Kimlik alan
1631 "Amr İbnu Şuayb babası vasıtasıyla dedesinden (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a bir kadın gelerek: “Bu çocuğa karnım yuva, göğsüm içecek, kucağım da kundak olmuş iken, babası beni boşadı ve onu da benden koparıp almak istiyor!” diye şikayet etti. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam): “Sen evlenmedikçe, çocuğa ehaksın!” cevabını verdi.”
1632 "Ebu Hüreyre (radıyall hu anh) anlatıyor: “Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) bir oğlan çocuğunu, baba veya annesini seçmede muhayyer bıraktı. Çocuk annesini seçti ve onun elirıden tuttu. Annesi de çocuğu alıp götürdü.”
1633 "Hz. Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: “Zeyd İbnu Harise Mekke'ye gitmişti. (Uhud'da şehid düşen) Hz. Hamza'nın kızına uğradı. Ca'fer (radıyallahu anh): “Kızı yanıma ben alacağım, ona ben ehakkım, o benim amcamın kızıdır ve üstelik yanımda teyzesi var, teyze anne gibidir” dedi. Hz. Ali (radıyallahu anh) de: “Ona ben ehakkım. O amcamın kızıdır. Yanımda Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın kızı Fatıma var. Fatıma ona ehaktır” dedi. Zeyd İbnu Harise (radıyallahu anh) atılarak: “Ona ben ehakkım, o erkek kardeşimin kızıdır, ben onun için yola çıktım ve yanına geldim” dedi. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), kızı Cafer (radıyallahu anh)'in yanına almasına hükmetti ve: “Muhakkak ki, teyze annedir!” buyurdu.”
1634 "İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Şu iki kişi dışında hiç kimseye gıbta etmek caiz değildir: Biri, Allah in kendisine verdiği hikmetle hükmeden ve bunu başkasına da öğreten hikmet sahibi kimse. Diğeri de Allah'ın kendisine verdiği malı hak yolda sarfeden zengin kimse.”
1631 "Amr İbnu Şuayb babası vasıtasıyla dedesinden (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'a bir kadın gelerek: “Bu çocuğa karnım yuva, göğsüm içecek, kucağım da kundak olmuş iken, babası beni boşadı ve onu da benden koparıp almak istiyor!” diye şikayet etti. Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam): “Sen evlenmedikçe, çocuğa ehaksın!” cevabını verdi.”
1632 "Ebu Hüreyre (radıyall hu anh) anlatıyor: “Hz. Peygamber (aleyhissalatu vesselam) bir oğlan çocuğunu, baba veya annesini seçmede muhayyer bıraktı. Çocuk annesini seçti ve onun elirıden tuttu. Annesi de çocuğu alıp götürdü.”
1633 "Hz. Ali (radıyallahu anh) anlatıyor: “Zeyd İbnu Harise Mekke'ye gitmişti. (Uhud'da şehid düşen) Hz. Hamza'nın kızına uğradı. Ca'fer (radıyallahu anh): “Kızı yanıma ben alacağım, ona ben ehakkım, o benim amcamın kızıdır ve üstelik yanımda teyzesi var, teyze anne gibidir” dedi. Hz. Ali (radıyallahu anh) de: “Ona ben ehakkım. O amcamın kızıdır. Yanımda Resûlullah (aleyhissalatu vesselam)'ın kızı Fatıma var. Fatıma ona ehaktır” dedi. Zeyd İbnu Harise (radıyallahu anh) atılarak: “Ona ben ehakkım, o erkek kardeşimin kızıdır, ben onun için yola çıktım ve yanına geldim” dedi. Resûlullah (aleyhissalatu vesselam), kızı Cafer (radıyallahu anh)'in yanına almasına hükmetti ve: “Muhakkak ki, teyze annedir!” buyurdu.”
1634 "İbnu Mes'ud (radıyallahu anh) anlatıyor: “Resûlullah (aleyhissalatu vesselam) buyurdular ki: “Şu iki kişi dışında hiç kimseye gıbta etmek caiz değildir: Biri, Allah in kendisine verdiği hikmetle hükmeden ve bunu başkasına da öğreten hikmet sahibi kimse. Diğeri de Allah'ın kendisine verdiği malı hak yolda sarfeden zengin kimse.”