MÜCÂDELE SÛRESİ, ÂYET: 22
“İşte onlar Allah’ın hizbi (partisi)dir. İyi bil ki kurtuluşa ulaşacak olanlar Allah’ın hizbi (partisi)dir.”
Benim partim budur, “Ülâike hizbullah”tır. Yani yalnız Hazret-i Allah ve Resul’ünün partisindenim. Başka hiç bir parti ile ve hiç bir din kurucu ile de ilgim ve işbirliğim yoktur.
Zira Cenâb-ı Hakk Âyet-i kerime’sinde buyurur ki:
“Fırka fırka olup dinlerini parça parça edenlerle senin hiç bir ilgin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Sonra O, yaptıklarını kendilerine haber verecektir.” (En’am: 159)
“Semi’nâ ve eta’nâ” Bu Âyet-i kerime’yi işittim ve itaat ettim. Hiç bir parti ile hiçbir bölücü ile ilgim yoktur.
Zira her din kuran bölücü, İslâm dinini yıkmak için, kendi dinini ayakta tutmaya çalışır. Binaenaleyh bunlar Hazret-i Allah’ı ve Resul’ünü âlet ederler. Gaye ve maksatları, cemaatı kendilerine çevirmek ve kurdukları dini kuvvetlendirmek içindir.
Bunlar dinlerini kurmuşlar, böylece dinden çıkmışlardır. Bunun içindir ki en büyük İslâm düşmanıdırlar.
Bugünkü partilere gelince;
Beş parmağın hepsi de bir değildir. Bunların içinde iyiler de var, kötüler de var. Gerçekten Allah için çalışanı göremedim. Hepsi de, bu çiftlikte benim de bir koltuğum olsun istiyor ve “Cebim dolsun” diyor, “Borum ötsün, filmim de çekilsin.” diyor. Fakat aslında dünya bir sinemadır. Herkes denenmek için gönderilmiştir.
Âyet-i kerime’de:
“O hanginizin daha güzel amel işleyeceğinizi imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratandır.” buyuruluyor. (Mülk: 2)
Hiç bir din kurucularından değilim. Onların bütün faaliyetleri kurdukları dini kuvvetlendirmek içindir. Allah-u Teâlâ’nın dinini yıkmak için çalışırlar ve ceplerini doldururlar. Şöhretim çok olsun isterler.
Bu mülkün sahibi olan Hazret-i Allah iki kişi gönderecek. Birisi Nurullah, diğeri Hidayetullah. Bu haşeratı temizleyecekler.
“İşte onlar Allah’ın hizbi (partisi)dir. İyi bil ki kurtuluşa ulaşacak olanlar Allah’ın hizbi (partisi)dir.”
Benim partim budur, “Ülâike hizbullah”tır. Yani yalnız Hazret-i Allah ve Resul’ünün partisindenim. Başka hiç bir parti ile ve hiç bir din kurucu ile de ilgim ve işbirliğim yoktur.
Zira Cenâb-ı Hakk Âyet-i kerime’sinde buyurur ki:
“Fırka fırka olup dinlerini parça parça edenlerle senin hiç bir ilgin yoktur. Onların işi Allah’a kalmıştır. Sonra O, yaptıklarını kendilerine haber verecektir.” (En’am: 159)
“Semi’nâ ve eta’nâ” Bu Âyet-i kerime’yi işittim ve itaat ettim. Hiç bir parti ile hiçbir bölücü ile ilgim yoktur.
Zira her din kuran bölücü, İslâm dinini yıkmak için, kendi dinini ayakta tutmaya çalışır. Binaenaleyh bunlar Hazret-i Allah’ı ve Resul’ünü âlet ederler. Gaye ve maksatları, cemaatı kendilerine çevirmek ve kurdukları dini kuvvetlendirmek içindir.
Bunlar dinlerini kurmuşlar, böylece dinden çıkmışlardır. Bunun içindir ki en büyük İslâm düşmanıdırlar.
Bugünkü partilere gelince;
Beş parmağın hepsi de bir değildir. Bunların içinde iyiler de var, kötüler de var. Gerçekten Allah için çalışanı göremedim. Hepsi de, bu çiftlikte benim de bir koltuğum olsun istiyor ve “Cebim dolsun” diyor, “Borum ötsün, filmim de çekilsin.” diyor. Fakat aslında dünya bir sinemadır. Herkes denenmek için gönderilmiştir.
Âyet-i kerime’de:
“O hanginizin daha güzel amel işleyeceğinizi imtihan etmek için ölümü ve hayatı yaratandır.” buyuruluyor. (Mülk: 2)
Hiç bir din kurucularından değilim. Onların bütün faaliyetleri kurdukları dini kuvvetlendirmek içindir. Allah-u Teâlâ’nın dinini yıkmak için çalışırlar ve ceplerini doldururlar. Şöhretim çok olsun isterler.
Bu mülkün sahibi olan Hazret-i Allah iki kişi gönderecek. Birisi Nurullah, diğeri Hidayetullah. Bu haşeratı temizleyecekler.