Kimlik alan
5343 "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, meyve ve ekinden çıkacak olan bütün mahsulün yarısı karşılığında Hayber'i (yahudilere) verdi. Her sene zevcelerine, yüz vask veriyordu. Seksen vask kuru hurma, yirmi vask arpa. Hz. Ömer radıyallahu anh başa geçince, Hayber'i taksim etti ve Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın zevcelerini kendilerine arazi ve suyu ikta etmek veya her yıl almakta oldukları vaskları tazmin etme arasında muhayyer bıraktı. Onlar bu teklifi benimsemede farklı kararlara vardılar. Birkısmı arazi ve suyu tercih etti, birkısmı da vaskları tercih etti. Hz. Aişe ve Hz. Hafsa radıyallahu anhüma arazi ve suyu tercih edenlerdendi.”"
5344 "Müslim'in bir rivayetinde şöyle denmiştir: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hayber hurmalarını ve arazisini kendi emvalleri gibi işleyip meyvesinin yarısını Resûlullah'a vermeleri şartıyla Hayberlilere geri verdi.”"
5345 "Yine Müslim'in bir diğer rivayetinde şöyle denmiştir: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hayber'i fethettiği zaman, yahudiler, Resûlullah'a müracaat ederek, çalışıp elde edecekleri ekin ve meyve hasılatının yarısını vermek şartıyla, kendilerini arazilerinde bırakmasını talep ettiler. Aleyhissalatu vesselam onlara: “Biz sizi, dilediğimiz zamana kadar orada bırakabiliriz” dedi ve kalmalarına müsaade etti. Hayber'in meyve hasılatının yarısı iki hisseye taksim ediliyordu. Resûlullah aleyhissalatu vesselam bu gelirin humusunu (beşte birini) alıyordu.”"
5346 "İbnu Ömer radıyallahu anhüm anlatıyor: “Ekim arazileri, Resûlullah aleyhissalatu vesselam zamanında, -tarlaya su alınan dere kenarın- daki ekin, tarla sahibinin olması ve ne kadar olduğunu bilmediğim bir miktar da saman verilmesi karşılığında kiralanırdı.”"
5347 "İmam Malik anlatıyor: “Bana ulaştığına göre, Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh bir tarlayı kiraladı. Ölünceye kadar da bu arazi elinde kaldı. Oğlu dedi ki: “Ben, bu araziyi uzun müddet babamın elinde kaldığı için bizim malımız sanıyordum. Babam öleceği sırada tarlanın bize ait olmadığını söyledi ve tarlanın kirasından ödenmesi gereken bir miktar borcun altın veya gümüş olarak ödenmesini emretti.”"
5348 "Kays İbnu Müslim, Ebu Cafer'den naklen diyor ki: “Medine'de muhacir aileden hiçbiri yoktu ki, üçte veya dörtte bir pay ile ziraatçilik yapmasın. Hz. Ali, Sa'd İbnu Malik, İbnu Mes'ud radıyallahu anhüm de bu çeşitten muzara'a akdi yapmışlardı. el-Kasım (İbnu Muhammed) ve Urve'den de benzer rivayet mevcuttur. Rivayette şu ziyade de var: “Ebu Bekr ailesi, Hz. Ömer ailesi, Hz. Osman'ın ailesi, Ali ailesi ve İbnu Sirin ailesi de.”"
5349 "Rafi' İbnu Hadic radıyallahu anh anlatıyor: “Yanıma Züheyr geldi ve bana: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam bize faydalı olan bir şeyi yasakladı” dedi. Ben: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam her ne söyledi ise, mutlaka haktır!” dedim. “Muhakala'yı (tarla kiralamasını) nasıl yaptığımızı sordu. Ben de: “Biz onu, dörtte bir ve kuru hurma ve arpadan vasklarla ücretlendiriyoruz” dedim, bunun üzerine (Aleyhissalatu vesselam): “Öyle yapmayın! Araziyi ya kendiniz ekin veya ektirin veya (kimseye vermeyip) sahip olun!” buyurdular.” Rafi der ki: “Ben de: “(Başüstüne!) dinlemek ve itaat etmek (borcumuzdur!)” dedim.”"
5350 "Yine Rafi radıyallahu anh anlatıyor: “Biz ensardan tarlası en çok olan kimseydik ve biz, şu tarla bize, şu tarla onlara (ekenlere) olmak üzere kiraya verirdik. Bazan şu tarla mahsul verirdi, şu tarla vermezdi. Resûlullah aleyhissalatu vesselam bizi bundan yasakladı. Fakat gümüş (mukabili kiralamay)a gelince onu yasaklamadı.”"
5351 "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: “Bizden bazı kimselerin ihtiyaçlarından fazla arazileri vardı. Onlar: “Biz aramizi üçte bire veya dörtte bire veya yarıya kiraya verelim” dediler. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: “Kimin arazisi varsa bizzat eksin veya bir kardeşine bağışlasın; ne ücret mukabili versin ne de kiraya versin!” buyurdular.”"
5352 "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam (bir gün) bir tarlaya uğramıştı, tarlada ekin üğrünüyordu. “Burası kime ait?” buyurdular. Yanındakiler: “Falan kimse kiraya verdi” dediler. Aleyhissalatu vesselam: “Eğer burayı bağışlasaydı, kendisi için bunun üzerinden muayyen bir ücret almasından daha hayırlı olurdu” buyurdular.”"
5353 "Zeyd İbnu Sabit radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam muhabereyi yasakladı. Muhabere, tarlayı yarı, üçte bir veya dörtte bir karşılığında almaktır.”"
5354 "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Muhabereyi terketmeyen, Allah ve Resülü ile savaş ilan etsin.”"
6712 "Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “İşçiye ücretini, teri kurumadan önce veriniz.”"
6713 "Utbe İbnu'n-Nüder anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında idik. Ta-sin-mim suresini okudu. Hz. Musa aleyhisselam'ın kıssasına gelince: “Hz. Musa, fercinin iffeti (Hz. Şuayb'ın kızıyla evlenme) ve karnının doyurulması mukabilinde sekiz veya onyıl işçi olarak çalışmayı kabullendi” buyurdu.”"
6714 "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Yetim olarak büyüdüm, fakir olarak hicret ettim. Karnımı doyurma ve (yolculuk) sırasında bazan binerek ayağımı dinlendirme nöbeti karşılığında İbnetu Gazvan'a işçi oldum. Konakladıkları vakit onlara odun topluyordum. Bindikleri zaman da develerini yürütmek için ezgi söylerdim. İslam dinini bir nizam, Ebu Hureyre'yi de imam (idareci) kılan Allah'a hamdolsun.”"
6715 "İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a (bir ara) maddi darlık isabet etti. Bu duruma Ali muttali oldu. Hemen çıkıp, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın ihtiyacını görecek bir gelir temini için iş aradı. Derken bir yahudiye ait bir bahçeye uğradı. Adama her kovası bir kuru hurmaya onyedi kova su çıkarıverdi. Yahudi de hurmasından onun için onyedi tane acve (denilen iyi hurma) seçip verdi. Ali radıyallahu anh bunları Resûlullah'a getirdi.”"
6716 "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: “Ben bir hurma mukabilinde bir kova su çıkarırdım ve hurmanın iyi, kuru olmasını şart koşardım.”"
6717 "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Ensardan bir zat gelip: “Ey Allah'ın Resûlü! (Bugün) renginizi niye değişmiş görüyorum?” diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: “Açlıktan” buyurdular. Ensari hemen evine döndü. Ama evinde (ikram edecek) birşey bulamadı. Yiyecek aramaya çıktı. Derken hurmalık sulayan bir yahudiye rastladı: Yahudiye: “Hurmalığını ben sulayayım ne dersin?” dedi. O da: “Pekala!” dedi. Ensari: “Her kovaya bir hurma!” dedi ve hurmanın içi kararmış, sertleşmiş ve adileşmiş olmamasını şart koştu, iyi hurmadan alacağını söyledi. Sonra iki sa' hurma yapacak miktarda su çıkardı ve aldığı hurmayı Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a getirdi.”"
6718 "Tavus'un anlattığına göre: “Muaz İbnu Cebel radıyallahu anh, Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Hz. Ebu Bekr, Hz.Ömer ve Hz. Osman zamanlarında araziyi, (mahsulünü) üçte bir, dörtte bir karşılığında kiraya vermiştir. Bu kiralama işi, (o zamandan) şu günümüze kadar tatbik edilegelmiştir.”"
6719 "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hayber arazisini, hurmalıklarıyla, tarlalarıyla mahsulün yarısı mukabilinde eski ahalisine (yahudilere müzaraa usulüyle) verdi.”"
6720 "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hayber'i fethedince orayı yarıya ortağa verdi.”"
6721 "Hz. İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Müslümanlar üç şeyde ortaktırlar: Suda, otta, ateşte. Bunlardan alınacak bedel de haramdır.” Ebu Said dedi ki: “Sudan maksad) akarsudur..”"
6722 "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Üç şey vardırki (istenince) vermemezlik edilmez: Su, ot ve ateş.”"
6723 "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Ey Allah'ın Resulü!” dedim, verilmemesi caiz olmayan şey nedir?” “Su, tuz ve ateş!” buyurdular. Ben tekrar: “Ey Allah'ın Resulü dedim. Evet suyu anladık öyledir, ama tuz ve ateş niye öyledir?” dedim. Şu cevabı verdi: “Ey Humeyra! Kim (isteyene) ateş verirse, bu ateşin pişirdiği her şeyi tasadduk etmiş gibi sevap kazanır! Kim de tuz verirse, o dabu tuzuntatlandırdığı her şeyi tasadduk etmiş gibi olur. Kim su bulunan yerde bir müslümana bir içimlik su içirirse sanki bir köle azad etmiş gibi olur, suyun bulunmadığı yerde içirirse, onu ihya etmiş gibi olur.”"
6724 "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Suyun fazlası esirgenmez. Kuyunun (ihtiyaçtan) artan kısmı da esirgenmez.”"
6725 "Salebe İbnu Ebi Malik radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Mehzur (isimli derenin) suyu (ile arazilerin sulanması sırası) hususunda şu hükmü verdi: “(Arazisi) yukarıda olan kimse (arazisi) aşağıda olan kimsenin üstündedir (yani önce o sular). Yukarıdaki kimse (arazisini), su, ayak topuklarına varıncaya kadar sular, sonra suyu kendisinden aşağıda olana salıverir.”"
6726 "Ubade İbnu's-Samit radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, hurmalıkların akar su ile sulanmaları hususunda şöyle hükmetti: “Suyun başından itibaren önce üsttekiler aşağıdakilerden önce sular. Su ökçeye (çıkacak kadar akmaya) bırakılır. Sonra su bitişikteki aşağıya bırakılır. Bahçeler bitinceye veya su tükeninceye kadar böyle yapılır.”"
6727 "Kesir İbnu Abdillah İbni Avf el-Müzeni'nin dedesi (Amr İbnu Avf) radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Sulama gününde önce atlardan başlanmalıdır.”"
6728 "Abdullah İbnu Muğaffel radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kim (sahipsiz bir arazide) bir kuyu kazarsa, kendi hayvanlarına yatak olmak üzere kırk ziralık mesafe onun olur.”"
6729 "Ubade İbnu's-Samit radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir hurma bahçesinde, bir adama ait bir, iki, üç hurma ağacı hususunda hüküm verdi. Bahçe sahibi ile bu birkaç ağacın sahipleri, bahçedeki hakları hususunda ihtilaf etmişlerdi. Aleyhissalatu vesselam, bu münferid ağaçlardan her biri için, dipten itibaren dalının uzandığı yere kadar ağacın harimi sayılacağına hükmetti.”"
6730 "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Hurma ağacının harimi onun dallarının uzunluğu kadardır.”"
6731 "Sa'id İbnu Hureys radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kim bir ev veya akar satıp elde ettiği parayı aynı cins (bir mülk)'e yatırmazsa, bu kimse, aldığı bedelin hakkında mübarek kılınmamasına müstehak olur.”"
6732 "Huzeyfe İbnu'l-Yeman radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kim bir ev satar da aldığı parayı emsaline yatırmazsa, o para, kendisine mübarek kılınmaz.”"
5343 "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, meyve ve ekinden çıkacak olan bütün mahsulün yarısı karşılığında Hayber'i (yahudilere) verdi. Her sene zevcelerine, yüz vask veriyordu. Seksen vask kuru hurma, yirmi vask arpa. Hz. Ömer radıyallahu anh başa geçince, Hayber'i taksim etti ve Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın zevcelerini kendilerine arazi ve suyu ikta etmek veya her yıl almakta oldukları vaskları tazmin etme arasında muhayyer bıraktı. Onlar bu teklifi benimsemede farklı kararlara vardılar. Birkısmı arazi ve suyu tercih etti, birkısmı da vaskları tercih etti. Hz. Aişe ve Hz. Hafsa radıyallahu anhüma arazi ve suyu tercih edenlerdendi.”"
5344 "Müslim'in bir rivayetinde şöyle denmiştir: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hayber hurmalarını ve arazisini kendi emvalleri gibi işleyip meyvesinin yarısını Resûlullah'a vermeleri şartıyla Hayberlilere geri verdi.”"
5345 "Yine Müslim'in bir diğer rivayetinde şöyle denmiştir: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hayber'i fethettiği zaman, yahudiler, Resûlullah'a müracaat ederek, çalışıp elde edecekleri ekin ve meyve hasılatının yarısını vermek şartıyla, kendilerini arazilerinde bırakmasını talep ettiler. Aleyhissalatu vesselam onlara: “Biz sizi, dilediğimiz zamana kadar orada bırakabiliriz” dedi ve kalmalarına müsaade etti. Hayber'in meyve hasılatının yarısı iki hisseye taksim ediliyordu. Resûlullah aleyhissalatu vesselam bu gelirin humusunu (beşte birini) alıyordu.”"
5346 "İbnu Ömer radıyallahu anhüm anlatıyor: “Ekim arazileri, Resûlullah aleyhissalatu vesselam zamanında, -tarlaya su alınan dere kenarın- daki ekin, tarla sahibinin olması ve ne kadar olduğunu bilmediğim bir miktar da saman verilmesi karşılığında kiralanırdı.”"
5347 "İmam Malik anlatıyor: “Bana ulaştığına göre, Abdurrahman İbnu Avf radıyallahu anh bir tarlayı kiraladı. Ölünceye kadar da bu arazi elinde kaldı. Oğlu dedi ki: “Ben, bu araziyi uzun müddet babamın elinde kaldığı için bizim malımız sanıyordum. Babam öleceği sırada tarlanın bize ait olmadığını söyledi ve tarlanın kirasından ödenmesi gereken bir miktar borcun altın veya gümüş olarak ödenmesini emretti.”"
5348 "Kays İbnu Müslim, Ebu Cafer'den naklen diyor ki: “Medine'de muhacir aileden hiçbiri yoktu ki, üçte veya dörtte bir pay ile ziraatçilik yapmasın. Hz. Ali, Sa'd İbnu Malik, İbnu Mes'ud radıyallahu anhüm de bu çeşitten muzara'a akdi yapmışlardı. el-Kasım (İbnu Muhammed) ve Urve'den de benzer rivayet mevcuttur. Rivayette şu ziyade de var: “Ebu Bekr ailesi, Hz. Ömer ailesi, Hz. Osman'ın ailesi, Ali ailesi ve İbnu Sirin ailesi de.”"
5349 "Rafi' İbnu Hadic radıyallahu anh anlatıyor: “Yanıma Züheyr geldi ve bana: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam bize faydalı olan bir şeyi yasakladı” dedi. Ben: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam her ne söyledi ise, mutlaka haktır!” dedim. “Muhakala'yı (tarla kiralamasını) nasıl yaptığımızı sordu. Ben de: “Biz onu, dörtte bir ve kuru hurma ve arpadan vasklarla ücretlendiriyoruz” dedim, bunun üzerine (Aleyhissalatu vesselam): “Öyle yapmayın! Araziyi ya kendiniz ekin veya ektirin veya (kimseye vermeyip) sahip olun!” buyurdular.” Rafi der ki: “Ben de: “(Başüstüne!) dinlemek ve itaat etmek (borcumuzdur!)” dedim.”"
5350 "Yine Rafi radıyallahu anh anlatıyor: “Biz ensardan tarlası en çok olan kimseydik ve biz, şu tarla bize, şu tarla onlara (ekenlere) olmak üzere kiraya verirdik. Bazan şu tarla mahsul verirdi, şu tarla vermezdi. Resûlullah aleyhissalatu vesselam bizi bundan yasakladı. Fakat gümüş (mukabili kiralamay)a gelince onu yasaklamadı.”"
5351 "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: “Bizden bazı kimselerin ihtiyaçlarından fazla arazileri vardı. Onlar: “Biz aramizi üçte bire veya dörtte bire veya yarıya kiraya verelim” dediler. Bunun üzerine Aleyhissalatu vesselam: “Kimin arazisi varsa bizzat eksin veya bir kardeşine bağışlasın; ne ücret mukabili versin ne de kiraya versin!” buyurdular.”"
5352 "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam (bir gün) bir tarlaya uğramıştı, tarlada ekin üğrünüyordu. “Burası kime ait?” buyurdular. Yanındakiler: “Falan kimse kiraya verdi” dediler. Aleyhissalatu vesselam: “Eğer burayı bağışlasaydı, kendisi için bunun üzerinden muayyen bir ücret almasından daha hayırlı olurdu” buyurdular.”"
5353 "Zeyd İbnu Sabit radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam muhabereyi yasakladı. Muhabere, tarlayı yarı, üçte bir veya dörtte bir karşılığında almaktır.”"
5354 "Hz. Cabir radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Muhabereyi terketmeyen, Allah ve Resülü ile savaş ilan etsin.”"
6712 "Abdullah İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “İşçiye ücretini, teri kurumadan önce veriniz.”"
6713 "Utbe İbnu'n-Nüder anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın yanında idik. Ta-sin-mim suresini okudu. Hz. Musa aleyhisselam'ın kıssasına gelince: “Hz. Musa, fercinin iffeti (Hz. Şuayb'ın kızıyla evlenme) ve karnının doyurulması mukabilinde sekiz veya onyıl işçi olarak çalışmayı kabullendi” buyurdu.”"
6714 "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Yetim olarak büyüdüm, fakir olarak hicret ettim. Karnımı doyurma ve (yolculuk) sırasında bazan binerek ayağımı dinlendirme nöbeti karşılığında İbnetu Gazvan'a işçi oldum. Konakladıkları vakit onlara odun topluyordum. Bindikleri zaman da develerini yürütmek için ezgi söylerdim. İslam dinini bir nizam, Ebu Hureyre'yi de imam (idareci) kılan Allah'a hamdolsun.”"
6715 "İbnu Abbas radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a (bir ara) maddi darlık isabet etti. Bu duruma Ali muttali oldu. Hemen çıkıp, Resûlullah aleyhissalatu vesselam'ın ihtiyacını görecek bir gelir temini için iş aradı. Derken bir yahudiye ait bir bahçeye uğradı. Adama her kovası bir kuru hurmaya onyedi kova su çıkarıverdi. Yahudi de hurmasından onun için onyedi tane acve (denilen iyi hurma) seçip verdi. Ali radıyallahu anh bunları Resûlullah'a getirdi.”"
6716 "Hz. Ali radıyallahu anh anlatıyor: “Ben bir hurma mukabilinde bir kova su çıkarırdım ve hurmanın iyi, kuru olmasını şart koşardım.”"
6717 "Hz. Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Ensardan bir zat gelip: “Ey Allah'ın Resûlü! (Bugün) renginizi niye değişmiş görüyorum?” diye sordu. Aleyhissalatu vesselam: “Açlıktan” buyurdular. Ensari hemen evine döndü. Ama evinde (ikram edecek) birşey bulamadı. Yiyecek aramaya çıktı. Derken hurmalık sulayan bir yahudiye rastladı: Yahudiye: “Hurmalığını ben sulayayım ne dersin?” dedi. O da: “Pekala!” dedi. Ensari: “Her kovaya bir hurma!” dedi ve hurmanın içi kararmış, sertleşmiş ve adileşmiş olmamasını şart koştu, iyi hurmadan alacağını söyledi. Sonra iki sa' hurma yapacak miktarda su çıkardı ve aldığı hurmayı Resûlullah aleyhissalatu vesselam'a getirdi.”"
6718 "Tavus'un anlattığına göre: “Muaz İbnu Cebel radıyallahu anh, Resûlullah aleyhissalatu vesselam, Hz. Ebu Bekr, Hz.Ömer ve Hz. Osman zamanlarında araziyi, (mahsulünü) üçte bir, dörtte bir karşılığında kiraya vermiştir. Bu kiralama işi, (o zamandan) şu günümüze kadar tatbik edilegelmiştir.”"
6719 "İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hayber arazisini, hurmalıklarıyla, tarlalarıyla mahsulün yarısı mukabilinde eski ahalisine (yahudilere müzaraa usulüyle) verdi.”"
6720 "Hz. Enes İbnu Malik radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Hayber'i fethedince orayı yarıya ortağa verdi.”"
6721 "Hz. İbnu Abbas radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Müslümanlar üç şeyde ortaktırlar: Suda, otta, ateşte. Bunlardan alınacak bedel de haramdır.” Ebu Said dedi ki: “Sudan maksad) akarsudur..”"
6722 "Ebu Hureyre radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Üç şey vardırki (istenince) vermemezlik edilmez: Su, ot ve ateş.”"
6723 "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Ey Allah'ın Resulü!” dedim, verilmemesi caiz olmayan şey nedir?” “Su, tuz ve ateş!” buyurdular. Ben tekrar: “Ey Allah'ın Resulü dedim. Evet suyu anladık öyledir, ama tuz ve ateş niye öyledir?” dedim. Şu cevabı verdi: “Ey Humeyra! Kim (isteyene) ateş verirse, bu ateşin pişirdiği her şeyi tasadduk etmiş gibi sevap kazanır! Kim de tuz verirse, o dabu tuzuntatlandırdığı her şeyi tasadduk etmiş gibi olur. Kim su bulunan yerde bir müslümana bir içimlik su içirirse sanki bir köle azad etmiş gibi olur, suyun bulunmadığı yerde içirirse, onu ihya etmiş gibi olur.”"
6724 "Hz. Aişe radıyallahu anha anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Suyun fazlası esirgenmez. Kuyunun (ihtiyaçtan) artan kısmı da esirgenmez.”"
6725 "Salebe İbnu Ebi Malik radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam Mehzur (isimli derenin) suyu (ile arazilerin sulanması sırası) hususunda şu hükmü verdi: “(Arazisi) yukarıda olan kimse (arazisi) aşağıda olan kimsenin üstündedir (yani önce o sular). Yukarıdaki kimse (arazisini), su, ayak topuklarına varıncaya kadar sular, sonra suyu kendisinden aşağıda olana salıverir.”"
6726 "Ubade İbnu's-Samit radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam, hurmalıkların akar su ile sulanmaları hususunda şöyle hükmetti: “Suyun başından itibaren önce üsttekiler aşağıdakilerden önce sular. Su ökçeye (çıkacak kadar akmaya) bırakılır. Sonra su bitişikteki aşağıya bırakılır. Bahçeler bitinceye veya su tükeninceye kadar böyle yapılır.”"
6727 "Kesir İbnu Abdillah İbni Avf el-Müzeni'nin dedesi (Amr İbnu Avf) radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Sulama gününde önce atlardan başlanmalıdır.”"
6728 "Abdullah İbnu Muğaffel radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kim (sahipsiz bir arazide) bir kuyu kazarsa, kendi hayvanlarına yatak olmak üzere kırk ziralık mesafe onun olur.”"
6729 "Ubade İbnu's-Samit radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam bir hurma bahçesinde, bir adama ait bir, iki, üç hurma ağacı hususunda hüküm verdi. Bahçe sahibi ile bu birkaç ağacın sahipleri, bahçedeki hakları hususunda ihtilaf etmişlerdi. Aleyhissalatu vesselam, bu münferid ağaçlardan her biri için, dipten itibaren dalının uzandığı yere kadar ağacın harimi sayılacağına hükmetti.”"
6730 "İbnu Ömer radıyallahu anhüma anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Hurma ağacının harimi onun dallarının uzunluğu kadardır.”"
6731 "Sa'id İbnu Hureys radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kim bir ev veya akar satıp elde ettiği parayı aynı cins (bir mülk)'e yatırmazsa, bu kimse, aldığı bedelin hakkında mübarek kılınmamasına müstehak olur.”"
6732 "Huzeyfe İbnu'l-Yeman radıyallahu anh anlatıyor: “Resûlullah aleyhissalatu vesselam buyurdular ki: “Kim bir ev satar da aldığı parayı emsaline yatırmazsa, o para, kendisine mübarek kılınmaz.”"