Kimlik alan
5359 "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “(Ashabtan bir kısmı): “Ey Allah'ın Resûlü! Sen bize şaka yapıyorsun!” demişlerdi. “Şurası muhakkak ki (şaka da bile olsa) ben sadece hakkı söylerim!” buyurdular.”"
5360 "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Bir adam Aleyhissalatu vesselam'a gelerek: “Ey Allah'ın Resûlü! Beni bir deveye bindir!” dedi. Aleyhissalatu vesselam da: “Ben seni devenin yavrusuna bindireceğim!” dedi. Adam: “Ey Allah'ın Resülü, ben deve yavrusunu ne yapayım (ona binilmez ki!)” deyince Aleyhissalatu vesselam: “Acaba deveyi deveden başka bir mahluk mu doğurur?” buyurdular.”"
5361 "Yine Enes radıyallahu anh, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın, kendisine: “Ey Zü'l-üzüneyn (iki kulaklı)!” diye hitab ettiğini, bu sözüyle şaka yapmayı kasdettiğini rivayet etmiştir.”"
5362 "Useyd İbnu Hudayr radıyallahu anh anlatıyor: “Ensardan mizahçı bir zat vardı. (Bir gün yine) konuşup yanındakileri güldürürken Resûlullah aleyhissalatu vesselam elindeki çubuğu (şaka yollu) adamın böğrüne dürttü. Bunun üzerine adam: “Ey Allah'ın Resülü (canımı yaktınız). Müsaade edin kısas yapayım!” dedi. Aleyhissalatu vesselam da: “Haydi yap!” buyurdu. Adam: “Ama üzerinizde gömlek var, benim üzerimde yoktu (kısas tam olması için çıkarımalısınız)!” Adamın talebi üzerine, Aleyhissalatu vesselam gömleğini kaldı(rıp böğrünü aç)tı. Adam, Resûlullah'ı kucaklayıp böğrünü öpmeye başladı ve: “Ben bunu arzu etmiştim ey Allah'ın Resülü!” dedi.”"
5363 "Abdullah İbnu's-Saib İbni Yezid İbni's-Saib babası tarikiyle ceddi (Yezid İbnu's-Saib) radıyallahu anh'tan anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Sizden kimse, ne şaka ne de ciddi olarak kardeşinin değneğini almasın. Kim kardeşinin değneğini almışsa hemen ona geri versin.”"
5364 "İbnu Ebi Leyla anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın ashabı radıyallahu anhüm ecmainin bize anlattıklarına göre, onlar bir sefer yürüyüşünde idiler. (Bir konaklama sırasında) içlerinden biri uyurken, arkadaşı gidip ipini alır. Uyanınca ipini bulamayan zat (kaybettim diye) korkar. (Duruma muttali olan) Aleyhissalatu vesselam: “Bir müslümana, bir başka müslümanı korkutmak helal olmaz!” buyurdular.”"
7070 "Ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: “Hz. Ebu Bekr radıyallahu anh ticari maksatla, Aleyhissalatu vesselam'ın vefatından bir yıl önce Busra ya kadar gitmişti. Beraberinde Nu'ayman ve Suvaybıt İbnu Hermele de varlardı. Bunlar Bedir gazilerindendi.. Nu'ayman erzakları gözetiyordu. Suvaybıt mizahı seven şakacı birisiydi. Nuayman'a (bir ara): “Bana yiyecek bir şeyler ver!” dedi. O ise: “Bekle de Ebu Bekir gelsin!” dedi. Suvaybıt (biraz öfkelenerek) “Vallahi seni kızdırmasını bilirim!” dedi. Ravi der ki: “(Bir müddet sonra) bunlar bir kavme uğradılar. Suvaybıt onlara: “Benim bir kölem var, satın alırsanız (ucuza vereceğim)” der. Onlar da “Alırız!” derler. Suvaybıt: “Ancak şimdiden söyleyeyim, kölem çenebazdır, o size: “Ben hür kimseyim (köle değilim)” diyecektir. Eğer o böyle dedi diye almaktan vazgeçecekseniz (alıcı olup da) kölemle arama fesad sokmayın!” dedi. Onlar: “Hayır! biz onu senden satın alacağız!” dediler ve (pazarlık edip) on deve mukabili Nuayman'ı satın aldılar. Sonra yanına gelip, boynuna sarık veya ip bağladılar. Nu'ayman: “Bu adam sizinle alay ediyor, ben hürüm, köle değilim” dedi. Adamlar: “Senin böyle söyleyeceğini bize haber vermişti (yalanlarınla bizi kandıramazsın)” dediler ve Nuayman'ı alıp götürdüler. Derken Hz. Ebu Bekr geldi. Durumu kendisine haber verdiler. Ravi der ki: “Hz. Ebu Bekr o kavmin peşine düştü, develerini geri verdi ve Nu'ayman'ı kurtardı. Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanına döndükleri zaman hadiseyi haber verdiler. Bu hadiseye Aleyhissalatu vesselam ve ashabı bir yıl güldüler.”"
7071 "Büreyde İbnu'I-Husayb radiyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam gölge ile güneş arasında oturmayı nehyetti.”"
5359 "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “(Ashabtan bir kısmı): “Ey Allah'ın Resûlü! Sen bize şaka yapıyorsun!” demişlerdi. “Şurası muhakkak ki (şaka da bile olsa) ben sadece hakkı söylerim!” buyurdular.”"
5360 "Hz. Enes radıyallahu anh anlatıyor: “Bir adam Aleyhissalatu vesselam'a gelerek: “Ey Allah'ın Resûlü! Beni bir deveye bindir!” dedi. Aleyhissalatu vesselam da: “Ben seni devenin yavrusuna bindireceğim!” dedi. Adam: “Ey Allah'ın Resülü, ben deve yavrusunu ne yapayım (ona binilmez ki!)” deyince Aleyhissalatu vesselam: “Acaba deveyi deveden başka bir mahluk mu doğurur?” buyurdular.”"
5361 "Yine Enes radıyallahu anh, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın, kendisine: “Ey Zü'l-üzüneyn (iki kulaklı)!” diye hitab ettiğini, bu sözüyle şaka yapmayı kasdettiğini rivayet etmiştir.”"
5362 "Useyd İbnu Hudayr radıyallahu anh anlatıyor: “Ensardan mizahçı bir zat vardı. (Bir gün yine) konuşup yanındakileri güldürürken Resûlullah aleyhissalatu vesselam elindeki çubuğu (şaka yollu) adamın böğrüne dürttü. Bunun üzerine adam: “Ey Allah'ın Resülü (canımı yaktınız). Müsaade edin kısas yapayım!” dedi. Aleyhissalatu vesselam da: “Haydi yap!” buyurdu. Adam: “Ama üzerinizde gömlek var, benim üzerimde yoktu (kısas tam olması için çıkarımalısınız)!” Adamın talebi üzerine, Aleyhissalatu vesselam gömleğini kaldı(rıp böğrünü aç)tı. Adam, Resûlullah'ı kucaklayıp böğrünü öpmeye başladı ve: “Ben bunu arzu etmiştim ey Allah'ın Resülü!” dedi.”"
5363 "Abdullah İbnu's-Saib İbni Yezid İbni's-Saib babası tarikiyle ceddi (Yezid İbnu's-Saib) radıyallahu anh'tan anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Sizden kimse, ne şaka ne de ciddi olarak kardeşinin değneğini almasın. Kim kardeşinin değneğini almışsa hemen ona geri versin.”"
5364 "İbnu Ebi Leyla anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın ashabı radıyallahu anhüm ecmainin bize anlattıklarına göre, onlar bir sefer yürüyüşünde idiler. (Bir konaklama sırasında) içlerinden biri uyurken, arkadaşı gidip ipini alır. Uyanınca ipini bulamayan zat (kaybettim diye) korkar. (Duruma muttali olan) Aleyhissalatu vesselam: “Bir müslümana, bir başka müslümanı korkutmak helal olmaz!” buyurdular.”"
7070 "Ümmü Seleme radıyallahu anha anlatıyor: “Hz. Ebu Bekr radıyallahu anh ticari maksatla, Aleyhissalatu vesselam'ın vefatından bir yıl önce Busra ya kadar gitmişti. Beraberinde Nu'ayman ve Suvaybıt İbnu Hermele de varlardı. Bunlar Bedir gazilerindendi.. Nu'ayman erzakları gözetiyordu. Suvaybıt mizahı seven şakacı birisiydi. Nuayman'a (bir ara): “Bana yiyecek bir şeyler ver!” dedi. O ise: “Bekle de Ebu Bekir gelsin!” dedi. Suvaybıt (biraz öfkelenerek) “Vallahi seni kızdırmasını bilirim!” dedi. Ravi der ki: “(Bir müddet sonra) bunlar bir kavme uğradılar. Suvaybıt onlara: “Benim bir kölem var, satın alırsanız (ucuza vereceğim)” der. Onlar da “Alırız!” derler. Suvaybıt: “Ancak şimdiden söyleyeyim, kölem çenebazdır, o size: “Ben hür kimseyim (köle değilim)” diyecektir. Eğer o böyle dedi diye almaktan vazgeçecekseniz (alıcı olup da) kölemle arama fesad sokmayın!” dedi. Onlar: “Hayır! biz onu senden satın alacağız!” dediler ve (pazarlık edip) on deve mukabili Nuayman'ı satın aldılar. Sonra yanına gelip, boynuna sarık veya ip bağladılar. Nu'ayman: “Bu adam sizinle alay ediyor, ben hürüm, köle değilim” dedi. Adamlar: “Senin böyle söyleyeceğini bize haber vermişti (yalanlarınla bizi kandıramazsın)” dediler ve Nuayman'ı alıp götürdüler. Derken Hz. Ebu Bekr geldi. Durumu kendisine haber verdiler. Ravi der ki: “Hz. Ebu Bekr o kavmin peşine düştü, develerini geri verdi ve Nu'ayman'ı kurtardı. Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanına döndükleri zaman hadiseyi haber verdiler. Bu hadiseye Aleyhissalatu vesselam ve ashabı bir yıl güldüler.”"
7071 "Büreyde İbnu'I-Husayb radiyallahu anh anlatıyor: “Resulullah aleyhissalatu vesselam gölge ile güneş arasında oturmayı nehyetti.”"