Allah Mâlik'ül-mülkdür .
Ayeti
kerimede:
Ey Mülkün sahibi
Allah!
Sen mülkü kime
dilersen ona verirsin , kimden
dilersen ondan alırsın . Kime
dilersen ona izzet verirsin , yükseltirsin . Kime dilersen ona zillet verirsin , alçaltırsın .
Hayır senin elindedir . Sen her şeye kâdirsin . "
(Âl-i İmrân:
26)
Mülkün yegâne
sahibi olan Allahtır . Herşeyin tek gerçek sahibidir . Yerler ve gökler ve ikisi
arasında bulunanlar hep onundur . Zatı herşeyin tek varisi olup , kendisine asla varis olunamaz . Tüm mal
, mülk bütünüyle onundur . Bize emaneten verilen bedenlerimiz , bize üfürülen
ruh ve nefsimizde Allahın mülküdür . Tüm yarattıkları Allahu Tealanındır .
Yaratan o , Hayat veren o , yaşatan o , öldüren ve diriltecek olanda odur .
Allah öyle yücedir ki her zerreye hüküm eder . Hükümdarlığı herşeyi kuşatır .
İnsan ise aciz olup hükümsüzdür . Bunu kabirde daha iyi anlayacaktır . Biz bir
şey sahibi olduğumuzu sanırız ,
bedenimizin ise kendimizin olduğunu fakat ölüm gelince sahiplendiğimiz
bedenimizi terk etmek mecburiyetinde kalmaktayız . Allahın hükmünü ve emrini
bozabilecek yoktur . Bedenimizi kabir çürütür . Kalan ise ruhumuzdur . Ruh
Allahın emrinde olup , onun sahibide Allahtır . Ruh itaatkar olup Rabbisinin
emrindedir fakat imtihan için bedenimizi nefsde konulmuştur ki buda isyankar ve
kafirdir . Nefs günahlara ve dünyaya dönük olup Rabbini inkar eder . Kullar
nefse uydukça ruh aslını unutur ,
nefsin boyasına boyanır , niçin
yaratıldığını , ne için yaşadığını
unutur . İnsanların çoğu nefsiyle hayat sürüp verilen hayatın kıymetini
bilememiş , nefsleri ise onları heva ve heveslerle oradan oraya sürüklemiştir .
Oysa dünya hayatının aldatıcılığına kanmayan , Rabbine yönelip ona sığınanlar
ise ahirete yönelmiştir . Nefse uyulmadıkça ruh kuvvetlenir . Allahın emir ve
yasaklarına uyulur . Aksi halde nefs asla kendisinden başkasını tanımaz . Bir
tasmasız hayvan gibi ordan , oraya
yer , içer , gezer , eğlenir .
Oysa ayeti
kerimede :
Ben cinleri ve insanları ancak (beni
bilsinler) bana ibadet etsinler diye yarattım . (Zariyat:57) .
Rabbini tanımadan
ömürünü dünya için harcayanlar ,
ibadeti ise kibirine yediremeyenlerin sonu yine ayeti
kerimede:
Rabbiniz buyurdu ki: "Bana duâ edin ,
duânıza icabet edeyim . Bana ibadet etmeyi kibirlerine
yediremeyenler , alçaltılmış olarak
cehenneme gireceklerdir . "(Mümin:60) .
Buyrulmuştur .
Kul ilk önce
mevlası sahibi Allahı bilecek . Üzerinde hiçbir şey yoktur ki onun sahibi Allah
olmasın . Benim dediğin hiçbir şeye sahip değilsin . Ne ailen , ne malın mülkün
, nede sahiplendiğin hiçbir şey aslında Allahındır . Bunlara varis olanda
Allahtır . O zaman kul şunu anlamalıdır ki nasıl çıplak hiçbir şeyimiz yokken
doğmuşken , Rabbimize ölüncede öyle varıcağız . Kabre yine öyle gireceğiz . Hani
malmı kaldı , yakınların mı? Yakınların ise ancak kabre kadar seninle gelir .
Sonra ise Rabbimizle başbaşa kalırız . Hesap sorucu olarak Allah yeter .
Kalplerini sadece dünya sevgisiyle doldurup Rabbini unutanlar orada perişan olur
ama iş işten geçer . Akıl sahipleri için bunları hatırlatıyoruz .
Kabirde faydasını
göreceğin sâlih amellerindir . O zaman kul dünya hayatın öyle yaşamalıdır ki ,
Rabbiyle öyle bir gönül bağı kurmalıdır ki , Rabbi onu bağışlasın , sıkıntısında
yardım etsin , dünya ve ahiret iyi geçindirsin .
Allah Celle ve
Celalühü imanında samimi olan ,
bunun yanında sâlih amel işleyenlere şunu vaat etmiştir .
Ayeti
kerimede:
İman edip de sâlih ameller yapanlara
gelince , Rableri onları rahmetine
sokar . Bu ise apaçık kurtuluşun tâ
kendisidir .
(Casiye;30) .
İman edip de sâlih ameller işleyenler
ise cennet halkıdırlar . Onlar
orada ebedî kalacaklardır . (Bakara:82) .
Yer Allahın , gök
Allahın , verdiği tüm rızık ve nimetler Allahın , bizde Allahınız ve ona
döndürüleceğiz . Malikel mülk sonsuz olarak herşeyin sahibidir . Kainatı idare
etmek , tüm işlere hüküm vermek , dünyada imtihan etmek , ahirette mükafat ve
ceza vermek Alemlerin Rabbine aittir . Bağışlamak , affetmek onun
büyüklüğündendir . Dilediğini yapandır . Kulları üzerinde kahredici güce sahip
olandır .
Allah kulların
zülüm edici değildir . Zerre haksızlıkta etmez . Peygamberler , kitaplar , mucizeler indirmesi hep onun
rahmetidir . Kullara mühlette verir ki akıllarını kullansınlar , tevbe ve
istiğfar etsinler , kendi nefslerine uyup helak olmasınlar .
Kullara birde
şeytan musallat edilmiştir ki hem nefsten , hem şeytandan daimi olarak Rabbimize
sığınmalıyız . Başka türlü kurtuluş mümkün değildir . Kullar her daim Allaha
muhtaç olup , Allah ise hiçbir şeye muhtaç değildir . Dilediğine ol der oda
hemen oluverir . Zaten herşeyin sahibi Allahtır .
İnanlar kendi
nefslerini kurtarır , inanmayanlar kendi nefslerine zulüm eder . Bu ise Yüce
Allahın mülkünde ne eksilme , ne de artma yapar . Allah alemlerden müstağni ve
Ganidir . Herşeyi olan , hiçbirşeye muhtaç olmayandır . Tüm alemlere hüküm
edendir .
En güçlü , en
büyük melekler dahi Allah korkusuyla boyun büker ve titrerler .
Ayeti
kerimede:
Göklerde ve yerde olanlar hep
O’nundur . Hepsi O’na boyun eğer
. (Rum:26) .
Allahın
yarattıkları Allahın sanatı ve eserleri olup , varlığına hepsi delildir . Kör
gözler , sağır kulaklar onu bulamaz . Allah bir kula iman ihsan etmişse onun
kıymetini ve değerini bilmelidir . Kalpten imana , gönülden Allaha bağlanmalıdır
. Emir ve yasakları üşenerek , sıkılarak değil , sonsuz rahmet ve merhamet
sahibi Allaha en güzel , en samimi duygularla , en içten olmalıdır . Ruhla
ibadet edilmelidir , nefsle değil .
Nefsle yapılırsa zaten amellerimize riya girer . Günahtan başka bir şey elde edilemez .
Allahı kimse kandıramaz . Biz sâlih amelleri işleyelim ve alemlerin Rabbine
layık olmadığını düşünelim , çok deyip yeterlide görmeyelim . Şöyle olunmalıdır
ki amellerde ihlas yakalanmalıdır . Böylece kulun az ameline karşılık ihlasla
yaptığından Allah onun amelini yediyüz misline kadar çıkarabilir .
Ayeti
kerimede:
Sana gelen her iyilik Allah’tandır ,
bütün kötülükler de kendi
nefsindendir .
(Nisa:79) .
Eğer bir hayır
işleyebiliyorsak Allahın rahmetiyledir ki oda Allahtandır . Tüm hayırların
kaynağı Allahtır . Zekat vermek , fakirleri doyurmak , infak etmek , sadaka
vermek , iyilikler etmek hep ayeti kerimelerinde Allahın istediği ve emrettiği
hayırlardır . Adaletli olmak , kötülüklerden uzak durmak , güzel söz söyleyip
, güzel hal , hareket ve
davranışlarda bulunmak , kimseye zulüm etmemek , hak yememek , dosdoğru olmak yine Allahın
emirlerindendir . Mümin peygamber efendimiz sallallahü aleyhi ve sellem
ahlakıyla ahlaklanmalıdır . Allahın emir ve yasaklarına gönülden teslim olarak
, kalp ile yaparak takva sahibi
olmalıdır .
Ayeti
kerimede:
Sizin dostunuz ancak Allah’tır ,
onun Peygamber’idir ve Allah’ın
emirlerine boyun eğerek namazlarını kılan , zekâtlarını veren müminlerdir .
(Maide:55) .
Allah herşeye
şahittir , herşeyden haberdardır . Kullarına iyiliği emreden , kötülüklerden sakındıran odur .
Günahları affeden , tevbeleri kabul eden , dualara icabet eden , dertlere derman
, gönüllere şifa , yardım istendiğinde yardım eden , koruyan Allahtır .
Ayeti
kerimede:
O öyle bir Allah'tır ki
, O'ndan başka hiçbir ilâh yoktur .
O; mülkün sahibidir , her türlü eksiklikten yücedir , selâmet verendir , emniyete kavuşturandır , gözetip koruyandır , emrinde galip olandır , istediğini yaptırandır , büyüklükte eşi olmayandır . Allah müşriklerin ortak koştukları
şeylerden münezzehtir . (Haşr:23) .
Zerre yoktur ki hepsi Allahın
mülkü olmasın . Allahı ilmiyle herşeyi kuşatandır , tek yaratıcıdır , tek
ilahtır . Kullarının elindeki de O'nun mülküdür ,
hatta kulun bizzat kendisi de O'nun
mülküdür . Mülkünün hem sahibi hem
de hükümdarıdır , mülkünde dilediği
gibi tasarruf eder . Dengi ve
benzeri , eşi , ortağı ve yardımcısı yoktur .
Ayeti kerimede:
Şüphesiz ki Rabbiniz
Allah , gökleri ve yeri altı günde
yarattı , sonra Arş’ı istivâ etti
(Arş üzerinde hükümran oldu) . O ,
geceyi , durmadan onu kovalayan gündüze bürüyüp
örter . Güneş , ay ve yıldızlar emrine boyun eğmiştir .
İyi bilin ki yaratmak da emretmek
de O’na mahsustur . Âlemlerin Rabbi
olan Allah ne yücedir! (Araf:54) .
Bütün mükevvenatta böyle dilediği gibi tasarrufta bulunmak hakkı ,
O'nun Zât-ı Ehadiyet'ine mahsustur
. Kudreti sonsuzdur . Bir kimseye vermek istiyorsa , vermesine hiç kimse mâni olamaz , vermek istemiyorsa hiç kimse verdiremez .
Tüm
rızıklar Allahındır . Göklerden tatlı suyu indiren , tohumları çatlatıp
bitkileri yeşerten , yerlerden sular fışkırtan , karada ve denizde nice
hayvanları yaratıp insanların hizmetine veren , sonsuz nimetlerle bizi donatan ,
her gün rızkımızı veren , yaşatan Allahtır . Ölümde Allahın takdiri olup son
olmayıp ahiret hayatına sadece başlangıçtır . Bu da sonsuz hayattır . Kim kendi
eliyle ne işlemişse ahirette onu bulacaktır .
İyilikleri bol bol artıran , kötülükleri ise sadece misliyle yazan
Allahtır . Allah dünyaya değer vermemiştir . Kendisine inan kullara sonsuz
cennetlerin hazırlamıştır ki ne kulaklar duymuş , ne gözler görmüş , ne akıl ve
kalplerden geçmiştir . İnkar edenlere ise yeryüzünde ve gökyüzünde kimsenin azap
edemeceğinden daha korkunç şekilde onları yakalayıp , hak ettikleri cezaları
onlara tattıracaktır . Allah öyle azap sahibidir ki sakınılması gerekir .
Alemlerin Rabbine ortak koşanlar , inkar edenler , günahlarda ısrar edip tevbe
ve istiğfar etmeyenler , böylede
ömürlerini sonlandıranlar çok pişman olucaklardır .
Kul
kulluğunu bilecek yaratanına tapacak , başkasına değil . Nefsinede tapmayacak .
Ayeti kerimelerde:
Resulüm! Gördün mü o
nefis arzusunu ilâh edineni? Artık ona sen mi vekil olacaksın? (Onu şirkten sen
mi koruyacaksın?) (Furkan:43) .
Allah yeri ve göğü hak
olarak yarattı . Böylece herkes
kazancına göre karşılık görür . Onlara haksızlık edilmez . Nefsinin hevâ ve hevesini kendine ilâh
edinen , Allah'ın da dalâleti hak
ettiğini bilerek saptırdığı; kulağını ve kalbini mühürlediği ve gözüne perde
çektiği kimseyi gördün mü? Onu Allah'tan başka kim doğru yola eriştirebilir?
Hâlâ ibret almayacak mısınız? (Casiye:22 , 23) .
Demekki kullar öyle bir Allaha sığınmalı , yalvarmalıdır ki sonu
gelmemeli . Helaka sürükleyen nefs ve şeytandan daimi Allaha sığınılmalıdır .
Rabbimize öyle bir yönelmeyiz ki tüm ihtiyaçlarımızı giderinin yalnız Allah
olduğunu bilmeliyiz . Herşey Allahtandır , imtihandır . Şer görünen hayır ,
hayır görünen şer olabilir . Allahın adaleti ise sonsuz olup kullarının
akıllarının ötesindedir . Allahın işlerini yine en iyi zatı bilir .
İki
şeyi iyi anlamalıyız ki birincisi Allahı bilmeye çalışmak , ikincisi Allahı
bilerek ibadet etmektir . Yani kul Rabbinin azabını öğrendikçe ondan korkar ve
çekinir , günahları terk eder . Emir ve yasaklarına uyar . Yine kul Allahın
rahmet ve merhametini öğrenerek ,
ihsan ettiği sonsuz nimetlere karşı ben neden nankörlük edeyimde şükür etmeyeyim
der . Şüphesiz ki tüm iyilikler Allahtan bize ulaşıyor , biz ise şükürden , zikirden aciziz .
Böyle olmamalıdır .
Bizi
yoktan var eden , bir zerre pis sudan bir insan yaratan , bizleri yaratan Allah
her türlü hamde , şükre , övülmeye layıktır .
Allahın hazineleri sonsuz olup , katındakileri ancak Allah bilir .
Gayb hazineleride ancak zatınındır . Tüm rızıkları ihsan eden odur . Herşeyin
sahibi Allahtır , tüm kullar ona döndürülür zaten onundur .
Sonsuz mülk sahibi , her zaman zengin olup , her istediğine
dilediği anda kavuşan alemlerin Rabbine hamd olsun . Bizleri yaratıp mülkünde
sayısız nimetleri bizleri ikram eden , ahirette ise inanlara sonsuz nimetlerini
hazırlayan Allahu Tealaya şükürler olsun .