Allah Cebbardır.
Ayeti kerimede:
"O Cebbar'dır. (İstediğini yaptırandır.)" (Haşr: 23)
Allah tüm yarattıklarına hükmeder. Tüm yarattıklarına emir eder ki zaten ondan başka ilahta yoktur. Yerlerde ve gökte ne varsa hepsi onundur. Hepsi onun hükmü altındadır. Güneş her gün doğup batmak zorundadır. Bunuda Rabbinden izin isteyerek yapar. Onun emri altındadır. Asla isyan edemez. Rüzgârda Allahın emri ile hareket eder. Tohumları emriyle yeşerten, göklerden yağmur yağdıran, herkesin rızkını veren yine odur.
Bunların hepsi sebeplere bağlanmıştır. Güneş ile gece ,gündüz olmakta. Bulut ile yağmurlar yağmakta, tohum olmasa bitki yeşerememektedir. Bunun gibi örneklerde olduğu gibi hepsi sebeplere bağlanmıştır fakat Allahın ol emri ve hükmündedir. dilemeyince ne bulutlardan yağmur, ne gece gündüz, nede tohumlar yeşerir. Bunların hepsi Cebbar ismiyle onun emri dışına çıkılamaması ve zorla yaptırmasıdır.
Bizler nasıl yaratılmamıza da engel olamadığımız gibi ,birçok konuda hiçbir şeyimizi seçemeyiz. Allah ne takdir etmişse o olur. Cinsiyetimiz, boyutumuz, görüntümüz, ömrümüz hepsi Allahın oldurmasıyla olmuştur. Hükmünde galiptir.
Dünyada kullarına mühlet veren yine odur. Dünya imtihandır. o istemese zerre kıpırdayamaz, konuşamaz, bilemez. İyiyi ve kötüyü seçme hakkında kullarını belli süre serbest bırakmış.Kuran ve sünnet ile dinini anlatmış. Emirlerini ve yasaklarını duyurmuştur. Kula düşen bunları uygulamaktır.
O niye olmadı, bu niye böyle demek çok tehlikelidir. Haşa Allahın işine karışılmaktadır. o sebeple Allahın takdirine boyun eğmek, teslim olmak gerekir. Sürekli dua ve Rabbimize karşı sığıntı halinde olmamız gerekmektedir. O korursa kurtuluruz .Biran bıraksa helaktayız. Bunu kavradığımız da hayatımız kolaylaşır. Çünkü o Cebbardır. Onun hükmünün dışında hüküm yoktur.
İnsan sadece hükmettiğiniz sanır. Oysa zerre hücresine emir veremez hükmedemez. Sadece yine Allahın verdiği geçici ruhsatlar ile işlerini yapar.
İnsan acizdir. Ölümü durdurabilir miyiz. Allah cebbar ismiyle hükmünü koymuş. Her canlı ölümü tadacaktır.O zaman hani hükmediyorduk. Tek hükümdar odur. Her şeyden üstün bir kudrete sahip ve istediğini istediğine yaptıran Cebbar Odur.
Öyle Cebbardır ki peygamberler, evliyalar onun kullarıdır. Onlara istediğini yaptırtır. Söylettirir. Onlarda onun emrini yerine getirir. Tüm yarattıklarına Cebbar ismiyle hükmü altındadır. Heran emri galip olup yerde ve gökte ne istemişse anında olmaktadır. Zaten kıyamette onun dilemesiyle kopacaktır. Mahlukunun hükmü yoktur.
Ayeti kerimesinde:
Yüce Allah Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve selleme:
"Eğer biz sana sebat vermemiş olsaydık, neredeyse onlara birazcık meyledecektin.O takdirde sana hayatın da ölümün de kat kat azabını tattırırdık. Sonra bize karşı kendin için bir yardımcı da bulamazdın." (İsrâ: 74-75)
Allah peygamberini dahi koruyup kollamakta. Hükümlerini Cebbar ismiyle de Duyurtturmaktadır.
Şu ayeti kerimiyide aklımızda tutalım. Peygamber dahi Allahın emrine karşı gelirse ne olmaktadır.
Ayeti kerimede:
Resulüm! Sen Rabbinin hükmünü sabırla bekle! Balığın arkadaşı Yunus gibi olma. Hani o dertli dertli Rabbine niyaz etmişti. Şayet Rabbinden ona bir lütuf nimeti erişmemiş olsaydı, kınanmış olarak sahile atılacaktı. Fakat Rabbi onu seçti ve onu Salihlerden kıldı.( Kalem: 48,49,50).
“Eğer Allah’ı tesbih edenlerden olmasaydı, tekrar diriltilecek güne kadar balığın karnında kalacaktı.” (Sâffât: 143-144).
Allah çok affedicidir. Emrinde galiptir ki zorla yaptırır Cebbardır. Peygamberlerini de affeder. Peygamber dahi hali böyleyken biz aciz kullar Allaha ortak mı koşuyoruz. Onu hükmünde aciz mi bırakacağız. Kullar Allahın kulu. Balığın karnından kurtaracak bir insanoğlu, bir melek varmıydı? Yine Allahı Teâlâ Rahmetiyle kurtarmıştır.O zaman bizler kime isyan etmekteyiz Yüceler Yücesi Allahın Cebbarlığını görmüyor muyuz.
Evliyalar şöyle dursun peygamberler dahi onun emri altındadır .o zaman biz kulların durumu nasıl olucak. Kibirlenmek ancak helaktır. Allah şirki yasaklamış ve bizlere kesin emir vermektedir.
Ayeti kerimelerde:
Allah kendisine ortak koşulmasını aslâ bağışlamaz. Ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah’a şirk koşarsa, çok uzak bir sapıklığa düşmüş olur. (Nisa 116).
Peygamberlerde, evliyalarda, şeyhlerde, mürşidi kamillerde onun emrindedir. Allahın mülkünde Cebbar ismine galip gelecek bir mahluk bir yaratılan asla ve asla olamaz.
Allahın yaratmasının sonsuzluğunu hatırlayalım ki asla şirk koşmayalım. Allahın nurlarını çok sevelim, ölçülü şekilde övelim ama en çok Yüceler yücesi Allahı övüp bilmemiz gerekir. Allah sevgisinin önüne ister dünyayı ,ister aileyi ,isterse sevdiklerini geçirirsek biliniz ki biz Heran helak olma tehlikesindeyizdir. Her zaman hürmet ve saygıya layık olan Allahın sevdikleridir. Öyle korkunç kayış noktasıdır ki bu sevgiyi de fazla kaçırır Allahı unutursak o zaman helak oluruz. Böyle olunca şirkede düşebilir kullar. Allaha Heran sığınılması gerekmektedir.
Allahın tek bir ismi şerifi dahi bunca asırlar geçmesine rağmen hala anlatılmaya devam edilmektedir fakat bitmeyecektir. Çünkü Allahın bilinmişliğide sonsuzdur, bilinmezliğide sonsuzdur. Tüm övgüler sahibi odur ki. O “ol.” demese bir zerre dahi olmayacaktır. Allahın yarattıklarını Allah için sevip bilmeliyiz. En çok yine Allahı sevmeliyiz .Bize Allah vücut verdi, nice nimetlerle donattı, yaşamımız boyuncada bizi koruyup kollamakta.
Ayeti kerimelerde:
"Allah'ın nimetini birer birer saymaya kalkışsanız, (icmâlen bile) sayamazsınız." (Nahl: 18).
Sayabiliyorum diyen buyursun denesin. Sağlık nimetinin, güç ve kuvvet nimetinin yokluğu anlaşıldığında bile Allahın sonsuz azameti ve büyüklüğü görülür. Nimetlerine şükredilir. Göz vermese görebilir misin. Dünyayı versen gözünü satın alabilir misin. Kulak vermese duyabilir misin. Dil vermese konuşabilir misin.
Vücut nimeti sadece dünyalık olup imtihandır. Ahireti kazanmamış için nimettir. Vücuda koyduğu ruhta Allahın emrindedir.
Ayeti kerimede:
Resülüm! Sana ruhtan sorarlar. Onlara de ki: “ruh Rabbimin emrindendir. Size ilimden pek az bir şey verilmiştir.”( İsra :85).
Vücutta isyan eden o nefstir. Buda ruhsat verildiği içindir. Haşa o dilemezse kim iman edebilir, kim isyan edebilir. Yerleri ve gökleri tefekkür ettiğimizde zerre dahi Allahın Cebbar ismi şerifine emrine karşı gelememektedir. Öyle bir şey olabilseydi ne yer ne gök kalırdı. Çünkü Ondan başka Rab Ondan başka ilahta yoktur. Allahtan başka Var olanda yoktur. Zaten yokluk aleminden varlık alemine taşıyan ol emri veren yine O dur. Buradanda anlaşılacağı gibi Ol emrinin dışına kimse çıkamamaktadır. Buda sonsuz Cebbar olan Allahın üstünlüğü, yüceliğidir.
Ayeti Kerimede:
"Yerde ve gökte eğer Allah’tan başka ilâh bulunmuş olsaydı, ikisi de bozulup giderdi. Arşın Rabbi olan Allah onların vasıflandırdıkları şeylerden münezzehtir."(Enbiya:22).
Allahın ilmi sonsuzdur ki. İsimleri dahi anlatılamamakta. Zatı hakkında düşünen ise akıllarını oynatıp helak olmaktadır.
Burada kula düşen şey Allahın bildirdiği kadar Allahı bilmeye çalışmasıdır.
Bizde Allahın Lütfü ile yazmaktayız. Hata yapmaktan Allaha sığınırız. Rabbimiz korusun.
Ayeti kerimede:
"En Güzel İsimler Allah'ındır.
O Halde Allah'a O Güzel İsimlerle Duâ Edin.
O'nun İsimleri Hususunda Eğriliğe Sapanları Bırakın.
Onlar Yakında Yaptıklarının Cezalarını Göreceklerdir."
(Arâf: 180)
Bizler burada Ayeti kerime ve hadisi şerifeler ile Allahın bildirdiği kadarı anlatılmaya çalışılmaktadır. O hiçbir yarattığına benzemez. Bu sebeple ne hiçbir yaratılanı Allahtan fazla sevicez, nede Vâhid ,Ehad tek olan ,hükmünde galip olan Cebbar Allahımıza şirk koşmayacağız.
Allahın işitmesi kula benzemez. Allahın görmesi kula benzemez, Allahın bilmesi kula benzemez, Allahın konuşması kula benzemez, Allahı aciz bırakacak zerre yoktur. Eğriliye sapanlar burada sapmıştır. Biz ise Allahın tek bir ismi şerifinin dahi anlatılamayacağını söylemekteyiz. Onun yarattıkları arasında sonsuz farkı ve benzersizliğini duyurulmaya çalışmaktayız.
Ayeti kerimede:
"Hiçbir şey O'nun dengi ve benzeri değildir. “(İhlas: 4).
Ayeti kerimede:
"O Cebbar'dır. (İstediğini yaptırandır.)" (Haşr: 23)
Allah tüm yarattıklarına hükmeder. Tüm yarattıklarına emir eder ki zaten ondan başka ilahta yoktur. Yerlerde ve gökte ne varsa hepsi onundur. Hepsi onun hükmü altındadır. Güneş her gün doğup batmak zorundadır. Bunuda Rabbinden izin isteyerek yapar. Onun emri altındadır. Asla isyan edemez. Rüzgârda Allahın emri ile hareket eder. Tohumları emriyle yeşerten, göklerden yağmur yağdıran, herkesin rızkını veren yine odur.
Bunların hepsi sebeplere bağlanmıştır. Güneş ile gece ,gündüz olmakta. Bulut ile yağmurlar yağmakta, tohum olmasa bitki yeşerememektedir. Bunun gibi örneklerde olduğu gibi hepsi sebeplere bağlanmıştır fakat Allahın ol emri ve hükmündedir. dilemeyince ne bulutlardan yağmur, ne gece gündüz, nede tohumlar yeşerir. Bunların hepsi Cebbar ismiyle onun emri dışına çıkılamaması ve zorla yaptırmasıdır.
Bizler nasıl yaratılmamıza da engel olamadığımız gibi ,birçok konuda hiçbir şeyimizi seçemeyiz. Allah ne takdir etmişse o olur. Cinsiyetimiz, boyutumuz, görüntümüz, ömrümüz hepsi Allahın oldurmasıyla olmuştur. Hükmünde galiptir.
Dünyada kullarına mühlet veren yine odur. Dünya imtihandır. o istemese zerre kıpırdayamaz, konuşamaz, bilemez. İyiyi ve kötüyü seçme hakkında kullarını belli süre serbest bırakmış.Kuran ve sünnet ile dinini anlatmış. Emirlerini ve yasaklarını duyurmuştur. Kula düşen bunları uygulamaktır.
O niye olmadı, bu niye böyle demek çok tehlikelidir. Haşa Allahın işine karışılmaktadır. o sebeple Allahın takdirine boyun eğmek, teslim olmak gerekir. Sürekli dua ve Rabbimize karşı sığıntı halinde olmamız gerekmektedir. O korursa kurtuluruz .Biran bıraksa helaktayız. Bunu kavradığımız da hayatımız kolaylaşır. Çünkü o Cebbardır. Onun hükmünün dışında hüküm yoktur.
İnsan sadece hükmettiğiniz sanır. Oysa zerre hücresine emir veremez hükmedemez. Sadece yine Allahın verdiği geçici ruhsatlar ile işlerini yapar.
İnsan acizdir. Ölümü durdurabilir miyiz. Allah cebbar ismiyle hükmünü koymuş. Her canlı ölümü tadacaktır.O zaman hani hükmediyorduk. Tek hükümdar odur. Her şeyden üstün bir kudrete sahip ve istediğini istediğine yaptıran Cebbar Odur.
Öyle Cebbardır ki peygamberler, evliyalar onun kullarıdır. Onlara istediğini yaptırtır. Söylettirir. Onlarda onun emrini yerine getirir. Tüm yarattıklarına Cebbar ismiyle hükmü altındadır. Heran emri galip olup yerde ve gökte ne istemişse anında olmaktadır. Zaten kıyamette onun dilemesiyle kopacaktır. Mahlukunun hükmü yoktur.
Ayeti kerimesinde:
Yüce Allah Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi ve selleme:
"Eğer biz sana sebat vermemiş olsaydık, neredeyse onlara birazcık meyledecektin.O takdirde sana hayatın da ölümün de kat kat azabını tattırırdık. Sonra bize karşı kendin için bir yardımcı da bulamazdın." (İsrâ: 74-75)
Allah peygamberini dahi koruyup kollamakta. Hükümlerini Cebbar ismiyle de Duyurtturmaktadır.
Şu ayeti kerimiyide aklımızda tutalım. Peygamber dahi Allahın emrine karşı gelirse ne olmaktadır.
Ayeti kerimede:
Resulüm! Sen Rabbinin hükmünü sabırla bekle! Balığın arkadaşı Yunus gibi olma. Hani o dertli dertli Rabbine niyaz etmişti. Şayet Rabbinden ona bir lütuf nimeti erişmemiş olsaydı, kınanmış olarak sahile atılacaktı. Fakat Rabbi onu seçti ve onu Salihlerden kıldı.( Kalem: 48,49,50).
“Eğer Allah’ı tesbih edenlerden olmasaydı, tekrar diriltilecek güne kadar balığın karnında kalacaktı.” (Sâffât: 143-144).
Allah çok affedicidir. Emrinde galiptir ki zorla yaptırır Cebbardır. Peygamberlerini de affeder. Peygamber dahi hali böyleyken biz aciz kullar Allaha ortak mı koşuyoruz. Onu hükmünde aciz mi bırakacağız. Kullar Allahın kulu. Balığın karnından kurtaracak bir insanoğlu, bir melek varmıydı? Yine Allahı Teâlâ Rahmetiyle kurtarmıştır.O zaman bizler kime isyan etmekteyiz Yüceler Yücesi Allahın Cebbarlığını görmüyor muyuz.
Evliyalar şöyle dursun peygamberler dahi onun emri altındadır .o zaman biz kulların durumu nasıl olucak. Kibirlenmek ancak helaktır. Allah şirki yasaklamış ve bizlere kesin emir vermektedir.
Ayeti kerimelerde:
Allah kendisine ortak koşulmasını aslâ bağışlamaz. Ondan başka günahları dilediği kimse için bağışlar. Kim Allah’a şirk koşarsa, çok uzak bir sapıklığa düşmüş olur. (Nisa 116).
Peygamberlerde, evliyalarda, şeyhlerde, mürşidi kamillerde onun emrindedir. Allahın mülkünde Cebbar ismine galip gelecek bir mahluk bir yaratılan asla ve asla olamaz.
Allahın yaratmasının sonsuzluğunu hatırlayalım ki asla şirk koşmayalım. Allahın nurlarını çok sevelim, ölçülü şekilde övelim ama en çok Yüceler yücesi Allahı övüp bilmemiz gerekir. Allah sevgisinin önüne ister dünyayı ,ister aileyi ,isterse sevdiklerini geçirirsek biliniz ki biz Heran helak olma tehlikesindeyizdir. Her zaman hürmet ve saygıya layık olan Allahın sevdikleridir. Öyle korkunç kayış noktasıdır ki bu sevgiyi de fazla kaçırır Allahı unutursak o zaman helak oluruz. Böyle olunca şirkede düşebilir kullar. Allaha Heran sığınılması gerekmektedir.
Allahın tek bir ismi şerifi dahi bunca asırlar geçmesine rağmen hala anlatılmaya devam edilmektedir fakat bitmeyecektir. Çünkü Allahın bilinmişliğide sonsuzdur, bilinmezliğide sonsuzdur. Tüm övgüler sahibi odur ki. O “ol.” demese bir zerre dahi olmayacaktır. Allahın yarattıklarını Allah için sevip bilmeliyiz. En çok yine Allahı sevmeliyiz .Bize Allah vücut verdi, nice nimetlerle donattı, yaşamımız boyuncada bizi koruyup kollamakta.
Ayeti kerimelerde:
"Allah'ın nimetini birer birer saymaya kalkışsanız, (icmâlen bile) sayamazsınız." (Nahl: 18).
Sayabiliyorum diyen buyursun denesin. Sağlık nimetinin, güç ve kuvvet nimetinin yokluğu anlaşıldığında bile Allahın sonsuz azameti ve büyüklüğü görülür. Nimetlerine şükredilir. Göz vermese görebilir misin. Dünyayı versen gözünü satın alabilir misin. Kulak vermese duyabilir misin. Dil vermese konuşabilir misin.
Vücut nimeti sadece dünyalık olup imtihandır. Ahireti kazanmamış için nimettir. Vücuda koyduğu ruhta Allahın emrindedir.
Ayeti kerimede:
Resülüm! Sana ruhtan sorarlar. Onlara de ki: “ruh Rabbimin emrindendir. Size ilimden pek az bir şey verilmiştir.”( İsra :85).
Vücutta isyan eden o nefstir. Buda ruhsat verildiği içindir. Haşa o dilemezse kim iman edebilir, kim isyan edebilir. Yerleri ve gökleri tefekkür ettiğimizde zerre dahi Allahın Cebbar ismi şerifine emrine karşı gelememektedir. Öyle bir şey olabilseydi ne yer ne gök kalırdı. Çünkü Ondan başka Rab Ondan başka ilahta yoktur. Allahtan başka Var olanda yoktur. Zaten yokluk aleminden varlık alemine taşıyan ol emri veren yine O dur. Buradanda anlaşılacağı gibi Ol emrinin dışına kimse çıkamamaktadır. Buda sonsuz Cebbar olan Allahın üstünlüğü, yüceliğidir.
Ayeti Kerimede:
"Yerde ve gökte eğer Allah’tan başka ilâh bulunmuş olsaydı, ikisi de bozulup giderdi. Arşın Rabbi olan Allah onların vasıflandırdıkları şeylerden münezzehtir."(Enbiya:22).
Allahın ilmi sonsuzdur ki. İsimleri dahi anlatılamamakta. Zatı hakkında düşünen ise akıllarını oynatıp helak olmaktadır.
Burada kula düşen şey Allahın bildirdiği kadar Allahı bilmeye çalışmasıdır.
Bizde Allahın Lütfü ile yazmaktayız. Hata yapmaktan Allaha sığınırız. Rabbimiz korusun.
Ayeti kerimede:
"En Güzel İsimler Allah'ındır.
O Halde Allah'a O Güzel İsimlerle Duâ Edin.
O'nun İsimleri Hususunda Eğriliğe Sapanları Bırakın.
Onlar Yakında Yaptıklarının Cezalarını Göreceklerdir."
(Arâf: 180)
Bizler burada Ayeti kerime ve hadisi şerifeler ile Allahın bildirdiği kadarı anlatılmaya çalışılmaktadır. O hiçbir yarattığına benzemez. Bu sebeple ne hiçbir yaratılanı Allahtan fazla sevicez, nede Vâhid ,Ehad tek olan ,hükmünde galip olan Cebbar Allahımıza şirk koşmayacağız.
Allahın işitmesi kula benzemez. Allahın görmesi kula benzemez, Allahın bilmesi kula benzemez, Allahın konuşması kula benzemez, Allahı aciz bırakacak zerre yoktur. Eğriliye sapanlar burada sapmıştır. Biz ise Allahın tek bir ismi şerifinin dahi anlatılamayacağını söylemekteyiz. Onun yarattıkları arasında sonsuz farkı ve benzersizliğini duyurulmaya çalışmaktayız.
Ayeti kerimede:
"Hiçbir şey O'nun dengi ve benzeri değildir. “(İhlas: 4).