü ve ellerini işaret ederek; “Ey Esmâ! Kadın erginlik çağına ulaşınca vücudunun şurası ve burası dışında kalan yerlerinin görülmesi (gösterilmesi) caiz değildir.” buyurdu.( Ebû Dâvûd Limas kitabı 33. bab.)
7- Yine Hz. Âişe (r.a)’den: Şöyle demiştir: “Rasûlüllah (s.a.v) bileklerinin dört parmak yukarısını işaret ederek “Allah’a ve ahiret gününe inanan bir kadın ergenlik çağına varınca yüzü ve şuraya kadar elleri dışında herhangi bir yerini açması helâl değildir!” buyurdu.(Buhari Kitabü’l-Kader 8. bab, Müslim 5. bab, Ebu Davud Nikâh 4. bab, Ebû Hüreyre (r.a)’den rivaet edilmiştir.)
8- Ebû Hureyre (r.a)’den: Şöyle demiştir: “Rasûlüllah (s.a.v) “Ateş ehlinden olup, görmediğim iki sınıf insan var: (Birisi) yanlarında bulunan sığır kuyruklarına benzer kamçılarla insanları döğen (işkence yapan) bir kavimdir. (Diğeri) giyinik, çıplak birtakım kadınlardır...” buyurdu. (Müslim Kitabü’l-Adab 10. bab, Tirmizi İsti’zân 61. bab, Ebû Dâvûd Nikah kitabı 44. bab, Ahmed 4/358, Beyhakî, 7/90..., Dârimî 2/278, İsti’zân 15.)
1- “Şüphe yok ki Allah, Âdemoğluna zinadan payını yazdı (yani onun kendi iradesini kullanarak işleyeceği zina türünü levh-i mahfuz’da belirtti, diğer bir yoruma göre şehvet sevgisini onun fıtratına yerleştirdi). Artık Âdemoğlu yazılan payına kesinlikle ulaşır. Gözlerin zinası (şehvetle) bakmak, dilin zinası (haramı) konuşmaktır. Nefis de (zinayı) temenni edip şehvetlenir ve nihayet ilgili organ bunların ortak isteklerini yerine getirmek suretiyle onları tasdik eder ve arzularını gerçekleştirmekten imtina etmekle onları tekzib eder.” buyurur. (Buhâri Kitabü’l-Kader 8. Bab, Müslim 5. bab, Ebû Dâvûd Nikâl 4. bab, Ebû Hüreyre (r.a)’den rivayet edilmiştir.)
2- Ashabdan Cerir bin Abdullah el-Becelî (r.a)’den: Şöyle demiştir: “Ben Rasûlüllah (s.a.v)’e (harama) ani bakışın hükmünü sordum. O, bana, gözümü başka yöne çevirmemi emretti”. (Müslim Kitabü’l-adab 10. bab, Tirmizi İstiz’ân 61. bab, Ebû Dâvûd Nikah Kitabı 44. bab, Ahmed 4/358, Beyhâki 7/90..., Dârimî 2/278, İsti’zân 15.)
3- “Ey Ali! Harama (tesadüfen) bakışın ardından (kasıtlı) olarak tekrar bakma; çünkü, şüphesiz (tesadüfen olan) birincisi sana (muaf)tır ve (kasıtlı olan) sonuncusu sana muaf değildir”. (Tirmizi İsti’zân 61. bab, Ebû Dâvûd Nikâh 44. bab, Ahmed 5/531-532, Dârimî Rikak 3, Beyhâki, 7/90)
4- Hz. Âişe (r.a) “Allah ilk muhacir kadınlara rahmet eyleye! Allah “Mü’min kadınlar başörtülerini yakalarının üzerine salsınlar!” ayetini indirince onlar eteklerinden (bir rivayette en kalın olanı) kesip onunla başlarını örttüler.” der. (Buhari Nûr Suresinin tefsiri 13. bab, Ebû Dâvûd Libas Kitabı 32. bab, Beyhâki 88.)
5- Hz. Âişe (r.a) bir gün ensar kadınlarından sitayişle bahsederken buna benzer bir ifade ile başörtüsü emrine nasıl uyduklarını anlatır.(Ebû Dâvûd Libas Kitabı 31. bab.)
6- Hz. Âişe (r.a) şöyle demiştir: “Ebû Bekr (r.a)’ın kızı Esmâ (ki Âişe validemizin ablasıdır) ince bir elbise ile örtülü olarak Rasûlüllah (s.a.v’in) huzuruna girdi. Rasûlüllah (s.a.v) ondan yüzünü çevirdi ve kendi mübarek yüzünü ve ellerini işaret ederek; “Ey Esmâ! Kadın erginlik çağına ulaşınca vücudunun şurası ve burası dışında kalan yerlerinin görülmesi (gösterilmesi) caiz değildir.” buyurdu.( Ebû Dâvûd Limas kitabı 33. bab.)
7- Yine Hz. Âişe (r.a)’den: Şöyle demiştir: “Rasûlüllah (s.a.v) bileklerinin dört parmak yukarısını işaret ederek “Allah’a ve ahiret gününe inanan bir kadın ergenlik çağına varınca yüzü ve şuraya kadar elleri dışında herhangi bir yerini açması helâl değildir!” buyurdu.(Buhari Kitabü’l-Kader 8. bab, Müslim 5. bab, Ebu Davud Nikâh 4. bab, Ebû Hüreyre (r.a)’den rivaet edilmiştir.)
8- Ebû Hureyre (r.a)’den: Şöyle demiştir: “Rasûlüllah (s.a.v) “Ateş ehlinden olup, görmediğim iki sınıf insan var: (Birisi) yanlarında bulunan sığır kuyruklarına benzer kamçılarla insanları döğen (işkence yapan) bir kavimdir. (Diğeri) giyinik, çıplak birtakım kadınlardır...” buyurdu. (Müslim Kitabü’l-Adab 10. bab, Tirmizi İsti’zân 61. bab, Ebû Dâvûd Nikah kitabı 44. bab, Ahmed 4/358, Beyhakî, 7/90..., Dârimî 2/278, İsti’zân 15.)